İ a Te0i Yi T 4& Sayfa Memleket Manraraları Uşakta Köylüler Ne Halde? Uşak (Hususi) — Burada bir kaç köy gezdim. Köylü bu ha- valide iptidai vasıtalarla istihsalât yapmakta, ve çok zaman kaybet- mektedir. Bu suretle sayi de müs- mir olmamaktadır. Köylü hâlâ gö- reneğin esiridir gece ğündüz, çoe- luk çocuk çalışan köylümüz bu senelerin verimsizliği, piyasanın düşkünlüğü yüzünden fakirdir. Biz şehirliler, bize canla başla hizmet eden, pazarlarımıza mal ve para getiren, hazine varidatı- nin mühbim bir kısmını temin eden köylülere karşı çok rahim ve şefik olmalıyız. Bir köye giden bir şehirli orada tamıdığı olmasa bile bir tas çorba, bir yatak ve bir güler yüz bulabilir. Halbuki kazara bir şehre dü- şen bir. köylü, eğer torbasında ekmeği, kesesinde parası yoksa, aç kalır ve geceyi sokakta geçi- rir. Bize nazaran basit yaşadık- lan için memleket malı istihlâk eden ve kazandığı parayı yine memleket dahilinde bırakan köy- lü, iktısadi. muvazeneye — büyük yardımlarda bulunmaktadır. Köy- lüyü mutlak surette yükseltmek mtirarındayız. Çünkü bu da bizim lehimize bir. hareket olur. Ordu, her sene sinesine aldığı binlerce köylüyü okutarak, askeri talim ve terbiye göstererek, köy- Kü üzerinde kurtarıcı ve yüksel- tici bir mücssese olmuştur. Muallim: Mehmet Ali , Bolu'da Gençler Bir Lise Açılma- sını İstiyorlar Bolu ( Hususi ) — Burada ev- velce bir Sultani mektebi - vardı. Bilahare liseye tahavvül — etmişti, Sonra lâüğvedilen bu mektebin yerine — Kız açıldı. Geçen sene alınan bir kararla bu mektep te lâgvedildi, yerine kız ve erkek iki Ortamek- tep açıldı. Fakat Bolu'da bir lise bulunmadığı — için Ortamektep mezunlarının birçoğu tahsillerine devam — edememektedirler. Bir lise açılması için Bolu gençliği Maarif — Vekâletine — müracaat etmiştir. Bolu; bir lise Aaçılması için icap eden bütün şartları haizdir Meselâ: Ortamektep mezunu 173 talebe vardır. Bunlardan bazıları kendi paralarile, bir kısmı da leyli meccani olarak - başka vilâ- yetlerdeki — liselerde tahsillerine devam etmekte iseler de 78 orta- mektep mezunu maalesef daha yüksek bir tahsil imkânını bula- mamaktadırlar, İaşe bedeli ucuz- dur. Zonguldak, Bartın, Adapa- zan, Düzce — ortamekteplerinin talebeleri Boluya gelip okuyabi- Krler. Bina ve levazım hazırdır. Bir lise açılması için sadece Maarif Vekâletinin tensibine ve emrine intizar edilmektedir. Sivaslılar Ve Şeker Fabrikası Sivas, (Hususi) — Şeker fab- rikasının burada — kurulmaması keyfiyeti Sivaslıları derin bir teessüre düşürmüştür. Sivaslılar şeker fabrikasının behemehal Si- vasta kurulması için teşebbüsatta bulunmaktadırlar. Muallim — Mektebi” | yet ve Bitlisliler Ciddi Bir — Tiyatro İst Bitlis, (Husu si) — Şark ülk- kemizin en ma- ruf bir. transit merkezidir. Komşu — vilâ- kazalara icrayı — seyahat eden yolcuların şehirimize — uğ- raması ve bir gece misafir kal- ması zarari ol- duğundan — yaz aylarında kaza daima — değişen simalarla dolar. — Bitlis. meşhur İskenderin kumandanlarından biri- sinin ismini taşımaktadır. Mezkür kumandanın yüksek bir tepeye yaptırdığı terassut kulesi halen mevcuttur. Bu tarassut kulesi vasıtasile Van gölüne kadar ba- Çivisiz İmalât Ya- pan Marangoz HK Mürefte, | :(:l.ı.