A ndericatımızın . çoklu- dercedilememiş- guzdan dür ? GA Ha öe ; Amerika Elçisini Kabul Ettiler Ankara, 16 (A.A.) — Bugün öğleden sonra Reisicümbhur Hz. tarafından kabul olunan Şimali Amerika Birleşik- Cümhuriyetleri büyük elçisi M. Şiril Hz. afyon hakkındaki — beynelmilel Lâhaye ve Cenevre muahede- lerine iştirakimizden dolayı Ame- rika Reisicümhuru Hz. le Ameri- ka hariciye nezaretinin takdir ve teşekkürlerini arzetmiştir. Yine Münakaşa Şehir Meclisi Toplantısı D n De Hararetli Oldu İstanbul - Şebir Meclisi cün yine münakaşalı bir toplantı yap- miış, zabıt hulâsalarının kısa ya- tılması temennisinden sonra Ga- lip Bahtiyar Bey söz alarak, Be- lediye Reisi Muhiddin Beyin büt- çe encümenini — prensipsiz bazı hareketlerde bulunmakla - itham ettiğini ileri sürmüş, encümenin prensipsiz — hareket — etmediğiui söylemiştir. Muhiddin Bey cevap vererek her sözün izzetinefse tecavüz telakki edilmesini doğru olamı- yacağını; bununla beraber bazı prensiş siz hareketler yapılmış ok duğünu — söylemiş — ve — misaller getirmiştir. Müteakiben adi masraf büt- çesile Belediyeye mülhak mücs- seselerin bütçeleri kabul edilmiş- tir. Meclis bugülu de bir toplantı mparak bu devre İçtimalar.nı tir ecektir. Tekaütlük Millet Meclisi Bir Tefsir Kabul Etti Ankara, 17 ( Hususl )— Millet Meclisinin dünkü - toplantısında Askerl ve Klülki Tekaüt Kamı- nunun 62 inci maddesi tefsir edik miş ve bazı münakaşalar - olmuş- tur. Yapılan tefsire göre tekaüt- lüğe hak kazanmak İçin geçmesi şart olan müddetler başladık- taa sonra yapılan nüfus tashihleri bu müddete tesir edemerz. Bundan sonra 932 - bütçesinin düyunuumumiyo —faslına — devlet bankası hisse senetlerinin satın alınınası için bir buçuk milyon liralık tahsisat konulmuştur. Yunanistanda Kondi'is-Çaldaris İhtilâfı Nihayet Puldu Atina, 16 (Hususi) — Jeneral Kondilis harbiye naz rlığını kabul etmiş ve dün tahlif olunmuştur. Bu suretle Kondilis - Çaldaris ihtilâfından eser kalmamış de- mek tir. Atina, 17 (Hususi) — Plasti- ras hareketinin — mesulleri hak- kındaki adliye tahkikatı devam ediyor. Atina muhafızı ile mer- kez kumandanı tevkif — ve istic- vap edilmiştir. Bir Sahtekârlık Ankara, 16 — Emlâk bankası odacısı Ali bankadan iki çek aşırmış, Döboş isminde bir Ma- cara götürmüşlür. Bu Macar ban- ka müdürünün imzasını taklit ede- rek çekleri doldurmuş ve parayı bankadan aldırmak istemiştir. Z Fakat — memurlar. imzaların sahteliğini derhal anladıkları için sahtekârlık yarı yolda kalmıştır. Döboş ile cürüm ortağı henüz yak ilanamamıştır. tıkları andaşılmaktadır, W evar “Ür TEak Sözün Kışasr Komşunun _T_avuğu Komşuya Hindi Görünür. Gece yolda giderken ansızın bir | düşmanınızın. hücumuna uğrıyal başlarında siniz. Evvelden hazır - değilseniz, l habersiz, yakalanmışsanız be yum- rukta yere devr lebilirsiniz. Hata ve günahlar da bizi köşe bekler ve anl surette üzerimize hücum ede; mete hazır. değ İsek | mamıza İmkân yoktur, Tanıdıklarınıza — dikkat — edniz, günah ve hatanın kurbanı olanlar, Muükave- | mukavemet edip galip gelenlerden lüp olma- meziyoet olması bundandır. GEREEEEE —— ——— SON TELGRAF HABERLERİ Mütekaitlerin Ve Malüllerin Bir Kısmı Vergi Vermiyecek —i — Kazanç Vergisinde Tadilât Yapıldı ANKARA, 17 (Hususi) — Halk Fırkası grupu dün saat üçto toplandı ve yeni kazanç vergisi Jâyihasını müzakereye başladı. İçtima saat altıya kadar sürdü, Toplantıda İsmet Bey (Çorum) Maliye encümeni namına kazanç vırıiıiJıkl muafiyetleri izah etti. Mazhar Bey (Aydın) kooperatiflerin kazançları için söz söyledi, Süreyya Bey ( Aksaray ) Bütçe encümeni namına Mazhar Beyin ileri sürdüğü fikirlere cevap verdi. Ali Rıza Bey ( Mardin ) Mazhar Beyin noktal nazarına iştirak etti. Lâyiha etrafında daha birçok meb'uslar söz söyle- aA EDn aei dakm UAĞ aa mi ar zi encümeni tarafından konulan bazı esaslara itiraz edilmesin den ileri gelmektedir. Heyeti umumiye bazı cihet- lerde daha xiyade İktışat ve Maliye encümenlerinin noktal nazarlarını muvafık de her Ülç encülmenin noktai nuzarlarını tevhit etmeğe görmekte, bazı cihetlerde ve halk lehine daha Fazla tadilât yapmıya çalış- maktadır. Yarın ve müteakip günlerde yarılacak toplarr tılarda beyanname esasları, — blânçoların tertibi, serbest meslek erbabının kazancı mezülari etrafım da görüşülecektir. Bu müzakerelerde gözetilen gaye tacirlere ve halka daha geniş bir vaziyet verebilmektir. Bu meyanda meselâ eskisi gibi beyanname veya mak- tuiyet şekillerinden birini ihtiyar etmek hakkının mükelleflere verilmesi mevzuu bahistir. Dünkü içtimada sermayesine temettli vermiyen kooperatiflerin vergiden istisnaları, devlet demir- yolları, idarci hususiye gibi umumi teşekküllerin vücude getirdikleri mücssesatın — kazanç vergisine tâbi olmamaları kararlaştırıldı. Harp malüllerinden yüz liraya, yetim, dul ve Mmütekaitlerden elli liraya maaşı ol: dan vergisi alınmaması da kararlaştırılan esar- arasındadır. İki Günlük Yunan Diktatörü Jeneral Plastiras Yunanistanda iki gün diktatörlük yapan Jeneral Plastiras hakkında Yunan hükümetinin takibat yap- tığı, fakat jeneralin — bir türlü — yakalanmadığı malâmdur. Bu münasebetle jeneralin şehrimize gelmiş olduğu hakkındaki rivayetler gün geçtikçe kuvvet bulmaktadır. Bu hususta verilen malümat çok muhte- liftir. Bir rivayete göre Plâstiras başka bir isimle dört arkadaşile şehrimize gelmiş ve Tarabyada gizlem miştir. Diğer bir rivayet ise jeneralın Yeşilköyde oturduğuna İnanmak İâzımgeldiği şeklindedir. Mektep Kitabı |Efganistanda — İsyan Mı? Fransız matbuatının neşriya- Maarif Vekâletine 350 Bin Lira Veriliyor Ankara, 17 (Hüsusi) — Mek- Şehrimizde Gizlenmiş Bir Yunan gazetesi ise Plâstirasın, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyi Pireden İzmire getiren _s'!rîuhlı vapurile İstanbula kaçtığını ileri sür- mektedir. Fakat bu meyanda şöyle bir iddia da ortaya atılmaktadır: Bu şayiaların hepsi Yunanistanda Joneral'ın tları tarafında uydurulmaktadır. Bunlar bu sw- retle Yunan zabıtasını şaşrtmak ve henüz Yuna- nistanda gizlenmiş olan Plastiras'ı kaçırmak mak- sadını takip ediyorlar. ) — Köy Düğünleri Milli İktısat Cemiyeti Mücadeleye Girişecek Ankara, 16 (ÂA. A. ) — Milli İstanbula kaç- - tep kitaplarının Maarif Vekâleti tarafından bastırılması için ha- zırlanan kanun lâyihası Maarif Encümeninde — görüşülmektedir. Bu lâyiha ile Maarif Vekâletine sermaye olarak 350 bin lira verilecektir. İSTER Meselâ cenup İimanlarımızdan İNAN Bir meraklı dostumuz cenup sahillerindeki şebir- lerimiz'n gümrüklerinden geçen eşyayı toik k etmel merakına düşmüş ve dikkate şayan şeyler görmüş. toa göre Efganistanda bazı kabi- leler yeniden hükümete baş kal- dirmiş — ve