* Gin işi Japon İşi ,, Derken kırildı dişi, Şarkta bilmem kaç kişl Harbe gireceklermiş 1 * O ecüş mecüşlerle Haydi dehal çüşlerle, Bin türlü cümbüşlerle, Harbt gireceklermiş !.. * Bacağı kısa Çinin, Yüreği tasa Çinin, Başı kırılsa Çinin, Harbe gireceklermiş L. Oyuncaklarını çok çabuk kıriyorsun Afacan bir daha almam ha?I. — Kitaplarımı da yırtarsam yenisini almaz- #ın dağlimi baba?... —a eenek _î Afacan diyor Ki: l TT İ Hamhum Şaralop!... Şu dünyada ne deveciler var- mış meğer... Bakın size anlatayım: Geçen bizim eve açıkgöz bir ağabey geldi. Annemle bir pazarlığa giriştiler. Annemin çar- g1 içinde bir dükkâmı varmış ta, Onu satın almak istiyormuş: Aiııı.ıı açtı, gözünü yumdu: — İşte teyzeciğim, bu para şimdi lııılını: dğıl._'höylı p.hif fiati kimse vermez de, zaten dükkânın sıvaları dökülmüş, ta- vanı - çatlamış, kegııklırl çürü- müşmüş te, daha bilmem neler... Açıkgöz ağabey bir “ türlü s- Pa bırakmıyor.. Halbuki annemde de iyice bir çene vardır bal, “Ş- rakl,, diye düşüp bayılmadığına doğrusu şaştım.. Nihayet uyuştular galiba.. An- mem dışarıya ikinci kahveyi yap- mıya çıktı. Açıkgöz — delikanlı beni sevmek istedi. Eümdeki pa- raları görünce: i — Gel onu deve - yapalım! d“llıı)evılııi ben çok severim.. Bu ağabey benim paramdan de- ve yaparsa, ne hoşuma gidecek- t, ne boöşuma.. Eline paraları aldı, İki avucunda salladı, savur- du, ağzına atarak yutkunarak u. — Hani deve! dedim. — İşte deve oldu, dedi, — Nasıl deve.. Ham hum şaralop!.. Diye dü ve bizim. pırılınpl;ok::ı .:ıl: taya çıkardı. Fakat bakalım annemin dük- tekrar ortaya çıkara- Afacan mı?.. Bir. sabah Pinpin uyanınca aklına yine bir muziplik geldi.. Derhal yataktan fırladı, — usulca Afacan'ın — oda- sına girerek kar- KA ü a rED n DA ııf İN şrken — Pinpin, arkasından koşu- yorı —- Hehhey, hehbey:.. Diye bağırıyordu.. Afacan ağa- cn birine çık- yolanın — altına * TWRYEZ girdi ve avan Ü İ : « mal edi, çıktığı "” Vadar in Ö RiKügesi c? hat elleri tüt bağırmağa baş- ladı.. Bu çığlık Afacanı dell gibi yataktan uyandırmıştı., - Etrafına bakmdığı halde, hiç kimseyi gö- remedi., Çığlık tekrar başlamıştı. Afacan bu çığlığın karyola altın- dan geldiğini “görerek fırladı ve yere atladı. Pinpin karyolanın altında, gözleri. faltaşı yibi açık- mış bir halde duruyordu. Gözüne nnn bir. gözlük ge çirmişti.. Ayaklar rından birini kal- dırmışt — Heh hey, heh heyl. Diye Afacanı selâmlı- yordu.. Afacan onun bu- balini gö- rünce şaşırmıştı. Pinpin — derhal odanın ortas na fırladı.. Ve dön- miye başladı, dö- nerken: - Hollalla, BÜi y Holllâlal.. Diya bağırıyordu.. Afacan bir iki kere Pinpini kolundan tutup durdurt- mak iİstedi.. Fakat Pinpin derhal dişlerini çıkararak Afacanım Üze- rine bücum etmişti. Bu hücum Afacanın ödünü koparmıştı... Der- bal bütün kuvvetile kaçmağa ça- lıştı.. Arkasından Pinpin de onu takip etti. Gürültü ile merdiven- | lerden indiler. Afacan bahçeye kaçmıştı.. Bu patırtılardan evde- ae AaL ua D ERE K Ça D T O GK MA GA Ve D Ka GK B u S y a — Hİ kiler de ayağa kalkmışlardı.. Afa- can korku ileş — Pinpin- delirdi!.. Diye ba- ğiriyor, çığlıklar savurayordu. Afacan havuz ' başina gitmiş, Pinpinin Nkıııud-_ kurtulmağa çalışıyordu. : Pinpin derhal, bahçenin kö- şesindeki havux musluğunu aç verince, — fiskıyelerden — hortum gibi sular fışkırdı.. Afacan mr- sıklan bir halde kaçmağa çal- Ölür at Afacana sordular: — Amcanı çok sever misin ? — Severim.. —O da geni sever mi? — Sever., — En çok sana ne hediye getirir ?.. — Eskiden oyuncak getirirdi, — Şimdi... — Şimdi bir şey getirmiyor.. — Neden?.. — Bilmem.. Babam onun için * Öldül ,, diyor.. Gelecek Hafta Bir Saklambaç Oyunu Resimli Hikâye ga karar verdi.. ——— madı. Aşağıya — yuvarlandı, — diz - leri kavadı, bahçe kapısından kaçmak isterken başımı demire çarptı, almı şişti, ve nihayet kak dırımda ayağı bir taşa takılarak düştü bayıldı.. Pinpinin bu deliliği, Afscamı müthiş korkut- —— muştu. 