Donanmanın Kazan Ve Makmelerı Sa- kat Olduğundan Sefere Çıkamazdı Abdülhamit Jurnalcıya Dehşetli Muharrirl * Her Hakkı Mahfuzdur —23ö— , Binaenaleyh, bu tezvirata her kim cesaret eltmişse, tahtı mes'uliyete alınması lâzımdır. Zati akdesi şahanenin — iltifatı — seniyyelerine karşı arzı şükran ve minneddari eder ve bu abdi esdakları bura- da bulundukça bu gibi ahvale hiç kimsenin cer'et eyliyemiye- ceğini arzeylerim ferman | Eh.. Artık bu cevap Üzerine ortalığın sütlimanlık olması lâzım- gelir, değil mi?.. Hayır.. Böyle olmadı. Mesele, bulandırıldıkça bulandırıldı.. Adeta bir - bar- dak suda, koca bir fırtına çıkarıldı. — Hünkâra — yaranmak istiyen bazı mühim — adamlar, huzura dayandı. — Aman padişahlın.. Hasan Rami Paşanın telgrafına — itimat buyurmayınız. Malümu seniyeniz- dir ki, bu gibi meseleler, en büyük kumandanların malümatı tahtında olur. Sultan Aziz ile Sultan Muradı | hal'eden askerin başında seras- | ker yok mu idi?.. Şayet donam mayı hümayununuzda böyle bir fikir varsa, muhakkak ki kuman- danın da malümatı vardır. Diyorlar; hatta: — İhtımalki, bu suikastta bulunacak zırıhlinin ismi yanlış haber — verilmiştir. — Olabilir ki, zırıhlı! hümayunlardan bir sağlam- cası İntihap edilmiştir. de bu c- nayet ona yaptırılabilir. Mütaleasile Abdülhamidin ev- ham ve endişe ateşlerini körük- lüyorlardı. Bu esnada, hünkârın kulağına yu söz de girdi: — Acaba, şifre kâtibi Asım Bey, aldığı cevabı doğruce arzetti mi?.. Yoksa, o da asilerle bera- bet mi?... Bu defa Abdülhamit; — Başkâtip paşayı çağırın.. Dedi.. Tahsin Paşa, süratle huüzura girdi. Hünkâr — ona da | şa telgrafı: dikte etti: Bahrisefit Umum Filo Kumandanlığına Boğazda bulunan donanmayi hümayünun — esamisinin ve, bun- lardan talime çıkacak veya çık- miş olup olmadığının arı va -— ——— 4 Resim — Tahlill — Kuponu Tablatinisi öğrenmek — lsülyorsanus resminizi S adet Üs bir- Hikta gönderiniz. — Rosminiz sıraya Gibidir. ve iade edilmee ——— isim, meslek veya san'at? — | kupon Bulunduğu memleket Resim edecek wml ? intişar Resimin kllşesi 3O kuruşlur Ful mukabillade gönderiledilir. izharı bairadei seniyei hazreti padişahi beyan olunur. Başkâtibi hazreti şehriyari Tahsin Bu telgraf hünkârın en emin adamı olan Kâmil Beyle telgraf- haneye gönderildi. Hasan Rami Paşa tekrar makine başına geti- rildi. Telgraf çekildi. Filo kuman- danı tarafından derhal şu cevap verildi: Boğazda bulunan donanmayı hümayün, Hamidiye, Osmaniye, Mesudiye, Aziziye, Orhaniye xirh- hi fırkateyini hümayünlarile Nec- mişevket, Hıfzırahman, Mansure kurveti hümayünlarından mürek- keptir. Evvel ve ahir arzolunduğu üzere bunların cümlesinin ya kazan veya makine aksamı sakat olduğu cihetle hiç birisi de sefere çıkmıya muktedir değildir. Buna binaen elyevm, talime çıkmıı bir gumı | Bırmanvaıı Kâhine Göre Surette Kızdı olmadığı gibi, hiç bir gaminin de | çıkmank — ihtimali olmadığı ma- ruzdur ferman...