bazi. müsademeler olmuştur. Fakat hükümet kuvvet- leri asileri cenuba doğru püs kürtmüştür. İSTER birinden bir. sene zarfında bir okka şeker bile girmemiş. Fakat tab'i k | tehirde herkesin evinde bol bol şeker varmış. Bu şekerler gehre nereden gelmiş, meçhul. Diğer bir ikl limanda, bir sere zarfında giren csyanın yarısını caki teşkil ett ğinl »göcmüş. İSTER İNAN İSTER İNANMAT İktısat ve Tasarruf Cemiyeti, köy ve kasabalarımızdaki israflı düğün an'anelerine karşı müca- deleye karar vermiş ve bu hu- susta şubelerini haberdar etmiştir. Bu maksatla hikâyeler ve piyesler haz rlanmaktadır. İNANMA! D , gelir, A E Avrupalı meslektaşlarımızdan birisi komünizm propağandalır rının, amele haricinde en ziyade hangi muhitlerde yer bulmakta olduğunu merak etmiş, günlerce araştırıp sormuş, ve belki şaşar- sınız — Kız.! alevin ( amele barl- cinde) en ziyade memurları yak- makta olduğu neticesine varmış | Meslektaşımızın kanaatine göre kendi memleketinde: — Umumt! dairelerin odaları üdeta birer (höcre) balindedir. İçlerinden (Karl Marks) ın yüzler- | ©e tilmizini barındırmaktadır. * — Niçin, neden? İşin içyüzünü araştırırsanız gö- rürsünüz ki, bu “yoldaş,, ları (ko- münizm) e bağlıyan sadece “f- kir,, “emel,, “gaye, değildir. Birçoklarının düşünceleri sadece: — BSovyet idaresi memuriyet hayatının zaferidir. Zeki bir me- mur bu idare şeklini tercih etme- lidir, cümlesi ile hulâsa edilebilir, bunu böyle işitmişler, böyle ok duğuna inanmışlardır, Ve sovyet idaresinin memurlar için bir cennet olduğu anlaşıldı- ğına göre bu düşüncede bulunan- lar haksız da değildirler. * Düşününüz birdefa: Bugünlerde — bütün dünyayı sarsan para buhranı Rusya'da da tesirini göstermiştir. Bütçede açık wardır, ayağını yorganına göre uzatmak mecburiyetl duyulmak- tadır. İktisat lazımdır. Tıpkı dün- yanın her yerinde olduğu gibi. Yalnız başka yer! seneler- ce kelime halinde kalan bir karar Rusyada derhal tatbik mevküne konulur: Hırsızları ve — suüştimal yapanları derihal asmak - gibi işlerde hoşuna gldıı bu çe buk iş görmeleridir. Bu cümleden olarak komiser- ler heyeti iktısat mecburiyetini duyunca — İdare — makanizmasını sıkma programının ilk bısmını derhal tatbika karar vermiş ver: * — (25) bin memuriyeti ilga etmelidir, hem de derhall de- miştir. Karar karardır, münakayşa edilmez, — meclislerden geçmer, eni boyu ölçülmez, derhal yapılır. — Fakat kırtasiye — işinden alınan bu (25) bin memur aa olacak? Komiserler heyeti bu sualin cevabını derhal bulmuş: — Memurları rençber kafileleri haline getiririz, o şekilde kulla- nırız, demiş. Ve dediğini de derhal yapmıştır Şüphesiz bu yer değiş- tirme memurlara ilk zamanlardan güç gelecektir. Fakat bol hava, bol güneş, mütemadi hareket Sıhhatlerine yarıyacaktır! y p Pi Avrupalı meslektaşımıza göre: Sovyet ülkesi memurlar için haki- katen misli bulunmaz bir cennettir. Sözün kısası: Her vatandaşa iyilik etmek vazifemiz cümlesinden olduğuna göre, komünizmi seven- leri burjuva memleketlerinde sı- kılarak havasız kaldıkları zaman bu bol güneşli, bol havalı, bol hareketli memlekete göndermek- liğimiz lâzımdır. Fakat diyebilir- siniz ki, davulun sesi uzaktan saz gidenler orada fikirlerini değiştirebilirler. Eb, bundan ne çıkar, ozaman — komünizmden temelli vaz geçenleri geri getirt- mek mümkün olacağına göre... Klamon Votel'den kusmen