İ İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Nasıl doğda?.. Nasıl r.,.ağ 2 Nasıl Öldü?.. Prens Sabahattinin Patrikhanedeki Sözleri Ortalığı Altüst Etmişti Prens Sabahattin Bey, [ür—_yı;ılınn reisi ruhanisi olmak se | düğü bu teveccühten cür'et ala- rak biraz daha etrafına sempati izhar ederse, bütün muhalif kuv- vetleri başına — topliyabilecekti. Bunun için Cemiyet, büyük - bir telâş devresi geçirmekte idi...Ce- miyetin çok hakkı vardı. Çünkü Prens Sabahattin Beyin de Pat- Fikhaneye iadeiziyaret ettiği gün söylenen nutuklarda açıktan açığa beyan edilen fikirlerin önüne geçilmezse, bunca emekler mu- kabilinde ilân olunan bu meşru- tiyet; Türkler için en hakiki bir felâket olacaktı. Yalnız ( İttihat ve Terakki tarihi) nin değil, bilhassa ( Türk tarihi) nin de ehemmiyetle kaydetmesi İâzım- gelen bu iadeiziyaret Merasimi ile bu merasimde irat edilen nutukların mühim — parçalarını aynen naklediyoruz: Ağustosun 26 ıncı günü pat- rikhanenin büyük saati (alaturka) tam yediyi çalarken Prens Saba- hattin Beyle refakatinde bulunan Emin, Kemal ve Fazlı Beyleri hamil olan arabalar, patrikhane- min büyük kapısı önünde tevak- kuf etmişti Prens, ruhani memur- lar tarafından istikbal edilmiş, koluna girilerek merdivenden çı- karılmış,., Merdiven başında da Edirne — metropolidi — tarafından karşılanmış ve doğruca patrikha- nenin (Proo sinkelya) odasına alınmıştı. Burada patrik efendi, ayakta duruyor — ve - misafirini i Samimane bir telâki- den sonra, patrik, prensi almış; büyük (Sensinot) salonuna götür- müş; burada hazır bulunan bazı metropolitlerle Rum — unsuruna mensup mübim zevatın alkışları arasında, Sabahattin - Beye şu sözleri söylemişti: Fahametpenah!.. — Yalnız devleti aliyede Bulunan Rumla- rın değil, ortodoks olan akvamı Sairenin de vekil ve tercümanı olan Rum patrikhanesi, hanc- danı âli Osman ile merbutiyet ve taihriyeti bulunan — zati — faha- metpenahilerini, sinesinde kabul eylediğim — cihetle - müftehirdir... Âli himmet - Fatih, siyasiyattaki nüfuzü nazarı dolayısile, milleti- mizin hukukunu, imtiyazat itasile tasdik eylemişlerdi... Şüphe etmem ki zati fehametpenahileri de bi cümle rüfekayi mesainizle birlikte ayni fikir ile takibi siyaset ede- ceksiniz. Ben.. Ve Sen Sinot teyiz.. Kelâmimıza hitam verir- ken, Sen Sinot ile birlikte; Cena- Bıhakkın zati fehametpenahilerini Muhafaza ve teşebbüsü ulvii me- deniyetperveranelerinde muvaffak anı temenni eyleriz. Patrik efendinin bu nutkuna Prens Sabahattin B. de aynen $0 sözlerle mukabele etmişti: — Hakkınızda, hürmeti fev- kalâde hissettiğim gibi nezdinize geldiğim şu sırada kalbimi dok- duran meserreti de beyan ede- rim. Size, yalnız ortodoks hıristi- fatile değil; en kadim zamanlar- dan şimdiye kadar medeniyeti bilcümle milelüâ akvama neşrü isal etmiş bir milletin — reisi lbıiıııınıık sıfatile hitap — ediyo- rum... Nezdinize mahza bir ziya- reti hususiye vazifesini ifa maksa- dile geldim. Onun için beyana- tımın da hüsüsi bir mahiyette telâkkisini rica ederim. Beyana- tımin şu şeklü mahiyeti ile bera- ber sizi temin ederim ki; ben de.. rüfekayı sâyim de, imtiyaza- tın yalnız muhafazasına değil.. hatta Iılıviyniııe_ çalışacağız. Ve eminim ki; bunu söylemek sure- tile, bütün Osmanlıların tercü- manı hissiyatı oluyorum... Sen Sinot salonunun tavan ve