, l-: . u Müöndericatımızın çoklu- gundan dercedilememiş- tir. Dün Gece İki Kaza Oldu Dün gece Tepebaşında 2251 numaralı otomobile arkadaki 1488 numaralı otomobil çarpmış, yol- cuları hafifçe yaralanmışlardır. Eminönünde 2430 — numaralı eotomobil 91 numaralı Fatih Har- —— biye tramvayının önünden geçmek | isterken tramvay otomobile çarp- miş, tramvayın ön lâmbası kırılmış, şoför elinden yaralan- mıştır. Yunanistanda İşler Hâlâ Düzelmedi Atina, 8 (Hususi) — M. Pa- panastasyu gazetecilere beyanatta bulunarak hükümetin bareketle- rini müstebidane bulduğunu söy- lemiş ve kabineyi şiddetle lenkit etmiştir. Atina 8 (Hususi) — Nazırlar meclisinde mühim bir ekseriyet diktatörlük —ilânım teklif ve bu | teklifte ısrar etmiştir. | Fakat M. Çaldarisin şahsi müdahalesi ve muhalefeti üzerine | teklif veddedilmiştir. Diktajörlü- ğgün derhal — ilânını — istiyenlerin | başında Hacı Kiryako vardır. Atina Sefiri Geldi Atina — sefirimiz Enis mezunen şehrimize gelmiştir. Sındırgı'da Bir Kadın Dayaktan Öldü Sındırgının Akçekısrak köyün- den Hasan Hüseyin karısı Behiye mal yüzünden kendi anası Bey Münire ve halası Hatice ile kavga — etmiştir. Münire — ile Hatice sopa ile Behiyeyi döv- Müşlerdir. Hamile olan Behiye'nin çocuğu düşmüş ve doğurduğu çocuk ölmüştür. — Adliye işe vazıyet etmiştir. Sahte Paralar Zabıta Tahkikata Devam Ediyor Zabıta sahte on kuruşluklar hakkında tahkikata devam ederken Piyasada sahte 25 kuruşluklara da te- sadüf edilmege başlanmıştır. Sahte 25 likleri Gümüşsuyunda - Nev- Zat ve Muammer Efendilere Süren eskici Avram ve Mişon | Yakalanmışlardır. aa D D aS Zengin arabasını yokuştan aşırır. Konferanstan Londra,8 (Hususi) — Cihan İktısat konferansı müzakereleri zevahiri kurtarmak maksadile ve tali bahisler üzerinde cereyan etmektedir. Maliye ve iktısat encümenlerinin mesaisi umumi yve | cihanştmul olmaktan ziyade mahalli ve küçük meseleler üzerinde teksif edilmiştir. Londra konferansından artı dünya iktısadi- ı::iliçğlneğ uıâııesbd veya menfi bir karar beklemek 'Mılî komsiyon — İngilterenin fevkalâde me- saisi neticesinde mali meselelerin müzakeresine devam edilmesi kararını almıştır. Bu kararda İngiltere dominiyonlar, şimali ve cenubi Amerika, İskandinavya ekseriyeti almışlar, Türkiye ile Fransa, İhlya ve Küçük — itilâf devletleri akalliyette kalmışlardır. Londra, 7 (A. A.) — Ticaret siyaseti mesele- siyle uğraşan ehemmiyetli tali komite müzakerele- Etti SON TELGRAF HABERLERİ Bilecik'te 'Mensucat — Kasabıy; Kurtlar İstilâ- | Fabrikalar"un Ti z —.. z ; z I Resimli Makale K Ata Sözleri B l | Fıkara düz ovada yolunu şaşırır. —— ——— ——— —— Müspet Bir Netice Çıkması Çok Uzaktır Oyalama Politikası Kullanılıyor rini geri bırakmıya bilkuvve karar vermiştir. Bu iş hakkında fikir ayrılığı kuvvetli surette ortaya çık- mıştır. Altın esasından ayrılmıyan memleketler bloku bu komitenin mesaisine aralık verilmesi lehinde rey vermiştir. İnfiliz murahhas heyeti ise komitenin müzakerelerine devam etmesini iltizam eylemiştir. Bir Alman Gazetesi Diyor Ki: Berlin, 7 (A.A.) — Tag gazetesi cihan iktısat konferansında olup