““ Muallim Kürsüsünden Beyaz Perdeye Edmund Lov Amerikanın ye- tiştirdiği erkek yıldızların en ba- şında gelir. Edmund iyi bir aile- ye mensuptur. Babası olduça zenm gindi, çocuğunun tahsiline çok ihtimam etti ve onu Darülfünun- da bile okuttu. Babası istiyordu ki oğlu muallim olsun, çalışp çaba- lasın ve sonra da Darülfünun pro- fesörlüğüne kadar yükselsin. Fa- kat böyle olmadı. Edmund Lov muallimliği sevmedi Darülfünunu bitirdiği ve diplomasımı aldığı gün babasının yanına gideceği yerde gizlice Nevyoka kaçtı ve ertesi gün tiyatrolardan birine müracaat ederek artist olmak is- tediğini söyledi. Edmund Lov çok yakışıklı bir erkek olduğu için tiyatro tarafından derhan kabul edildi ve kendisine ilk olarak bir aşk piyesinde rol verildi. Edmund bu ilk “rolününde> okadar alkış topladı ki kumpanya bundan ce- saret ülarak kendisine daha bü- yük roller verdi ve Edmund kısa | bir müddet sonra parladı. Tabii | sinema kumpanyaları bu, yeni şöhretin yakasına yapıştılar, onu Holivut'a aşıtdılar. Sinema Dünyasından. Eakzle eee < SON POSTA aa ni — varam Silviya Sidney İçin, düne kadar Heolivyudun en güzel, en çok be- genilen ve el üstünde tutulan bir yıldızrı diyebiliriz. Fakat dün söy- lediğimiz bu sözü bugün artık Adriyen Ames'in Bir b Meşhur erkek yıldız Con Bar- rlmor'un kardeşi Liyonel Barri- | mor yeni bir filim çevirmiş, bun- da seksen beş yaşında bir çitflik sahibi rolü oynamıştır. Fakat münakkitler bu rolde Liyonelin makyajini — beğenmemişler, — bu sebeple artist ile münekkitler arasında — gürültülü bir hâdise çıkmıştır. Liyonel Barrimor mü- nakkitlerin haksızlık - yaptıklan, kasten kendisinin şöhretine leke sörmek istediklerini iddia etmek- tedir. Belki de bu yüzde Liyonel Barrimor mahkemeye bile müra- caat ederek tazminat isteyecektir. * Sinema alemindeki iktısadi buhran yüzünden son zamanlarda Holivutta yedi kundura mağazası iflâ« vaziyetine düşmüştür. Çün kü her ay hiç olmazsa üç tane iskarpin alan en meşbur yıldızlar bile şimdi para sıkıntısı çektikle- ri için ancak ayda bir iskarpin bile alamamaktadırlar. * Fransada hiç durmadan filim çeviren İtalyan yıldızı Anna- Bella son çevirmekte — olduğu “Harp, filiminde bir Japon ka- din rolü temsil etmiş, bunda çok Mmuvaffak olmuştur. * Yeni yıldızlardan An Dvo- rak, mevzau Hindistanda geçen bir filmi çevirmek için angaje edilmiştir. Bu filimde kendisine 2—ı Bartelmes refakat edecek- * Son zamanlarda — gerek Dişi Kırıldı ! lî 1 | | İ | L. Barrimor. 85 yaşında Almanyada, gerekse — Fransada mekteplerde — gösterilmek üzere birçok terbiyevi filimler vucude getirilmiştir. Bu filimler Çok rağ- bet kazandığı için sinema kum- panyaları bu şekilde filimler ha- zırlamak maksadile hususi teş- kilât yapmıya karar vermişlerdir. X4 Eski yıldızlardan Glorya Svanson'un sinemalardan çeki- mek arzusunda olduğunu geçen- lerde yazmıştık. Glorya şimdilik sinemadan çekilmiyeceğini söyle- mekle beraber bu sözünü gaze- teciler şüpheli telâkki etmişlerdir, | söylemiye cesaret edemiyeceğiz. Niçin mi? Bunun sebebini kısmen siz de biliyorsunuz. Çünkü geçen- lerde kısaca haber vermiştik: Silvi- ya Sidney Holivutta film çevirirken işini yarıda bırakmış ve bir daha * | ortada görünmemiştir. Bu vakit- siz kaybolına hâdisesi birçok ih- timallere yol açınış, hatta güze- yıldızm bir faciaya kurban gitmiş olması bile düşünülmü$tür. Fakat birkaç gün sonra, artistin kaç- tıktan soanra doğru Nevyorka gittiği hayretle öğrenilmiştir. Şimdi de öğreniyonur ki Silviya Sidney Nevyorkta da duramamış ve vapura bindiği gibi Avrupaya geçmiştir. Şu dakika ise Pariste- dir. Yarın ne olacağım kimsecik- ler bilmiyor. Gazetelerin yazdıklarına bakı- lacak olursa Silviya Avrupaya istirahat etmek ve dinlenmek için gelmiştir. Bir müddet — sonra tekrar Amerikaya dönecek, fakat Holivuda gitmiyecek, Nevyorkta kalarak orada tiyatrolarda çalı- şacaktır. Bu güzel ve meşhur yıldızın Holivuttan kaçması etra- fındaki