9 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

9 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yemenın Kızgın Çölleri Binlerce Türk Çocuğuna Mezar Olmuştu Bütün Memurlar San'a Kalesine Kaçmışlardı Müuherriri X4 Her Hakkı Mahfuzdur —243— (Zatı akdesi şahaneye sada- kat ve ubudiyeti tarammun eden) mutuklar İrat olunuyor, ( devamı Bmrü ikbali — şahane) ye dunlar ediliyordu. Birdenbire içeri teb gesf müdiri girdi. Telâşla Hasan Halit Beyo takarrüp etti. Hürmet- le etokledi. Elindeki telgrafna- meyi verdi. Halit Bey, telgrafna- meyi açtı okudu. Az kalsın kor- kusundan — düşüp bayılıyordu... Çünkü başkitabetten — gelen bu tolgrafta — gu acı sözler yazılır yordu: ( Talimat — haricinde olarak heden Beruta uğradınız. Niçia askeri karaya çıkardınız. Hare- ketiniz, müstelzimi — mesuliyettir. Hemen askeri vapura irkâp ile dakika fevt etmeksizin hareke- tinizin iş'arı, iradel seniye ikti- zasındandır. ) Hasan Bey, — telgrafı cebine soktu. Ayağa kalktı. Heyet aza- gina . — Buyrun efendim... Dedikten sonra oradakilerle kısaca vedalaştı. Herkesi hay- tette bırakarak, adeta — vapura can attı. Tabii, gerek vapurun *e gerek askerin tathiratı yarım kaldı. Zavallı Türk — yavruları, sanki acele salhaneye yatiştirile- cok bir koyun sürüsü gibi büyük bir telâşla tekrar vapura bindi- rildi. Derhal hareket edilerek lman terkedildi. Abdülhamit, Hasan Halit Be- yin gönderdiği: (Fermanı hümayuna ittibaan hemen hareket olunmuştur. ) Yazılı telgrafı okürken, (Adana) vapuru Beyrut açıklarında ufka karışıyor, fakat yapurda dayanıl- maz bir fecaat sahnesi başlıyor- du, Hastalık, Eütün bütün art- mişti. Doktorun bütün gayret ve fedakârlığına ' rağmen, — telefat devam ediyor; Öölen zavallıların ayaklarına" birer demir parçası bağlanarak Akdenizin derinlik- lerine atılıyordu. * Bin müşkülAt ile Şap denizini geçtiler, (Hüdeyde) ye muvasalet ettiler, İhtilâl, ortalığı kasıp ka- vuruyor; her taraf ateşler içinde yavyıyor; herkes bir köşeye şinerek canımı — kurtarmıya — çalışıyordu. Ortada, ne mutasarrıf vardı, nede kumandan.. Şehir boşalmış, bü- #i memurlar (San'a) kalesinine kaçmışlardı. Mürtekip bir mutasarrıfın; bir —— DSN AAA ŞA — avuç tönbeki yözünden çıkardığı bu ihtilâl; bütün Yemen ve Te- hame sahralarını sarmış, etrafa dal budak salmış, bütün o hava- lideki muhtelif mexhep saliklerini biri birine katmış. en fecil ola- rak da o kızgın Yemen çöllerini, binlerce Türk evlâdına mezar yapmıştı. Hasan Halit Bey, sekiz ay Yemen çöllerinde gezdi. Bütün l kabile reislerini birleştirdi. (İmam Yahya ) nın nabzına göre şerbet verdi. Nihayet, ne yaşın- dan ve ne de tecrübesizliğinden ümit edilmiyen bir fatanet ve di- rayetle isyanı teskin etti. Büyük bir muvaffakiyetle İstanbula gel- di... Artık (Ebülhüda Efendi) nin güurürüna payân yoktu. Çünkü oğlunuk bu zaferi, bütün düp- manlarının başına kahir bir darbe vurmuştu. Hasan Halit Beyin İstanbula avdeti, (322 senesi ) remazanının on Üüçüncü gününe tesadüf et- mişti. Saraydan istikbal için gön- derilenler onu aldılar; doğruca saraya getirdiler, Abdülhamide haber verdiler... Hasan Halit Bey, huzura çıktığı zaman balası ile mabeya erkâmından bazıları da vardı. Uzun müddet çöllerde do- laşmaktan kararmış ve zayıflamış olan Hasan Beyin çehresi derhal Abdiülhamidin — nazarı dikkatini celbetti. İlk söz olarak: — Vah.. yah... Çok zaiflamış- sınız.. Müteessir oldum... Şimdi biz ( Hırkai Saadet ) alayının tertibatile