12 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
7» 9 4 TV aTBe Er. e i ak AS, me 12 Şubat Siyaset Âlemi İran Petrolları Meselesi İngiltere İle Iran hükümeti mra- sında Anglo Persiyan petrol! şirketi- Bin imtiyazı omeselesinden doğan ihtilaf İngilterenin Cem yeti Akvama Mmürscaatı üzerine siyasi bir safhaya girmiş, müzakeresi yapılarak İki taraf tezlerini müdafaa etmiş, mesele, bir şsicis bağlanmak üzere hususi bir komitsye hava'e olunmuştu. Bu komitenin resi Çek Hariciye Nezir M. benes'tir. Bu zat, tetkikine ar10- lunan ibtilâif hakkında O raporunu Yermiş ve D'Arsy imtiyazı denmekle maraf Anglo Persiyan <şirketnn Mmukavelesin feshetmiştir. o Fesih Muamelesi daha evvel İran hükümeti tarafıdan yapılmış olduğu İçin Ce- Miyeti Akvamın bu kararı, zöbiren anın noktal nazernı teyit eder mahiyette İse de, iş, aml bundan 8o'ra ehemmiyetli bir sahaya gir- miştir. Çinki mukavelenin feshi ile İng itera, İrandaki petrol havzasından elini çek o mamaktadır. Bilâkis, yeni bir anlaşın zemini bulunmak Üz“re yeni müza! e-eler yapılacaktır. Bu davadaki noktal nazarını tahakkuk ett emek için bu müzakereler esna» wnda İpgilterenin tesir yapacak şu veya bu vesileleri bulmaktan âciz katmıyacağı o mubakkaktır. | İngiir matbuatının bu hususta ittifaka yakın bir memnuniyet göstermesi bunun bir delili saylabilir. — Süreyya Tahdidi Teslihat Konferansında Cenevre, 11 — Silâhları Br rakma Konferansı divanında M. Pol Bonkur'un' perşembe günkü butkuna cevap veren M. Nadolni prensipler hakkında münakaşalara girişmekten ise ameli surette lışmakta Fransız Nazırı ile Üemfikir olduğunu beyan etmiştir. Hukuk: müsavatına müteailik olan 11 kânunuevvel | tarihli iti- İâfnamenin Almanyanın Silâhları Birakma Konferansına iştirakinin bir şartı olduğunu ve Almanyanın asla uzaklaçnıyacağı bir nevi €sas teşkil etmekte bulunduğunu söylemiştir. Diğer taraftan omumaileyh, Almanyanın Owmumi 'emniyetin ancak silâhları filt olarak tahdit edilmesi (sayesinde (tahakkuk edeceği mütaleasında bulunduğu” Du hatırlatmıştır. > Almanya, Fransız plânını bü- Yük bir hüsnüniyetle tetkik ede- tek ve bu bapta müzakeratta bulunacaktır. İ | | j ; SON POSTA | Asi Zırhlıda Bomba Patladı Gğiide Bulun an 2? Kişi Öldü Ve 18 Tayfa Yaralandı Batavya İl — Firari ve üst Zaven Provens'yen Felemenk sırhlı” sını takibe memur olan tayysrelerden biri, zırhlının © tevakkuf etmemesi üzerine 300 metreden sirblıya bir bomba atmıştır. Bunun zerine 18 tayfa ölmüş, 25 kişi de yaralanmıştır. Bomba kaptan köprüsünün arkasına düşmüş ve mühim basarlara sebebis yat vermiştir. Asflerin erkânı barbi- yesinin mühim bir kısım ölmüştür. Lahey Il — Firari geminin üzerine atılan bomba dolayısile 22 kişi “ölmüştür. Maktul ve mecrukları nakleden torpido muhr.bi, bu sabah Batavya'ya gelmiş ve yaralıları çıkarmıştır. İsyan Büyüdü Lahey İl — Son alınan haberlere göre, Avrupalı bahriyeliler Zaven Provensiyen sırhlısisyanına iştirak et mişlerdir. Zırblıda Avrupalı 16 zabit, 9 küçük zabit ile 8 yerli küçük zabit ve 44 yerli bahriye onbaşı ve neferi bulunmaktadır. Asi zırhhda bulunan- ların yiyecekleri bittiği takdirde ge- wilerini bir korsan “gemisi ha'ine sokmak tasavvurunda bulundukları hakkında buraya haber ge'miştir. AsiGemiys Nasıl Taarruz Edildi Batavya'dan gelen mütemmim tek gö:e takibe memur olan ve li Java kruvazörünün kumanda- sında bulunan flo, âsi gemiyi cuma gönü fecir vakti görmüştür. *Kumandan, teisizle âsilere kayıt ve şarlaır tes'im olmalarını ib'ar etmiş, aksi takdirde kırvvete müracaat