“SON POSTA — Bir Kız Sevemez Miyim? “ İki sena evvel danalı bir müsamerede kibar ve güzel bir lerini Kendileri İSijâhları BırakmaKonferansı İstanbulda havalar çok İyi gidi- yor. Başka memleketlerde de, tabl- Bonkur Fransız ız Plânını Müdafaa Etti Atia aynl müsamahası göze çarpıyor. Buna rağmen, hiçbir. zaman, muh- tellf memleketlerin grip zayiatı bu- Elnkı dereceyi bulmamıştır. Meselâ gilterenin bazı yerlerinde, yüz grip hastasından yirmi birinin öldüğü gö- rüldüğü gibi Almanya, Rusya, Roman- ya, Sırbistan, Avusturyada da gripin tahribatı müthiş bir dereceyi bul- Muştar. Bunun — sebebi, resml keyit- lerde adetleri yirmi milyoa — olmak Özere tesbit edilen İşsizlerin elim bir vaziyete düşmüş olmalarıdır. Bu yirmi milyon Insandan pek çoğunun aile ve çoluk, çocuk sahibi olduğu Muhakkaktır. Bunlar, bittabi kâfi gıda alamıyorlar. Sonra içlerinden bir parça genç olanlarının zaten #hemmiyetsiz olan — kazançlarından bir miktar da eğlence hissesi çıkar« Baya mecbur oldukları unutulmamak İâzımdır. Evvelâ can demek lâzım amma, nihayet gençliğin hakkı da hükmünü icra etmekten gerl kalm- yor, Bu varziyet, sari hastalıklar için mükemmel bir intişar — sahasıdır. Sonra, yine her tarafta verem haz- talığının hergün bir parça da'a İlerledizinden gikâyet ediliyor. Halk Buki eski zamana nisbetle verem Mücadele — vasıtaları kiyâs — kabul #tmiyecek kadar mükemmelleşmiştir. Daha sonra 1929 ve 1930 senelerinde Yeni doğan çocuk Slümü son derece Azalmış ikan, son senelerde bu nisbet Kiyadı artmıştır.. Çünkl yavru, Snasının gıdasızlığından mütecssirdir. Bütün bunun sebebi İse, mevcut Buhran, pahalılık, yakacak madde'e- Yinin kolaylıkla tedariık İmkânı ol- Maması ve ayrıca, birçok İnsanların boğazlarından keserek kazançlarını Üst ve başlarına — sarfetmeleridir. Bütün bunlara devlet'erin, bütçele. tindeki büyük yekâalarını biribirlle Mücadele etmek için harp malzemesi tadarikine tahsis ettiklerini İlâve *derseniz, beşerin içinde kıvrandığı vaziyetl kolaylıkla —tasavvur #*debllirsiniz. Bunun için diyeceksiniz taraf, taraf ihtikâr mücadeleleri Yapılıyor, falan ve filân tedbirler Alımıyor. Fakat yine bepimiz bil'yoruz bu bahsenilen tedbirlerin çoğu YÖözden ibaretlir. Şu halde, insanlar, kendi felâketlerini muhakkak ki di ellerile hazırlıyorlar. Ne yazık! Söreyya Tevfik Rüşt Cenevre 9 — Dünkü celsede Ruı Hariciye Komiseri M. Litvinef Fran- siz. plânini tenkit etmişti. Fransız murahbası Pol Bonkur bu tonkide cevap vererek silâbları bırakıma ile emin selâmelin biribirinden tefeiki kabil olmadığını, tahdidi tezl hatın emnü selâmet derecesile mütenas sip olduğunu söylemiş ve demişlir ki: Kuvvetler arasında muadelet ol- madıkça ordu mevcutları miktarını azaltmak mümkün değildir. Neden dolayı bahri Itiâfa benzer itilâflar akdi mümkün olmasın! Tevtlik Rüştül Beyin Baeyanatı Ces-vre 9 — Fransız plânının müÜnakaşası Mmünasebelile #söz alan Hariciye Vekilimiz Tevlik Rüştü B. Fransız plânının, emniyet buhranımın bir ifadesi olduğunu, bu bulbranın raht amillerden İlerl