ııe.gulıı. Siz de yor- güunsunuz.. Gidiniz, istirahat edk niz. Üç gün sonra tekrar görü- Dedi... Fakat Hasan Bey, git- medi, Derhal elini koynuna sok- tu. Bir mendile sarılı olan yuvar- lak birşey çıkardı. Mendili, avu- cunun içinda açtı. Abdülhamide mrattı: — Şevketpenah efendim!.. Diye söze başladı. Bu hareket Abdülhamitle beraber orada bu- lunanların da gözlerini açmış, her- kes dinlemiye başlamıştı. Hasan Bey devam etti: — Efendimizi uzun uzadıya maruzatla taciz etmek istemiyo- rum. Hakikati pek kısa olarak söyliyeceğim... Şu arzettiğim ci- sim, ne taştır, ne toprakdır. CArkası var ) Tayyare Cemiyetine Veriniz vasıta ile memlekete en büyük hizmetleri yapan Hilâliahmer ve Himayei Etfal Cemiyetlerine de gidecektir. Dünya ve ahretinizi yapmak için bu yol, en doğru yoldur. Toros Bıııclıı-lnln Kıııınıl Toros Gençler Birliği Riyasetinden: 13/1/903 Cumin günl sant 14 de Torosm gönçler - birliği — senelik — kongresini Toron talvba yurdündü aktadecektir. 'P Istanbul Evkaf Mudunyetı [lanları V- 32z 13 - 26 27 - 42 43 - 55 56 - 75 76 - 95 96 - 126 127 - 150 151 - ilâ 7-1-933 8 9 10 n iz 4 5 8 ,” 16 ” Hayrat hademesinin birinci kâsun 932 vazifeleri yukarda yazılı tarihlerde hizalarındaki numara'ara göre tediye edilecektir. Ancak Anadoluhisar, Kanlıca, Çubuklu, Paşabahçe, — Anadölukavağı ve Beykoz mıntakalarındaki cami hademelerinin varifelerini Beykoz Evkaf şubesinden verileceği ilân olunur. Tayyare Cemiyeti Mübayaat Komisyonundan: e 28 12932 tarihinde münakasası icra edilen elli bin adet üçün- cü smıf evlenme cüzdanları tekrar münakasaya konulmuştur. Talip olacakların. 91933 pazartesi racaatları. günü saat 15 te komisyona — mü- İstanbul Zıraat Bankasmdan. Sra No. — Semti Mahballeri Sokağı Cinsi No. Hissesi Muhamen kıymeti 9) Galata — Bereketztüde — Kemeralti Kârgir hane va dükkân 33-35 1125 91 Üsküdar — Yenimahalle Yenimahalle Kârgir dükkân 35 400 Pey akçesi ve bedeli ihala nakten ve gayrımülbadil bonosile ödenmek Üzere yukarıda uyazılı gayri menküller 9-1-933 pazartesi günü saat on beşte ihala edilmek Üzere açık arttırmıya çıkarılmıştır. İstiyenlerin yüzde yedi buçuk pey akçelerile müracaatları, f___-____xf Zekât Ve Fitrenizil| Çünkü vereceğiniz paralar o || ae | b h Klıuıuıııı | Bugunun Meselelerınden | Buğday Vaziyetinden Nit < çin Endişe Etmemeliyiz | ( Baştarafı İ İaci sayfada ikl xzümreden biçbirine — intisap edememiştir. Çünkü bir defa nakil vasıtası azlığından ve tep- kilâtsızlıktan muntazam ve rekabet edici bir ihracat İntizamı temin edilemediği gibi buğday istihsa- lâtımız da, ehemmiyetli bir ihra- çat siyaseti tesisine müsaade et- memiştir. Harpten evvel Ruaya Romanya ve Amerikadan ithal ettiğimiz un ve buğdaylar bunun bir misalidir. Fakat harp sonunda bu şekil değişmiş ve yerli buğ- dayla yaşamak — siyaseti galebe r. Türkiye'de, buğday meselesi ilk defa 1931 senesinde mevzu- bahsolmuştur. Bu da, o sene, bütün dünya ile beraber her tür- lü tahminin Üstüne çıkan bir buğday İstihsalinden doğmuştur. Bu vaziyetin zürra ve çiftçi için felâketli bir netice doğurabilece- ğini gören hükümet, derhal me- et eltmiş, uzun tetkik idaresini Ziraat Bankasına havale etmiştir. Bugün, bu banka, buğ- day meselesinde, bir nevi nâzım- lık vazifesile muvazzaftır. Türkiyede hayat — standardı _—ı—- Dr. Reşit Kadel Çi ğrkeci, iram vay durağı, No B hergün sabahtan akşama kadar, —ii Dr. Mehmet ali Seire ae müuayenehanesinl — Eminönü — hanına (sabık