ınııi ) — ba mız da | marangozluk olan 21 yaşında fakat saçlı sakallı bir ihtiyar vaziye- tinde olan As- lan Nuri Ef. kendi imal et- tiği bir san- della — bütün Marmarayi baş- tanbaşa ve tek başına dolaşmıştır. Nuri Ef. ma- rangoz — işlerinden — hiçbirisinde çivi kullanmamaktadır. , Sındırgı'da Bir Araba Devrildi, 15 Kişi Yaralandı Sındırg:r (Hususi) — Burada müessif bir kaza olmuş iki kişi ağır, 13 kişi hafif suretje yara- lanmıştır. Kazada yaralananların kâffesi tütün amelesidir. Bunlar bir araba ile tarlaya giderlerken araba bir Kendekten aşağı yu- varlanmış ve kaza vuku bulmuş- tur. Tahkikata müddei umumilik vezi'yet etmiştir. Yaralılar Balık- kesir hastanesine nakledilmiştir. 21 yaşında Aslan Nuri Ef. yapmakla meş- | SON POSTA 'MEMLEKET HABERLERİ Bitliste Memleket hastanesi kılabiliyor. Şehrimizde sıhhat işleri çok iyidir. Memleket hastanesi va- tandaşlara samimi ve müşfik ağuşunu açan bir sıhhat kay- nağıdır. Yollarımız nisbeten iyidir. Valimiz Mithat Bey bilhassa yol siyasetine çok ehemmiyet ver- |Yerli Dokuma- cılar Bayrak Dokuyorlar Kastamonu ( Hususi ) — Son bir sene zarfında Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odasının mü- dahalesile yerli dokumacılığa yeni bir çığır açılmıştır. Kastamonuya kapot bezi ve ecnebi ketenleri ithalâtınmı durduran Kastamonu ve Tosya dokumacıları bu defada bayraklı kırmızı bez imaline baş- lamışlardır. Kastamonu'da Hacıbıyık zade Necati ve Kara Hüseyin zade Hüseyin Hüsnü Beylerin dokuma ticarethaneleri ve Tosya Sofçu Esnaf Cemiyeti bayraklık bezlerini piyasaya çıkarmışlardır. Ayancıkta Yangın Ayancık (Hususi ) — Burada bir yangın çıkmıştır. Yukarıçar- şıda Temel kaptanın oğlu Talât Efendinin dükkânından çıkan bu yangının sebepleri henüz anla- şılmamıştır. Tahkikat devam et- mektedir. Yangının büyümesine meydan verilmemiştir. Zingal şir- ketinin yangın motörleri yangının derhal bastırılmasında âmil ol- muştur. iyorlar | | mektedir. Muhitimiz ta- mamen eşkıya be- Hiyesinden kurtul- muştur. Bu sene hiç- bir şekavet hâ- disesi zuhur et- memiştir. Son günlerde şehrimizde gece hayatı da baş- lamıştır. Haftada iki gece çalşan bir sinema ve iki de tulüat tiyatrosu vardır. Fakat halk tulüat kumpanyalarına Münevver halk hakiki ve ciddi bir tiyatro ve edebi eserler te- Fylâl 7 Sem e ae Tarihi Fıkra |(Tarihte İnanılmayacak Hüâdiseler... Dünyada ne İnanilmıyacak şeyler oluyor!.. Bunları biz her hafta gaze- temizin bir sayfasında kasa kasa ya- zıp çiziyoruz.. Ve hakikaten de biz bile okurken tereddüt ediyoruz. Nihayet insamın ömsü inanılmıya- cak şeylerle- doludur. Tarihin her yaprağı inanılmıyacak şeylerle şiş- miştir. Sadrazamların — sadaretinden tutunuz da, saray ve balkın yaşayışı- na kadar bütün Osmanlı tarihi ina- mılmıyacak hâdiseler içinde yuğuru- lup kavrulmuştur. * İkinci Mahmudun saltanat sürdü- gü senelerde Halepte ufak bir isyan çıkmış, Kastelharami - arapları — vali aleyhine ayaklanmişlardı. layamı bastirmak için paytahttan hattı hümayunlar gelince, vali Hurşit Paşa yeniçerileri hazırlamış, arapların Üzerine çullanmıştı. Çarpışma bir iki saat sürmüş, çöl yavruları yeniçeri zorbaları karşısında dikiş tutturamıyacaklarım anlamışlar ve çil yavrusu gibi dağılmışlardı. İsyan bitmişti.. Asker Halebe dön- müş, kazanlarını kurmuştu. Mmaşa etmek arzusundadır. * Vamık Faik Malatya Su İşleri .. . Düzeldi Malatya, © ( Hususi ) — Malatyanın su derdi malüm- dür. — Halkın su — ihtiyacını tatmin için ya- pılan bütün fe- dakârlıklar şim- diye kadar to— şa — gitmiştir. Bunun sebebi programsız ça- y , bleri lışmak, bir nok- ıı;d.ı"ı'i. r'.