——— Bir Genç: Kızın Tereddüt Ji GPonya'nın Ozünü © Doyuracak? vnL T Akvam denlieu boyalünın hüdiş, Tifden Ucak Şırkta yine bir keri, gA6 Çin ve Japon küvvet- Bivhaşap ” Hay - Kuvan şehri önünde Ça (StYe tutuştular. — Bermutat Yekep görleri — kaçtı, — Jezonlar - da eti. Hâdisenin çıkışına ; mazlesef, tesbit etmek Çin askerlerinin bu şe- mda bulunan Japon gar- MUAa Ataş edip bir zabitle dört Gödürdüklerini iddia ise sivil elbise K Çin askerlerini .lullııklıırı:ıı ileri sürüyorlar; b Menin — mes'üliyetini — Jıpon “Yatlerine atlediyorlar. " tariftan hangisl baklı olursa v Ortada bir bakikat vardır ki Amaz, Şar-Hay-Kuvan — Japon- ti Y*ni ele geçirdikleri Mançurl- Moşhur Timanı Dayren'in kargi- | ..mlîdır ve onun rakibidir. Gün | Bölye $© *ldiği ehemm'yet, Dayren'i ,,,_::- bırakmak İatidadını göste- Üng )e Bu ehet, bir muharebe şek- İ _:'ğn Şan-Hay-Kuvan hâdisesindeki ÖNlyet hissesini —tesbit etmek Stasından faydalı olabilir. Miyetl Akvamın, iki terafı Yörmak maksadile teşkil ettiği _"—v-ı. korm'tesinin Ümite'z çaba- i Alar içinde çırpındığı bir sırada hâdisenin vukuu bazı Fransız Japonyanın - tarmı i sevkediyor. O :"'“:-ıı ki güya medeniyet namıma İygçerletin Çindeki fütuhatını alkış. l_"_'d-ı Fakat bu tenkidi yaparlar- derhal ilâve ediyorları Sakın .""mı Akvam iİşe karışmasın, hhfl zayıf olan nüfuzu büsbütür ,“"- Japonya da danrlarak Ceml- *0 çakli r. Buna mukabil fagiliz amele fır- | J_': Hderleri ile Tiberal matbuat, kltyamın bu — tarm hareketine | eden — çevabi veriyorlar. İ aklar Ki deni dünya, gözünü kuvvet, N kire bürüyen bu milletle Binn kanla U gesin İşitilebileceğini zannet- M ö*kle beraber, Uzak Şark vukü- Sin başlamasındanberi, ilk defa- n / tbengi biribirlne uyar görü- Protesto sesl, çıkıyor, temenni M ki kulağımızda arıza hâsıl bulunmas'n ve yanlış İşitmiş 8: oyya | zakerat açılacak İran -İngiliz İhtilâfı İran,a Ecnebilerir Müdahalesini İstemi- w ünasebatı Da Değişti yor İran-Rus M Londra 8 — İranın petrol im- ı tiyazını feshetmesi Üzerine İran ile İnçiltere arasındaki ihtilâfıa gittikçe gerginleşeceği zannedil- | mektedir. İngiltere, müzakeralın »| « | Cenexrodü yapılmamı, İsstde Rabı ran'da görüşülmesini ısrarla iste- mektedir. Cenevre'ye — gitmekte — olan İran heyeti rei i ve İran Adliye Nazırı demiştir kiz * Petrol imtiyazının feshi me- selesi İranı alâkadar eden dabili | bir meseledir. Milletler Cemiyeli de dahil olmak üzere ecnebilerin bu meseleyi müzakereye hakları yoktur. Yeni bir imtiyaz icin mü- olursa İcan bu müzakeratın Tahranda yapılması- nı istiyecektir.,, ranın Londra sefiri Tahran'a çağırılmışt.r, Bu hafta içinde Lon- dra'dan ayrılacaktır. Davetin se- bebi meçhuldür. X4 Londra 8 — Petrol ihtilâ- fi dolayısile Saray Nazırı Timur- | taş Hanın istifasından sonra İran Rus münasebatında da bir deği- şiklik hâsıl olmuştur. Bu tahav- vülün ilk