edeceğini biidirmiştir. Kumandan âsilere beyaz bayrak çekmeleri için 10 dakika müblet ver- mliştir, Âsiler, bu teklifi reddeitikle- rinden bir tayyare Ast geminin üze- rine gitmiş ve geminin yakınına br bomba atmıştır. Gemi, beyaz bayrağı çekmemekte ısrar ettiğinden taa-ruz başlamıştır. Bir deniz tayyaresinin atmış ol- duğu bomba, âsi zırklıya isabet etti- ginden zarhlının bayrağı saat 9/18 de indirilmiştir. Zırhlıda bir yangın o başlangıcı görülmüş'ür. Fakat pek o kadar şiddet'i olmadığı zannolunuyor. e am MERE TEFRİKA NUMARASI: 79 yama “MİLLİ ROMAN, MARE Muharriri: Burhan Cahit — Sulhu sev ve harbe hürmet *yle! Değil mi? — Bravol Dilrüba OHanm gözlerinin bütün tılsımile bakarken genç *rkânı harp cevap verdi: — Olabilir. Anlaşırizl Kaymakam Faruk geç vakite kadar aparlımanda kaldı. 5, Giderken Dilrüba Hanım onu koridorda bekletti: — Havalar düzeldi, adaya Weçeyim mi? “> ge 7 İstersen yarın akşam ye ci” gel, bu meseleyi omü; >— olur. Seki; gi Sekizdel klerim. o * ai gün dalreye öğleden sonra bâki ymakam Faruk erkânı daş "yeye uğradığı zaman arka- ârı fena bir haber verdiler. uriys o cephesi (o tamamile üştü, Dağilan kıt'alar perişan bir balde (Şam ) a doğru ricat edir yorlardı, ve cephenin yanında, daima dolaşan aşiret çeteleri bozğun halinde gelen efrada hatta kıt'alara hücum ediyorlardı. Bu vaziyete karşı büyük er- kânıharbiyece düşünülen çare şu idi: (Halep) te teşkiline çalışılan yıldırım orduları kadrosunu bir an evvel doldurmak ve (Şam)dan daha şimalde yeni bir cephe hazırlamak. Oraların topoğrafik vaziyetlerini pek iyi bilen binbaşı Zeki buna da imkân görmü yordu. V — Bozgun (Şam) düşmeden evvel tamir edilebilirse belki! Fakat zaten Arap çetelerinin taradığı bu sahada yeni bir hareket noktası bulmak imkânı yoktur. — Büyük erkânharbiye ne düşündü acaba? Öldürülen Bulgar Gazelecisinin Cenazesi Birkaç gün evvel Sofya'da Simon Eltimof iminde bir Bulgar Meb'usu ve gizetecisinin öğle yemeğine çıktığı zaman, gazete İdarehanesi önünde katledildiğini Yüaşmıştık. Resmimiz maktulün cenaze merasimlai gösteriyor. Merasimde 7000 Makedonyalının bazır bulunması herkesin nazarı dikkatini Gelbetmiştir, Almanya'da Çok Müthiş Bir İnfilâk Oldu Ölenler Yüzü, Yaralananlar Dört Yüzü Geçti Nönkirşen 1 — Burada müt- biş bir infilâk olmuştur. İnfilâk altından çıkarılan €esetlerin mik- ları yüze yaklaşmaktadır, yaralar nanlar 400 kişidir. Hâdise, Nön- kirşen çelikhanelerinde gazomet- rede benzin tulumbasında vukua gelen bir kazadan çıkmıştır. Ben- zin tulumbası patlamıştır, Berlin, 11 — İnfilak neticesim- de binden fazla kimse yaralar mıştır. Bunlardan 100 kişinin ya» Güldüler. Kaymakam Kemal Bey yavaş bir sesle cevap verdi: — Onun düşündüğü Alman taarruzunun zaferi, Kaymakam Faruk ümitsiz bir dudak büktüşle 5 — Buna biç ihtimal yok! Dedi. Daha dört ay evvel içle- rindö idim, o zaman kendileri de fevkalâde bir bâdise bekliyorlardı: — Ne gibil — Amerika itilâf devletlerile” birleşti ya. Almanlar da kendi lerine böyle öteki âlemden bir müttefik bekliyorlar. Gülüştüler : — Japonlar işin kaymağını aldılar. Onlardan medet yok, — Velbasıl vaziyet hoş değil azizim, Şimdi bütün depo tabur. ları, talimgâh kıt'alan yıldırım ordusu emrine veriliyor. İhtiyat zabitleri talimgâhında (B) takım- ları da sevkedildi. — Fon Sanders ne diyor! — Düşman Üsküdara da gelse Ahırkapıdan müdafaa etmek ka- bildir diyor. Kaymakam Faruk ciddi bir vaziyet “aldı : — Lâtifeyi bırakalım, Fakat bence yeğâne yapılacak iş Ana- rası ağır olduğu söylenmektedir. Ölenlerin miktarının artmasından “endişe edilmektedir. Gazhane yanındaki benzol fab- rikasındaki yangın devam etmek- tedir, kanalisasyon bozulmuş ok duğundan benzol, alevler içinde etrafa yayılmaktadır. Şehirde halk arasında dehşet büküm sürmektedir. İnfilak ma- haline yakın mahalleler tabliye dolu ortasında bir kuvvet bu- lundurmak ve Arabistanda ne kadar kıt'a varsa geri çekmek | — Düşmanı ne yapacaksın. Kolunu sallıya (o salıya (ogelsin değil mi? — Düşmana artık bizim yas pacağımız Oiş kalmamıştır. Bu davayı hariciye nazırına bırak- malı. Hepsi birden haykırdılar; —A AA! — Niçin hayret ettiniz. Kaymakam Kemal cevap verdi: — Bir askerin, hem de senin gibi sinirli bir erkânı harbin ağzından bunu işitmek stuhaf oldu dal — Fon Sandres gibi Üsküdar- da müdafaa edeceğimizi mi söy- liyecektim. Onlar sustular. Kaymakam Fa- ruk devam etti: — Fon Sandres Türk toprak- ların, Türk köylerini bir harp meydam haline getirmekten per- va etmez. Fakat bir Türk zabiti için düşünülecek nokta memleketi- ni düşmana çiğnetmemektir. Gö- receksiniz. Alınanlar ( Berlin ) e kadar değil, hatta (Ren) hattına kadar bile çekilmeden pes diye- ceklerdir, ve şü, iyi ede Karilerin Suallerine Cevaplarım Mengen'de Beşler köylünde Dundn Hanıma: Kocanız sizi bırakıp başka- sile evlenmiş diyorsunuz. Fakat onun şimdiki adresini bilmiyor sunuz. O balde mahkemeye mü- racaat edip boşanma İstersiniz. Kocanızı ararlar, bulurlar, bula" mazlarsa, hakikaten kaybolmuşsa o vakit babanızın evine döner, evlenmeğe (çalışırsınız. * Eyüp'te Heran Hanımsı Kızım, saf bir hayalin ar kasında bütün hayatımı zehirli- yecek bir maceraya sürüklenmek üzeresin. İyi ve fena yuvanı bor mak yapabileceğin hataların ea büyüğüdür. Kendisine karşı bü- yük meyil hissettiğiniz söylediğin adamdan uzaklaş. Onu hayatır dan sil, ondan sana hayır yok- tur. Nihayet bu zâfından istifade eder ve seni yarı yolda bırakıp gider. * Bolmuş yaprak imzalı karle: Vaktile yaptığın o yanlış bir hareketten kız mes'ul değildir. O, nışanlandıktan sonra, artık onu rahat birakmak size düşen bir borçtur. Son pişmanlık fayda vermez. Onun hayatını zehirle- mekte de mâna yoktur. Kızı yeni hayatında serbest birak ve kendine başka bir hayat arkadaşı ara. Bahusus annenin mevcudi- yeti bu kızla Omes'ut olmana mânidir. HANIM TEYZE m m aa ar edilmiş olduğundan bu delşetin derecesi artmıştır. Ahali serseriyane dolaşmakta- dır. Alevler, dağılmıştır. Çocuk- lar ağlamakta ve yangın alevle- rile aydınlanmakta olan sokaklare da ana ve babalarını aramakta- dırlar, ceklerdir. Çünkü düşman topra- ğında yapılan sulh ana vatanı tahripten kurtarır. Tasdik ettiler; — Orası öyle! Binbaşı Zeki ilâve etti: —Faruk doğru söylüyor azizim Mukavemet nihayet bir hesap meselesidir. Bugün ikmâl tabur- larını da harcıyoruz. Geride istk nat noktası kalmadı. Bu şerait içinde artık Erkâm harbiye da- iresi Hariciye mezaretile beraber çalışmalıdır. Kaymakam Faruk duvardaki baritada bazı yerler işaret etti — Türk köyleri, asl türk toprakları buradan başlar. Düş- man henüz Arap çöllerindedir. İşe yarar, zinde bir kuvveti Halepte topladıktan sonra Fon (Sandres)e bir a diyerek hemen Londra ile konuşmaya malı. Binbaşı Zeki dedi ln — Zaten bunu biz yapmasak, Almanlar yapacaklar, © zaman istinat noktamız kalımıyacak. ir di yaparsak hiç olmazsa İtilâf devletlerini bu gaileden kurtar- mış kendimizi ağır satmış mev- küne geliriz, Eğer Almanlardan sonra ve battâ beraber su'h is- tersek bize çok bahalıya oturur. (Arkas var ) sö a m iinmkin