“./ıı:l .;. ta da ittifak edememek ve zecri hareketler yapamamaktı. Bu sene su işlerinin başına İsmetpaşa na- hiyesi müdürü Tevfik Bey geti- rilmiştir. W hiç te rağbet göstermemektedir. | Di 4 Erciş'te Kadın Dedikodusu Yüzün- den Döğüşme Oldu | Erciş, (Hususi) — Kasabamı- zın Vanyolu mahallesinde kadın dedikodusu yüzünden dava vekili Abdülbaki Efendi ile komşusu Ya- min çavuş arasında bir dövüşme olmuş, Yamin çavuşun oğlu Meh- met ile refikası ve Abdülbaki Bey bu dövüşmeden müteessiren ağır surette hastalanmışlardır. İş mahkemeye aksetmiştir. (Anadolu'nun Her Bucağından İntıbalar KGK yat K # Yotrei Bf Zafer Bbayramı şenliklerinin dercetmiye sütunlarımız müsait değil. Tire, Gerede, Adapazarı, Diyarıbekir, Merzifon, M. Kemalpaşa, Kütahya, Burhaniye Afyon, Mene- 30 Ağuı(oılı memleketin dört köşesinde yapılan yaaaae aa AAADTEAEREATTAN Ş hepsini ayrı ayrı | ve intibaları Tire'de 2- A Samsun, Boldan, | bekirde men muhabirlermiz de bu tezahurata ait resimleri | ndermişlerdir. Resimlerimizden | - | lapazarın'da 3- Geredede 4 - Diyarı- $- Kütahya'da 6- M. Kemalpaşa'da 7- Sam- sun'daki Zafer bayramı intibalarını göstermektedir. Bu sırada Hurşit Paşanın müte- sellimlerindenden Salih Koç ağamın meelisinde çok garip bir muhavere eereyan ediyordu. Şanti zade tarihinim aynen naklettiği bu muhavereyi ben de bugünkü lisana çevirerek yine ay- nen anlatayım: Bir gün, Halep civarında bulunan memurlardan biri Salih Koç ağanın karşısmna çıkınca etek öptüs — Efendim, dedi. Dün akşam as- kerlerden birile bir maşlah yürzünden kavga çıkmış ve mesele henüz tavaz- zuh etmeden fıkaradan koltukçu mev levi dervişini dün gece yanlışlıkla boğmuşlar.. dört yetimle kalan mer- hümun zevcesi paşa kapısına düştü. Arzubal sundüu. Mazlumun üzerinde bulunan eşyabını ve ceplerinde kal- miş birkaç kuruşunu istedi. çocuk- larına mafaka — yapacakmış. — Hatta arzuhalini paşa efendimize bendenix götürdüm. Esef ettiler. O mazlumlara arnm keselik altın ihsan eylediler. rem edin, siz de bu bigünahları sıyanet buyurun.. Salih Koç Ağa bu işe şaşmıştı: — Bu ne garip ve acip şeydir, dedi. Dün gece idam olunacak yalnız Üç kişi vardı. Onlar da aslmış ola- gaklar. Çünkü üç tane top atıldı. Bu sabah ta adet üzere kale duvarla- rında sarkan cesetler üçten ziyade değildi. Eğer bu adam mazlum olarak katledilmişse, asıl katlonucak adam nice olmuş, nerede kalmış?. Salih Koç ağa bu meseleyi üzerine aldı.. Öyle ya, zavallı bir müslüman, sebepsiz olarak boğulmuştu. Bu olur işmiydi ? gd[h Koç ağa dini bütün bir adamdı.. Bu gibi gönüle bulanıklık veren hüdiselerde mutlaka mücrimi bulup çıkarmıya , dünya sey- M Geze GA LA * Fakat Salih Koç ağanın arayıp taraştırdığı meselenin altından şöyle bir hakikat çıkmıştı : İsyandan birkç gün sonra şehirde bir dedikodu almş, yürümüş, ban zengin kimselerin bu isyanla alâka- dar oldukları anlaşılmıştı. Hurşit pek kindardı.. Hele kendisini hünkâ- ra gikâyet edenleri hiç affetmezdi. Bu yüzden tutulanların derhal idam edilmelerini emretmiş, ayrıca valiliği- ni tekit için paytahttan emri şerif istemişti. Yakalanan — Üç mazaun- © a'ışam lhd“;nl atılır ııııığ atılmaz bir çare #ini ııuı=, antar ağam — zal Mustafa ve la Süleyman Böye lere oldukça yüklü rüşvetler - teklif etmişlerdi. Bu meseleyi derhal halletmek için iki kafadar başbaşa vermişler ve gece yarısı şehrin sokaklarında geren üç zavallıyı yakalatarak zengin İdam mahümlarının yerlerine koymuşlardı. Ertesi sabah alaca karanlıkta Ha- lep kalesi duvarlarından üç mazlum cesedi sarkılılmış ve Hurşit Paşa da bu suretle tatmin edilmişti.. Salih Koç Ağa bunları öğrenince evvelâ büyük bir hiddetle bağırıp ağırmak istemişti. Fakat adamların- gııı biri ihtiyar mütesellimin kulağını çekmiş, ona şu beyti okumuştu: Hakiki sanma her seyrettiğin peraik kürzer Fetadu derdimendin neylesün destinn- ruhsat yod * v 4 Paşa düşmanlarına karşı