eseri, Rusların İran mak larına karşı gümrük tarifelerini yükseltmelerile meydana çıkmıştır. | Misler Kuliç Defnedildi Plimut, 8 Sabık Amerika Reb- sicümhuru — Müsler Koliç'n — cesedi | buradaki mezar ığa defnedilmişlir. Almanyanın Kaybettiği Topraklar Berl'n, 8 — Ağustos ve eylül aylarında Sar havyzasının Almaaya'ya iadesi için büyik nümayişler yapıla- caktır. Alman olun toprakların başka ellerde bulunmaması için, yapılacak bu nümayişler yakında Dauçigde de tekrar edilecektir. Harp EBorçları Mesel3si Nevyork, 8& — Relslecümhur M. Ruzvelt ile Har'ciye Nazırı arasında yarın bir. mülkkat yapılacaktır. Bu ülükatta harp borçları, tahd'di ti at ve cihan ik'ısat konferansı meseleleri görüşülecektır. TEFRİKA NUMARASI: 47 BERERRMARI CEPHE ezarmma Genç kadın apartımanda idi. kd?: gün evvel genç er'ânı hakaretle kendisini terket- —:ll rağmen telefonda okadar B ik konuştu ve onu öyle tatlı dille çaya çağırdı ki genç bit Y reddedemedi. '*h:n- saat sonra portakal rengi da karşı karşıya idiler. “"ii kadın bu akşam cam Si reenginde şık bir tuvalet 2'&“. Bu tenk, samur saçları daha güzelleştiriyordu. v .b"lrldı kar yağıyor. Kurşu- q_thı dökülen kar taneleri B Çarparak eriyor. k.’..".ou kokulu salonda yalnız N &n semaverin fısıltısı — var. Yorlar, Mubarriri: ae Üba H uzun ve düzgün İnç, n biribiri Üzerine atm $ Vüyegi Tüba — ağızlığını dişleri klvı_ı_; Oynatarak — cigarasının Gan, d“îmnlırmı süzüyor. < Y Rabit bu nefis levhadan “MİLLİ ROMAN, Burhan Cahit gözünü ayırmak istediği halde iradesini yenemiyordu. Dişlerinin arasında kelimeleri tatlı bir ahenkle ezen Dilrüba Hanımın sesini işitti: — Canımz — sikiliyor Bey. Size bu akşam bir eğlenti haz riğtayım, Size İstanbulun yük- sek çebrelerini tanıtayım. Bakın, seyredin, göreceksiniz ki büyük ve mühim diye gösterdiğiniz in- sanlar hayatı hiç te sizin gördü- günüz gibi görmüyorlar. Binbaşı Faruk — dudaklar.nı büktü : — Herkes hayatı istediği gibi görebilir. Umumi meseleler kar- şısında herkesin düşüncesi bir olmaz ki! — Hayir. Sana düşüncelerini değiştirtmek istemiyorum. Yalnız memleketin — mühim — simalarını görüp tetkik etmeni faydalı bu- luyorum. — Bana lüzaumu yok. Herkes Faruk | autları | tır. «Nosl» münasebetile İngil | | tero Kıralı Beşinci Jorj Tadyo vasıta- tine bir i ledi. Kırâl — bilhasan Üç noktaya uham: miyet — vormiş Imparatorluk dâhilinde | sükünetin ve istik- rarın İüzumundan; harpten evvelki re- faha kavuşmak İçin mülşterek fodakârlık yapmaktan vo bey- nelmilel — münaso- batta hüsnüniyetin esas olarık kabul edilmesinden bahsetmiştir. Kükkzasil| Kıral Jor|j Hz. Jeneral Lodendurf Düel- loya Davet Edildi Jenerala Me"ydvanr Oku_yan Yetmiş Yedi Yaşında Bir İhtiyardır Berlin 8 — Birkaç gündenb ri Alman ordularının — sabiık. ua karargâh kumandanı Joneral Luden- dorf ile sabık milliyetperver meb'us- lardan ve sabık zab't, ayr