dedikodular el'an devam etmekte ve Amerikan gazeteleri hâlâ bu dedikodulara ait haber- lerle dolup boşalmaktadır. Bu vaziyet — karşısında — Silviyanın tekrar Amerikaya dönmesi ihti- mali pek varit görünmüyor. Silviya Sidney artistliğe pek küçük yaşta heves göstermiştir. Ön yaşında, henüz annesinin dizleri dibinde iken artist olmak için can atardı. Hatta ilk filmini çevirip — şöhretini — kazandıktan sonra şöyle demişti: *— Ölünceye kadar sinemada çalışmak istiyorum. Eğer stüdyo- da ölmezsem gözüm açık giderim.., Fakat güzel kız bu emeline kavuşamadı. Çünkü Holivuttan kaçtıktan sonra artık onu herkes sönmüş bir yıldız olarak telâkki ediyor. Bununla beraber Amerikanın Silviya Sidney'in Macerala Güzel Silvişa hülgalı bir genç kız filminde garabetler dünyası olduğunu ha- tırlıyacak olursak Silviya'nın gü- nün birinde tekrar “Holivuda dönmesi ihtimalini kuvvetli sa- yabiliriz. n ı iSinehıa Yeni Bir Sinema Haâdisesi 'Mevsimine | Holivut'tan Ansızın Kaçan Yıldız — İGiriyoruz Soluğu Paris'te Aldı Eylül ayı şehrimizde sinema mevsiminin başlanyıcı demektir. Ağustos girer girmez İstanbu! sinemalarında yeni mevsim içir hazırlıklara — başlanır, — salonlar düzeltilir, yeni getirilecek filim lerin listeleri ilân edilir. Dah: evvel sinema müdürleri Avrupaya giderek yeni mevsimde gösterile- cek filimleri seçer ve sipariş ederler. Bu sene de böyle oldu, bütün büyük — sinemalar önümüzdeki mevsimde gösterecekleri filimleri sipariş ettiler ve kısmen de ge- tirttiler, Bu sayfada, Amerika ve Avrupa stüdyolarında yeni çev- rilmekte olduğunu yazdığımiz fi- limlerden bir kısmını bu mevsim- de seyredeceğimiz anlaşılıyor. Bu meyanda Marlen Ditrih'in, Şöval- ye'nin, Garbo'nun ve diğer meş- bur yıldızların en yeni filimleri de bulunmaktadır. Bundan başka İpek Filim stüdyolarında Türkçe olarak çev- rilen bütün yeni filimleri de bu sene doya doya seyredeceğiz. Ayrıta sinema salonlarında hayli değişiklik ıslahat yapılmıştır. İki Esrarengiz Yıldız Ara- sında Dargınlık Kalmadı Marlen Ditrih son filminde Holivuttan gelen son haberler arasında en ehemmiyetlisi, — ikisi de esrarengiz olarak şöhret bulan Marlen Ditrih ile Greta Garbo' nun barışmalardır. Bu hadise yalnmız Holivutta değil, Amerika- mnın bütün şehirlerinde ve hatta Avrupada bile hayretle karşılan- a biribirlerini — hiç sevmedikleri söylenen — bu iki meşhur yıldızın daima dargın yaşıyacakları iddin — ediliyordu. Fakat son hadise — bu iddianın yanlışlığını ortaya koymuştur. Size bu esrarengiz yıldızların barıştıklarını da anlatalım: Marlen Ditrih'in yeni — eseri olan “şarkıların şarkısı,, filminin stüdyoda ilk tecrübe gösterilişi yapılacağı gün, bütün yıldırlara olduğu gibi, — Garbo'ya da bir davetiye . gönderilmiştir. Herkes Garbo'nun bu davete — icabel etmiyeceğini zannetmekle bera- ber belki gururundan fedakârlık yapıp geleceğini de ümit ediyor- larmış. Filhakika İsveçli yıldız bu davete icabet etmiş ve Marlen' in filimini doya doya seyretmiş, | sonunda da herkesten çok kendisi alkışlamıştır. Bu bâdise karşısında herkes hayrete düşmüş ve bir taraftan da kulaktan kulağa dedi- kodu fısıltıları başlamıştır. Garbo bukadarı kâfi görmemiş olacak ki filimin Nevyork sinemalarında se- yircilere iraesinde de hazır bulun- müş ve oradada bir hayli alkış- İamıştır. Gerçi bugün iki yıldız henüz karşı karşıya gelmiş değil- lerdir. Fakat hâdiseye şahit olan- lar artık Garbo ile Marlen ara- sında dargınlık kalmadığına kuv- vetle hükmetmektedirler, Esasen bu münasebetle kendisine sualler» soranlara karşı İsveçli yıldız. gü- lerek şu cevabı vermiştir: “ — Ben münzevi yaşamaktan hoşlanıyorum. Esasen böyle dedi- kodulu muhitte berkesle senli ben li olmayı da doğru bulmuyorum. Fakat bugüne kadar kimse ile dar- ginlik sebepleri ihdas etmemiye de çok dikkat ettim.,, İşte bu sözlerde iki esrarengiz yıldız arasında artık dargınlıktan eser kalmadığına kuvvetli bir delil olarak gösteriliyor.