duvarlarım sarsan alkışlarla hitam bulan bu sözler Şeref sokağına üksek Orman Mektel_)i aksettiği zaman, cemiyet erkânı büyük bir gayzü infial ile yum- ruklarını — sıkmışlar.. . kendilerini iğfal eden Prens Sabahattin Be- ye karşı, gözlerini artık dört aç- mak mecburiyetini duymuşlardı. Ongaloğtu Ziya Şakir B Ağustor 1998 — İkinci Kısmın Sonu — Mul.terem Karilerimize: Her amtırı vesaike — müstenit olan ve ekserisi bizzat bu vekayün içinde yaşamış zevattan mürekkep binlerce kari kütlesi — tarafından * ehemimiyetle takip ve takdir olunan bu tefrikamızın bugün ikirci kısım da hitam bulmuş- tür. Yarından itibaren üçüncü kısım başlıyacak'tır. Bu kıım, tefrikanın en heyecanlı ve en hareketli vekayüni ihtiva etmektedir. Bilbassa (31 - Murt) hâd sesinin bütün Gerar bu kısımda kulkacak ve okuyanları hay- retle bırakacaktır. « Son Posta - Bükü y —a . w 66 Rektörlüğünden: 13 Eylül 1933 çarşamba günü saat 14-15 te ihaleleri icra kılınmak üzere Orman Ameliyet mektebinin 8,5 aylık erzak ihtiyacı aleni münakasaya konulmuştur, İsteklilerin münakasaya iştirak için mezkür tarihte Yüksek Mektepler Alım Satım Komisyonunda *“Fındıklıda,, şartnameleri okumak için de Mektebe - “Büyükdere Bahçeköy,, müracaatları. “4163,, Cinsi Kilosu Cinsi ——— Kilosu Cinci Ekmek 6000 - Siyah mercimek —30 — Sovan, sirke, salça, Koyun eti — 2200 Şehriye S0 — Portakal, lahana, taze Kuzu , 800 K. Bezelye 40 — Fasulye, elma, yer el- Sade yağı 700 Kaşar peyhir 5S0 — ması, aspanak, karna- Zeytinyağı 330 Tuz 150 — bahar, salamura yap- Pirinç 750 Yumurta adet 8500 — rağı, taze yaprak, sa- Şeker 1000 Limon 2000 — lata, Taze bakla, en- K. Fasulye 400 —Kuruüzum 30 — ginar, dereotu, may- Beyaz peynir 320 Kuru kayısı S0 — danoz, kabak, marul, Zeytin 200 Pirinçunu 70 domates, patlıcan, bi- Un 450 Sabun 170 — ber, zerdalı,balkabağı, Patates 550 Soda 80 — taze özüm, kavun, kar- Nohut 150 Kuru bezelye 40 puz, ayva, dolmalık İrmik 30 Süt 1400 — biber, havuç, kereviz, Makarna 200 - Yoğurt S00 — pirasa ve saire. İnhisarlar Umum Müdürlüğünden: 1 — 3/1/933 tarihinde pazarlığı yapılan 9400 kilo köhne ip ve 1988 kilo kınnap parçalarına elde edilen fiyat haddi lâyık görük- mediğinden yeniden satılığa çıkarıldı. 2 — Mülga Azapkapı ambarında işe yaramaz dört adet kam- yenet karoserisi ile 300 kilo kadar demir çember ve demir parça- ları satılacaktır. Talip olanların 28/8/933 tarihine müsadif pazartesi sere komisyonumuza saat İ4 te yüzde 15 teminat parasile birlikte Cibalide satış müracaatları ilân olunur, “4380,, a: —— — ( Baştarafı 1 inci sayfada ) — Yahu, sen ne ararsın bu- ralarda? Dalgınlıktan, uykudan uyandı- rılmış gibi sıçradım. Bir arka- daştı: — Hiç, dedim, hava alıyorum! — Ben de yap yalnızım, ca- nim sıkiliyordü, haydi. dolaşalım biraz!.. plâjın “nihayetlerine doğru yü- rümiye başladık. Az ileride, ar- kadaşım, önümüzde kol kola, gü- lüşerek, şakalaşarak yürüyen bir çifti gösterdi: — Şunlara bak monşer dedi, oğlanla otobüste beraber geldik, yanındaki kız, önümüzde oturu- yordu, Otobüsten indik, ben kö- şedeki karpuz sergisine — bitişik sucuda hararetimi — söndürüyor- duüm, kız da karpuz pazarlık edi- yordu. Bir de baktım, delikanlı sokuldu: — Affedersiniz Medi, — bir kaybınız var! Kız baygınlıktan ayılır gibi kendine geldi: — Ah, evet, dedi, mayom! Otobüste