geldiğini söy- lemiş'ir. Tevfik Rüştü Bey, emniyot me- selesi herhangi bir şekilde balladik medikçe “Slih'arnı Bızakma, mes- selesinin halledlimiyeceğini ve bu Ççıkmazdan — kurtulmak — iç'n de ameli bir. çare bulmak — lârım geldiğini #söyledikten sonra Fran- #iz plânınin — derpiş ettiği siyasl emniyot - teşkilâtimı sırası ile lenkit ve tetkik etmiş ve plâaın Avrupada derpiş ettiği teşkl'âta bazı devlet- lerin bilhassa İngltere'nin — iltibak etmediğini, bunun iç'n şimdilik daha &lemşumul olan Briand - Kellog misakını daha ziyade tasrih ve teş- mil etmek suretile bir netice elde edilebileceğini ve mutasrrız devlet hakkıada Litvinof t-rafından teklif edilen tarif şeklni Türkiye'nin ka- bul ettiğini ve buna Türk beyetinin bilâhare bazı ilâveler teklif edebile- geğini söylemiş ve şimdiye kadar muhtelif beyetler tarafından — vaki olan kemiyet ve keyfiyet itibarile teklif ve tadillerin heyeti umumiye- sinden konferansın bu safhasında tahakkuku kabil bir terki teslihat mukavelesi elde edebileceğini ve hulâza bem siyesi emviyet hem de *“Deşarmemant,, sahasında koaferan- sın bu defa filt met celere varınacı mümkün olduğunu söylemiştir. Tevfik Rüştü Beyin bu nutku konferane mubitinde pek İyi tesirler uyandırmış ve Ffeykalâde maştır. allış'anr KaT TEFRİKA NUMARASI: 77 — CEPHE “MİLLİ ROMAN,, Muharriri; Burhan Cahit Fuzat işin vukikalini anlacık- ta #onra bu güzel ve zeki ka- *.dlı korkmıya başladı. Şimdi Dilrüba H. gözlerinin ::—ldı sevilecek, zevk alımacak —.:lı:ın gibi değil, ber teması 1 felâkete sürükliyecek ya- : bir bağka Aleme çıkaracak *ıııı bir mahlük gibi görünü- Gaıı.rı daldı. zaman sustular. .ı!sn—mı genç kadın birdenbire Srine fırladı. Plak ve sıcak kollari başı- h’ifııı çevirdi. — Faruki , .! N F:uk benim — senin için Kaladın d:ğıı ::l'ın olmadığınu aymakam Faruk '.'e'ı“ıl hılmıyo:d':_ BESŞN "—ı Na e Söyle, eğer senden İstifa- Mek H"'NİII böyle mi yapardım. Ben bu işle senin ve benim hesabım za bir yol tutma- mazı istemiştim.. Razı olmadın. Seni takdir ettim. Gözümde tam bir erkek gibi büyüdün. Hem sana bir dostluk yaymış olmak hem de bunu maddeten - ispat ettirecek bir wetice almak için bu pilâmı çevirdim. Ben Haklua Beye hiç birşey borçlu değilim. O benim güzelliğimden, gençli- ğgimden İstifade etmek İstiyordu. | Burada iken beni iş yapacağı bir çok büyük adamlara tanılı- yordu. Bu yüzden ondan nefret ediyordum. Fakat bu hayat bana çok cazibeli gelmişti. Apart ma- nim ve köşküm bizmetçilerim, elmaslarım... Velhas! her kadının hoşuna gidecek bir çok şeyler elimin altında iİdi. anladım ki bunu yapa bilecek kuvvet yalnız paradır.. bunu elde etmek ve kimseye boyun eğmeden yaşa mak istedim, ü Bey Beyanatta Bulundu | Irlaada — Baş- vekili M. dö Vılııı maclisi — meb' feshetimlşti. — Son yapılan İntihabatta İhgiltere Ho aalap ma sİyasetini llıl zam eden mühale- fotin — lideri M, Kosgrov — mağlüp oldu. M. dö Valora eskisine — nazaran daha fazla Tey ka- zandı Çİs.Cİki hak de vaziyeto hakim görünmektedir. Resmim'z M, âp Valora'yı — gazete- ellere