SÖON POYA İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Halk Bulgarlardan İntikam Almağa, İs- yanÇıkarmağa Henüz Hazırlanmamıştı HartencesaaeseaenesAeneLAcAnAE Tefrika No. 55 Nasıl doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldüa?.. Bu yangını yapan, genç bir Buk gar komitecisi idi. Fakat vapurun Selânik limanında yakılınasından dolayı, (Osmanlı hükümeti) mur ahaze edildi. Çünkü hükümet ve zabıta kuvveti, emniyet ve ması- niyeti temin edecek kudret ve kabiliyette değildi. 1319 senesi nlsanının yedinci gecesiydi — Selânik eamilerinin minarelerinden — yatsı — ezanının sesleri yükseliyor, rakit bavanın süküreti içinde titriye titriye eriyordu. Birdenbire müthiş bir tarraka, bu süküneti altüst etti. Korkunç gök gürlemesine benzi- yen bu infilâkın heybetli akisle- rile, ufuklar inledi. Birdenbire şehrin — bütün — aşıkları — söndü. Bir saniye evvel, ber tarafından ziya ve meş'e saçlan bu koca belde, bir saniye sonra derin bir zülmetle örtüldü. Şimdi, bu zifiri karanlık içinde, tüyler Ürpertici tarrakalar biribirini takip ediyor; şehrin muhtelif yerleri, coşkun bir volkan gibi mteşler püskürü- yordu. Her taraf acıklı feryatlarla dolmuştu. Kışlalarda: — Silâh başına.. Boruları çalıyor.. Polis ve jandarmalar, caddeden caddeye koşuyor.. Köşe başlarında, biri- birlerine parola veren Bulgar komitecileri, zulmetler içinde kay- | boluyordu. Selânik; bu refah ve ticaret beldesi, İlk defa olarak felâket görüyor.. Hain ve hasüt eller, bü mamur şehrin sinesine İnsaf- sız bir ihtirasın kin ve ateşlerini döküyordu. (Vardar) cihetindeki (Galik) köprüsü dinamitle at- mışlı. (Osmanlı bankası) ateşler içinde — yanıyordu. — (Kolombo) ismindeki Alman kulübü yıkıl- miştı. — (Beyazkule) civarındaki (Elbamra) kafeşantanı bir harabeyo dönmüştü. Yak nız, (Boyno) gazinosuna atı- lan bir bomba, biçbir tesir yap- mam şu, Fakat.. İhtilâlciler, bunu kâfi görmüyorlar, Alman mekte- binin köşesinde, (Frenk mahal- lesi ) ndeki Fransız hastahane- sinin önlerinde mütemadiyen el bombaları atıyorlar, şehir halkı- nın korku ve heyecanını artt r- yorlardı... Asker ve zabıta me- murları, oradan oraya koşuyor; komitecileri takip ediyor, şehrin sükünetini ladeye çalışıyorlardı Vali, Hasan Fehmi paşa idi. Bu değerli vezir, ertesi günü mevki — kumandanile - birleşerek derhal tertibat aldı. Şehri üç mınlakaya ayırdı. Bulgar komi> tecilerinin. yeni bir tecavüzüne meydan bırakmadı. Fakat.. Halk, bu korkunç hâdiseyi hazmede- medi. Bombalarla tahrip edilen dolan — binlerce ve sükünetlerini — tebdit eden bu facianın besabını soru- yöor: — Eğer hükümetin kudreti, komitecilerle başa çıkmıya kâfi | değilse, işi bize bıraksınlar, biz | kozumuzu pay ederiz. Diye haykırıyorlardı... — Mü- nevyer Selânik halkının llsan.n- dan yükselen bu ses, gizli bir e losan, | isyanın ilk gikâyet — sadalarını andırıyor; bunun manasını anlıya- mıyan hükümet — memurlarını, hayretler - içinde — bırakıyordu... Lâkin — Hasan Fehmi Paşa, baklı bir tehevvürle coşan halkın gözlerindeki — nefret ve infiall görüyor : — Ey Ahalil.. Bu gibi vukuat, her memlekette ara sıra vukua gelir. Abalinin bu gibi işlere mü- dahalesi, ateşi el ile tutmaya benzer. Bu iş, hükümete aittir. (Sayei şahanede ) asker ve jan- darmalarımızla her iş tesviye edi- lecektir. Siz gidiniz, işinizle meş- guül olunuz, Sözlerile halkın hiddetini tes- kine çalışıyordu. Kalabalık dağilmıştı. - Zaten dağılmasa da ne yapılabilecekti ?,.. Halk, ne ihtilâlcı Bulgaılardan İntikam almıya ve nede bükt- mete karşı bir isyan ve ihtilâl çıkarmıya henür hazırlanmamıştı. Ancak bu bâdise, ( vatanper- ver) lere ciddi ve hakiki bir ders oldu. Artık, elle tutulan ve gözle görülen bu felâket, vatanın nasıl bir uçuruma sürüklendiğini vazı- han gösteriyordu. Şimdi bunun halka anlatmak, hükü- metin kayıtsızlığından müteessir manasını olan fikirleri bir araya toplamak, yatanın mukadderatile alâkadar olan bir kuvvet yaratmak icap ediyordu. x4 Bu ihtiyacı hissedenler, ancak (ordu) yu elde edebilmekle bu gayeye muvaffak olabileceklerine hükmetmişlerdi. Ordunun, bilhas- sa küçük rütbeli zabitleri, zaten Bulgar komitecilerine karşı kalp- lerinde derin bir hiddet ve infi- al besliyorlar ve intikam almıya can atıyorlard. Ayni zamanda, her vesile ile ellerini bağlıyan ellerindekl silâhı şerefli bir su- rette kullandırmıyan hükümetten de nefret ediyorlardı. Hâdiseler arttıkça, bütün bu intikam ve nefretler de artıyor, artık bütün bu asli ruhlu zabitler: — Zilletle yaşamaktansa, şe- refle ölmek evlâdır. Diyorlardı. Yine bu senenin temmuz ay- nın sonlarına doğru Bulgar ko- mitecileri, hükümetin — haysiyet ve varlığına ağır bir darbe vur- muşlar, milletin de kalbindeki yarayı, hain bir tırnak darbesile kanatmışlardı... Temmuz ayının yirmi ikinci günü akşamı İdi, “ Türkiyenin Hareketlerinden ibret Almalıyız!,, (Baştarafı 1 inci sayfada ) dir. Bu kararı verirken Türkiye- nin hareketini göz önünde bu- lundurmalıyız. Türkiye, milll me- selelerde bize örnek olmalıdır. Türklerin ittihaz ettikleri hare- ketlerin kat'iliğinden ibret alma- mız lâzımdır. Türkiye — nasıl kapitülâsyonları ilga elti İse, Muar bükümeti de bu gibi mill! davalarda Türkiyeyi göz önünde bulundurmalı ve Türk siyasilerinin kiyasetinden istifade etmelidir. Misır milleti düyunu umumiyeyi ödeyemez. M sır lirası için müs- takil bir kıymet tesbit edilmeli ve paramızı isterlinden ayırma- hıyız. , Hsranbul ŞehirTiyafrosu D UMUMA m&m Yalnız Pazartesi günü akşamı 8 pordelik ÇRenkil Fener | piyesi oyuanacaktır. ARTİSTİK —— Bu akşam saat 21,20 da SARI ZEYBEK Matbuat Cemiyetl tarafından tertip edilen 1933 Matbunat ALMANAĞI çıktı. Her kitapçıda bulunur. Fiata * İlradır. Mühim ve faydalı bir şey Galata'da Lazurro Franko ticaret- hanesinde hanımlıra mahsus çamaşır ve cibaz takımlarile tuhafiye ve ıtri- yAat levazımatı elden çıkarmak Üzerer dir. İnanılmıyacak dun fiatlarla satıl- maktla olan bu 'yi eşyadan İvtifadeye koşması mubhterem halkın menfaati icabıdır. MAJİK'te İki haftadanberi irae edilmekte olan harikalar filmi DOLORES DEL RİO'nun şaheseri CENNET PERİSİŞ herkes biribirine tavsiye ediyor. Mevsimin bu en mükenmel filmini siz de görmelisiniz. İlâveten:R. K. O, dünya havadisleri. GRAND OTEL MARTHA- EĞGERT'in temsili muazzamı SİNEMASI GUSTAV FROEHLİCH ve LİANE HAİD'i En son ve en güzel temsilleri olan KİM OLDUĞUNU BİLMEK İSTEMİYORUM operet filminde nazarı takdirle seyretmek ve dinlemek üzere Gala müsameresile