——— — Amerika'ya Tane Veren Fakir Zenciler ırktan olmıyan insanları sevmezler, Zenc- lere karg:, bilha.» sa hiç tahammül- leri yoktur. vundan iki hafta kadar evvel Garbi Afrikadaki logiliz müstemlikesi halkı, gaze- telerde Amerikanın büyük bir buhran içinde olduğunu okuya- rak Amerikan ı,ıxıleımo yardım etmiye karar vermişler ve Ü- derhil isimli bir İu,ılıı misyone- rinin delâletile kırk dolar gön- dermişler. Parayı — gönderenler gencidirler, — Amerikalıların da beyaz olmıyan — insanlara karşı tahammülleri olmadığına göre, bu paranın, Amerika — tarafın- dan kabul edilmemesi ihtimali çok küvvellidir. Filvaki kirk do- larlık lane Amerikan hükümetine wasıl olduğu zaman alâkadar daire büyük bir tereddüt içinde kalmış, nihayet paranın kabul edilip Sedilmemesi lâzım gek diğini hükümet — merkezinden sormuştur. Almacak cevaba gö- re bareket edilmesi tabil ise de, bu cevabın menfi olması ve pa- ranın geri İada edilmesi ihtimali çok kuvvetlidir. * Blrçok memleketler, İşsizlere yardım esasım kabul et- mişl.e lir. — İngik tere ve bilhassa Almanya'da — bu usul tatbikl iliyor. Her işsiz, daimi veya muvak- kat iş bulabilmek için muayyen iş dairelerine kayıtlıdır. Yine mu- ayyen günlerde, bu dairelerden kendisine yapılan yardımı alır. Fakat, —bu arada muvakkaten olsun İş bulup — beş on kuruş kazanmışsa, bunu haber vermiye mecburdur. Bu suretle, kendisi: verilen yardım parasından, kazal dığı paranın — derecesine göre tenzilât yapılır. Geçen gün, yine böyle bir işsiz Alman amelesi, yazılı bulunduğu — yardım büro- Suna giderek haftalığını almak lstemiş. Kendisine, bu arada hiç- bir iş yapıp yapmadığı sorulmuş. Ufak bir hizmet mukabilinde bir hayır sahibi tarafından iki puro verildiği söylenmiş. Bunun üze- rine iş bürosu biçare İşsizden bir mark kesmiş, bu işsiz mah- kemeye müracaat — ederek bu muamelenin haksız olduğumu İd- dia etmiş, mahkeme, kendisini haksız çıkarmış, içsiz İnat edip İtiraz etmiş, nihayet Üç aylık bir muameleden sonra hak kazan mış ve bir markını geri almıştır. Fakat bu müddet — zarfında bu amele iş bulmuş, vaktü halini çoktan düzeltmişti. Ama, prem sip itibarile — haklı olduğu için davasını bir lâhze bırakmak ha- tırından geçmemişti. Ameri'calı »r, — beyar İşsizlere Kırk Dolar Yolladılar 4 İ. isimli — iktısadi Amerikan gazetesi, Ame- haftası , rika'da işsiz - liğin * durmayıp Ş yürüdüğü iddia- Milgon —| Sındadır. Bu id- diasını ispat için de mühim rakamlar kaydediyor. Bu gaze- teye göre, bugün Amerikadaki işsizlerin miktarı 15 — milyonu bulmuştur. — Bunların — sırtından inen aileler de nazarı - dik- ate alınırsa, İşsizlik ve buh- randan sıkıntı çekenlerin adedini otuz beş ilâ otuz yedi milyon olarak kaydetmek mümkündür, * Muhtelif sanayün sıkıntıdan duy- dukları tesssür derecesi de yüz- de hesabile şöyle tesbit olunu- yor: İnşaat yüözde 80, otomobil sanayli ynıde 57, maden sanayli yüzde 45, rirant yüzde 39, şi- mendiferler yüzde 38, oteller yüzde . merikan İş: sizleri 37 I Dünya Hâdiseleri ]_ SON POSTA © BIR SAN’ATKARI»..A»Pİ_R SAAT Yaprak Üzerine Bir İhlâs Yazan San'atkâr Hayatından Şıkayetçı' Salkımsöğüdü Sirkeci'ye — gö- türen caddenin tam döneme- cinde kafesli bir evin çıngırağını çektim. Kapı açık di Sıcak ve samim! bir ses beni yukarı çağrı yordu. Nakışçı, hattat ve Mücellit Mehmet Nuri E- fendi ile merd- venleri çıkarken tanıştık, — Avwe- cumda sıktığım el san'at ve mesal nasırlarile sertleş- miş bambaşka bir eldi. Yukarıya çıktık. Nurl Bey kapın arkasımna kadar açarak: — Buyrunuz! Dedi, Büyük sanatkârların çalışma atelyelerini andıran bir İş odası. Yarım asırlık bir ömrüna içinde eridigi uzun bir salon. Tatmin edilmiş bir san'at aşkının zevkle yapılan bir tecrübenin artıkları Şuraya buraya serpilmiş: potalar, ecza şişeleri ve renkler, boyalar, yapıştırıcı maddeler, muşta, testere ocak, miskap, cendere, menğene, cetvel, könye, prinç levhalar biri- birine karışmış. Duvarlar tavanlara kadar binbir san'at eserile ve tablolarla dolu. Meşbur hatatların ömürleri beş asra varan bir çok kıymetli levhaları, göz alıcı ipekler Üzerine işlenmiş san'at eserleri itina ile şuraya, buraya asılmış. Nuri Bey boyalara cazip birer şekil verdiği gibi madenlerde elinde bir balmumu gibi çiçek- lenmiş ve birer tablo bhaline gelmiştir. Göz kamaştıran ve biribirin- den güzel olan bu san'at eserleri karşısında hangisinin önünde du- racağımı kararlaştıramadığım yibi Nuri Bey de hangisinden başlı- yarak bana izahat — vereceğini şaşırmıştı. Yapraklar Üzerindeki Yazılar Bir köşe de büyük hattatların kıymetli yazılarım Ayva, çinar, ergüvan yaprakları üzerinde birer ipek bürümcük halinde canlandı- ran levhalar vardı. Bunların önünde durdu: — İşte azizim. Bir ipek bö- ceği sabrile ve mesaisile ben bu yaprakları atlâs haline soktum. Adi yaprakları bu şekilde işle- meyi (43) sene evvel keşfettim. Bu odada benliğimi san'atin pur tasında eriterek senelerce zevkle çalıştım. İki mühim Ihtira beratı aldım. Bana sanayi madalyesi de yerdiler. Bugün meyesum. Birçok keşiflerim benimle beraber top- rağa gömülecek. Nuri Bey neler yapmamıştı: Eski yazıları ve san'at eserlerini asıllarındaki inceliği kaybetmeden çoğaltmak için kalıplar yapmış, pirinçten şecer! yezı — ile ” birçok levhalar, keçi derilerinden pırlan- ta gibi kabartma tablolar hazır- lamış. Ciltbentler, nihaleler, ki- tap ciltleri, deriden resim çerçi- veleri birçok Avrupa müzelerinde yer. bulmuş. Mütevazı san'atkâr bobçalar açtı, dolapları ortaya — döktü. Yeisli bir eda ile eserlerini gö terdi, keşiflerini anlattı. Nuri Bey kullandığı — sabit San'atkâr Nari B. eserleri arasında Boyaları bizrat yerli mâhsuk lerden ve maddelerden bazır- lamiş. Avrupa boyalarının eski Şark boyaları gibi uzun müd- dt kalacağına — gövenemiyor. Garp esasen boyacılığı Anado- ludan öğrenmiş. Nuri Bey içinde doğan san'at güneşinin hararetile yanarak a | lattı, anlattı sonra: Şimci Ney Üflleme Zamanımi — Hazretl Dedi, Fakir birar- da musikişinasım. — Şimdi ney üfleme zamanım. OÖnsuz — düra- mam, Kadife kiseler içinde sıralan- mış kamışlardan en uzununu se- çerek arkalıksız kısa İskemlesine oturdu, gözlerini vecd ile kapadı, boynunu büktü. İçinde düğüm- lenen acı elemlerini kamışa Ufli- yerek boşalttı. Nuri Bey musiki- şinastı da, 10 yaşında Mabeyin musikisine intisap etmiş. Salih Beyden ney dersi almiış, bir buçuk senede radyoda İstanbullulara ney dinletmiş. — Bu milli sarıda artık çalan kalmıyor. Nuafiye üfliyenler var büyük kamışı söyletenler pek azaldı. Diyordu. Bir Düğme makinssl Nuri Bey deriden örme ve Hizmetçiye Gönül Veren Milyoner Mister Renefili ve zevcesi Size Amerika garibelerinden birini daha naklediyoruz. Mister Rensfilt Amerikanın Teksas eya- leti dahilinde en yüksek zengin- lerden — birldir. Birkaç milyon doları vardır. Henür genç olan Mister Rensfilt bir müddet evvel bizmetçisine gönül vermiştir. Fa- kat genç kız fakir olduğu için, zengin bir erkeğin gönül oyun- cağı olmak istememiş, Mister Japonya geçme — fantarl düğmeler — için güzel bir makine yapmış. San'ate Ait bütün keşif- lerinin anahtar- larını - oğlundan başka kimseye vermemiş, Ka- hıplarınıda kim- seye gösterme- miş. Yalnız Ab- bas Halim Pş, Bursada vali iken bazı kalıplarımı görmüştür. Yap- ma — şekillerini anlatmamakla ber raber bana da bı kalıpları gör- terdi. — Kalıplar hayrete değer bir surette ta- mamen