SON POSTA Dıplomatın Da Kıyhıeti Kalmayor | Geçmiş Bir Felâ- Almanya’da_ Mezunları 'da bir 1 AYA şelz katiesi | baslamıye Iktidin yoktu. (Yalova) ya | Halbuki | Birçok memleketlerde, yüksek tahsil görmüş insanlara iş bulmak buh var. Bu hal, bilhassa ve Almanya'da kendini gösleriyor. Meselâ, bütün Alman- ya'da, yüksek tahsil diploması icap ettiren —mevkilerin adedi 330 bindir. Bundan başka, eb- yevm tahsilde bulunan yüksek mektep talebesinin adedi ise 140 Bu elyevm İşgal öden kimselerin, buralarda yasat! olarak arka arkaya 33 se- ne kalabilecekleri hesap edilirse, | her sene 100 mevklin münhal kalacağı kabul edilebilir. Vasatl beş ik bir yüksek tahsil devresl kabul edilmek — şartile | her sene 50 bin telebeye - iş bulmak mümkündür. Umumt ye- kün 140 - bin bugüa, bunun 90 binine bir yer temin etmek İmkânsız görünüyor. Tahsilde bulunan her sene mekteplerden çıkan bu 140 bin talebe, iş bulunabilecek 50 bin kişi arasında bulunabileceği ümi- dile avunuyor. Bu halin ne feci olduğunu kolaylıkla tahmin ede- biliriz. Dünyada işsizlerin adedi korku şekilde arlıyor. Meselâ Almanya'yı ala- | hm: Almânya'da, bu işle meşgul enstitünün — kar bu yaz, Alman işsizlerinin — adedi yedi milyonu aşmıştı şimdi İse, bu miktarın sekiz milyonu te- cavüz ettiğini rahat rahat kabul bindir. mevkileri olduğuna göre, ve mevcut verecek erine göre edebiliriz. Amerika'nın vazıyeti kat'1 su- tette pek belli değildir. Hükü- met bunların ade- dini 11,5 milyon, komünist mat- buat 17 inilyoa olarak gösteri yor. Vasatisi alınacak olursa bu miktar 15 milyon kabul edilebilir. İngilterenin resmi İşsiz mik- darı 2,75 milyondur. Almanya'da olduğu gibi İngilterede birçok tpdildr “hüküdüt ? yarlımı elinez- lar. Bunları da hesaba katarsak | —— ——— —a N istatistikleri olmak -Üzere -— Resim Tahlili Kuponu öğrenmez S adai derinlie. Tabi, resininizl kaliyorsanıa a ble- Rasınlala scaya kupoa hikte gön dâbilir ve ada edilmos. | olmuş. 3a a b gl aa kllşes kuruylac 92 ka bbbi? DekiFadi | 14 geçen gün | görülüyormuş. | çirilmiş bir iskeletle evlenin | boşanan imşanların adedi (100) ü Darülfünun | İşsiz Kaldı | | | | İngilteredeki işsizleri 3,5 milyon kabul edebiliriz. Umuml vaziyetine miktarı en ax olan memleket Fransa'dır. Şimdi bu miktar 1,5 milyon olmak üzere tesbit edi- | liyor. Yalnız şu dört memleket- | teki İşsiz. mikdarı 28 milyonu bulmaktadır. İtalya, Çekoslovak- ya, Lehistan, Kanada, Avusturya, Macaristan, Avusturalya, Belçika, | İsveç, Felemenk Için yedi milyon, | sair Avrupa — memleketleri için 2,5 milyon, yine harici bırakılan - Ame İçin göre işsiz | heğap ka memleket 1,5 milyon işsiz kabul edi- | lince dünyada işsiz miktarı saf | olarak 38 milyonu buluyor. Bun- dan, Afrika ve Asya ketleri hariç tutulmuştur. ri memle- Yüz Boşanına Hüâdisesi Boşanma vak'alarının fazlalaş- bilecek Onlar istatistik tuttukları için vaziyetleri çabuk anlatıyor: Meselâ Fransada tığı meselesi, inkâr © hakikatlardan — değildir. bu nispot senede yüz binde seksen 52, ingilterede 47, 24 ü buluyor. Amerika fazla davranmasından bu husustaki — kanunla müsamahakâr d Eskiden, n yı hepsinden İleri de geliyor. talâk için değişmez dava sebepleri vardı. muayyen ve Meselâ hiyanet ber yaşam'ya imkân delilik, bera- bırakmıyan | yücut arızaları bu cümledendi, Şim ti, ayrılma sebepleri - şayanı | hayret derecede keyfileşti. Mese- Pariste bir dava Erkek - şişmanca | bir kadınla evlenmiş. Kadın, za- manla zayiflamiya karar — vermiş. Ba hal erkeğin işine elverinomiş. | Mahkemeye ! Adam, nazarını şöyle 'müdâfan gitm noktal etmiş: “— Ben, Üzerine dantel ge- | dim. Bu sözün mukabelesi: bir diye şamar iddiasınmı kaybet- miş amma kadın da hâkim hu- — Şırak!.. Erkek zurunda kocasını tokatladığı için mahküm olmuş. Bu meseleyi rakama vuracak | olursak ve bu hususta bize reh- | perlik yapan esaslar doğru söy- | lüyorlarsa, dünyada, her dakika | geçiyor. | gam Üzerl başı | (Hüsnü ) nür | bolması Idi ketin Taquenen Hâtırası Önünde ( Baştara'ı Gancı sayfada ) gördüğüm bir (k Yi tutabilmek için (Katırlı) cihetine doğru yüzmiye uğraşıyordum. Kal'l bir. ölüm kor- kusu — karşısında, insan hakikaten harikulâde bir kuvvet bi diyor, biraz — çabaladıktan — #sonra — kal yakalamış ve artık kurtulmak üÜml- dine kavuşmuş bulunuyordum. Bu yardım ile ( Katırlı ) lstika- metine doğru yüzmiye başladım. Ben | büsbütün Ak. » kaldırdığın; zaman N görebildim. Sabil- m attığı pi belime bağ- çabalarken deniz şiddetini arttırıyor, kuvvetimi kesiyord kurtarıldım. Kaptanı: | mız İle tayfa Ahmet yi köyüne vasıl olmuşlar ve ( Katırlı ) ya gelmişlerdi, buluştuk. Fakat Kutırlı çok fakir, ancak beş altı evden ibaret bir. köydü. Bizi ek Arnavut yürüyerek kadar ellerim, mümkün lâzımdı. ayaklarım — şiştiği için bu değildi. Burada da — açlıkla yürümek , karşılaştık. Zeyüinlikler içerisine dağıldık ve orada bol olarak muşmu'a ile kar- dımizi doyurdük, Arkadaşlarım beni bırakmak yorlardı. İstemedikleri için g içinde bare iken, has ikinci — blr zlm akıbetimize uğramamak Katırlı edivermişti. arkadaşlar baştankara e içim sahillerine baştankara Bu suretle kazazede çoğalmıştı. — Maamafih motörden kendimize yiyecek Deniz sakinleştikten sonra, tırlı ) köylülerinden tedarik etmiştik. Ka aldığımız - bir | *andal ile (Yalova) ya geldik, artık | herşeyden kurtülmüş bulunuyorduk, | Bu karada fakat ellerimin, canım — kurtulmuştu, ayaklarımın şişkine | Bği bana on beş günlük bir eziyet | | veriniş old Fakat bu hin bizim zavallı tayfa kazıda çin en rmak bizim içla — mümkün Maamafih arkadaş'ik ket kurbanı çocuklarına şimdi, felâ- snü ) nün allea ve nakden arrusundayım. Sırf bu maksatla şu geçmiş fslâketi yazmış bulunuyorum. İnebolu'lu (Hüsnü) nüin çocuklarının | din adresini bilenler varsa ba ( Son Pasta ) birzat vasıtasile veya bildirmelerini ed'yar Hu yetim alleye, yapacağım maddi önlüm rahat edecektir. Yalova Liman Dalresinde adresime elca bir maavet ile ihtimali vardır. hiçbir cevap Halkın — gazetesi olan (Son Posta) nın bu İnsani duy- güya delil olması İçin kazayı tafa'len adresinin bulunması Bizzat yaplığın — müracaata ver'lmedi. | yenyorum. Ankarıda: Zltnat Abdarrahman : da makinlet Faruk On Maznun ir Hakaret Meselesinde n Sorguya Çekilecek Bir Mahakeme esnasında ağır | ceza mahkemesi — heyetini ve polis memurlarını tahkir etmekle | maznun (10) kişi hakkında mev- kufen tahkikat yapılmakta Cemal, Mel Nuri, — Cevat, Mehmet, Z. t Rıza, Hi- Osi h, ismindeki bu suçluların muhake- mesine sah günü öğleden sonra üçüncü ceza mahkemesinde baş- lanacaktır. net hmet Bir Sabıkalı Yakalandı Murat isminde bir sabıkalı Küçükpazarda Mehmet Efendi | isminde bir zatin evine girerek öteberi çalarkoa — yakalanmıştır. arasında kay- | mMuavat etmek | | Gecenin Bu Sütunda Hergüin Yazan : Esat Şefik —AK SAÇLI ÇOCUKT Vapur gecenin koyu karanlığı | bulunuyordum. Zaten kızım hi içinde ağır ağır İlerliyordu. Yok | cuların hepsi kamaralarına çekik mişlerdi. Güvertede dolaşan bir kaç tayfadan başka kimse yoktu. Birinci mevki — kamaralardan birinin — kapısı açıldı. İçeriden sizce bir gölge çıktı, yine se- çıkarmadan kapıyı kapadı, kilitledi ve geminin baş tarafına doğru ağır ağır yürümeğe başladı. Koridordan geçerken elektrik xzi- yaları onun yüzündeki derinleştiriyor, ve yüzünün — asıl ifadesini ihata eden ak saçlarını aydınlatıyordu. Güverteye çıktı. Dişarıda mehtap, karanlığı pek az ihlâl edebiliyordu. Hafif bir rüz- gür esiyor ve deniz çırpınıyordu. Bir slgara yaktı, ağır ağır yürlü- yerek vapurun baş tarafına doğru ilerledi. İkinci mevki salonun yaklaşmıştı ki kapının — önündeki kanapelerden birinde oturan bir gölge gördü. Direğin tepesindeki fenerden dökülen hafif bir aydın- hk o gölgenin bütün hatlarını bulanık bir. hayal gibi çiziyordu. dın bu saatta yalnız başına.. Mırıldanarak o gölgeye yaklaş- tı. Kadın onun ayak duyamıyacak kadar mevcudiyetim den uzaklaşınış gibiydl Ak saçlı adamın dudaklarında ani bir te- bi m belirdi: — V canınal, hem genç, hem güzel. A.. A.. bu, benim akşam salonda beraber dansetti- ğgim genç kı * — Hanım — kızım... Üstünüze birşey alsanız.. Üşüyeceksiniz. Genç kız daldiği bayalt bir âlemden ayrılmak istemiyormuş gibi ağır ağır başını çevirdi. bu ilerlemiş saatında yalnızlığına — ve — mahremiyetine nufüz etmek iİstercesine yanına yaklaşan erkeğe hayretle baka- rak korkak bir » sordu: — Siz kimsiniz? Aksaçlı adam genç kızın otur- duğu kanepenin arkasında ayak- ta duruyordu. Gülerek eğildi: — Ben doktor Nihadıml, — A... Siz misiniz doktor B... — Şadan H. ne kadar açık saçık — oturuyorsunuz. — Gecenin bu santında, bu rüzgüra karşı., | — Ne olur doktor Bey? — Üşürsün.. Hasta — olursun kızım.. Şu pardesüyü arkana al bakayım.. Ha şöyle. — Teşekklr ederim.. —Seni rahatsız etmiyeceği mi bilaem bir şey anlatacaktım. O vakit benim bu merakıma idi, hak verirdin. — Dinliyorum dotor — Bey. Zaten yalnızlıktan sıkılıyorudum, — Senin iace bir elbise ile tahamımlil edemedim. Benim çi- zel, sevgili bir kızım vardı. Bir sonbahar gecesinde sandal gerin- | Hsinden döndüğü zaman hasta- landı ve bir daha iyi olmadı. — Vah vah.. Fakat kabahat oturmana önüne | — Saat bire geliyor. Bir ka- | | başka bir ses duyulmuyordu. birimizi dinlemiyecek kadar çık gin bir maceraya atılmıştı. — Sebebi?.. — O000.. Sebebini nasıl söyi liyoyim.. Amma ne ise sen de » benim kızım demeksin.. Evet bir H gençle #sevişiyorlardı. Bunu kızımf g & | öldükten sonra hatıra defterle- 4, | rinde okudum, çizgileri | |ori birakalım.. Başka şeyler konu: g seslerini | Sudiyetinden böyle bir havada | sizde olmuş. Hem siz bir dok- | torsunuz.. Kızınızın serin bir ge- cede denizde gezmesine müsan- | de etmiyecektiniz. — O vakitler ben Berlinde | İ a — Kızınız © genci çok mü i; seviyordu doktor ?.., — Şadan Hanım, şimdi bunla* », şalım, y — Yok doktor, olmaz. Benim » hoşuma gidiyor.. Söyleyin, kıze| (, niz çok mu seviyordu? d — Evet. h — Pekl niçin kızınızı o gençle Ti evlendirmediniz? — Mes'ut olamıyacağını zan- nettim.. Halbuki.. — Aldandınız değil mi? Doktor cevap vermedi. Genç. kız derin bir iİç geçirdi Ve bu uzun bir sükütun başlangıcı oldu | Gecede derin bir sessizlik vardı. Geminin suyu yırtmasından ve makinelerin — çalışmasından H o | Şadan, doktor Nihadın mev- sıkılmıyor, bilâkla memnuniyet duyuyordu. Tavurla- | | rıntn ve sözlerinin samimiyetinde | kızının Üstüne titreyen bir baba, | her derde ortak olan bir arkadaş yakınlığı buluyordu. & — Ne tesadüf doktor bey, k dedi, kızınızın başınden geçen macerayı ben de yaşıyorum.. Fa- kat bon daha ölmedim. Genç kız devam etti. Sesim- | de, söyledikçe artan bir hüzün vardı. Parlak ve siyah gözleri ince bir yaş tabakasile — yavaş yavaş Öörtülüyordu. — Ben de seviyorum doktor.. Kalbimde kaızmızın Aaşkı kadar coşkun bir sevgi taşıyorum. — Bu malüm.. Hah, hah, hah, genç kızların ezeli, ebedi har- | | Şimdi sevgilinin yanina gidi- yorsun değil mi? — Hayır ondan kaçıyorum. — A, A.. niçin? — Bu,; tuhaf ve uzun bir maceradır doktor bey. Bana fe- nalık yapıyorlar.. — Nani?. | Arkası yarın | SON POSTA , Yevmi, Siyasi, Havadle ve Halk gazetesi ş İstanbule Kaki Zaptiyey İdare: Çatalçeşme sokağı 28- 'Telefonı İstanbul - 20203 Posta kutusur İstanbul - 741 Telgrati lstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene — 27C0Kr 780 , GAy — 1400 400 » 3 » s00 , 8955 UK 300 . Gelen evrak görli verilmez Danlardan — mes'uliyet alınmaz çevap için mektupl ara (6) kuruşluk dul İlâvesi İâzımdır. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Garetemizde çıkan resim ve yazıların bütüm hakları mahfas ve gazetamize alttir. l