.. Hergün Mündericatımızın çoklu- gundan — dercedilememiş- tir. Srreşasi dit < Zabıta Esrarengiz Bir Hâdise Karşısında ( Baştarafı 1 inci sayfada ) bir eğlence anında iken sermü- hendis Niyazi Bey tabanca ile Şevki Beye ateş etmiştir. Şevki Bey başından yaralanmış ve der- hal ölmüştür. Zabıta ve müddeiumumilik bu esrarengiz cinayet hakkında tah- kikatla meşguldur. Niyazi Bey hâdisenin bir kaza eseri olduğunu iddia etmektedir. Bununla bera- ber facianın bir kast eseri olup olmadığını adliye tahkikatı mey- dana çıkaracaktır. Şimdilik Niyazi ve baytar müdürü Sabri Beyler mevkuf bu- lunmaktadır. Müddeiummilik Sabri Beyin de facia ile alâkadar olup olmadığını tetkik etmektedir. — Memlekette çok sevilen Şevki Beyin böyle bir faciaya kurban | gitmesi şehirde hakiki bir matem havası yaratmıştır. Şehrimizde bu- lanan bir temsil heyeti bile tem- sillerini bu yüzden tehir etmiştir. Konferans Oyuncak Mıdır ? ( Baştarafı | inel sayfada ) Bu zümrenin tasavvuruna göre bütün devletler - için yıpılıclk ancak bir şey vardır. O da dev- letlerin altın esasına sadık kaldık- larına ve kalmadıklarına göre ikiye ayrılmaları ticari ve iktısadi münasebetlerini ancak kendi züm- relerine dahil olan devletlerle yap- malarıdır. Bu tasavvur tahakkuk ettiği takdirde dünya yekdiğerine boykotaj yapan iki kısma ayrık mış olacak demektir. Başta — Amerikalılar olmak Üzere altın esasından ayrılan dev- letlerin bu tasvvur karşısında bes- ledikleri düşüncelere gelince: Bun- lar Fransanın ve etrafındaki küt- lenin muvaffak olamıyacakları ve en nihayet altın esasını kendili lerinden terke mecbur kalacakları kanaatindedirler. Muhakkak ki bu dakikada dünya, şimdiye kadar hiç geçir- Mmediği bir tecrübeye ayak Üzeredir. İstanbul Bol Ve Temiz Suya Ka- vuşabilecek Mi a Şehrin — muhtelif semtlerinde bir takım güözel sular bir araya toplanacak ve Avrupa şehirlerin- de olduğu gibi İstanbul'da bir tek su şebekesi bulunacaktır. Bu sular fenni ve sıhhi tesisatla temizlenmiş” olacaktır. — İçmek ve yıkanmak — için de ayrı ayrı sular olmıyacak, sucular, fe- na suları karıştırarak ihtikâr ya- Pağlıyuıklurdu. Bu geniş su tesisatını ikmal — için 6 mil yon — lira kadar — bir paraya ihtiyaç — görülmektedir. — Şehir “plânı yapıldıktan sonra, tatbiki için her sene ayrılacak tahsisata su için de yer verilecektir. Bir işe başlarken ondan çıkacak neticeleri de evvelden düşünmek lâ- - v z zmMe — İlerisini düşünmeden başlanan iş- lor tıpkı gözü bağlı olarak bilmediği- miz yerlerde dolaşmıya benzer. v ZARMdREma nn ra Tatbik Ediniz Wl kayarak bir uçuruma düşebiliriz. Gözünüzdeki bağı çözünlü ve İlerisini Böyle gözü bağlı yürürken ayağımmız | görmiye çalışısırz. SON TELGRAF HABERLERİ Yağmurlar Afet Halinde... Zonguldakta Seylâptan Boğulanlar Var,Evler, Bahçeler Su Altında Kaldı Zonguldak, 12 (Hususi) — Burada akşamdan başlayıp sabaha kadar devam eden şiddetli yağ- murlar ve fırtına çok mühim tahribat yapmıştır. On temmuz mahallesinde 9 ev ve 2 büyük bahçe tamamen sular altında kalmıştır. Soğuksuya giden tahta belediye köprüsü ve | merkezin Kozlu nahiyezindeki belediye köprüsü ile Çaydamarı köprüsünü sel götürmüştür. bir. fırımı Uzun Mehmet givarında birçok barakaları tamamen mış ve Zonguldak deresi rıhtımın üst kısmına Düzülmez mevkiinde kadar kabarmış su bas- ve sular Ankara köprüsü üzerine de yükselmiştir, Ankara köprüsü civarında sular içinde kalan 6 kişi kurtarılmıştır. Zonguldak ve Kozluda şimendifer rayları selle- rin getirdiği kumlarla nakali