20 Temmuz 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Temmuz 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“SON POSTA Nermin — kapının — önünde uyuyan fakir çocuğunu görünce kederlendi. Zavallının ayağında ne çorabı ne de papucu vardı. Nermin çocüuk - uyurken tahmin edebilirsiniz. — A.. de çorapları, ve onu uyandırmamıya çalıştı. gocuk i i, rü'yam hakikat oldu. İ[ &ER;i;İAîSİE;kN'ci | A Nermin — dolabında — kullan- madığı çorapları vardı. Bunları dolaptan aldı çocuğa uzattı. Be- nim bunlara ihtiyacım yok, dedi. ö papuçları ayağına geçirdi, uyanınca nekadar sevindiğini Nermin kapının arasından çocuğun — sevincini seyretti, © daha fazla sevindi... Hikâye ——Kedi_i_le: Papağan “Fransanın Teopbile Gautier isminde bü; bir edibi vardır. Bu muharririn bir kedisi vardı. Kendisine Madam Teophile is- ? vermişti. Muharrir kedisi papağanı — arasında en vak'ayı şöylece anlatıyor:,, l » Madam — Teophile'in beyaz, burnu |Jpembe, gözleri mavi idi. Onunla iyi ırl:.ıâışhk. Her zaman benim ayaklarımın ucunda uyurdu. Bazan ekmeğimi ağrımdan kapardı. Bir arkadaşım uzak bir mem- lekete gideceği için papağanını bana emanet olarak bıraktı. Kuş 'kendini yabancı bir evde görünce yadırgadı, Kafesin tepesine çıktı. Gözleri korku. ile etrafına ba- kınıyordu. Madam Teophile o güne kadar papağan —görmemişti. Görünce birden büyük bir hayrete düştü. Acip bir mahlük müş gibi vect ile kuşa bakıyı Düşünceleri gözlerinde okunuyordu. Adeta : — Bu yeşil kuş Mmuhakkak bir yeşil tavuk olmalı.. diyordu. Kedi bu kararı verince, yer- leştiği masanın altından - çıktı, kafesin » karşısında —odanın bir köşesine geçti. Midesini yere dayadı, ayaklarını gerdi, başını eğdi, avını avlamıya hazırlanmış bir avcı vaziyetini aldı. Papağan da büyük bir me- rakla Ee=h Iıırekyeıllaini takip ediyordu. Kanatlarını dikti, ga- Eıum kapadı. Titreyen ayaklarını avuşturdu, gagasını yemek te- nekesinin — içine soktu. Tabii sevkleri ona bir düşman karşı- sında olduğunu, bu düşmanın, onun bir zayıf dakikasından isti- fadeye hazırlandığını gösteriyordu. Kedinin gözleri çekici bir kuvvetle kuşun üzerine dikilmişti. İ.(edilıiıı hareketlerile koııuq!ııdğıı lisan bunu küuşa anlatıyordu. KBA S A” PÜ A . Kedinin düşündükleri rinden -— yeşil tavuğun eti de lezzetli olmalı, diyordu. bu sahneyi büyük bir alâka ile takip ediyordum. Fırsat ince karışmıya diım. Ma- dam Teophile papağana yaklaştı. Pembe burnu oynamıya başladı, gözlerini yarı kapadı, ini açtı. Amudüfıkarisinden bir tit- reme geçti, tıpkı obur. bir ada- min pişmiş tavuğa bakışı gibi hasretle bakıyordu. Bu yeni yi- yecek — iştihasımı bir kat daha arttırıyordu. Ansızın yarı belini yerden kaldırdı, kafesin önüne doğru kendini attı. Papağan tehlikenin arttığımı anladı. Alçak bir sesle : — James, kahvealtı ettin mi? Dedi. Bu cümle kediyi fena halde korkuttu. Geri geri çekildi. Sanki kulağının dibinde — bir kurşun patlamıştı. Bütün fikirleri altüst olmuştu. Gözleri kafasından ge- çen fikirleri anlatıyordu: — Bu bir kuş değilmiş... Bu bir insan.. Konuşuyor... Papağan — kedinin — hayretini förünce şarkı söylemiye başladı. lanta sesile bağırıyor, iyi bir kat daha korkütmiya çalı şıyordu. Kedi suak sorar gibi bana baktı.. Benim cevabım onu tat- min etmemiş gibi, kendini kar- yolanın altına soktu. Uzun gün onu yatağın altından çıkarmak mümkün olmadı. Ertesi gün biraz daha cesa- retlendi. Korkak korkak yeni bir hamle yapmıya çalıştı, fakat bu da aynı şekilde muvaffakiyetsiz- likle neticelendi. Bundan sonra yeşil kuşu in- san olarak kabul etti, ona da benim gibi hürmet etmiye başladı. üt kediyi | — lt - Oyun Ve Oyuncak Para Hitesi Bu hileyi arkadaşınıza tatbik edebilirsiniz. Fakat bu oyunu bir defa kendi kendinize yapınız. Elinize bir eldiven geçiriniz. Avu- cunuzun ortasına bir beş kuruşluk alınız ve arkadaşlarınıza sorunuz: — Ben elimi altüst ederim, | bu para yine yere düşmez. Arkadaşınız buna hayret eder. Parayı — elinize — yapıştırdığınızı zanneder. 