ca Reisi- cümhuür Mareşal Fon Hindenburg'un | şaksi dostu Eon Oldenburg- Yanuşav | arasında şiddetli bir matbuat müna- kaşası başlamıştır. Bu —münakaşa, Joneral Ludendorf'un bazmına karşı savurduğu bir ittiham ile başlamış- Meşsele şudur: -Büyük - sanayi Şar & Prasya'nın Nöydek nda malikâre sahibi bulu- Hindenkurga bir cemi- le yapmak Üzere aralarında para | toplamış, barap bir vaziyete gelen bu malikâaenin tamirini Üzerlerine al nışlardır. Fakat bu işi sırf ona yapmış görünmemek için de, Şarkt Prusya'da, umumiyetle fena vaz'yeto düşen Aarazi sahiplerine bir kendi vazifesinin hesabımı vermi- ye mecburdur. Ben memleketin bir zabitiyim. Vazifemden başka şeyle uğraşırsam bana kimse bir şey söylemese bile vicdanım va- hat bırakmaz. — Yan'ış aşlıyorsun — Faruk Bey. Vazifene, vicdanınn, hürri- | yetine karışan yok, Farzet bu akşam tiyatroya gittin, bir oyun seyrettin. Binbaşı Faruk çayla beraber genç kadının doldurduğu manda- linalı konyak kadebini yarıya kar dar içtikten sonra cevap verdi: — Anlaşılıyorki - hanımfendi bu akşam eğlenmek arzusundadır- lar, mani olmak istemem. Siz ter- tibatımızı almız. Ben yedi vapı- ruyla köye gdönerim. Dilrüba Hanim genç zabitin başına doğru eğilerek gözlerinin içine baktı: — Faruk, bir gece vaatlerini unutuyormusun. Gözleri genç kadının yumuşak sıcak bakışlarına karıştıkça kafa- sın'n içi boşalır gibi oluyordu. Cevap vermedi. evvelki Dürüba Hanım bir kedi gibi | onun dizlerini, ellerini okşıyarak sokuldu: — Faruk, kendini bana o ka- yardım esamı şeklinde ileri sürmüş- Jeneral Lodendurf, işte bu lerdir. i | | şeyden zevk almıyorum. H Ve Iztırabı “22 yaşındayım. Bir senelik n şanlımdan — onu v f in ayrıldım. Tahsilim ilkmektep &ilem müteassıp. Oldukça güze- lim. Fakat çok maheup bir kızım Kalabalık içine girmekten çekk niyorum. Kendimi her hususta başkalarından — aşağı görür ve bedbin olurum, Muhitimden ve her şeyden sıkılıyorum. — Hiçbir Sas, sinirli ve kıskanç bir kızım. Her- kes gibi gamsız ve hissiz olama- dığıma müteessirim. Şimdiya — kadar iki kişi ile görüştüm. İkisi de kalbimde ok dukça yara açtılar. Birisinin ra- bunun — güzelliği, — Stekinin tipi hoşuma gitti. İkisini ae unutmak istiyorum. Fakat muvaffak ola- miyorum. — Tipi hoşuma giden adam hercai, — hain bir adam. Kendisini iğrenç bulduğum halde kalbimden silemiyorum. Kendi- me kızıyorum. Onu temiz ruhu- ma Vâyık göremiyorum. Ötekim den de bir hayır ummuyorum. Evlenirsem — unutabilir. miyim? ondan da emin — değilim. Çok ıztırap çekiyorum. Çok üÜzülüyor, çok yıpranıyorum. Neden - böye lei», noden böyle sinirleniyo- rum? anlamıyorum. Beni tenvir eder misiniz. sevemedi, İnci TYenha Kızım sen evlenmek ihtiya- yardım münasebetile Fon Oldenbur- | cındasin. Fakat yanlış erkeklere | g'a çatmış ve bundan en fazla onun | etmiş- | Olden- | | istifade — ettiğini — iddia tr. Bunun — üzerine Fon burg. ya «özünü geri —almasını, yabutta düelloya gelmesini Jeneral Ludendo:f'a bildirmişlir. Fon Olden- burg 77 yaşındadır. ve Şark arslanı denmekle maruftur. Atlantik Vapurunun Enkazı Paris,8 — Yanan Atlantik vapı- runun enkazının muhafazasına çalı- şılmaktadır. Geminin etrafından yeni yeni cesetler çıkarılmaktadır. B.r Deniz Faclası Daha Marsilya, 8 — Stratis ismindeki Yunan vapuru saat 4 buçukta bat- miş'ir. Vapurun 25 kişilik tayfası | bir. Danimarka vapuru tarafından | kurtarılmışt r. | dar uzak görmel senin hareketle- rini değil, hayatımı bile düşünü- rüm. grurunu kıracak harekette | bulunursani herşey istediğin gibi olsun, senin herkesten, temiz kal- bin bu kirli hayat içinde seni şaşırtmaz. — Fakat — istememki, tesadüfün sana verdiği fırsatlır da lüzumsuz bir iddia yüzünden hed- rulup gitsin.. bana itimat göster Faruk. Seni küçültecek bir hare- kette bulunmam, Genç zabit güzel kadının bir musiki gibi ahenkli sesini yumu- şak bir ninni gibi dinliyordu. | Bu sesin ahenğini ne leziz av- larda İşitmişti. Ve bu sesin için- de ne bayltıcı, eritici bir lezzet vardı. Genç kadın onun konyak: kas dehi doldurdu. — Dudaklarına götürdü. Gözlerinin içine bakarak yalvarır gibil — Faruk, dedi. Bırak - seni bu akşam eğlendireyim. Kalacak- sın değil mi? Genç erkânı barbın cevap vermek Üzere hazırlanan dudak- larına elindeki dolu konyak kas dehini boşalttı. Sonra zarif bir hareketle diz- lerinin üzerine oturdu. Omuzların- dan dolaşan kolu genç zabitin düşmüşsün. Bu aldanma seni sukutu hayale uğratmış. Kendine dönmeğe de cesaret edemiyor- sun. Çünkü o vakit bütün bütün sevgisiz ve yalnız kalacağından korkuyorsun. Sevmeğe, sevilmeğe şiddetle ihtiyacın var. Bu ihtiya- cını tatmin — için bir ân evvel evlenmeğe — çalışmalısın. Rubu oşuna giden adamla bir evlenme tecrübesi yapamaz mısın? öteki serseri genci bıirak. — Onunla alâkanı kes, kendini — tehlikeli maceralara sürükleme. Sevip sevildiğin, fakat bi- bassa evlendiğin gün bütün bu ıztıraplardan kurtulursun. HANIMTEYZE zere çenesini tutup kendi dudaklarına çevirdi! — Kalacaksın değil mi? Ve sıcak bir puse mükâleme- ye nihayet verdi. x — Kah, kah, kah, kah! Ca- nım bu Rıza Bey de yeni âdet çıkardı. Gittiği yere köpeğini de götürÜyor, bakalım herkes köpek #ever mi? — Zavallının çocağu olmuyor ne yapsan, — bütlün hevesini “Duman, a verdi. — Duman da ne? — Köpeğinin adıl — Kah, kah, kah, kah ! Misafirler büyük salonda top- lanmışlardı. Dilrüba H. alışkın, nazik bir ev sahibesi gibi onlarla meşgul oluyordu. Ve onlar daha ziyade bu evin teklifsiz dostları gibi hare- ket ettikleri için bir kulüpte imiş gibi serbesiçe konuşuyor, dedikodu — yapıyorlardı. Yemek salonu ile büyük kabul salonunu ayıran, ipek perdeler çakilmiş olduğu için on iki kişi üzerine açılmış geniş yemek masası bü- tün başmetile görünüyordu. (Arkası var )