biten işler hakkında sütunlarına geçirdiği bir yazıda diyor ki: “Konferans bürosunun tebliğinde sadece bir for- mülden bahsedildiği kolaylıkla görülüp anlaşılıyor. “Başlıca meselelerden biri olan kambiyo işleri hakkındaki düşünüş ayrılıkları verimli bir çalışmaya imkân bırakmamakta, yalnız pek umumi mahiyette birtakım nazari düşünceler ileri sürülmesine sebep olmaktadır. ,, | Cihan iktisat konferansına ait gece yarısına ka- dar gelen telgraflar S inci sayfamızdadır. J a Hicazda İsyan Hudut Üzerindeki .Kabiles ler Baş Kildırdı Bilecik 8 (Hususi) — Esen kuvvetli rügârların tesirile kırlar- da bulunan ağaç kurtları şehre hücum etmiştir. Caddeler, sokak- lar simsiyah bir hale gelmiştir. Her adım atıldıkça — toprak yerine — kurtlara basılmaktadır. *“İponomot,, denilen bu kurtlar meşe, elma, badem, kiraz, vişne gibi meyva ağaçlarını harap et- miştir Kasabadaki diken yaprak- larını bile bırakmıyan bu kurtlar tadır. .Lbıtı tahkikata devam etmiş, eskiden kalpazanlık etmiş bazı sabıkalıların ifadelerini almıştır. İpgilterenin Roma Sefiri Londra, 7 — Milletler Cemi- Yeti sabık umum kâtibi Sir Erik D_"lml!ud İgilterenin Roma - bü- Yük elçiliğine tayin edilmiştir. | İzmit'te | Köy Muhtarları İç'n Açılan, ll İzmit köyle- | Ti ihtiyar heyetleri için Halkevi- | tarafından açılan ürs nihayet bul: ü ü ldera muştur. Kurs üç | Katil Değilmiş Ada 8 (Hususi) — Sekiz ay evvelpıı::'inin kapısı önünde yirmi yedi yerinden bıçakla vuru- lup öldürülen bakkal Fethi Efen- dinin katili olmakla maznun bahri- yeli Ahmedin muhakemesi bitmiş- tir. Ahmet cürmü sabit olmadığı için beraet etmiştir. ——— İSTER sonbahar manzarası gösteriyor ve lerde görmediğimiz garipliklere sebep oluyor. Nitekim İstanbulda her sene yaz mevsiminde bur kıtlğı baş- gösterir, halk buz bulamadığından sene ise vaziyet şöyle olmuştur: herkesin hayretini mucip olmak- İNA Yaz mevsiminin ortasında olduğumuz halde havalar * Buz serbayii belediyeye müracaat ederek son 'Projeleri Hazır Moskova, 8 (Hususi) — Tür- kiyede tesis edilecek 3 mensucat | fabrikasından — birinin — projeleri ikmal — edilmiştir. İkmal edilen proje ilk kurulacak olan Kayseri fabrikasının projesidir, Kayeseri fabrikası senede 30 milyon metro bez dokuyacaktır. Türk heyeti Kayseri fabrikasının projesini hamilen Odesaya ha- reket etmiştir. Oradan İtalyan vapurile İstan- bula hareket edecektir. Sefirimiz Ragıp Beyde heyetle beraber İstanbula gitmektedir. Gazi Hazretleri Reisicümhur. Gazi Hazretleri dün akşam Boğaziçinde motorla bir tenezzüh yapmışlardır, N 1İSTER bu hal, diğer sene- | makta olduğunu, gitmekte devam şikâyet ederdi. BuI Berut, 7 (A. A,) — Hicaz ile Asir hududundaki kabileler ara- sında isyan çıkmıştır. Asiler bir- takım — Vehabi - köylerini işgal etmişlerdir. Asiler ile İbnissuı olmaktadır. — Seferler Devam Edecek Bütçe zarureti dolayisile ilgası düşünülen — İstanbul - İıkendeşiye seferlerine şimdilik devam — edil- mesine karar verilmiştir. ö y İngiltere - Rusya Londra 7 — İngiltere ile Rus- ya arasındaki Ticaret mukavelesi müzakerelerine rtesi ü tekrar bı;lınıcıkı;ıı:.. aa Mühim Bir Mülâkat