" SON POSTA AHMET REİS Yazan: Piyer Melon veazın Maddalena Ahmedi Arıyordu İtalya'da Sonu Gelmeyen Meş'um Bir Muharebe Başlamıştı ÖOnm için ki adeta kâalben Ahmedin hüsnü tahiat ve tam- yir hassasını takdir ediyor ve hareketini, çocuğunun ; üzelliğine karşı biraz haşince ifade edilmiş bir takdir. hareketi addetmiye Meyil , österiyordu. Aynvi zamanda cür'etine dere- tesiz surette hayranlık duyuyor- du. Eğer kendisi de, Ahmet gibi Ayci mevkide bulunsa vea meselâ bir Müslüman memleketinde esir düşse, muhakkakki küçük parma- ga bile kaldıracak bir kudret gösteremezdi. Sonra, a zamanın modasını da besaba — katmak lâzımdı. O moda ki kadın ve kızlara, ancak merak uyandıra- bilecek bir dekolteya müsaade ediyordu. Bir ara, bu düşüncesini teyit için karısımn kaıya baktı. Fakat gördüğü açi bu bahis üzerinden bir an & Uzaklaşıp geçmek İüzumunu tettirdi. O suretle ki hasislik ve düyalan takdirkârlığın -biribirine karışmasile hasl olan ve - bir İrade şeklinde tezahör eden ka- rarı, hiç kimseyi memnuu etmedi. Karar şu idi: Ahmet o günden Ribaren — vazifesinden — ayrılacak ve limanda, tayfalarını tamamla- mak için adam arıyarak bekliyen Fransa Kırallığı donanma Kumam- danı amiral Polene satılacaktır. Bu suretle hem doktor elina vermekten doğacak hakiki teh- likeden biçare adamı kurtarmış oluyor, bem de karısının — fazla texri bulduğu intikamıcı duygu- larını böylece tadil etmiş bulu- Buyordu. Ayni zamanda, gözde tlunan bir esir vaziyetlini dün- Yanın en ağır. bizmetli bir işile değiştirmeyi de Ahmet için kâfi Seza addediyordu. Markiz cenapları kararı işittiği Zaman fikrinin reddedilmesinden 'lolıyı memnun olmadı. ve koca- Hini cesarelsizlikle ittiham — etti. Küçük Maddalena, eşeğine eyer Vürup gemini çeken Türk dostunu "'ybelliği için, yakın bir akra» dan olmuş yeislendi ve hüngür, h_ln:uı ağladı. Lükrezya ise, iki Sihetten müteessirdi: Evvelâ; mevcudiyeti kendisine Z veren yegâne erkekten uzak Almiş olmak; Sonra; ağır olmasına rağmen Yanılan hareketle verilen ceza Arasında nispet bulunmamak. d Duha sonra... Bütün bunlar» Ad çkan ve ancak uyanm'ya :“Wı bir merakın eşiğine ayak Aup ta nagâm kalmak... Bütün bunların teniriledir ki, Lürkiz Cenapları, her türlü hâ- dı.:—* önlemiş olmak için güzel H M"Yıyı AZ sonra renginliğinin ö k.h kadar çirkin, kimsesiz h endi akrabalarından bir gen- Yerdi. $ Ahll_ıt ise, bu müddet zar- eriyi Frausız laralımın — ufukta n p hy!îolıı donanması gibi Çaİş vak'aların bürünmiyo mah- âle; olduğu duümanlı ve - sizli Me karışmış bulunuyordu. * Antuvan Eskalen, Dofine eya- hiş | Bği zahmetleri © Fransız Kabinesinde letinin g;;p tııı[l;rındl. fakir bir kasabada doğmuştu. Dağlı | ve çok Fakir bir ailenin oğlu idi. Birçok ta kardeşleri vardı. Çocuk henüz on yaşına bastığı halde alfabenin tek bir harfini — bile | tanmıyordu. Bu sırada, 6 zama- nn âdeti veçhile orduya asker toplamak için küçük rütbeli bir zabit civar kasabaları dolaşıyor- dü, Zabitin parlak — kılıncı — ve şapkasındaki renkli tüyleri gören küçük Ççoban, Üniformanın cazi- besine kapıldı. ve gidip gönüllü yazıldı. Ailesi, çocuklarının bu arrusuna muhalefet etmedi, Çün- kü, bu köylerde, kan yağının kuvveti, dayurulacak — boğazın azalması cazibesi önünde hemen gevşeyiveriyordu. Maamafih yeni gönüllü çok küçüktü. Onun içidir H doğrudan doğruya hizmete alınmadı. Ordu bizmetkârı ola- rak — kaydedildi. Yeni — mesle- ğini — öğrenmek — için atıldığı bu meacerada, genç — ÂAntuvan, hayatının en müşakkatli devresini yaşadı. Maayyen bir sınıfın yük- sek sayılan İşlere erişebildiği bir zamanda, küçük çocuğun başına konan tali kuşu çoklarının gör- lerini kamaştırmax icap ederdi, Mamafib, kader, ona, ilk rzaman- larda hiç gülmedi. Bilakis çok haşin bir yüz gösterdi. Ömrü, maiyetine verildiği adamın tüfe- ğinl ve çantasını taşımak, ateşini yakmak, — suyunu — hazırlamak, yemeğini — pişirmek, — silâhlarını temizlemekle geçiriyordu. Bu ise, biç te imrenilecek bir şey değildi, gecelerini ise, zengin bir zabitin sadaka kabilinden verdiği eski bir relerine sarılarak — dışarıda geçiriyordu. Maamafih, bir zaman Bonra, mesleğinin en — yüksek mertebesine erişip te — kırallarla konuşacak bir hale geldiği zaman geçen hayatını anlatmak ve çek- gülerek hatırlar maktan çok bhoşlanırdı. İtalya'da sonu gelmiyen meş- um bir muharebe başlamıştı. Ordunun, bühassa aralet sınıfına mensup kadroları, bu harpler yüzünden, adeta tırpanla biçil- mişti. Bir müddet sonra tüfekli Paris, 2 — Müstakil, sosyalist ve komünist meb'uslar bir takrir vererek yeni M. Daladiye hükü- metinin siyosetini sormuşlardır. Sabık Başvekil M. Pol Bonkur beyanatta bulunarak, “Ben sabak Başvekil M. Heriyo'nun siyasetini takip etmiştim, M. Daladiye de bevim siyasetimi takip etmek istiyor. Bundan mamnunum, de- miştir. ; Almanyada İflâsiar Berlin, 2 — Alman istatistik ofisi, ikinci küânun içinde 539 iflâs vak'ası ve 194 konkordato talebi kaydetmiştir. Geçen ayki Wlâslar, 521 ve konkordato talepleri 280 ni buk mruştor. piyade — neferliğine terfi eden tuvan, az sonra zabit tayin olunmuştu. Çünkü çok cessurdu. Az sonra, şöhreti bütün askerler arasında yayıldı ve herkes, onu orduda çalıştığı müddetçe müstear bir iİsim olarak takındığı Polen namile tanımıya başladı. Rütbesi ise yüzbaşı idi. Zamanın İnsanla: rirdan çok ileri fhikirli bir adam olduğu için, maceralı hayatında İtalyanca, Almanca, Rumca ve Türkçe öğrendi. Bu öğreniş, here bangi bir yolcunun meramını an- * latmak - için ihtiyaç duyabileceği birkaç kelimeye inhisar etmiyordu. Yözbaşı Polen, © vakıtki din alimleri ve inşat üstatları kadar bu Jİisanlara taşarruf ediyordu. Öğrenmek arzusu okadar fazla idi. Kısa bir müddet içinde zama- nn en maraf filozofları kadar fikren yükseldi, meşhur şair Bel- lay ile samimi dostluk peyda etti, Fransız Kırahını, Milan du- kalığı ve Venedik cümhuriyeti nezdinde temsil etti. İlk defa kıral sarayına ayak bastığı zaman, herkes, onun eski halile şimdiki vaziyetini mukaye- se edip kendisile alay edecek bir vesile bulmıya çalışmıştı. Zannediliyordu ki Pölen de, Lom- bardiya iş adamları veya zama- nın sarrafları gibi kalın enseli, sonradan görmüş olduğu için par- makları vüzüklü, tabiatsiz bir şe- kildo giyinmiş bir insandır. Fakat beklenilenin aksine olarak vakuır edalı genç bir adamla karşıla- şildi; kıyafeti sade ve - temizdi. Kılıç kuşanmasını bildiği kadar saraya mahsus — dantolalı elbise taşımasını da biliyordu. Kısa bir | müddet sonra, sâray — kadınları kendisinde binbir meziyet keş- fettiler; evli ve Yâşlı adamlar ise, Luvr sarayında yeni türeyen de- nizcinin bir kıral muhafız; kadar iyi at kullandığım görerek haset duydular, fakat Süvarinin maha- retini tasdik etmiye kaldılar. Birkaç seöne sonra Poleni İş- tanbul'da görüyoruz. Unvanma, kıral müşavir Ve teşrifatçılığ m, şark suları amirallığını da ilâve etmiştir. Sultan tarafından elçi sifatile kabul - edildiği zaman eömertliği, cesareli ve hal ve tavri ile etrafında çok iyi hir tesir hâsıl etmiştir. Fakat gemi- sinin kumanda köprüsüne çıktığı zaman büyük şeflere hâs olan vaziyetini değiştirmemekle bera- ber Piyımonlı'ınn mükavemot edilmez silâbşoru olduğunu derhal ispat eder. O zaman, kıral or- dularının bu eski zabit emirberi, sırtına manda derisinden yapılın:ş aski bir ceket geçirir. ve bir demet ottan yapılınış bir yatak Üstüne yalardı. Yemek zamanla- rında İse, kalyonunun güverte- sine toplanan aakerlerin arasma bağdaş kurar, onlarla beraber soğan soyar, yemek pişirir ve amumt? karavanaya kaşık atıştı- rırdı. mocbur ( Arkan var ) Dama Maçı Dünyanın dama şanıpiyonu bir Fransızdır. henüz genç olan bu şampiyonun ismi Mariyüös Fa- br'dir. Geçen sene bu unvanı te- min eden Maryüs Fabr'e karşı bundan bir hafta evvel buzı da- macılar meydan okumuşlar, bu- bDun Üzerine Parisin sporking ku- lübünde kırk tane damacı ile dünya şampiyonu arasında kirk kişilik bir dama maçı tertip edi- miştir. Bu musabakamın otuz ta- nesi dünya şampiyonunun galebe-- sile neticelenmiş, dokuz musaba- ka berabere bitmiş, bir tanesini şampiyon kaybetmiştir. Musaba- aynı zamanda ve taşların biribirini müteakip oynanması su- retile yapıldığı için dünya şampi- yonu müsait olmayan bir vaziyat- te idi. Çünklül o mütemadiyen oy- | namakla meşgul iken diğer da- macılar, kurk oyuncunun taş öy- namasını — bekliyerek — istedikleri gibi düşünmek ve vaziyetlerini ona göre idare etmek imkânını elde bulundurayorlardı. gea “Gümhuriyet) a $A ıfs.wı_. . A SON POSTA İstanbul BORSASI 2-2- 1933 Paralar (satış) Bee| kurul Tö,—| D0 kuroa 21400 | V gşilin Avma, VN0 | pezeta ü— — 1 Mark 1Y7,00 | 1 zlotl 2000 1 Pengö K0 —| 20 ley 26,00| 20 dinar &— | * Çervanaç Çekler 72200 | Prag SATOZ. | Viyana 1208 —| Madrit 8,1950 | Berlin 33173 | Varşova Peoşte BÖ 41125 6,7325 18TAS 441900 3 0675 Hisce sönotleri Târa Lüra İş Bank.(Nama) ıü.g Anadelu 4 100V, 376 » (Bâmlle) 10/ ğ e Rlan e | Şi DY Te Osmanlı Selânik — . 5 Şirketi Hayriye 15,00 090 M KB0V, *ZARO | Telelon » *460 P. 23,75 | Bomeali Esham ve Tahvlltât Lira | İatikrazı Dahilit 9320 | Düyünü Mu, — 6275 | Gürerlik g50 l Saydi maht — 660 Bağdat tertip | 9,25 » » H 860 | Elektrik BORSA HARİCİ Tahvilât- Meskükat Li 92 10,47 &5 | Hayagınl ” ai zz Reji Trumvay Kabtın Üzküldar sa Terkos Lira (Reşat) 478 (Vahli) 4623 İnce beşibirlik altıa | (Cümhuriyer » 520 | (Hamit) armalı 5009 (Reşat) , 4650 | ÇVvahlt) — . ada Miasir Kr.Fo, 1896 163400 *403 97,00 Türk Altına biş #kE Ş Raa » 10,50 Mecidiye 3400 Bankaot (Os. 8) 240 lik altm (Azkz ) (Hamlt) -— TAKVIM — | Gün CUMA Kasım 28 9 ŞUBAT 933 &8 Arabi Rumt —— 8 - Şaval 1 - 2ncl Küsez -1öd8 Vaktt | Erani vanatt | — Va İranati 1. 11 PAkşam v 35 12 27 | Yatan |1 SA | 1858 15 69| Lasak | 1204 | 5 51 1361 Güneş |1 46 Öğle |W 02 İldadi | 9 48 Geçen Bilmecemizi Doğru Halledenler (Baştarafı Tinci saylfada ) Adana Soyhan maektebi Talebesinden 288 Zaki, İstanbul 42 inci ilkmektep talebesinden 108 Tacottin, Niğde Sa- karya ilkmektebi Binci sıwif — talebes sindon 201 Nihat Cemsi, Adana muh* telit Ortameklebi talobesinden TI Ra> sım Böy ve Hanımlar. Birer Kart Alxzcaklar. Kasımpış Blinel mektep talebesine den 275 Zülfikar oğ'u, Menomen Kub- lay mekteli talebesiden 100 Şeref, İstanbul 49 uncu maktep talebesinden 1öp Nibat, İstanbul kız Örtamektebi talebesinden 124 Nimet, — Zoguldak Ortamektep — talebesinden — 1L Nael, Ankara Cali erkak İlkmektebi talere- sindea 464 Sefor, Konya erkek Jisesi talebesladen *Y91 Muvaffak, İstanbul beş nel İlkmektep talebesinden — 158 Mehmet, Adana İnkılâp maktebi 8 ün- el ainıt tatobesinden 34 İbrahim, Af- yonkaralılsar Tisesi — talebesinden 178 Muzalfer, —Malâ'ya çarşı Ükwmektebi talebualaden 93 'Tahir, Çanakkale iş- tiklâl ilkinektebi — talebesinden 174 8ıra, Falib 11 incl mestep talobesimr den 181 Foruzan, Konya erkek liseal ta'ebasinden 383 Hidayet, — Kabataş erkek ligesi telebeşinden 2901 Sami, ÜUzunköprü — Gaz'mahmulbey mektebi Ginel sınıf talehesindea 918 Muazhar, Aksaray Pertevniyal sesi taebos'n- den 402 Caemal, İstinbul bir vel İlk- mektep talebesindon 372 — M izaffar, Ankara N o catibey mektebi S inel mf talebesinden 889 Kemal; İr Yenituran meklebi. Üçünelü sımıf tale | besinden | Ferbuude, Vefa Oet 260 Şadi Nurl, Bandırma emanetçi Bekir oğlu İbrahim, Balıke- vir orkok Örtamekleti — Siacl mınıf talebesinden 11 Mustafa, İstanbul kız Örtamoktebi — talebesluden 183 Nerl- man Nöcmottle, — İstanbul yedinci ilke mohtep ftalebesinden Medihba, Adana Örtümektöp son sinif — talebasirden 262 Mehmet Emin, Bandırma üçüncü İkmektep talebesluden 52 Necdot İş- mail, İstanbul — kız Tisesl talebesiuden 717 Cavide, Kocaeli Ulugazl meklebi talehesinden 465 Fikret, Kütahya Gae zikemal mekteb dördüncü sınıf tale- besinden 140 Kamal, Ankara İltekin bey mektebi t lebosinden 414 Bedia, Adana 'Ticaret mektebi üçünel sınıf talebesinden Y4U Bedriye, İstanbal erkek İlsesi talebesinden 836 Emin, Gaziosmanyaşa Ortamaktebi talabosln. den 478 Halit Ziya, Şişli — Fesciyan aparümanında d numarada Hı;l_n 'i öy Eşrefofandi sokağında künde Melok Yuguf, la- tanbul Gduci mektep talebesinden 251 sektep Ü Üzeli ar Şükrü, İstanbul kız talvbesinden 468 Saliha, Moslnden 268 Roşat, nf A şübesinden Ortamekteb Samaun İişesi İstanbul 18 dx Sıdıka san'atlar mekteh sınıfta — 6 Hüsnü, B yoğlu 18 ) mektep talebesinden 55 Paik, 149 uncu inekiep Ço, İstanbul Tin- Bi ilkmektep tlebesinden bi Vebbif Boy ve Hasiniar. $ y ASAT ASA KK M a a DA e Tn —. y