GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedâiler Arasında 32 Y azan: Ömer «iza #Teslim Olmıyoruz Karşınızda Kılınç 3 — Zaloğlu, okayıkların o gemiye yaklaşmasını bekliyordu. İlk ka- “ yığın gemiye yanaşmasile dışar- dan bir adam sıçradı, gemiye “girdi ve Zaloğlile fısıldaşmıya başladı. Gül H. bu adamı hemen “tanıdı. Hacı Mehmetti! Gül, bir Jâhze düşündü, çünkü bu adamı “Kıbrısta bırakmışlardı, sonra bir- “denbire bağırdı: — Haydar Bey, bir tuzağa düştük. Haydar Bey! bir tuzağa | “düşdük! Onun bu çığlığı koparmasile vahşi suratlı bir takım adamlar geminin içine atlamıya obaşladı- ar. Bir kayık boşaldıkca başka bir kayık yanaşıyor ve içinden bi ir takım adamlar çıkıyordu. Gül Hanımın feryadını duyan- lar uyanmışlar, güverteye koş- muşlardı. Haydar Beyde kılıcını yırarak geldi ve derhal bağırdı: © — Silâh başınal © Gül Hanım bu tuzağı Hacı “Mehmedin hazırladığını (kısaca öyledi. Gemiye giren vahşi su- i adamların içinden biri, iki adım ilerliyerek: — Efendiler! dedi, hemen tes- olunuz! çünkü biz sizden ço- sonra kaptanmız esir düş- tür! Haydar Bey sordu: — Kimin namına söz söyli- unuz? — Cebel şeyhi sultan Sinan na! Bu birkaç kelime herkesi kor- tu. Çünkü bu adamların hep- fedai idi. Hepsi de şehleri- nin yolunda ölmeyi canlarına net bilirler, bir an evvel ölü- me kavuşmaktan adeta zevk Haydar Bey cevap aldıktan o tekrar sordu: > — Sultan Salâhaddin ile cebel hi Sinan arasında harp var mi? — Elbet var. Onların arasın- daki harp hiç bir vakit durmaz. Onun için efendimiz Sultan Sa- haddinden bir rehine istiyor ve hanımı yanına almak diliyor. Haydar Bey tekrar sordu: © —Bu yorsunuz ? © Haydarın maksadı sözü uzat- mak ve vakit kazanmaktı, Feda- n reisi cevap verdi: — Bizim efendimiz herşeyi bilir. Teslim olunuz ki belki size ır da hayatınızı bağışlar * © Haydar Bey sözü kesmedi: — Efendiniz, Hacı Mehmet ibi, Zaloğlu haini gibi casuslar- dan haber alıyorlar. Esrarkeş katiller! Size teslim olmuyoruz. n karşınızda kılıç taşıyan ce- e ir var. İyi bilin ki Sul- tan Salâhaddin sizden müthiş bir alacak! Fedailerin reisi emretti : © — Bunların hepsini kesin, n! Yalnız bu hanıma dokun- ii, . Sonra bu hanımın yanında İuran kadına da ilişmeyin. Ku- manda Haydar Beyi de efendi- ize dipdiri götürmek için emir 1 eder B. Güle baktı ve: — Hanım! Dedi, kamaranıza irin! Netice ne olursa olsun, sizi tikam if Çi, hanımı nereden tan- | bunların elinden yaz La için elimizden geleni yaptığımızı unut- mayın! Burada topumuz şehit olur ve siz hayatta kalırsanız Sultan Salâhattine namusumuzla öldüğümüzü haber verin! Haydar Bey daha #onra as- kerlerine baktı ve — Askerler! oDedi, cennet kapıları size açık duruyor. İyi bilin ki korkaklar oraya gire- mezler! Askerlerin hepsi de: — İçimizde korkak yok! Diye bağırdılar. Gül H. ile Meryem kabinelerie koştular ve müsademe başladı. Fedailer el- lerindeki hançerler ve kılıçlarla ilerilediler ve askerler onları kar- şılıyarak püskürttüler. Hamleler tekerrür etmiş ve fedailer hep gerilemişlerdi. Geminin güvertesi kan içinde yüzüyordu. Askerlerin kılıçları bunları biçiyor, fakat bunlar, zerre kadar yılmıyarak bamlelerini tekrarlıyorlardı. Çün- kü şeyhleri onlara bu işi yapmak için emir vermişti. Onlar da korkmadan, ne kendilerine, ne başkalarına acımadan muttasıl dövüşüyorlardı. Haydar B. fedaileri mağlüp ettiğini zannettiği sırada gemiye birkaç kayık daha yaklaştı ve içinden bir sürü esrarkeş fedai Haydar Beyin maiyeti yorgun- luktan bitaptı, Sonra bu asker- lerin sayısı, hasımlarına nispetle azdı Halbuki fedailerin mütemadi- yen arkası geliyordu. Haydar Be- yin maiyeti azala azala ötede beride birkaç kişi kalmış, fedailer onları sararak kılıçlarile, hançeri lerile vücutlarını delik deşik et- mişlerdi. Ortada Haydar Beyden başka bir kimse kalmamıştı. Bu cesur, bu mert asker, yalnız ba- şına savaşıyor, üzerine gelenleri kılıçtan geçiriyordu. Gül H., bir aralık ona baktı ve babasının son dakikaları gözünün önüne geldi. O da yapyalnız kalmış, yapyalnız dövüşmüş ve onu kur- İ tarmak istemişti! demek ki buda i ezeli adaletin bir tecellisi idil Bir aralık Haydar Beyin kan- lara bulanan ayağı kaydı ve ye- re düştü. Fedailerden her biri abasını çıkararak Haydar Beyin Üzerine attılar ve Haydar Bey bunları bertaraf etmiye uğraşır- ken onu da yakaladılar ve bir tarafını incitmeden ele geçirdiler. Çünkü şeyhlerinin emri, onun diri getirilmesi idi, Gül H., vaziyeti gözden, ke çırmadı. Demek ki bu fedailer onu da incitmiyecekler, bu vahşi kanlar ona da dokunmıyacaklar- dı. Bu düşünce ona biraz teselli verir gibi oldu. - Geminin üzerinde mukavemet edebilecek bir kimse kalmamıştı. Fedailerin reisi: — Tamam! dedi. Bu köpek- lerin leşini nehre attık! Fedailer hemen. kollarını sı- vadılar. Ölü, diri, güverte üze- rinde bütün bulduklarını nehre yuvarladılar. Yaralılardan biri de onlardan merhamet dilemedi. Sıra fedailerden maktul dü- LE e e İİİ şe amam mama ln amma EEE Reese İİ Es0F gaçs ERSE EARSEEE E Paz Taşıyan Cesur Adamlar Var şenlere gelmiş, bunlar da öteki- ler gibi nehre atılmış, yalnız ya- ralılar, ileride, işe yarar diye olacak sahile götürülmüşlerdi. Bu da bittikten sonra fedaile- rin reisi Gül Hanımın kamarasına doğru ilerledi ve: — Hanım! dedi, artık yola çı- kabiliriz! Gül Hanımın başını eğmekten başka çaresi yoktu. Kendisi, harpten farksız bir mücadeleden sonra evinden çıkarılıp bu gemi- ye bindirilmiş ve yine harpten farksız bir mücadeleden sonra bu gemiden çıkarılmıştı! Gül Hanım bunu düşünerek? — Aman yarabbi! dedi beni ölümden kaçırmıya gelenler belâ- ya uğradılar. Beni bu gemiden kaçırmıya gelenler de belâlarını bulsunlar! Meryem, Gül Hanımın arka- sından ağlıya ağlıya ilerliyordu. Onların arkasından Haydar Bey getirildi ve hepsi birlikte sahile çıkarıldılar. Fedailerin reisi Meryemi, Gü- lün kolundan çekip götürmüş, Gül Hanım onu tekrar görmemiş ve ona ne yaptıklarını anlama- mıştı, di (Arkası var ) — -— RADYO. — 17 