'Fakat Pinplia evde Hanımtey- zeden okkalı bir dayak yedi, bir daha böyle oyunlar, muzip- likler yapmama- Kedi Cingöz Alacana sordu; —Kedilerin kuy- rTuğu neden hep dimdiktir.. —Ki mbllir.; Bek ki çocukluğunda üs- tüne başına yap- masın deye annesi kuyruğunu kulak- larına bağlamıştır. Hayır Afacanın bir köpeği — vardı, sordum.. — Bu köpek bir şey getiri- yormu.. — Getiriyorl. — Avmı?, —Hıyııpiıı[ Konuştuğu Gibi Muallim — derse gird ği zaman - yü- zü gülüyordu..Kür- süye çıktı ve sinif- tahilere dedi kiş — Çocuklar, ar- tık dert Senösinln #onu. . geldi.. — Bizi son bir delfa daha 1mtihan edeceğim,, Horkes annesine, Babasına, veya le- tediğine kısa bir mektup — yazacak.. Bana getirecek.. — Alağan ati di — Ne yazalım elendim. ' —- Camım ae yazarsanız yazın.. yalnız dikkat edin., mektupları konuş- tüğünüz — gibl - yar gacaksınız.. Bu sırada, ni- hayettoki sıraların Ne Kalır ?l. Muallim Afacar Da sordü: — Beşten — baş gakaraa ne kalır?. Binde beş — kuruş olaa da, bu beş ku- ruşa kaybotsen ne kalır!.. Afacan — başını kaldırarak mahzun mahzan baktı: — Cobimde bir delik kalır — elom dim., Ay Tutul- “du! Afacan,. gecele- yia babasının oda- “mna koşarak ba- Bırdı: birinde — oturan A: CA e rinde — oturan Ç facanın — arkadaş- 5 y ai &y Gtuldlar; larından biri ayar N ; d Hasan Böy o Ba kalktır ” duğu yöre büzülü- — Fa.. Fa. y //'İ""'J /l,' Wî,' Vvermişti: ı:k nlı:ıkı:; B:'M. HÜW AT Ü| N aç onuş! g Na Nagil yk. Afacan ve arkadaşları, dersleri masıl asarlarl.. penin genesl aç yazayımti! z j Tacaki. Boyları bir karıştır, Yüzleri sararmıştır, Koşuşu bir yarıştır, Her Japon askerinin .. * Çine dalınca aman, Kılıç salınca aman, Yüzü yalnca aman, Hor Japon askerinin... * Çini yutarsa yutsun, hİster Şangayda — tutsun, Aklı bizi unutsun, Her Japon sakerinin... Afacan — Söy'e bakayım Alacan, Mese'â babanın sekiz elmasından gizlica ikisin! yesan ne olur?.. — Nefia Ölur efendim. 1 Ama Ne Saklambaçl!.. Afacan boğazına pek düşklün- dür. Bir gün annesi misafirler için yedi tabak mahallebi yap- mıştı. Afacan, ufak bir tabak yi- yebildiği halde bir türlü bu ca- mım tatlıya doyamamıştı... Annesl yukarda tabakları havalandırme çalışırken Afacan usul usul mer divenleri indi, mutfağa girdi.. fa- kat ortada mahallebi tabaklar yoktu.. acaba ne olmuştu?.. Annesi onları nereye saklar mıştı?. Afacan korkarak, yüreği gümbürdiyerek dolapları delikleri aramıya başladı, Tam tel dolabı- Bın kapısını açarken birdenbire Hasan Beyin gür sesi çınladu — Hey Afacan ne arıyorsun orada?. - Afacan korkudan sapsarı ke silerek kekeledi: —— Şey baba., Cingözle sak- | Tambaç oynuyorduk oacu - arıyor- duml, Delilerin İçinde Afacanla Hasan Beytımarhaneyi geriyordu: Delilerin envamı gördüler. Zirdeli, zirzirdeli, hinzır. deli, ax deli, azılı deli daha bir çok cins deli vardı. Azılıların arasında bir tanesi mütemadiyen bağrıyordu. — Ben, kaynanamı öldürece- giml.. — Ben kaynanamı öldürece — gim!.. Afacan babasına dönerek: — Baba, dedi, bu adam yan lışlıkla buraya konulmuş olmasın sözleri pelk deli saçmasına benze- miyar. 4 L aĞi -