durmuştur. Zonguldak tren hattı temizletilmiştir. Kozlu şimendiferinin de çalıştırılmasına gayret edi: mektedir. Zonguldak-Devrek şosesinin üç kilometrelik kısmını yağmur ve dere suları parçalamış ve 284 metrelik kısmını kâmilen götürmüştür. hayvan telefatı henüz tesbit edilememiştir. dolduğu — için münakalât İnsan ve Türk Borçları |Gene Fransızların| Yunanistanda Yeni masına Başlanıldı Tahvillerin Basıl- ! Ankara, 12 ( Hususi ) — Yeni borçlar — itilâimamesi mucibince ihraç edilecek 962,636,000 Fran- sız franklık yeni — tahvillerin Pariste basılmasına bıılınmıîtır. Tahviller * 7,50 faizli 1933 'Türk borcu tahvilleri,, adını ala- caklardır. Tahvillerin beherinin itibari resülmali 500 — Fransız frangıdır. Roma'da Tevfik Rüştü Beyin Seya- hatine Ehemmiyet Veriliyor Roma, 11 (A.A.) — Daha önce Parise uğramış olan ve imdi Viyanada bulunan Türkiye riciye — Vekili Tevfik Rüştü Beyefendinin bu akşam Romaya gelmesi beklenmektedir. Dün M. Musolini ile Sovyet- elçisi arasında vukubulan uzun konuşma ve M. Litvinofun yakın- da Romaya geleceğine dair çıkan şayia esas tutularak Türkiye Ha- ricive Vekilinin Romaya gelmesi ve İtalya ile Sovyetler birliği ara- sında müzakere edilmekte olduğu zannedilen İtalyan - Sovyet ademi tecavüz misakı projesi arasında bir münasebet görülmektedir. Tütün Rekoltesi Yapılan tahminlere nazaran bu sene tütün ekimi geçen seneye na- zaran fazladır ve rekoltenin 3S mil- yon kilo kadar tutacağı ümit edil- mektedir. Geçen seneden stok - kal- maması dolayısile fiatler yükselmek- tedir. donanmasına şöyle şiddetli « Bahriyelilerimi: ve ananenin terki Btalı len bir- emirle küfürbazlık âdeti tür. Amerika lâzımdır. İtalya 1STER İNAN Amerika Erkâmıharbiyesi Bahriye Tiyaseti Ame' bir emir göndermiştir: z kütürbazdır. Fakat bu fena âdet kökünden sökülmüş- bahriyesinde de ayni hal vaki olabilir. | zamanı gelmiştir. , Dediği Oldu Londra, 12 |(Hususi) — Beşi Fransız, beşi İngiliz murahhas- larından mürekkep olmak üzere seçilen onlar komitesi Fransız noktai nazarımı kabul etmiştir. Bu noktai nazara göre mali me- seleler daraltılacak, ondan sonra müzakere edilecektir. Riyaset di- vanı kararı derhal tasdik etmiştir. karara nazaran Londra konfe- ransı yalnız bir kısım iktısadi meselelere bakacaktır. Yeni 6 Aylık Kon- tenjan Hazırlanıyor Ankara, 12 (Hususi)— İktısat Vekâleti altı aylık yeni kontenjan listelerinin ihzarına başlamıştır. Altı aylık listeler 20 ağustosta neşrolunacak, —1 teşrinievvelde mevkü tatbika konacaktır. — İranda Bayrak Meselesi Tahran — İran hükümeti se- farethanelerin — milli ve bususi günlerinden maada bayrak çek- memeleri için bir nota vermiş ve bu notayı protokol şefinin ikinci bir notası takip etmiştir. Sefirler notuyı Hariciye Nazırının imza- lamamasından müteessir olmuşlar ve en kıdemli sefir olan Husrev Beyden bu meseleyi halletmesini rica etmişlerdir. Husrev Bey İSTE Vakıa nizamat ve da birçok maddel mesel vardır: * Küfür savurm rika bahriyesinde, veri- | Siyasi Fırkalar Henüz | Anlaşamadılar Atina, 11 (Hususi) — Başvekil Mösyö Çaldaris ile muhalif fır- kalar — grüupunu — temsil eden Mösyö (Papa Anastasyu) arasın- da başlayan müzakereler bir ara- hk muhaliflerin de iştiraki ile bir temerküz kabinesinin teşkil edile- ceği revayetine yol açmış ise de bunun yanlış olduğu anlaşılmış- tır. Esasen hükümet ile uzlaşma sahasında bil'zat muhaliflerin er- kânı arasında da tam mütabakati efkâr yoktur. Bugün yapılabilecek şey sadece bazı muayyen nokta- lar üzerinde anlaşarak siyasi bir mütareke aktinden ibarettir. Bulgar Ajansı Kıralın Siyasi Mülâkatlar Yaptığını Tekzip Ediyor Sofya 11 (A.A) — Reuter ajansının Sofya muhabirinin Kral Borisin memleket — haricinde siyasi — mülâkatlarda bulunmuş olduğuna — ;dair olan — haberile Bulgaristan siyasetine mütcallik olarak kırala istinat etmiş olduğu niyet ve tasavvurlar tamamen arı Fürüği Han il b Förugi Han hâ- disede — müteessir olduğunu ve | protokol şefi ile görüşeceğini | bildirmiştir. İNANMA! kanunlarımızda küfürbazlık hakkın- er vardır. Fakat bir de şu darbi görüşmüştür. ıyaa bir bahriyeli hastadır. ,, Bu darbı möseli unutmak ve küfürbazlığı bırakmak İSTER İNAN İSTER İNANMA! | gemilerinde özün * Kısası Küfür Yasak Olmuş « Amerika'dan gelen mühim haberi gazetelerde görmüşsünüz- dür: Oranın bahriye erkânı har- biyesi beylik gemilere emir ver- miş. Bundan sonra — gemiciler için küfür etmek yasak - edilmiş. Meğer daha evvel İtalyan beylik dahi küfür etmek adeti kökünden sökülmüş imiş. A_merılnıı gemilerin erkânı har- _bıy_eşi bunu misal göstererek ingilizcedeki ( Küfür savurmıyan bir bahriyeli hastadır ) kaidesini artık unutmak zamanı geldiğini ha r vermiş.. Bizim bildiğimize göre küfür- bazlık ,gemiciler için pek İlâzım bir san'at — idi. ( Küfürsüz gemi _yı"şrümı:ıl) derlerdi. Dünyanın en iyi ve en çok gemicileri İngi- lizler arasından çıktığı için İngi- liz dilinde de en çok küfür söz- leri vardır, denilirdi. Hattâ Japon dilinde küfür edecek sözler bu- lunmadığından — Japonlar harp gemileri yaptıkları — vakit doya doya küfür edebilmek için İngi- lizce öğrenmeğe mecbur olduk- larını çocukluğumuzda bize söy- lemişlerdi. Anlaşılan Amerikalılar İngilizce konuştuklarından onlar- da da gemiciler çok küfür etme- | ğe alışmışlar. * Amerikalılar — İngiliz dilinde söylemeğe devam ettikçe ve ingi- lizcede bel bol küfür sözleri baki kaldıkça Amerikan bahriyelileri- nin küfürbazlıktan vazgeçecek- lerini pek tahmin edemiyorum. Her halde, İngilizlerin her türlü âdetlerine ve an'anelerine çok bağl olduklarını biliyoruz meselâ İskoç- yalı İngilizler asker oldukları vakit meşhur şatrançlı fistanlarile-bizim Karagözün ışkırlağına benzeyen- külâhlarını bırakamıyorlar. Hatta herkesin şapka ve pantalon giy- diği başka bir memlekette bü- yük bir müesseseye müdür olsa- lar - bile, o memleketin adetine hürmet için yalnız pantalon giye- rek hiç olmazsa başlarında ışkır- lağı muhafaza ediyorlar. Kendi adetlerine bukadar bağlı olan İngilizlerin gemicilikte, Amerika- bların hatırı için, küfürbazlıktan vaz geçebilecekleri hiç hatıra gelmez. Zaten küfür her dilde pek lâzım birşeydir. Birçok vakalarda, insan bir küfür savurunca içine ferahlama gelir. Vakıa bu kaide küfürü söyleyen içindir, onu işiten için küfür elbet te hoşa gidecek birşey değildir. Fakat işitenin de bunu büyüterek küfür işitmekten müteessir olması fazla olur. * Göçenlerde Amerikada ye- tişmiş bir mühendis Bey anlatı- yordu: Bu zat bir yüksek san'at mektebinde okuduktan sonra ken- disini tatbikat görmek üzgre bir fabrikaya ameleden birinin ya- nına çırak diye vermişler. Ame- lenin yanına mektep görmüş bir efendi çırak diye gelince herifin burnu büyür. Daha ilk günün- den bizim mühendis Beye küfür etmiye başlar. Genç mühendis dayanamaz,. fabrikanın müdürü- ne kadar gider, kendisinin yük- sek tahsil görmüş bir Efendi ol- duğunu söyleyerek ustası olan ameleye küfretmemesi için emir verilmesini ister. Fabrika müdü- rü onu dinledikten sonra: — Bizim memlekette insanlar ( Devani 9 uncu sayfada )