— Her hakkı mahfuzdur. — Tefrika No. 30 SON POSTA — İTTİHAT ve TERAKKİ Nasıl doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Öldü?.. Komiteciler Gizli Muhakeme Edildi!er Ve Kalebentliğe Mahkum Oldular Sivil memurlar geceleri Sinem köyüne gidiyorlar. (Dominko) nun evinin karşısındaki ağaçlara çıke yorlar, oradan fedailerin odasının içini larassut ediyorlar ve.. Bur- ların bomba talimi yaptıklarını görüyerlardı. Nihayet, gerek bunların ve gerek “Gulatadaki Ermanak - ile arkadaşının mühim bir cinayete bazırlandıkları tahakkuk - etti ve her iki'çetenin de ayrı ayrı kuv- Bastınlarak bir anda derdest edilmeleri için emir ve- vi (. Garip bir tesadüf eseri ola- rak, (X) tarafından da o gün Patrik kaymakamı Partogomyos Efendiye bir mektup gönderik mişti. Bu mektupta. Partogonr yos Efendi derhal istifaya da- vet ediliyor, bunu kabul etme- diği takdirde ölümle tehdit olu- nuyordu.. Bundan haberdar olan hükümet gerek patrikin ve gerek Dadyan artin Paşanın hayatlar- n muhafaza için tertibat almak- la beraber, komitecilerin derdes- tini de tacil etti. İtalya sefaret- hanesinden gelen bir memurla Sinem — köyündeki dominkonun evi basıldı. Dört komiteci, kımık damıya —meydan — bırakılmadan yakalandı. Ev ârandı. Dört adet boş bomba ile bir hayli (eczayı nariye ve infilâkıye) ve birkaç kutu 'da karsol, dört kırma Ku- radağ rovelveri çıkarıldı. Ayni zamanda, Galatadakilerin etrafı sarıldı. Tam yakalanacakları za- man, Armanak rovelverini çeke- rek zabıta memurlarına ateş etmiye başladi. Fakat nihayet, bunlarda yakaladı. Komiteciler, derhal, cinayet mahkemesine teslim edildi. Muha- kemeleri, gizli olarak cereyan etti. Mevkuflar, biçbir şey sakla- mıiya İüzum görmeden herşeyi itiraf ettiler. Komiteden aldıkları direktifle hareket ettiklerini söy- lediler. Mahkeme, bunlara - kale- bentlik cezası verdi. Hepsi de ayrı ayrı, Trabulus garr, Akâ, Bodrum, Payas, Sinop, Rados, kalelerine gönderdi. * Bu ve daha buna benzer va- kayi, Ermenilerle uzlaşmak imkânı olmadığını Abdülhamide anlat- mıştı. Buna binaen Damat Mah- mut Paşa ile oğullarının Ermeni- lere takarrü> etmesi, hünkâr n yeniden vehbmini uyandırdı. Bun- ları ikna v2 celp için hünkârda yeniden bir temayül uyandı. Bu esnada (1315-1899) ( Rus- ya İmperatoru, Nikola)nın te- şebbüsü ile (Lâhi)de (Beynelmi- lel sulh ve müsalemet konforansı) aktediliyordu. Bu konferansa diğer devlet- vetlerle | ler gibi Osmanlı hükümeti de iş- | tirak ederek sekiz kişiden mi- | rekkep bir heyet gönderiyordu. Bu heyet (Şurayı dev'et mülkiye | Ermeni komitecilerinin sulkast yapmak için Sinemköyünde Daomenikonun evinde sakla- dıklari bombalardan biri dairesi reisi Turhan Paşa)nın riyaseti altında olup başlıca aza- ları, (tahriratı hariciye başkâtibi Nuri Bey), (Maiyeti seniye erkânı harbiye Feriki Abdullah Paşa), (Bahriye mirlivalarından Mebimezt Raşit Paşa) ve saireden mürek- kepti, Heyet İstanbuldan hareket et- ti. (Filibe) tarikile doğruca (Lâ- hi)jye gidiyordu. Heyetin bindiği tiren (Filibe) den geçerken, ayni tirene bir yolcu daha bindi. Bu- da, damat Mahımut Paşanın ma- hut hususi kâtibi (Salih Bey) di... Salih Bey, heyet azasından Nuri