beyanatta bulunurken, — filmi gevrilirken — göstee tiyor. Âsi VeFirari Zırhlı Hâlâ M. DÖ Valera Yakalanamadı Lâhey, 9 — Asi Felemenk zır KüNalm T firara devam etmektedir. Salı günü kokas bulunan axi Zaven dö Pro- nensiyen zırhlisr gündi Somatranın cenubu garblisinde bulunan Benkoe- len'e yazaşmaktadır. Felemenk hü- kümelinin takibe gönderdiği gemiler ise bu gün Cava İle Somatra ara- sndaki Sonde bağözinı geçmiş ola- caklardır. Firarl geminin cuma günü yakalanacağı zanned liyor, Asiler Tolsiz Gönderiyor Asl'er — gönderdikleri — telsizde diyorlar kla “Aramızda — kat'iyen — komünist temayülü olmadığı gibi hiç, r çiddet Heriyonun Yeti Vazifesi Pariz, © — Satık Başvekil M. He- riyo, hareye encümenl rels iğine ı intihap edi m ir. | | Yunanistan'da Talaba Grevi — Darülfün OKdA LA gretder NUNŞ Darülfünunu bila müdcet kapatmıya karar urııııpıı- Senden Y"d“ ıuımedıın. Fakat buna memnunum, Çünkü eger sen de Hakkı Bey gibi istifaden için Şerefini, gururunu vermiş olsaydın senden de nefret edecektim. Son zamanlarda ki hayatımı elbette takip ettin, İse tersen sor, tahkik et Seninla tanıştıktan sonra hatta sokağa bile çıktığım yok. ; Genç kadin - İçini devam etli: — Hayat bana bazan güldü. Bazan fenalık etti. Fırtınalı bir denizde her şeyi kırılmış bir sandal gibi çalkanıyordum, Te- sadüf Leni kurtardı. Bu gefer hayatın yüksek tahnelerine ka- rıştım. Genç bir kadın için bu şaşaalı hayattan zevk almamak kabil midir. Dört senedenberi ben İstanbulun en yüksek ha- çekerek nımefendilerini kıskandırscak lüks bir ömür geçiriyorum, Ne ister- sem oluyordu. Fakat... Dilrüâba H. Ümitsiz bir du- dak büküşle devam eli — Fakat anladım ki — para, pırlanta, — ipek, kürk şenç bir kadının mesut - olması için kâfi değill.. Hele bu bütün bir servet arasında insanın ruhu ve hilsi | ve hatta fikri ile alâkadar olma- hareketinde — bulunmak niyetinde değiliz. Bis yalnız ücretlerimizin tenzil ve bizim mamımıza «öz «öy- lemş alan arkadaş! edi.miş olmasımı İst'yoruz. Vapurda dadır.. Harp Gemlleri Ataş Açacak La Hey, 9 — Asl rırhlıyı — takip eden gemilerin bugün yarın ona yetişmeleri ümlt edilmektedir. Asilere, kayıt va gşartsız olarak hemen teslim olmaları teklif edile. cek ve mukavemet ettikleri takdirde kendilerini takip eden harp gemileri ateş açacaklardır. mazin tevkf protesto —etmek herşdy — yolun- Bir Tayya.-n Kazası Tokyo 9 — Japon donammasınım en kuvvetli tayyarelerinden birinin motörü borulmuş üç zabit ölmüştür. Irlanda Baş Vekili Dubi'n, 8 — M. dö Valera yııl- den Başvekil intihap edilmişlir. M. dö Valera Hariciye Nazırlığını da muhafaza etmekted'r. dığı adamların muhıtındı yaşa- ması daha ağır geliyor. ben saadetimi evimin sakin ve mesut bir köşesinde kendi başıma ara- rım. — Apartmanımın bazan bir kumartane gibi işleyisi, etrafım- da sefih, ahlâkan düşkün insan- ların dolaşması beni o kadar sinirlendiriyordu kil No çareki Şeker Zadenin bana adeta vazife olarak kabul ettirdiği bu hayatı sürüklemiye mecburdum. O bu- radaki dostlarmı ihmalden kor- kuyordu. Çok