Psih, T — Hariciye Nazırı M. Pol Bonkur İtalyan elçisile uzun uzadıya görüşmüştür. İNANMA! günlerde elektrikli buz depolarinın gittikçe çoğal- buna mukabil havalar da serin ettiği cihetle 47 sarfiyat yapıldığını bildirmiş, bu yüzden tahmin edilen varidat nisbetinde varidat elde edilemiyeceğinden Belediyenin nazarı dik- katini celbetmiştir. Belediyece de bu noktai nazar doğru görülmüştür.., | Farklar! Sözün Kısası Düşünülen Ve Söyle- nilen Arasındaki — HO S. İnsınlır. şu kör olası buhranı kaldırmaktan başka herşeyin ko- layımı, çaresini buldular. Hâlâ da buluyorlar. Hem okadar ki, bu satırlarımın gazetede çıktığı anda mesela Almanyadan, Fransadan Amerikadan çekilmiş bir telgraf ta şu satırları okumam ihtimal çok kuvvetli, (...) isminde tanınmış İ_I alim, ucuz bir şırınga ile hafta larca yemeden, içmeden yaşamanın yolunu keşfetti...,, Bu gidişle yelek cebinde ta- şınabilecek kadar ufacık bir alet 'vııılısile karşımızda konuşan bir Imsanım içinden geçirdiklerini de anlamak imkânına kavuuşacağımız gün de uzak değil demektir. Ben, bu imkânı da ele geçir- diğimizi farzederek ne tezatlarla karşılaşacağımızı hayalen tahmin yahut tahminen tahayyül edi- yorum. * Bir ehbabından borç para ko- parmak isteyen sefalete düşmüş bir adam, muhatabını - kendisi- nin, onun bahsettiği tabiatta insanlardan — olmadığına — iknaa çalışıyor: — Dostum, ben daha haya- tımda babamdan bile borç iste- meyi kendime yedirememiş bit adamım, Fakat sen başkasın, seni kardeşimden çok severim, ve ken- dime yakın bulurum. Sen bem otuz beş senedir anlıyamadınsa yazık sana... Ben, namusumu le- kedar etmemek uğrunda sefalete düştüm. Caketimi, donumu satar, borcumu — vadettiğim — günde öderim!... Beriki, cebindeki alet vasıta- sile onun bu sözleri söylerken içinden geçirdiklerini dinliyor: Dolandırmadığım adam kal- madı, babamı tahtaya oturttum, nehayet iş, bunun gibi şöyle bir göz aşnalığım olanları, kafeslemiye mecbur kalmıya dayandı. Karde- şimden çok severim dediğim bu adamla otuz beş sene evvel otuz beş dakika ya konuştum ya ko- nuşmadım, j iyice anlıyamadığı aynile isabet, zira ciğerimi okuya- bilseydi, eşiğinden içeri adımımı kuvvetleri arasında müsıdemelz: attırmazdı. Namusumla çalışmadığır için her dairede kapının yolunu gösterdiler, hâlâ —namusumdan bahsediyorum. Borcu vadettiğim günde verirmişim!... Hah, hah, hah... Şunu bir tongaya bastıra- — | bilsem, bir daha eu= l::f-; Ööremez ya 'e Ğ Sarulmamak- korküsile mevsimin yarısından fazlasını ininde geçi- ren eti kuvvetli av hayvanları gibi amma da ince eleyip sık dokuyor hat... Aşık sevgilisine mektup yazı- yof_ Rubhum, senden uzak geçen her dakika, sudan çıkarılmış bir balık gibi kıvranıyorum. Dünya- da hiç bir kadın senin kadar güzel olamaz. Gözlerimdeki (ha- yalini kaybetmek korkusile kadın üzü görmekten — korkuyorum.... lâ.. Ve düşünüyor: Bu belayı serveti vardır diye başımıza sardık amma bakalım sonu ne olacak. Öne merd:bur surat yarabbim... Ondan ayrı ge- çen zamanlarda aldığım rahat nefesler de olmasa yaşamam im- kânı kalmıyacak. Yanına gittimmi — ( Devamı 9 uncu sayfada ) —