unutmuşum. Sizmi bul- dunuz? — Evet, buyurun! Ben suyumu yudum yudum içiyor, işin sonu nereye varacak diye bekliyordum. Mayosuna ka- vuşan kız teşekkür etti. Karpuz- uc kızın beğendiğini yirmi ku- ruştan uşağı veremiyeceğini söy- lüyordu. Oğlan: — On beşten ver de, ben de alayım bir tane dedi. Beriki kısa bir münakaşadan sonra razı oldu. Debkanlı ikisinin de “ parasımı verdi. Kız bu ikramı kabul et- memek - istiyordu, fakat beriki israr etti: — Aman efendim, lâfımı olur bir karpuzun; rica ederim! diye- rek, sergicinin elinden karpuzları aldı. Ve beraber yürümiye baş- a Plâjlarda Neler “Gördüm ?— ” Plâjda Akşam Üstü: j İçki Ve Dans ; ! —— ae - Tadılar. Kapıdan girerken onların — peşini bıraktım, şimdi de bu va- ziyette görüyorum!.. 4 Dostumun — hikâyesi — bende — hayret uyandırmadı. Yalnız, ka- — Baat getirdim ki çıplaklık in ları İâübalileştiriyor! — ciddiyet n — yüzde ellisinden fazlası, elbisele — — le beraber esvap çengellerin: — takıhp kalıyor? n ışıklarda esmerliği plâjda - gölgeleşmeye — başlıyı « insanlar — sayılabilecek — kadar azaldı. Şimdi kumlar, dağımık boş — bir yatağa benziyor. Kahkahalar, sesler, hafif hafif — sahili yalıyan suların hafif Şşıprs — tılarını — dinleyebilecek — kadır — Şimdi hayat gazinoda başlı- — yor. — Denizin - elediği “tertemiz havada, güneşte ve denizde ak- — şamlıyanlar, yorgun — vücutlarını bırakmışlar, — buzlu bira içiyorlar. Şimdi daha — hâlâ harekete kanmamış gençler —— ağır dansleri kaçırmıyorlar. Y a Şimdi plâjda ölen hayat ga- zinoda yavaş yavaş canlanıyor. Ve şimdi tenhalaşan, sessiz- leşen plâja orada başlıyan meş'e- — nin sesleri aksetmiye başlıyor. — İstanbul Belediyesi İlânları İlk mektepler için yaptırılacak 1400 adet mektep sırası kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. Talip olanlar şartaama almak için her gün Levazım Müdürlüğüne müracaat etmeli, Münakasaya girmek için de 735 liralık teminat makbuz veya banka mektubu ile teklif mektuplarını 28/8/933 pazartesi günü saat on beşe kadar daimi encümene vermelidirler. (3887) Eskişehir Hava Mektebi Kuman- * danlığından: Hava Mektebine kaydi kabule talip olupta evrakını tekemmül ettirmiş olarak mektebe gönderenlerin müsabaka imtihanları 9 / eylül / 933 tarihinde icra edileceğinden taliplerin mezkür günde Eskişehir Hava Mektebi z y KIZ ül liyeti ile tanınmış olan müessese İsta: bi l:em:'c“ı.yn haizdir. Gayret ve muvaffakiyeti görülen devrelerine ait kolaylıklar Leyli ve Nehari < Resmi Liselere muadil Feyziati Lise Arnavutköy'de - aylarda ü Ana sınıfını, ilk kısmı orta ve lise ıınıfıh!ı.ı bavidir. Tedris ve terbiye usullerinin ciddiyet ve İstanbulun en güzel yerinde kâin ve her füglh sıhhi lıfebelu için mektep bütün tahsil ve imtiyazlar temin Iıkll#l_' ;f- Leyli ücretlerinde çok esaslı tenzilât Kayıt ve yeniden kayıt muamelesine başlanmıştır. Cumartesi, Pazartesi, Çarşamba günleri saat 10 dan 18 kadar müracaat olıı_;hilîr İsteyenlere mel elefon: 0 Vd Büne ada z ea öae, — - leri vardır tarifnamesi gönderilir. (6039) binasında bulunmaları ilân olunur. (4382) —— e ae e l l Nevyork, 25 — Siti Of Nor: ü folk vapuru mariland - civarında — kumluğa Oturmuştur. —Yolculara — hiç bir şey olmamıştır. ü Matbuat Cemiyeu tarafından tertip edilen ğ 1933 MATBUAT ; ALMANAĞI ğ çıktı, Her kitapçıda bu'uvuz. 9 Fiat 1 kıradır. a