şükür ki bu ha- yatta kendimi hiç zayıf hisset- medim. Etrafımda dönenler bana muvaffak olmak için çok çalış- mışlardır. Fakat onlara karşı öyle bir vaziyet almış! mki benimle ancak bir erkek arkadaş gibi anlaşınıya mecbur oldular. Genç kadın anlatılacak daha başka — gönahı araştırr. — gibi gözlerile mariyi arıyarak yavaş yavaş ilâve ettiz — Sen hayatma karıştıktan sonra bu iğveti, madenl! insanlar- dan © kadar nefret ettim kil Benim bugünküö hayatıma uzak- tan bakanlar belki de para ve sefalet peşinde koşan duygusuz, zevksiz bir kadın diye tanırlar.. Ben açık kalpli bir. kadınım. | !nsanlar, Felâket- Zengin genç kızla tanışmış, dansederken kendisine aşkımdan bahsetmiş- tim, O, yüzüme bakarak: — Ciddimi — söylüyorsunuz ? Demişti. — Evet, dedim. “ O günden itibaren bir deli gibi seviştik, Sık sık buluşuyor, geriyor, — sinemalara gidiyoruz. Sonra onu evinin yakınına kadar gölürüp — bırakıyorum. — Fakat kıza hüviyetimi bildirmiyorum. Çünkü ben fakir bir gencim, o ise zengin bir kızdır. Ne yapa- yım? ,, Boyazit: Ruşen Bir gencin fakir olması hiçbir şey ifade etmez. Hayatta muvafe fak olmuş adamların çoğu fakir çocuklarıdır. Fakat madd! serve» tiniz olmamasına mukabil n anevi servetiniz var mı? Tahsiliniz, çalış- kanlığınız, iyi bir iş istikbaliniz var mı? Bunlar varsa kendinizi kıza olduğunuz gibi anlatmaktan çe- kinmeyiniz. Fakat bu manevli servetlerden de mahrum İseniz, o vakit, zavallı kızı beybude Üzme- yiniz ve siz de kalbinizi boş yere yormayınız. Konyada M. Boyoı Kız niçin sizi sevmiyor? Ev- velâ bunu tahkik ediniz ve onu aşkınızın samimiyetire inandırınız. Onun mektubunda — izhar ettiği şeylere aldanmayınız. Size karşı tamamen — lâkayt — olabileceğini zannetmiyorum, — Arkasına çok düşmüş görünmemek şartile alâ- kanızıa şiddetini ona hissettirmiye çalşın. * Bir derti! Imzalı karle t Bir insan evinde misafir bus kandağu akrabasmın kızına fena gözle bakamaz. Aşkın mantılâ yoktur, Fakat akraba arasında aşka cevaz verilmez. Kaldı ki kanun da evlenmenize mânidir. Biran evvel dayınızın evini terk»e ediniz ve kızı yanlış Ümitlere dü- Şürmeyiniz, HANII TEYZE Kimseye verilecek hesabım yok- tur. Fakat hayatta bildiğim bir şey varı Genç bir kadın muhtaç hale gelirse herkes ondan istifade etmiye koşuyor. Ben zevkim için yaşamak İsterim. Ayağıma geçi- receğim bir ipek çorap için sev- mediğim bir adamın zevkine alet “olmak iİstemem. Sevgimi sadaka gibi dilenmek te islemem, Kimseye boyun eğmemek için hayatta tutunacak yerim olmalı. Anladım ki bu; bir kadın için, hele mağrur bir kadın için paras dan başka bir şey değildir. Genç kadın birdenbire durdu. Gözlerinin içine bakarak erkân- harbe sorduz. — * — seni sıkıyor muyum Faruk, rahatsız etmiyorum ya | Kaymakam — Faruk — başın salladı : — Hayır. Lezzetle ve bir da bhayretle dinliyorum. — Niçin hayretle! — Bilmem, Böyle mevzuları hiç dinlemedim del — İstihza mı ediyorsun? — Bilâkis. Bir kadının, hele bir Türk kadınımın hayatı bu kas dar ölçüp biçmesini ilk defa iİşi- tiyorum. Cdskasi var)