Beyle tanışıyordu. İi ahbabın bu tesadüf ve mülâkatı, bir fikir doğurdu. Salih Bey Nuri Beye şu tek- lifte bulundu : — Beyfendi.. Pu Avrupa se- yahatinizden kendinize büyük bir istifade temin etmek ister misiniz? | — Ne gibi?.. SS eee Matbuat Cem . yoti torafında ı tertip edilen ALMANAĞI çıktı. Her kitapçıda bulunur nt ©0 Hradir Ktonbal Belediyesi Şıhîı"î"qnîrom -3 Bu akşam saat 21,30 da Kadın Erkekleşince Yazı Hüseyin Rahini Bay Piyos 3 porde $ tahlo TRİSTAN Fransızca sözlü ve şarkı'ı mı Hiset, beşer? ve merhrmetçaşk ve İhti ı «MARÇELLE ROMEE, — (Lâhi Konferans ) mdaki işiniz. bittikten sonra, siz ben, bir de TurhanPaşa.. Üçümüz Pa- rise gidelim, Damat Mahmut Poşayı İstanbula avdet için ikna edelim... Eğer bunu yaparsak, dünyann en büyük ikbali, bizi bekliyor. Salih Beyin bu teklifi, Nuri Beye pek cezip geldi. Zaten bu zat bu gibi mübim işlere giriş- meyi pek severdi.. Derhal Turbhan Paşaya gitti: — Paşam.. Seni sadrazam, beni de Hariciye Nazırı yapacak mühim bir iş buldum. Dedi ve meseleyi olduğu gibi nakletti... Turhan Paşa, buna dünden hazırdı. Çünkü me xa- mandanberi Abdülhamidin pek hoşuna gidecek biriş görmek ve bu süretle bir nazırlık elde et- mek için yaıp tutuşuyor, fakat böyle bir fırsatı ele geçiremiyor- du... Şimdi bu teklif, bir anda onu teshir edivermişti. Derhal Salih Beyi husus! vagonuna ça- &rth Uzun uzadıya fikrini aldı.. ıbeyne şu mealde bir telgraf [Llhl Konferansının hitamın- dan sonra, Nuri Beyle beraber Parise azimetimize ve orada bir- kaç gün ikametimize müsaade buyrulursa, firari Damat Paşayı en ehven şeraitle ikna ve İstam bula avdotini temine muvaffak olacağız. Yalnız bu meseleden Sefir Münir Beyin haberdar edi- memesi lâzımdır.| CArkanı var) oe SON GÜNLER! Üç gün kaldı t ılııııııhu Çırpııbı akşamı ARTİSTİK ve OPERA Sinemaları: BÜYÜK GALA MÜSAMERESİ olarak BERNARD'ın GÜNAHKÂR KIZ hnelerile temayüz & len ba filmin mümetsail'eri Hıı gece bu f lme ıınıık etmek Üzere sure i lnıı ile ıuıııııııl ve muganniyeler dansöz ve daneöri vesAreAAL eEEERLA eenENLESARERAnA ee cALALARERACERECELEREEAERAEAEnAEAecEREAELARELAUSETEEEERELERELALAAAİ Fııuı da zammiyat yoktuLoc ılar ile hususi mevkiler şimdiden *stılmabtadır, Telelon: Artlatik 4- BİR MiLLET UYANIYOR Sonra artık göremiyeceksiniz. ALEMDAR Gündüz:2,5-5 Gece: 8,15ve 10 FERAH Sinema pek yakında hokkabazlar kralı ROLF HANSEN'i İstanbul " halkna takdim edecek. < T G GecEN a <— şabeserinden muktebes am film'al takdim e leceklerdir. GABİN ANDRE LUGUEI' üsüsiyede bir mpaş örkes | Lr angaje edilmiştir. $ 2551. Oper: a $ei FERAH SİNEMA 'ı'ı:mu" ' ROMAN Eserin Muharriri: Fılılı Rıfkı Fiatı 60 W | — Yeni harflerin kabulünden Falih Rıfkı B. Rusların beri doyulmaz bir zevkle oku- | yapraakta kullandıkları bü duğum ve beymelmilel eserler | romancılığa tatbik etmiştit ayarında bulduğum Üç eser çıktı: | man ,, da bizim bildiğimi$ | Biri Nâzım Hikmetin şiirleri, | manada vak'a yoktur, ka | ikincisi Feyami Safanın “ Dokus | yoktur, tasvir — yoktur, zuncu hariciye koğuşu ,, üçüne | yoktur, kadın yoktur. Bir £ ( Ak ve Ybedi cüsü — Falih Rıfkı Beyin (ro- | Bin unsurlarını teşkil eden | man ) idir. lar