| Bir taraftan Filo Kumandanı Hasan Rami Paşa ile bu muhabere cereyan ederken, diğer taraftan da (Çanakkalede donanmayı hü- mayunun — tarassadıma — memur, hademel şahane livası Şakir Paşa) ya ve Çanakkale mevkii müstah- kem kamandanına şifreli telgraf- lar çekilerek | donanmayı hüma- yundan cümlesinin orada mevcut olup olmadığı ve içlerinde nok- san bulunup bulunmadığı ve buu- ların bacalarına dikkat olunarak hali hazırda duman çıkıp çıkma- dığı | soruluyor, | şayet bunlardan birinde hareketa — hazırlanmak emmaresi görülürse, derhal ihbar olunması | da tavsiye ediliyordu. (Arkası var) 1933 Senesi... Devam Edegelen Sıkıntı Daha Dokuz Ay Devam Edecekmiş Bir zamanlar bütün Avrupayı bir kehanet merakı — sarmıştı. Kendilerine Hint fakiri unvanını veren birtakım kimseler, muhtelif Avrupa merkezlerinde gürültülü hâdiselere sebep oluyorlardı. Bu arada Tahra isimli bir İstanbul Ermenisi de Paris'te, gaybe ait ilminin kudretini — gösteriyordu. Bunlar birer, birer büyük servet- ler yaptılar vesessirce ortalıktan çekildiler, Çünkü, maksatları para toplamaktı. Bugün Pariste, bu kâhinlerden ancak bir tanesi kalmıştır. Bu adam, Hindiçinili olduğunu söyler ve her istikbalini öğrenmek istiyene, şayanı hayret bir isabetle birtakım hakikatler söyler. Bu adam çok meşhurdur ve bu şöhretini bir davaya borç- ludur. Bir gün, Birmanyalı kâbine | bir kadın müracaat etmiş va (s- tikbalini söylemesini istemiş, kâ- hin uzun boylu tereddütten sonra demiş ki: “ — Sen bir orkestra şefinin karısısın ve bu oörkestranın - ikin- ci keman çalan müzisşyenine kal- ben bağlısın, fakat bu adam sa- na hiyanet ediyor. Filvaki bu sözler hakikatin tam bir ifadesi idi ve büyük bir rezalete sebep oldu. | Kadın gürültü kopardı mes'- ele mahkemeye aksetti. Kâhin de davaya karıştırıldı. fakat berast kazandı. Bu hâdise, ogün, bugün, bu adamın şühretini yaymaya ya- | vayan bir basamak olmuştur. Hergün, yüzlerce insana, istik- | ballerinden bahseder. Bir Parisli gazeteci de, bir hafta evvel Paris'- in bu asri falcısma uğrayarak 1933 senesinin dünyaya — getire- | ceği yenilikler hakkında fikrini sormuştur. — Birmanyalı — kübin, Birmanyalı fakir şeni sene içinde şu hâdiseleri haber veriyor: —"Dünyanın çektiği iktısadi sıkıntı daha dokuz ay devam edecek, Bazı iş şubelerinde, 1933 senesinin ilk Üç ayımı müteakıp bazı salâh eserleri görülecektir. Buna mukabil gelecek kış umumt gaktır. Bu hâdise, umuml sıkın- tının, sonu geldiğine bir alâmet olacaktır. Almanya'da, eski im- paratorluk ailesinden biri iş ba- şına gelecek, uzak şarkta — sarı ırka mensup — milletlerin boğuş- ması devam — eyliyecektir. Aynı sene içinde -Rus komünizminin yavaş, yavaş zail olmasına şahit olacağız.,, Pariste — oturan Birmanyalı Fakirin 1933 senesi için söyledik- feri bundan ibarettir. Meşhur Krışnamurtı Yeni Bir Keşif Yaptı | Hint Peygamberi, Sıkıntının Sebeplerini Tespit Etmiş | Bir zamanlar bahsedildi, — fakat gibi şimdi biraz oldu. Çünki ©o unutulur | zaman Allahlık iddia ediyordu. Bugün daha mütevazılaştı, dün- yanın geçirdiği buhranın çaresini bulduğunu söylüyor. Bu adam genç bir Hintildir. Eadamı son derece yerindedir. Bakır rengine rağmen yürzü çok cazibelidir, adı da Krişnamurti'dir. Krişnamurti, bir. din kurarak cehalet âlemi üzerine kılıç çeken yeni bir peygamber gibi İnsanın kendi kendini wslah ve bu suretle kemale — varması — lâzımgeldini iddiaya — başladığı zaman, bu Hint delikanlısı ile en xziyade yaşlı Amerikan ve İngiliz kadın- ları alâkadar oldular. Krişmamur- ti'nin — bilhassa — Anglo- Sakson diyarında hasıl olan taraftarları ş_ok çoğaldı ve iki kısma ayrıldı. aftar olanlar, onun safiyetine ne kadar iman