mukavvadan yapılmış ve taşlaştırılmıştır. Su içinde kaldığı halde çelik gibi mukavemetini muhafaza ediyor. * Eskiden Hamdullah Suphi, Keçeci zkde Fuat Reşat Beylerle Halide Edip Hanım Nuri Beyin birçok — eserlerini — Avrupalılara tanıtmışlar. Mesırlılardan Valda Paşa sağ iken her sece kendi- sinden birçok güzel parçalar satın alırmış. Son gamanlarda alın kalmamış. Maarif Vektleti Etnoğrafya Müzesi için kendisinden bazı kıymetli parçalar almak İstemiş ve fiatlerini almıştır. San'atkârın Teessürü Nuri Bey eski devirde ( 500 ) altın lira sarfederek Hk defa yaptığı bir makinenin takdirsiz- liğe uğradığım görünce bunu çatır. çatır. kırdığını - anlatırken kendisini tutamadı, bıçkıra biç> kıra ağlamıya başladı : — 'Kıymetli vaki'lerimi takdir edilmeyan şeylere sarfedeceğime, bir derviş gibi ibadet etseydim bilmem daha mi iyi olurdu. *k — Harekete Mi Geçiyor ? Tokyo 4 — Çin-Japon htilâfının tekrar başlaması muhtemeldir. Jebol eyaletinde Japon hürekktı- man tekrar başlaması için bendiz kat'i karar verilmemiştir. Bununla bera. #ulhen — halledilmesi ştır. muhabirine beya- vti eksmiderbir süt, İapoü ardur sunun — harek t*î"'yo karar ver- Romanya'da Grev 10 veş, 4 — Yaş ve Buğdandaki demiryolları amelesinin grevi devam etmektedir. Pulatlıda Okuma Evi Pulatlı (Hususi)— Belediyemiz tarafından kazamızda bir okuma evi açılmış, bir de radyo geliri- miştir.. Okuma evi büyük bir ihtiyacı karşılamıştır. —— ——— — Renafildin izdivaç talebini reddet- miştir. Ancak bir müddet sonra zengin gencin dostları —araya girerek kızı razı — etmişlerdir. iki genç geçenlerde evlenmiş- lerdir. llit uü ddd CA Ah Bu Sokak Satıcıları Bu sokak satıcılarından ne vakit kurtulacağız. Bütün İstan- bul sabah uykusuna hasret çe kiyor. Bu hasrete ne vakit kea- Vuşacağız. Ticaret serbestir. Gü- | zel amma, halkın da uyumak rahat etmek hakkı yokmudur? | Bu satıcı efendiler meselâ mu: | ayyen bir santtan sonra bağırsalar olmar mı, Belediye bu işle mep gul olmalı ve bunu cezri süreb | te halletmelidir. Malümya uyku shhat demektir. İyi uyumuyan — bir şehir. balkının mbhatı da mutlaka bozulur. | Bir kartalı Uşak'ta Davayı Hangi Taraf Açtı! Uşak'ta Ergenekon kulübü lle diş doktoru Ali Riza Bey ara- sında bir ev İşgali meselarinden — bir dava tahaddüs ettiğini yaz. mıştık Ali Riza Bey gönderdiği mektupta, davayı Ergenekon ku lübünün değil, kendisinin açtığını yazmakta kulüp tarafından hane- sine tecavüz edildiğini bildirmek- tedir, keyfiyeti tavzih ederiz Mazhar Osman Beye cevap olatak imzasız mektup gönderen karilmize — Mektubunuzda İmzanır ve hüviyetiniz yazılı olmadığı için maalesef neşri imkânı buluname- mıştır. efendim. * Bir okuyucunuz İmzasile mektup gönderen karilmize; — Doktor kabinesini kapat mak şartile açtığı fabrikada çalr şabilir. » K. Ş. Beye: — Mektubunuz ve fikirlerinin çok güzeldir. Fakat uzun olduğu için dercedemedik efendim. * A Kâmll Beyet — Bahsettiğiniz mecmun İle alâkamız yoktur. O mecmuada çıkan İmzaların adreslerini de oradan sormak lâzım gelir. Bahe settiğiniz adamı tanımıyoruz. * Galatada Yağkapanında D. Kw ramciyan El. ye: — Elektrik Şirketinin aldığı sant kiram 25 kuruştur. Fakat bu 25 kuruş kofre kirası olarak alınan 25 kuruşla ayda 50 kuruş olmaktadır. Şirketin bu kofre için 3 abonelen 25 şer kuruş kira almıya salâhiyeti var mıdır, yok mudur, tahkik ettiriyoruz Ef. * Amassyada hareket memuru Reşat Boye; — Anketimiz bitmiştir, cevar bınız geç geldiği için maalesel ıruğlınonlşıir Ef. Ş —7 ” Agık Muhabere : ——— İsmali Yörük Beye : aldık. — Görüşmek üzete müracaat etlik. — İkametgâhımıl bulamadık. — Muvazzab — adresinitlü lütfon bildirilmesini rica ederiz Son Postâ Mektubunuzu