yoktur. “ Roman , “ Roman , 1 Milliyette tefrika muhtelif ;_afh"'f'"""f içy edilirken takip etmiş ve bütün gören keskin b'f ob]el'dm. n tanıd klarıma okumalarını tavsiye | T” tablolardan ibarettir. ! etmiştim, Kitap hâlinde çıktık- Romanda sinemamızı, g#Putk tan sonra bir defa daha okudum | İerimizi, aile bayatımızı, W ve içtikçe zevk alnan bir likör | Yyetimizi, erkekliğimizi, ticaret z gibi, okudukça daha çok be- | yeni sanayicimizi, poltikad ğendim. edebiyatım.zı, musikimizi, de Falih Beyin romanı bildiğimiz t_im.izı' bütün - çıplaklığile g) Yi romanlardan değildir. İçinde mu- | İirsiniz. eli Falih Rıfkı B. ince ve l zesâsile hayatın bu muhtelif halarının birer birer fotoğ almış ve üzerinde hiçbir yapmaksızın aynen sabife geçirmiştir. ayyen tipler va muayyen kahra- manlar yoktur. Falih Bey kuv- vetli bir sinema objektifile bu- günkü Türk cemiyetine bakmış, ve bir objektif bitaraflığile gördük- lerini kaydetmiştir. Bu suretle "Ronia l e söan harp sonu Türkiyesinin bir filmini yesinin. bir filmidir. Bundsl yapmıştır. sene sonra da harp sonu yesini anlamak — isteyenler bu eser kadar kıymetli bir bulunamıyacaktır. Lisan, Falih R fkının Eserde öyle güzel p öyle ince İşlenmiş parçalar, * vecize haline konmuş - fikif bisler var ki, hayran olm mümkün değildir. “Roman, biyatımızda yeni bir edebi ilk ifadesidir. Falih Rıfkı son — zam yegâne oyakta kalan muharril O bizde yepyeni, terütaxe seyabat edebiyatı yarattı, de yeni bir roman tarzı ©! atınış bulunuyor. Sinemadan az çok anlayanlar bilirlerki, Rusya filim işinde Ame- rika ve Avrupaya kuvvetli aktör ve güzel aktris yetiştirme nok« tasından geridedir. Amerika ve Avrupa sinema yıldızlarını —biliyoruz, fakat bir Rus sinema yıldızı tanımıyoruz, Rusya bu noksanımı bildiği için, filim çokme san'atınde başka bir sistem kabul etmiş, mevzuu bir veya birkaç kahraman etrafında dönen filimler yapmaktan vaz geçerek, aktör ve aktris yerine kütleyi ve hayatı — kullanmıştır. Rus filimlerinde muayyen bir - vak'a, vo muayyen bir aktör yoktur, hayatın ta kendisi vardır. YALÇ saat... En nefis musiki.. En güzel danslar... En zemi varyeteler... En şık kadınlar... Meşhur Viyan.nım orkestrasi İDUDAKLAR'dan GÖNÜL'Ü) Büyük Viyana opereti: Mümessilleri: Avrupanın altın sesli kadını ismi ile tanılan MARTHA EĞGGERT va GUSTAV FROKLİCH Ünümüzdeki E L H A M R A Sinemasır | | Çarşamba Herkesin gözlerini kamaştıracaktır. | | | Iki Türk rejisör - musikişinas ve san'atkârlarının nelere ııııkt:dıl olduğunu isvat edecek bir eser: KARIM BEN ALDATIRS Şark'ın Garp'la mücadelesi... Zengin ve Hindistan... Gizli ve memnu aşklarla dolu Hindisti RAMON NOVARRO tarafından harikülâde bir surette temsil edilen Fransızca sözlü KERİM.. RACA'nın OĞLU Biüyük metro Goldwya « Mayer #üper filmindo yaşatılacak ve yaşanacak Önümüzdeki M E L E K Sinemasın Çarşamba ma geçen senelerin fevkinde olan muazzam programını 15000 kif gördü ve dakikalarca alkışlad. Çünkü bu program Berlifli Viyana ve Peşte'den getirilen dünyanm - birinci smıf artistlef elan VORTLAY'lar LEFT ve RIGHT'ler ve bir çok harikull numaralardan müteşekkildir. Fiatlarda zam yapılmamıştır. 1 N) Ü ! i Ş | ı