ediyorlarsa, aleyh- isminden çok | tarları da — ahlâksızlığına bücum ediyorlardı. Onun, ihtiyar kadın- ların xa'fından İstifade ederek hayatını emniyet altına aldığını iddia — ediyorlardı. Bu iddia, yanlış değildi. Çünkü Krişmamurti Küçük DOKTORLAR liye Mütehası Dr. Reşit Kadrl Öz Yirkeci, tram vay durağı, No 8 hergün sabahtan akşama kadar. Bevliye mütehas- De. Mehmet All ÖT ÜYE e müuayenohancsini — Eminönü — hantaa (sabık Karakaş) — nakletmiştir. - kabulı hörgün öğleden sonra. eli eee ll Dr. Muhip Nürettin Gürür gae alt Çeaddesinde Gayret — köütüphanosi ittisalinde 9 dan O ya kadar. Dr. Galip Hakkı DANİT lrr akşam evinde ( Topkapı Tram. Cad. 65 Cuma, pazardan gayri £- 6 muayene- hanesinde ( Aksşaray, Etem Pertev 60 sezasi arka Bokak 11 ) ——— Dr. Muammer Nurl,g.f;':::.ılı'- W hastalıkları mütebassısı. Harbiyede | tramvay durağı karşısında No Gö. Sar h ve Cumadan mada hergün 14-20 ye kadar. ocuk abah Or. Ahmet Vicdani lerde Letafat aıı.nımıvımın 2 in B inel dairesine nakletmiştir.. Cuma- dan maada hergün 8- 12 ve 14 - 900 kadar, pazartesi giünleri meccwnldir. ——— Ür. Feyzi Ahmet Çil e zühreri tahaşsısı, Hergün aabahtan akşama kadar Ankura caddesi Foyzi Bey haa No, 43. Tol — 23809. | Ticaret mektebinden DİŞ TABİBLERİ Bi Cemal Ziya ., Haktalarını — gumac 9,5 dan 18,5 a kudar kabul ve tedavi oılı-r uuıınıı Hüsnü .,_,__",3,_ 2 Nuri B. apartman kat İ hnrgllı 'paat. | 9 dan 20 ye kadar, ve fevkalâde ahval de geceleri dahi haatalarını kabul öder Yenli tane :ıddııı M. SAİT e GA Porgembe ve — cumartösinden mwı. hergün 10 dan 180 kadar haslaların Kabul ve tedavi ador. Dünyanın Çektiğ Larışnamurti dünya cennetine bir defa kend sini kaptırdıktan sonra bir dab kurtaramadı. Fakat zaman ile bu yaşayı| tan bıktı, ihtiyar Amerikan kj dınlarını yüz Üstü bıraktı, l'll!'l distan'a gitti. Şimdi orada feranslar veriyor ve iddia edi; ki dünyanın çektiği sıkıntı! sebebini bulmuştur. bep, ferdt teknikdedi Bu teknik temin edildikten »0! dünya düzelecektir.Onun buldu,; büyük sır, işte bundan ibare! Ğ Süleyman Falk Toklu Bahçekapı, Selâmet Han, 1inel kat 9 ye nakletmiştir. Heretin -0 di kadar hastalarını kabul edef Diş Tabibi Saftet Arif Bahçekapıda Ertuğrul mağazası kefü pısında Kasapyan hanı 1 İnci kat. 8 hdan maada horgün hastalarını kabül eder. Şayanı Tavsiye Müesseseler TERZİ ve Tüc. TERZİLER Terzi — Şekibe İreme br bestekâr aokak No £. TEEMÜRNTELİF Bigalı Meşhur Sucukçü yi Rama lik en nefis alaturka ve alafrani sucuklarımız vardır. Bir defa — tooril ediniz. Balıkpazarında Mısır ça kapısı karşısında köşede No, 18 Muhasip Vı Daktilo Hanil mezunum, İf sızca bilirim, on senedenberi yüket mücsseselerde re'sen muhasiplikte © lundüm, kuvvetli bonsörvislörlin vi dir, herlaagi bir vazifode çalışırt Son — Postada — Adll Beye — tahri müracaat. Zayi Boyoğlu şubesinden aldığı? 10815 mazş danının senedi ros ettim, yenisini alacağım, bi yoktur. Bini mil Ali alondi. aam Gülgüm Mülüzün Küçük İlân Şartları $ — iKüçük İlânlar) haftada iki dtf neşredilir. 2 — Bir ilâa boeş satirdan ibaretlif Kalın yazı iki yatır sayilır. — Hor katır en uşağı 4 kelimedil — Ulânların beş satırdan — M her Satirından aymca ayağıd? fiatlot aha? $ aatırdan — fasit her sabır içi4 20 Kr, 60 Ki 200 ., 160 1500 ,, »0 » " * » n Wba- nn Aşlığı