Karakaş) — nakletmiştir. kabulı hergün öğleden sonra. İ DOKTORLAR Zükeevi — has- Dr. Muhip Nurett'n idar. Babır all caddesinde Gayret — kütüphanesi ittisalinde O dan 6 ya kadar. ——— Dahili — va ocuk | De. Galip Hakkı ıişta'ıkları. Sabah akşam evinde ( Topkapı Tram. D Cuma, pazardaan gayri 2- G muayener banesinde ( Aksaray, Etom Partev e0 eczasi arka sokak İL) ——— V. Dr. Muammer Nuüri, SŞ Tila N hastalıkları mütohasaısı. —THarbiyode treamvay durağı karşısında No Göc Sar li ve COtmadan mada Hargün 14-90 ye kadar. —————————E— Dr. Ahmat Vicdani , Metıyra ha lerde Lötafet apartımanının £ inol kat T inel dairesine naklatmiştir. Cumar dan maada hergün 8 - (? ve 14 - 2De kadar, pazartesi günleri meccnldir, —— ——— Cit ve #ührevi Dr. Feyzi Ahmet kasızlıkdar mür tahassısı, Horgüs sabattan — akşama kadat Ankara caddesi Feyzi Bey han No 48. Tok 'SHW | Dİş TABİBLERİ __-— kninönü Cemal Ziya EN*7'za aa Na Hastalarını cumadan — vaaada Hiğrgili dan 18,5 a kadar kahul ve tadavi eder. Muzafter Hüsall ,, , 2 006 Na 2'Nurl B. âpartınan kat I. hergiln Sxat 9 dan Y0 ye kadac, ve fevkülüde ahval- de geceleri dahi hastalarını kulal eder Yen pascana cadidası Bi SAT YOZANNM St Porşombe ve — cumârtesindön — maada hergün 10 dan 186 kadar hastaların kabal ve tedavi edet. İ he : Bahçekapı, Selâmet Han, tinet Kfj fızlı yukıek olmadığı için, © dayın sun'l surette ve fazla tarda yükseltilmesi, buğdayın mum! gıda olması noktı zararlı görülmektedir. Fazla € mesi ise çıftçinin alım kabili sıfıra indirdiği için şayanı ki değildir. Buğday fiatlarını zün vazifesinin Ziraat verilmesi bundan ileri —geli) Bu Iİtibar ile, baş döndürücü beklenmiyen bir bereket n müthiş bir buğday lstihsall madığı takdirde, buğday fintlef” nn ne müstehlik ıhylılu ei çıkması, ne de çiftçi T” çok yükselmesi bılılınııın. tekim, buğday Hiatlarında olan istikrar, bu siyasetin neticesidir. Şu hale göre, Tekirdağlı çi karilmizin şu veya bu yattan mütecssir — olmasına onun gibi diğer çiftçilerimizin * telâşa düşmelerine sebep yokt! Mamaafih onlar, ameli lerine istinaden her zaman kümeti ve bu işle meşgul m ları tenvir edebilecekleri ıçill noktadan da umümli menfi hizmet etmek fırsatı daima lerindedir. Süleyman Falk Toklu O No. 2 ye nakletmiştir. Hargüa © dN akşama kadar hastalarını kabul ed Diş Tabibi Satlet Arit Bahçokapıda Ertuğral —mağazası kif gısında Kasapyan hanı | inci kat, lıdan maada hergün hastalarını edor, İ TERZİ ve Tüc. TERZİLER Terzi — Şekibe Hımmlar tez bestekâr sokak No 2, MUHTELİF Meşhur Mıu&'j lik ön pefia Aalaturka ve alalı sucuklarımız vardır. Bir defa — todi ediniz. Balıkpazarında Misir . ça kıııuı kuarşısında köşede No, 18 Muhasip Ve Daktilo Nlj Ticaret mektebindon — mezunum, ğ sizca bilirim, on senedenberi — yüküü' | mücasmsolorda re'son muhasiplikte lundüm, kuvvatli bonservislerim dır, herhangi bir vazifeda çı Son — Postada — Adil Bıyı tabi müracsat. Zayi Beyoğlu şubosinden ııııl" 19615 mmaaş cüzdanının senedi BİKİ zayi ettlim, yonhulal alacağım, mij yoktar, Hİ ' Öi Mülâmra Al efendi ınld Gülsüm 4 reenlare Küçük İlân - Şartları 4 — Küçlük ilânlar)baftada iki gel meştedilir. 2 — Bir ilân beş satırdan ibaretti” Kaliun yazı İki satır Ilvllll 3 — Her sâtir ön aşağı 4 uııııd“ 4 —- ilânların — veş — satırdan ”'ı her satıcınılan aytıda uıp 3 Hatler altaır: 5 salırdan ila> $ eaturilen MMM vel eAama her salır İçit —— Aylağı ııoı:ı. 0 Ki “ Lellei b w » Ve 00 3 |Y | &i

Bu sayıdan diğer sayfalar: