24 Tememuz Siyaset Âlemi Kötü Avukattan Eyi İş Beklenemez 'e beyanatta bulunmuş ve bu vak'ayı '.-lıd hâdise ...d.lye tavsif etmişti. miştir. Hâdise, Amerikada duyulunca i asabiyet uyandırmış, olmazsa mevkufların kefalete bağla- | narak — tahliye edilebilecekleri ileri sürülmüştür. Hâdisenin, er geç şu veya bu şekilde kapanacağı muhak- kaktır. | Fakat bu münasebetle her sahada olduğu —ğibi politika vadisinde de kötü avukatın bir haylı iyi şeyleri bozabileceği — bir oluyor. — Süreyya Gürültülü Bir içtima Sevil, 23 — Şehir meclisinin top- lantısı bir çok hâdiselere ve gürültü lere sebep olmuştur. Fırka mensup- birbirine hakaret etmiş, ve bir y '© çıkmıştır. Samiin sıralarındaki halkta arbedeye iştirak etmiş salan bir muharebe meydanına dönmüştür: Bi ma Bııliıııulı:, %or:nerüu Reisi- Sumhuru M. Ruzveltin oğlu, karısı Mis Rut Govgins'den ayrılmıştır. | ki avrupa devletleri SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR Silâhları Bırakma İşi Konferans Reisi M. Henderson Temas- larından Memnun Fakat Şüphede!, Londra 23 — Silâhları — bırakımna görüşmelerin, umumiyesi — itl- barile — silâhları bırakma muahedesi lehinâ bildirmiştir. Konfe- rans reisi bununla beraber müstakbel müzakerelerin — muvaffakiyetle — neti- celenmesi hakkında henüz endişe duymaktadır. kında bir anlaşma olacağını zannedi- yor. En ciddi müşkillerle karşılaşa- cak olan noktalar, muahedenin müd- | döti ile, taarruz edici silâhlardan var geçilmesi ve imha edilmesi mesele- leridir. * Mütcarrızın Tarifi Ve Fransa Paris 23 — Hariciye Nazırı M. Bonkur, dün sabah M. Hender- bir — kahvaltı ikram ti Pol sona etmiştir. | Yunan murahhası Politis'in de hazır | bulunduğu bu görüşmelerde M. Hen- derson temasları hakkında — izahat | vermiştir. Fransız ve Alman tezleri arasında :=.vır—-. Bilhassa Almanya'ya l hususunda hukuk müsa- vatının kat'i bir şekilde verilebilmesi çin, vaktin — bir tecrübe ve bir de tatbikat devreleri olarak ikiye ayrıl- ması meselesi vardır. M. Henderson 20 Eylüle doğru konferans bürosunu davet etmek niyetindedir. Bu mülâkat M. Pol Bonkur'un M | Politis ile beraber, S termmuzda şar- tarafından imza- lanan mutaarrızın tarifi mukavelesine Fransanın da, girmek — ihtimallerini tetkike venile N " M. Pol Bonkur, Fransanın Cenev. redeki tezine uygun olan bu muka- veleye Fransanın da iştirak etmemesi için hiçbir sebep görmemektedir. Zenci Düşmanlığı Kaledonya (Misisipi) 23 — Halk, beyaz bir kadına hakaret ettiği iddi. asile bir zenciyi linç ederek asınıştır. Holivutta Grev Helivut, 23 — Onbir filim stüdyo- sunun mütehaasısları grev ilân etmiş- tir. Bu grevden 23000 işçi mütescir olmuştur. Bir çok artistlerin mukave: lelerinin feshedilmesi tehlikesi vardır. ———V——“ — Dünkülerin Romanı —e Burban Şimdiye kadar iktidar mevküni l kaptırmalarının sebebini teşkilât- Sızlığa veriyorlar. ( İttihat ve Te- Takki) artık patlıcana benzedi. Ne- Teye baksan enun yaftası, kime Sorsan onun mensubu. i Köylere varınçıya kadar İtti- ':*_;ş Terakki kulübü açılıyor. 'ar, muhtarlar, ağalar, dayı- r, hacılar :ocılu: .Üb—:glnlrry ebbarlar, aftoslar, hacı fışfışlar, ToYU, sopu belirsiz bir sürü adam- 5 lüplere alınıyor. ç ihvani / kiram,, her biri bir ik Pma: ı.ıçin sıra bekl_îyoır- la devlet Ll’lhîındın uzaklaş- hnlm he kadar aceze varsa timdi. İttihat ve Terakki kulüp- l'.""_ Yazılmak — suretile birer birer'iş başına getiriliyorlar. « Kulüpler adeta Mmemuriyet ve- sikası dağıtan birer resmi mües- sese halini aldı, İhvandan! Cahit Hdebi Roman 22 maman Buna mukabil ellerinde mül- kiye, hukuk, darülfünun diploma- ları olan bir çok gençler devair koridorlarında çile dolduruyorlar, Maballe mektebinden çıktı- ğındanberi kitap yürü görmiyen birçok sakalklar “külüplere yazık mak ve pek tabii olarak el etek öpmek sayesinde yüksek maaş- larla devlet kapılarında yer bu- luyorlar. (İttihat ve Terakki) zanmedi- yor ki bunları memnun etmek, zabit ve memur sımfı kendine bağlamak suretile mevküni tah- kim etmiştir. Siyasi bir fırkanın, programını hazmetmiş bir zümreye islinat edecek yerde vazifesi her gelen hükümete icra âleti olmaktan iba- ret bir sınıfa dayanması ne kadar tehlikeli, Siyasi hayatta memurdan fe- dakârlık beklemek onu vazifesine İngiltere'de yapılan son aakeri neferler yürüyüşün isteriyor. Göring, beyanatta bulunarak demiş- tir kik — Bundan — sonra, — devlete — ve Hitlereilik desteklerine hücum eden herkes en kısa bir zamanda hayatını kaybedecektir. Bu kabil mammımlar hakkında kanun gayet seri we ml- Nazırlar Meclisi Alman kabinesine bir kanun lâyihası verecektir. Bu lâyihada, Hitlercilik bana: "tks_ cemiyete değil mi; dedi —-;% münasebet!? Şaşırdı, bakıyordu. güldüm: — Ne var? yüzüme taburu beş günlük — bir yörüyüş yapmıştır. Almanyada Fevkalâde M ruluyor Ve Şiddetli Tedbirler Ahnıyor Hit!çççîlğk Aleyhtarları Derhalİdam Edilecekler | Berlin 73, —Prusya Başvekili M. |Caleyhbine hareket edenler, devletin manevralarda bir piyade alayının ikinci Hava müthiş M_Mı.' Yürüyüş — emnasında ceketlerini çıkarmışlardır. Resmimiz taburun ahkemeler Ku- haysiyet ve otoritesine, “facialar ya- piliyorl, diye taarruz edenler hak- kında hususi mahkemeler teşkili ve bunlar hakkında idam kararı — veril- mesi istenmiştir. Ayrıca bilhassa — ihtilâle hizmet için mülli Sosyalist muharipleri tara- findan yaşılmış olan cürümlerin da- vasım ilga we mahkümiyetleri af için Başvekile salâhiyet veren bir kunun yaptık. , — Ben sizde fikir; program görmiyorum kil Kuadı. Ve izah ettim dedim ki: — Azizim, siz cemiyetin ka- pılarını ardına kadar açtınız. Ta- raftar, ihvan kazanmak gayre- — Niçin? — Çünkü cemiyete sırf kala- balık olsun diye aldığınız insan- lar içinde meşrutiyeti kavrama- mış geri — düşünceli — insanlar, menfaati bu inkılâpla — bozul- muş adamlar ve her- fırsatta iş başına geçenlerin dılkıvııklııiu- nu yq_ly&u.l =ı haysiyetsizler var, Sizi et zannettiğiniz bu teşkilâtı Dârârun yetmiş iki milletten topladığı başı bozuk | | | | üeü Sayla 5 ı Gönül İşleri Daldan Dala Koşan Kızların Akıbeti Hanımteyze, seviyorum. O da beni seviyordu. Fakat bu saadetim çok sürmedi. Bilmem ne oldu. Dört aydır ne bir cevap alabili- yorum. Ve ne de beni görmiye :::iyır. Bana son söz olarak artık görmiye gelemiyeceğini ve affetmemi söyledi. İşte o gündeu beridir ki ben hayatta yalmız kal- dim. Buna sebep ne olduğunu biliyorum. Kabahat bendedir. Fa- kat geçmiş bir zamanın günahını şimdi böyle pek acı olarak çek- mem doğru mudur! O zaman onu bilmiyordum. Kalbim ya- ramaz bir kuş gibi daldan dala konuyordu. Onu gördüğüm daki- kadan itibaren kanatlarım kırıldı bütün hayatımın hâkimi yalnız o oldu. Bugün bile yalnız onun is- zayıflatır. Fakat bir müddet sonra geçer, kendinize geldiğiniz zaman pişman olur, kendi zafınıza şa- şarsınız. Aksarayda Nejat Beye: Kız sizinle alay ediyor, Bu suretle aşk izhar edilmez. Pek toyca hareket ediyorsunuz. anlamış, medeniyeti kavramış, selâmetin nerede oldu- ğunu takdir etmiş bir ben ırkunın temiz kanı — ile mey- dana çıkan — bu vatanı bugünkü medeniyetin, bugünkü, âlemin içinde medeni milletlerin yanı ba- şında görmek isterim, Evvelâ bi vahdet sonra bir reform, d — Ne demek! — İzah edeyim, yorâ(.:mı(ecı beni merakla dinli- — Türkiye bir Türk keti değil mi?. İN — Evet, — Şu halde burada evvelâ memleketin sahibi lan Türkü kurtarmak, onu hîm:ye et::&, yetiştirmek lâzımdır. Bunun i de bu koca çınan en ince dı.lîı'-