12 Şubat 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

2 Sıvf_ı_ Halkın Sesi Güzellik Kıraliçesi | Müsabakası Wüzellik Kıraliçesi intihabatında Nazire Hanım kıraliçe intihap edildi. Bu vaziyet etrafında de- dikodu'ar başgösterdi. Bu bu- susta halkımız diyor ki: Naci B. (Boyazıt Şark pansiyonu 5) — Güzellik —mükzabakası — terltip etmek iyi mi, fena mı bunu bilmem? Fakat son seçimden sonra tebarüz eden vaziyet bize bunun bir zümre ve gazete İşl olmaktan çıkarak bir halk işi olduğunu gösteriyor. Bundan sönraki İntihaplarda Jjürl heyetinin halk tarafından seçilmesi lâzımdır ve bu iş artık belediyelerin işi ol- malıdır. * Mustafa Remsi B. (Muallim - başı Tozkoparan 20 ) — Kiraliçe intihabında bir tered- düt tâsı! olduğunu bitaraf ve şayanı Htimat zevat söylüyorlar. Bunün tek bir çaresi vardır. Nazire Hanımla rakibi tekrar jüri huzuruna çıkarılır ve tereddüt te izale edilir. İntihabın geklindeki ufak bir tereddüt bile İstikbaldeki intihaplar üzerinde fena tesir yapabillir. 'Tepe- Şevket B. (Boyazıt Koska tramvay esddesi 81 ) — Nazire Hamınm — müsabakaya F"l banımların içinde en güzelidir. 'akat jüri heyetinden bazı zevatın ifadelerinden İşte bir anlaşamamar- hk olduğu aşikârdır. Eyer Nazire Hanım karzanmı heyet yine ayni bayetir. — Tekrar ” lllı'..ıp, alağar: ve dedikodu biter. Fakat artık |ş işten geçmiş demektir. * Süleyman Budi B. Keremit mahallesi 14 ) — Jüri heyetinden Abdülbak Ha. mit ve Halit Ziya Beylerin gazete- lerdeki bi tından bir şey anlıya- m. Acaba bu iki zat Nazire rey vermemişler midir. Ver- mişlerse sözlerindeki bu tereddüt ne- Kaçakçılık Mart Dokuzu Halil Mahküm Oldu Dün 9 numaralı İhtisas mah- kemesinde tütün ve sigara kağıdı kaçakçıl ğından suçlu mart dokuzu denilen Halilin — muhakemesine devam edilmiştir. Halil 300 dir- bem fişek halinde tütünle dört bin yaprak sigara kâğıdı satarken yakalanmıştır. Halil altı ay hapis ve 45 lira para cezasına mahkum olmuştur. Üzerinde 8 çakmak taşı İle kullanılmış bir çakmak bulunan Beşiktaşlı seyyar satıcı Rahim de 6 ay hapis cezası almıştır. Buğday Alış Verişi Dün - Anadolnudan - İstanbula 32 vagon ve 155 çuval buğday gelmiş ve İyi mallar 5,90 kuruştan satılmıştır. -Afyon piyasası canlı- dir. Alıcı var, satıcı yoktür. , Fia'ler 1050 - 1075 kuruş arasın- da olmakla beraber yükselmiye mütemayildir. ( Sultansetim on Postanın Resimli Hikâye si: DAHİLİ SHABERLER Bir Tenekecinin Yaptıkları « Sandığın Kilidini Kırmış, İçinde Bulduklarını Çalıp Gitmiş Zabıta dün Ali isminde bir tenekeciyi hırsızlık türmile yakalamıştır. Ali seyyar bir tenekecidir ve sokaklarda dolaşarak tamircilik yapmaktadır. Ali dün —Osman Bey taraflarında dolaşırken Şefika isminde bir hanım tarafından bazı tamirat için eve Ali eva girmiş, kendisine gösterilen geyleri lehimlemiye başlamıştır. Şefika Hanım bir aralık bir iş için dışarı çıktığı zaman Ali derhal yerinden fırlamıış ve odaları araştırmıya başlamıştır. Ali odanın birinde büyük bir sandık'görmüş, san- dığın kilidini karmış ve içinde yükte hafif, pahada ağır ne buldise koynuna yerleştirmiş ve hemen Şimdi Siz Söyleyiniz: çağırılmıştır. : Bir Hırsız Muhsfaza Memurunun Evinden Eşya Çalmış Dün çok garip bir hırsızlık olmuş, bir muhafaza memurunun evinden öte beri çalınmıştır. Mescle Şöyle olmuştur: Sabıkalı hırsızlar- dan Eyüp isminde birisi Fındıklıda dolaşırken bir sokağa dalmış ve bir eve girmiştir. Eyüp'ün girdiği ev müskirat idaresti mahafaza memurlarından — birinin — evidir. Eyüp evde eline geçen eşya- ları almış, dişarıya çıkmış, fakat kaçarken yakayı ele vermiştir. Avukatlar İstanbul'da Bin Nüfusa Bir Avukat Düşüyor İstanbul barosunun - neşrettiği avukatlar levhasında 679 avukat kaydedilmiştir. İstanbulun nüfusu 650 bin kabul edildiğine göre takriben her bin İstanbulluya bir avukat isabet ediyor demektir, lcra dairelerinde avukatların işle- rini takip için Müddeiumumiliğe müracaat edip vesika adedi de 100 e baliğ olmuşlur. İstanbulun nüfusuna nazaran doktorların adedi gibi avukat mikdarı da fazla görülmektedi. Tefeciler Faiz Mik;ı;mndirmeye Mecbur Oldular Emlâk ve Eytam Bankasının yetim, dul ve mütekaitlerin maaş cüzdanlarını pek cüz'i bir iskonto ile kırması mürababacılarla, tefe- cilerin işini bozmuştur. İkraz mü- esseselerini kontrol eden komi- serliğin verdiği malümata göre ikraz müesseseleri faiz miktarını çok indirmişlerdir. Daha da indi- recekleri tahmin edilmektedir. z : — B. gözellik müsabakasın'n I — Gönlerce herkesi — düşün- alanların | caat eimiştir. Şefika sokağa fırlamıştır. Biraz soura Şefika Hamm eve gelince ortalığın karmakarışık vaziyetini görür gör mez başına gelen felâketi anlamış ve polise müra- Polis yakalamak hususunda müşkilât çekmemişlerdir. Ali cürmünü itiraf etmiş ve çaldığı şeyler geri Hanıma iada edilmiştir. Hâdisenin garip tarafı şudür ki hırsiz tenekeci hırsızlığım yaptıktan sonra dışarı kaçarken aceleden aletlerini alamamış ve evde bırakmıya mecbur olmuştur. Ali Adliyeye teslim edilmiştir. memurları hırsız. tenekeciyi alınıp Hakem heyetinin bir kısını | Nazire Hanımı beğendi, bir kısını | da Feriha Hanıma rey verdi. Maksim ve Tokatliyan müsame- relerinde bulunan halk ise düşün- celerini muhtelif şekillerde izhar etti. — Acaba hangisi daha güzel! Muhterem kariler size soru- yoruz. Müsamerelerde — bulundu iseniz müşahedenize istinaden, bulunmadı iseniz şu resimlere bakarak — lütfen bize fikrinizi bildiriniz. İsminizle, adresinizle ilân ederek son derece bitaraf bir vaziyette neticesini yazacağız. Maamafih biz ilk cevapların gelmesine intizaren ellerinde fo- toğraflar ile arkadaşlarımızı taraf taraf çezdirdik, işte topladıkları mütalealar: Maarif Vekâleti Umuml Mü- fettişlerinden Reşat Nuri Bey: — “Ba iki fotoğraf ve bu iki poza nazaran Nazire Hanım daha güzel göründü. Maamafih şahsen görecek —olsam — belki fikrim değişir.,, * Müfettişi Umum! Harunürreşit Bey: — * Bu gibi meselelerde jüri heyetinin hükmüne kıymet vermek lâzımdır. . x Maarif Müfettişlerinden Nazif Te örellk e7 Gdi bahsinde berkesin zevki — esas olmakla beraber bir şey söylemek lâzım gelirse Nazire Hanım daha zarif, daha sevimli görünüyor ve modern güzelliği temsil ediyor. Ben Nazire Hanımın daha güzel olduğu kanaatindayim., 4 Maarif Müdür Muavini Hıfzr- — Bir alay anlaşamamazlıklar he rahman Raşit Bey: — “Nazire Hamımın boyu, posu daha güzel, Fakat resimden hüküm veremiyeceğim. . X4 Orhan Seyfi Bey: — “Feriha Hamm — bütün iddialara rağmen bana güzel gö- Tünmiyor. A — Nazire Hanım bakkındaki fikriniz? — Bir gazetede resmini gö- rünce hayret ettim. Bu hanım dahba — kıraliçe olmadan burnu büyümüş dedim. ,, üzerine Orhan Seyfi Beye Nazire Hanımın yeni bir resmini gösterdik. Baktı, baktı, baktı ve Nedimin şu mısramni okudu: * Mesti nazım kim büyüttü böyle biperva seni Kim yetiştirdi bu güna serviden balâ seni ,, * Maarif Müfettişlerinden Nuruk lah Bey: — “Ben tamamile muhterem san'atkâr Çallı İbrahim Beyin fikrine iştirak ederim. Narire Hanım da güzel, Feriha Hanım da güzeldir. Feriha Hanımı ancak resminden gördüm ve beğendim. Nazire Hanımı ise bir tesadüf eseri olarak gördüm. O zaman kendisinin Nazire Hanım oldu- ğunu bilmiyordum. Ondaki gik zellik ve zerafet beni hayran etmişti ve kendi kendime bu hanım — kız müsabakaya - girse muhakkak kazanır dedim, Bilâ- hare Nazire Hanımın Türkiye güzeli ilân edildiğini işittiğim zaman çok memnun oldum. ,, Bunun Hasan Bey — Aririm, Günün Tarihi a Adliye'de Tayin Cetveli Dün Tebliğ Edildi Adliye vıilleu—yeni tayin ve nakil listesini dün müddeiumum- liğe — telgrafla tebliğ — etmiştir. Müddel ımumilik alakadarlara dün geç vakit tebligat yapmıştır. Yeni tayin ve nakilleri aşağıya yazıyo- ruz: İstanbul Sekizinci İhtisas Hi kimliğine Antalya İhtisas Hâkimi Atıf, Üsküdar Hukuk Hâkimliği- ne Boludan İrfan, Baş Müddelw- mumilik — Muavinliğine — Altıncı Müstantik Mehmet Süreyya, le- tanbul Azalığına İzmirden Hüseyin, Birin€i Hukuk Relsliğine İstanbul Azasından Salâhattin, Üçüncü Ce- za Reisliğine İstanbul Azasından Mehmet Zeki, Aza Mülâzimliğine Mehmet Atıf, Azalığına — Sulh Hâkimlerinden — Sabri, — İstanbul Azalığına İzmir Asliye Reisi Mus- tafa Ramazan, Dördüncü Hukuk Reisliğine Adliye Müfettişlerinden İrfan Beyler. Marmara'da Esrarengiz BirTa- gayyup Haâdisesi (Baştarafı 1 inci sayfada ) Hakkı Salih kaptanı alarak mar- maradan gelen (Oglander) kapta- nına götürdüm.Ben kıç taraftayım, hemşerim Ali de kamarada idi. Ahırkapı önlerinde Hakkı Salih kaptanmı vapura verdik. Deniz sakindi. pırıl pırıl bir. mehtap vardı. Ali çok terbiyeli ve itaatlı bir çocuktu, kat'iyen içki kullar- maz, motorumuzda çıma tutar, ufak tefek — işlerimizi görürdü. Hakkı Salih kaptanı vapura ver- dikten sonra Ali motorun başında meşguldü. Sarayburnu — önlerine geldiğim raman motorun işleyi- şinde bir arıza olduğunu anladım. Aliyi çağırdım, ses vermedi. Uy- kusuz — olduğu için kamarada uyuduğuna kani oldum. Kamara- ya baktım yoktu, üşüdüğü için makinenin sıcağından istifade et- mek istediğini zannettim. Oraya baktım orada da — bulamayınca başımdan — vurulmuşa — döndüm. Aliyi çok severdim, deniz orta- | sında kendi kendime haykırdım, , bağırdım, ağladım. Nihayet motö- re son sür'ati vererek geçtiğim yerlerde tam bir saat araştırma — yaptım, hiçbir ize tesadüf edeme- dim, Kendi hemşerim ve kendi çocuğumuz Aliye ne garezimiz olabilirdi?,, & Pazar Ola Hasan Bey Diyor Ki: ı Hasan Bey — Sen de hak ! tine dahil olursun. b Yağ Viz