'aramın — yapışmamış olduğunu isbat için parayı gös- terirsiniz. Parayı görünce bunun yapılamıyacağını iddia eder. Fakat siz maharetle eldiven elinizden sıyırarak parayı eldivenle I eliniz arasına sokarsınız, elinizi çevirirsiniz, para eldivenin ara- sında kalır. Tabil para yere düşmez. Bu suretle arkadaşınızı aldatırsınız. Yürüyen Bebek Eğer resim yapmasını bili- yorsanız istediğiniz bebeği ken- diniz çizersiniz. Bilmiyorsanız bir mecmuadan bir bebek — resmi keser, bir mukavva üzerine ya- pıştırırsınız. Bundan — sonra — yu- varlak bir mukavvaya ihtiyacınız var. Bunu da kesersiniz. Bu yu- varlağı çizdiğiniz resmin arkasına yapıştırırsınız. O şekilde ki bebe- ğin ayakları bu yuvarlak mukdt- yanın ucuna değer. Bu sebeple bebeğinize eski biçim bir elbise yapmanız daha muvafıktır. Bu yuvarlağı bebeğin etekliği arka- sına yapıştırdıktan sonra ortasına bir delik delersiniz. Çekip yürüt- mek için bu delikten bir ip ge- çirir düyümlersiniz. Siz ipi çek- tikçe yuvarlak yavaş yavaş döner, bebeğin ayakları da hareket eder, karşıdan bakan birisi bebeğin kendiliğinden yürüdüğünü — zan- neder. LA İ Muallim — Uzak bir mesafe- de nisbeten size en yakın olan nedir? Pamuk — Amerikadaki dayım. Bu Haflc;ı_ı-m Bilmecesi Bu Şoföre Yolunu GösterebilirMisiniz? Karanlık basmıştı. Şoför ilk defa geldiği köyde, yolunu kaybet- ti. Uzaktan şehirde yanan ışıkları görüyordu, fakat- buraya hangi yoldan gideceğini bulamıyordu. Siz ona yolunu bülmakta - yardım edebilirmisiniz. Bu bilmeceyi döğru halledenlerden yüz kişiye muhtelif aşağıdaki hediyeler verilecektir. üçüklği'iı; Yazıları ——— İvntihın Gönlün varsa sıfır almıya Aktaki aKi Kalkarsın hemen tahtaya Çiklar'üt | Cografya dünyayı öğretir Bize her yeri gösterir Cografya iyi ilimse de Sıfırları kandurdu muallim defterine Hele bakın gelen şu ere İnsan amma sanki deve Bu deved& koca tarih Anlatıyor açık, sarih Geldan, Elam, Asur, İran Haydi sımıfın dört Bir sevinçle mektebe Kalktım ben hendeseye Mikâp ile Müsellesat Menşur, mahrut Göreyim seni birini unut Muallim hemen sıfır atar Elemli kalbe elem kâtar Gelelim hesaba Hesap ilmi pek kaba Eşek kadar sıfırla İşte geldi tabiat Kedi, manda, camus, at Ne iyiymiş kırda hayat Suda varmış saz yozun Hadi muallimin dediği olsüm Gitti tablat böyle Muallim dedi tarihi söyle İran, Geldan, elâm, asur Bilemezsen yerinde otur Atillâ, Serar, Timur, Napolyon Muallim anlattı fakat Anlatamadım ben heyhat Geldik cografya dersine Muallimle baktık aya * . . 4 Geçen Bilmecemizi Doğru Halledenler 6 Temmuz tarihli nüshamızda neş- rolunan bilmecenin doğru şekli aşa- gıya konulmuştur. Doğru yapanlardan hediye alacakların isimlerini aşağıya yazıyoruz. Hediye alacaklardan İstanbulda bu- lunan karilerimizin Pazartesi Perşem- be günleri öğleden sonra bizzat ida- rehanemize gelerek hediyelerini alma- Tarı lâzımdır. Yalnız.taşradaki karilerimizin he- diyeleri posta ile adreslerine gönderilir. Birer kutu oyuncak alacaklar: İstanbul 6 ıncı İlkmektep' talebenin- den 118 Bedir, Kantarcılar Demirtaş mahallesi Hiristo Acemoğlu, Kabataş BErkek liseşi 371 mevzat, Üsküdar Sul. taatepe 9 Nahide Hanım ve Beyler Birer muhtara defteri alacak. lar; Ankara Nazım *Bey kızı Vasfiye 28 inci İlkmektap talebesinde 106 İrfan, Şirketibayriye Başkâtibi Rafat Bey kızı Şermin, Ankara Adliye sarayı yanında Gençoğlu apartıman Nezihe, Trabızon Uzun sokak Kardeşzade!Zühtü Bey kızı Ey tarih sana ben kurban Ve sen de bana hayran Gel içelim biz ayran Tuüçıi“i boş gitti Bize yurt bilgisi dolu geldi © gelen sanki seldi Açılır her yerde sergi Olmalı insanda vatana sevgi Vörilir her ay devlete vergi Bana terler doktüren gramerdi k © hain de geldi 'ahrir, İmla, jimnastik, musiki Hepsi de kolay gitti O möş'um dersleri eşe, eşe Geçtim işte-ben beşe. Elâzlı: Beşinci ilkmektep talebesinden Turhan « Göçen bilmecemizin halle- y dilmiş şekll . Seher, İsparta memleket hastahanesi eczacısı Hayri Bey kızı Nadide, 10 uu- cu İlkmektep 16 Setaç, Kadıköy 12 inci İlkmektep talebesinden Şüc'an, İstan- bul 44 üncü İlkmektep talebesinden 303 Mliha, Malatya çarsı İlkmektebi 4 üncü #ınıftan 116 Muzaffer, Aksaray Hilâli- ahmer hemçire mektebi talebesinden Fatma Rasim, Adana Köprübaşı Dr. Abdullah Bey oğlu Farak, Kuleli ns- keri lisesi talebesinden 1250 Orhan, Beşiktaş Muradiye sokak Nazmiye, Or- taköy Tüfekçibabri sakak 12 Kâniye Hanım ve Beyler. ( Arkası var ) KĞ aa H aat ddi

Bu sayıdan diğer sayfalar: