SON POSTA , İTTİHAT vE TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — a No. 50 Nasıl doğda?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Hükümetin Sui İdaresi Yüzünden Vatan Uçuruma Gidiyordu Bonu söyliyen, Naki 'B. dL Talât Bey, bu sözleri tasdik etti. — Evet.. Hiçolmazsa bir işe yararız, — Karar mı?.. « — Karar... — Peki amma, bu mektubu kime göndereceğiz ?.. — Tabil. Ahmet Riza Beye.. — Yok camm, bırakın.. O büyük işleri arasında bir de biz meşgul #tmiyelim.. — E.. o halde?.. — İsmail Hakkı Beye gön- derelim.. Ben onun adresini bi- liyorum. Bu, son sözü söyliyen, Naki Beydi. İsmail Mahir hoca merak ile sordu: — Hangi İsmall Hakkı Bey bu?.. — Miralay.. Amasyalı... Ca- nun, haniya, Radosa nefyedilmiş- H de, oradan bir eşya sandığı içinde, vinçle vapura verilerek Mısıra firar etmişti. — Münasip. Münasip. — Hadi yazalım... — Kim yazacak?.. Canım... — İçimizde B. gibi kâtip varken... Kahveciden — hokka, Talât Bey, kfiğıdı, aldı. Evvelâ mektubun müsveddesini yaptı.. — Başbaşa verdiler. Talât B. okudu; ötekiler de dinlediler. Muvafık gördüler, Bu mektubun moeali, şu idi; | Hükümetin — saüldaresi — yü- ründen vatanın her gün derin bir izmihlâl uçurumuna doğru kaydığını görüyoruz. ve Rumeli' nin all ve İstikbalini tehdit eden birçok hâdisata âciz birer şahit bulunuyoruz. — Fakat bizler, bu acz içinde yaşamak — istemiyo- ror. Bu hâdisatı durduracak, bütün bu fenalıklara mani ola- cak bir vaziyet almayı düşünü- yoruz.Buna binaen bizleri oradaki (İttihat ve Terakki Cemiyeti) nin defterine kaydediniz. Ve, memle- ket d len şeyleri selâmeti için her fedakârlığı Haya hazırız. Yalnız sizden emir bekliyoruz. | Müsvedde, yine Talât Bey tarafından temize çekildi. Altı, orada bulunanlar tarafından imza edildi. Fransız postanesine tevdi edilmek — üzere — Talât — Beye verildi. Bu işi görmek, onların kal- bine büyük bir Ümit ve neş'a vermişti. Sanki kendilerini şimdi- den vatanı kurtarınış ve Abdük hamidin taç ve tahlımı devirerek yeni ve mesut bir devir açmış gibi telâkki ediyorlardı. Naki Beyin aklma birşey geldi: — Durunuz arkadaşlı Dedi, Üç parmak en iliğinde bir kâğıt yırttı. Üstüne o günün tarihini attı. — Hocatl. Şu enfiye kutunu ver. Diye, İsmail Mahir Ef. nin tenekedlen yapılmış olan küçük enliye kutusunu aldı. Kâğdı evvelâ kendisi imraladı. Sonra da Talât getirttiler. kalemi vatanperveri bu mühim | kalem | de yapılması lâzımge- | ze bildiriniz. Vatanın | orada bulunanlara İmzalattı. Bir muska gibi büktü. Kutunun İçine yerleştirdi. bir ağaç parçasile çı- | narın dibindeki yumuşak toprağı kazdı. Kutuyu oraya sakladı. Üzerini de sıkı sıkıya toprakla kupada — İşte arkadaşlar.. Bugünün batırası,., Diye bağırdı. | Tahkik ettik.. Meşrutiyet inkılâbının ilk batıra- sını teşkil eden bu vesika, inkı- lâptan sonra, unululmuş, çıkarıl- mamış.. Daba halâ orada gömülü durmakta İmiş...J * Bu yedi arkadı rtık büyük bir. Babırsızlık hümması içinde yanıp kavrularak, günleri değil, saatleri bile hesap ediyor ve ce- vap bekliyorlardı... Aradan tam sekiz gün geçti. Talât Bey, Naki Beye geldi. Rengi, bembeyaz kesilmişti. — Cevap geldi. Dedi ve Paris'ten gelen mek- tubu Naki Beye verdi. Naki Bey mektubu okudukça bayreti artı- yor, adeta gözlerine inanmıyordu. En parlak ümitlerle beklenilen | cevabin meali, şu idi: ( Hissiyatı vatanperveraneniz şayanı şükrandır. Ancak buradaki (İttihat ve Terakki cemiyet) inden Ümit beklemeniz de bir hayaldir. Siz, bunları vatanın selâmeti için çalışan birer adam mı zannediyor- sunuz, Bunlar, birer hırsız, birer dolandırıcıdır. Başlarında — bulunan Ahmet Rıza, şundan, bundan para ko- parmak için bir tuzak — kurmuş dalavere çeviriyor. Etrafındaki- ler de, ona alet oluyor. Bu adamların — yegâne meşgaleleri, biribirlerine — tekâpu etmek ve bayatlarını burada refah içinde geçirmektir. Bunların içyüzlerini bilseniz, iğrenirsiniz. Bu adam- lardan hiçbir Ümit beklemeyiniz. | Eğer muktedir olabilirseniz, ken- diniz orada bir cemiyet teşkil ediniz. — Ve icraatınızda da bi- hassa ( gayri münevverleri — istih- dam ediniz. ) | Naki Beyin vücudu da buz kesilmişti. Elindeki — mektubu, avucunun — içinde — buruşturdu. Pantalonunun cebine soktu. Göz- lerini, Talât Beyin gözlerine dikerek: — Talât.. Bu mektaptan ar- kadaşlara bahsetmiyelim. Dedi. Esasen, Talât Bey de o fikirde idi. Gerek Naki Bey, gerek Talât Bey, Paris'teki — cereyanların iç yüzünü bilmiyorlar, İsmail Hakkı Beyi de, — (ittihat ve terakki cemiyeti ) erkânımdan — zannedi- yorlardı. — Halbüki evvelce izah ettiğimiz — veçhile, Ahmet Rıza Beyle İsmail Hakkı Bey arasında dehşetli bir münaferet — vardı. Hele bu mektup yazıldığı esna- da, bu iki zat arasındaki müna- feret, — &âdeta bBir — mücadele halini —almıştı. İsmail Ha kı, — her vesileden İstifa- de ederek Ahmot Rıza Be- yin mevki ve haysiyetini kırmıya çalışıyor, buna mukabil Prens Sabahattin Beyi yükseltmek vae ona şerelli bir mevki temin yordu. Naki Baey, derin bir teessürle sordu: — Şimdi ne yapacağız?.. Talât Bey, gözlerinde kudretli bir azim sönmez ateşleri cevap vwerdi: ve iradenin, kıvılcımlanarak — Kendi kendimize çalışaca- ğz.... Ve, eminim ki muvaffak | olacağız. — Nasıl? — Bunu düşünürüz. Talât Beyin bu sözleri, büyük bir ümidi ihtiva ediyordu. Çönkü muhitin, her türlü vatanperverane teşebbüsata müsait bir hale ge- diğini tahmin eyliyordu... Vaktile İstanbulda teşekkül eden (İttihat Cemiyeti), burada da bir şube açmıştı. Filhakika bu şube büyük bir faaliyet gösteremedi. Hatta, (313- Yunan harbi) nden sonra, büsbütün söndü ve öldü. Fakat, ondan sonra da fikirlerde az çok hır teyakkuz ve intibah uyanmış- - Kabvelerde, gazinolarda, sa- n'ıml ve dostça içtimalarda hü- | kümeti tenkit edenler, istikbali muzlim ve endişeli zörenleı az | değildi.. İşte yapılacak iş, bütün bunları bir uraya getirivermekten ibaretti. — Fen Kurbanı Defnedıldı Cibali fabrikasındaki Infilâk yaralılarından kimyaker Sabri Beyi : de vefat ettiğini teessürle haber vermiştik. Sabri Beyin cenazesi dün merasimle kaldırılmış ve ebedi metfenine, meslektaşlarının göz yaşları arasında terkedilmiştir. Cenaze merasiminde İnhisar idaresi ve Cibali fabrikası erkânı, meslektaşları ve amelelerden bir kısmı hazır bulun: muştur. Kaurusadai 3i Himalayanın Korkunç Kayalıkları Arasında 8840 Metre Yüksekliğindeki Tepeye Çıkmak Mümkün Olabilecek Mi ? etmek için ne mümkünse yapr Himalayanın korkungç manzarası Birkaç Alman ilim adamı yoılıl birıeyıkgâ-*meğı ;h;:m;_. 1 bt UU » | onları gayelerinden döndüremi HL EŞAÜR D İ İ yor, Buradaki resimlerde saçları ve sakalları biribirine karışmış bir vaziyet alan Alman ilim adamlarını, Himalayama korkunç manzarasını apaçık görüyorsunuz. Çin - Japon ihtilâfı Tokyo, 30 — Japon hükümeti Mançuride istatükonun ihlâl edil- memesini israrla takip etmekte- dir, Hükümet, Cenevredeki Japon heyetine bu şartlar dahilinde me- zuniyet vermiştir. — aa. İstonbul Belediyesi ŞehirTiyafvosu Opereti (UMUMA Üi GAVR.LIDIS E. SADETTİN Bu gee TAT OPERA sinemasında ÖTELLÜOG sek dağı olan Himalayanın eara- rengiz taraflarını bulup çıkarmak için uğraşıyor. Himalaya dünya- nin yalıız ön yüksek dağı değil, ayni zamanda daima bulutlu, kar yığınları arasında gömülü olan tepelerini ihtiva etmel hatüsüm da da müthiş birşeydir. Bu dağın | en yüksek tepesi 8840 metre irtifanndadır. Alman âlimleri bu- | lutların Üstünde yükselen bu | tepenin en uç noktasına tırman- mak için uğraşıp duruyorlar. Fen ve ilim uğrunla göze alınan teh- like çak büyüktür. Okadar ki bu dağın korkunç kayalıkları üzerinde yol almıya çalışan sey- yahlardan birçoğu anszın kopan kaya parçaları altında ezilmişler veya ipleri kopmak suretile de- rin uçurumlardan yuvarlanarak parçalanmışlardır. — Alman — ilim beyetini teşkil eden fen adamları | da ba ölümlü neticelere her zar man maroz bulunuyorlar, Fakat | Bu akşam saat 21,30 da SARI ZEYBEK s—eee— — —— — —— Yarn akşamdan itibaren OPERADA iraesina başlanacak olan GİZLİ TEŞKILAT muazzam sergüzeşt füminde Amerikan donanın edilen ve haydutların yatağı olan siyah adayı küre:ckım . ; GERDA MAURUS, THEODOR LOOS ve FPETER VOSS gibi en 'birinci Alman artistler tarafından temsil edilmiştir. ea a tarafından Matbuat Cemiyetinin Teşekkürü İstanbul Matbuat Cemiyetinden : — İsta Matbunat Cemiyetl senolik balosuna şersf veren mühterem Hanım ve — Beyelendilere, balonun tertip işterile alâkadar olup mevaftakiyoti kendilerine borçlu Bulunduğu İspirto iİnhisarı müdürü wmumisi Asım, Liman şirkoti müdürü Hamdi, İstanbul belediyosi şirketler komiseri Muzalfer, Abmet Emin, Kâzım Refik, Sanayi birliği <âtibi mmumisl Naxzmi Nuri, Esham borsası tahvilât müdürü Hakkı, müteber tücocardan Ferit Assco, Kara Osman zade Suat, Aziz Nasıni, Nizamettin Âli doktor Kemal ÖCenap, Ticareti bahri- y müdürü Zeki, Haydar Rıfat, mutebet tüccardan Alber Siyon, Kemal Sl- san, İlyas Beyefondi emiyete mali teberrilerde buluman İş, Osmanlı, Selânik bankalarına, ktrik, Boyoğlu gaz, Ezeğli kömür girketletime, bütün yazdımcı asasına, baloda sanatkârane numaralar yapan Maksim bar artistlerine, Gasi Ha. nin ziyadar bir resimlerini yapan Foto PFranse Sahibi Mösyö Vaynberge ve baloda tevzi edilmek üzere kıymetli hediyelar gönderen İpekiş. Tapirto ve Tütüm İnhisarları vo Yöorli Mallar Pazarı müdür- Aıı, Etem Pertav, zade Nürettin, Böşir Kömal, Nocip Bey, ve Mlin müesansalerina Arzı toşakkür eder, huzurlartte —amam