Ağustos Perşembe İstanbul — 18 Gramofon: Plâk neş- riyatı, 18.30 Fr. ders (ilerlemiş olanla- ra), 19 Kemal Niyazi B. ve arkadaş- ları, 20 Nebil oğlu İsmail Hakkı B. 20.39 kemani Reşat B. ve arkadaşla. ndın rofokatile Vedia Riza H. ve Muzalfer OB. 2130 gramofon: Plâk neşriyatı, o 22 Anadolu ajansı, borsa baberi, sant ayarı. Ankara — 1240 Gramofon, 18 alaturka saz, 18.45 viyolonsel konseri, 19.16 alaturka naz, 90.15 ajanı haber leri. Varşova — 91 Akşam (orkestra ile), 28 dans mutikiai, Peşte — 21.10 Sigan musi! 2235 opera takımı tarafından konser, 23.35 son haberler, plâk, 24.35 caz. Viyana — 20 Beethoven'in eser- lerinden senfonik könser, 21.35 baftas nın haberleri, (o 22.20 plâk ( meşhur eserlerden ), 2240 Salzburg'dan “Fü- ust hava müsait En takdirde ha» fit ransiki, Milâno Torino - Floransa 2120 Mozartın “Dönjusn,, operası, Prag — 291 “Tomy evleniyor, isimli operet, 28,15 salon arkestrası. Bükreş — 13 Haberler, plâk, 14 hafif oOmusiki, 18 caz, 19 haberler, 90.20 hafif musiki, 2105 Polonya gecesi, Lehlilerin eserlerinden konser, 2290 devamı. 18 Ağustos Cuma Varşova — 2020 Salburg'tan naklen o Mozartın “Cesi Fan © Tuütte, isimli operası. 28.40 dans musikisi. Peşte — 2025 Plâk, 914 askeri könser, 28.15 sigân musikisi. Viyana — 2020 Salzburs'tan Mo- garttın o “Cosi Fan Tutte,, operası, 23.25 senlonik radyo takımı. Milâno - Torino » Floransa 21.15 Konser, 2135 (operet). Prag — 20,15 Salon tiro 20,45 sözler, orkostrası, Bükreş — 19 Haberler, plâk, 14 orkestra, 19 keza, 19,20 karışık musi- ki, 2040 Mamon opereti (plâk ile), müteakiben cazbant. Breslau — 2i En iyi Alman halk şarkılarından bazıları, 22,20 Silisya şa- to ve sarayları, 23.55 dans musikisi, konseri takımı, 21.25 tiyatro, 22 radyo k İ, . Z yaya gidip Bulgar baridiye na- Bir Aktris Reisicü mhur Olmak İstiyor Kendisine Henüz Cevap Verilmedi İspanya ile Fransa arasına sıkışmış (o küçük bir möüstakıl hükümet vardır ki bunun adı- na Andor Cümhuriyeti derler. Pirene dağlarına yaslanan ve nü- fasunun yekünu bir kaç bini bile bulmyan bu güzel memleket de dünyanın diğer kısımları gibi şid- detli bir buhran içinde hıvran- maktadır. Çünkü memleketin baş- lıca iki mahsulü satılmadığı gibi seyyahlar da gelmediği için vari- dat bütçesinden mühim bir ye- kün eksilmektedir. Bu hal memlekette büyük bir memnuniyetsizlik uyandırmış ida- ri teşkilatta da bir takım deği- şiklikleri mucip olmuştur. Bir ara- lık memlekette büyük bir isyan çıkmak ihtimalleri (belirmiştir. Fakat zamanında alınan tedbirler sayesinde kanlı bir ihtilâlin önü- ne geçilmiştir. Andor Cümhuri- yetinin bu vaziyeti Jülyana is- minde genç bir Macar aktrisini, Andor mebusan meclisine garip bir müracaatta bulunmıya sev- ketmiştir Bu kadıncağız çocuklu- ğundan beri bir hükümdar ile evlenmek hulyasını besler ve bir gün saltanat sürmek heves ve hırsını kalbinden çıkarmazdı. Andor cumhuriyetinin vaziyeti, onu büyük bir ümide düşürmüş ve bir islâhat projesi ile bir mek- tup