Cuma seanslarında koşuşan halk kütlesini reddetmek mecburiyetinde kalmıştı. İlâveten: FOX JURNAL. Sinama — müdir yeti, haszalen cavsiye eyler. mühterem — müşterilerine bu fuml görmelerimi Mektup Yazmak Rekoru Barlif Hemşireler Müthiş Bir Rekor Kırdılar Mektap yazmak rekorunu kıran Barlif hemşireler Bu assırda genç kızların türlü türlü heves ve Kaprisleri var. Kimisi sinema müptelâsı, kimisi tuvalet meraklısı, kimisi de dans çılgını vesaire... Burada resmini gördüğünüz Barlif hemşireler de mektup yazmak meraklısıdır. Bar- lif Hemşireler biribirlerinden iki yaş farklı iki kıxkardeştir. İngiliz lortlarından birinin kızları olan bu iki kardeşin dans, tuvalet, manikür gibi şıklık ve eğlence meselelerinde hevesleri pek arzdır. Fakat bu iki kardeşin delilik de- necek derecede merak - sardır- dıkları şey, mektup yazmaktir Bitip tükenmeyecek kadar paraya sahip olan bu iki hemşire günün her saatinde dünyanın dört bir tarafına mektup — yazmadıkları kimse yoktur. Gazetelerde gör- dükleri her adrese Barlif hem- şireler derhal mektup yazarak onlardan cevap ve resim isterler, Bu iki kardeşin yalmız geçen sene yazdıkları mektukların mik- tarı 5700 gibi müthiş bir rakam- dır. Bu mektuplara aldıkları ce- vapları ve resimleri de muntazam bir şekilde dosye usulile muha- " faza etmektedirler. ae eee Gönül Kimi Severse... Amerika'nın En Güzel Barada resmini gördüğünüz genç kız, Amerikanın en güzel en şirin kızlarından biridir. Mis Rozin Şalkent ismindekl bu kız yalnız güzel değil, ayni zamanda çok zengindir. Mis Rozinin büyük pederi geçenlerde ölmüş, iki bu- çuk milyar dolara baliğ olan ser- veti, başka varisl olmadığı için | bu güzel kıza kalmıştır. Güzel Rozinin yalnız başına milyarlara sahip olduğunu gören bir takım züppe gençler derhal genç kızın etrafında pervane gibi dolaşımıya başlamışlar, ona İzdi- vaç teklif etmişlerdir. Fakat genç kız vaktile esaslı | bir terbiye aldığı için bu züppe- | Jerin para için yaplıkları İzdivaç tekliflerini bir çırpıda reddet- miştir, Mi$ Rozin bütün zenginliğine | rağmen çok sade bir hayat ya- şar, fakir kızlara yardım eder, bilhassa fakir işçi kızları himaye | etmeyi çok sever. Mis Rozin geçen- lerde sokakta dolaşırken Dorotl | isminde küçük bir kıza tesadüf | eder. Dorotinin babası bir. kun- | dura fabrikasında amelelik et mektedir. Fakat iktısadi buhran yüzünden son zamanlarda fabrika kapanmış Dorotinin babası da işsiz kalmıştır. Küçük kız sefil bir halde sokaklarda dolaşırken Mia Rozin bu kızı görmüş, ok- şamış, ona muavenet etmiştir, Mis Rozin bu küçük kızı o ka- dar sevmiştir ki onu yanına alıp Kızı Bir İhtiyarı Seviyor Mis Rozin Şalkent büyütmek İstemiş ve bu maksatla babasına müracaat etmiştir. Doe- rotinin babası elli yaşındadır. p siz amele Mis Rozinin teklifini reddetmiş, kızını, açlıktan bile ölse kimseye veremiyeceğini, onu yanından ayıramıyacağını söyle- miştir Bunun üzerine Rozin ihtiyar ameleye derhal izdivaç teküf etmiştir. İşsiz. amele bu teklif karşısında evrelâ şaşalamış. Fakat teklifin ciddi olduğunu anlayınca evlenmiye muvafakat etmiş'ir. Şimdi Amerika efkâri umumiyesi en güzel ve zengil kızla fakir ihtiyarın izdivaç günü* ü sabırsızlıkla beklemektedir. ddt Tp d n l aati AĞ eee