yazarak Andor Mebusan mec- | Cümhur Reisi olmak istiyen Mac&r Aktrisi Jülyana lisine göndermiştir. Genç Macar aktirisinin bu projesi, oAndor memleketinde işlerin inkişafı için icap eden tedbirleri tavsiye ettik» ten başka sayfalar tutan uzun mektubunda da şu iddialar serde- dilmektedir:” “ — Bende hamiyet, çalışkan- lik ve muhabbet mevcut oldukça sizin işlerinizi yoluna koyacağıma emin olunuz. Onun için hemen beni Reisicumhur intihap ediniz... Andorluların Macar aktirisine ne cavap verdikleri henüz malüm değildir. Fakat kendisi, ihtiyata riayet ederek vazifesini bırakma- mıştır. Peşte sahnelerinde hâli durmaktadır. © Almanya Silâhlanıyor (Baztizüti 1 nel saktada ) sonra fabrikaların yeni faaliyetin- den bahsetmektedir. 3 — Fabrikalar gece gündüz çalışmakta ve bu faaliyet yüzün- den amele adedi yüzde 90 nis- betinde artmaktadır. © Ayni zamanda Krup fabrikasi uzun menzilli, büyük çapta, müt- hiş bir kudreti infilâkiyesi olan yeni bir top icat etmiş ve şimdi. ye kadar balistik (tekniğinde görülmemiş bir şaheser vücuda getirmiştir. eg gazetesi, bu hususta bir takım şeyler ilâve ederek makalesini şöyle bitiriyor; “Eğer Almanyayı serbest bi- rakırsak, bir harp arifesinde bu- lunuyoruz,, Milletler uyanınız. Başvekil Pş.nın Bulgaristan Seyahati (Başta * inci ağ) daha evvel Cenevrede Tevfik Rüştü Beyle M. Titülesko arasında ha- uarlanmıştı. Bir Balkan misakı vücude getirmek ve üç temmuzda mütdarrızın tarifi etrafında Rus- ya ile komşu devletler arasında imzalanan itilâf çenberinin genişl: tilmesi için M. Titüleskonun Sof- Ay dınlılar Trenle İncir Nakliyatı Yapmamıya KararVerdiler | - Aydın, ( Hususi ) — Bu sene Aydının incir nakliyatı yüksek navlun dolayısile taneli yapı" lamıyacaktır. Konya arabacılar birliği Aydın vilâyetine müracaatta bulunarak incir (o nakliyatında (kullanılmak üzere 1000 arabanın gönderile- ceğini bildirmiştir. Tavaslılar da bin deve ile incir makliyatına iştirak edeceklerdir. ——— Iş Bankası Nazillide Şube Açıyor Nazilli, ( Hususi ) — Burada yeniden bir İş Bankası binası yaptırılacaktır. Binanın yeri hazır- lanmıştır. arı ile görüşmek isteyeceği tah- min olunmuştu. Onun Bükreşe dönmesinden evvel böyle bir ziyaretin vuku bulup bulmayacağı kat'iyetle be- yan edilemez, maamafih böyle bir ziyarete imkan olup olmıya- cağı, ayrıca, muhtelif devletler arasında yapılan muhaberelere de bağlıdır. Tekirdağında Bir Tavukçuyu Yolunu Keserek Soydular ekirdağ (H — Mar kareli yolda bir ve m a kardan lir dağına gelmekte olan mi öne gk şa vi mevcut ışlar ve sa- e eş Soyguncular şid- detle ,detle takip edilmektedirler. HIFZ CEMİYETİ Vatanımızın müdafaası uğrunda fedayı can eden aziz ve ve mübarek mücahedei milliye şehitlerimizin rub- larına ithaf edilmek üzere Nuruosma- niye ikinci imamı hafız Hasan Ef, nin tilmizlerinden Hafız Recai Beyin Hıfz. cemiyeti 27 Ağustos 933 ie zar günü öğle namazını müteakip akya musammem olduğundan arra buyuranların teşrifleri orica olunur efendim.