box ALANDA ZA “HAZRETİ YUSUF HAZRETİ MUSÂ EEE MARA AKER Ömer Rıza e 1g Firavun, İbranileri İmha Ederek Kızlarını Cariye Yapacaktı Firavun'un, kor! tehdidine tağmen onun bütün ail oğul lannı Omahvetmeyi (o tasarladığı barice sızmış, ve ta Yahudilere kadar varmıştı. Firavun, Yahudi- lerin memleket bharicine sağ ve salim (çıktıkları Otakdirde bir düşmanla birleşerek Mısır'ı istilâ etmelerinden ve Mısır'ın başına eza ve cefa çekmişler, onlardan zor kurtulmuşlardı. O halde Ya- budileri salvermemek > Mısırlılar için bir bayat memat meselesi idi. Yahudiler de bunu bildikleri ve Mısırılardan ancak, zulüm, ancak itisaf göreceklerini, ve yavaş yavaş inkıraza uğrıyacak- larnmı anladıkları için Mısır'dan çıkıp gitmek istiyorlardı. İki ta- rafın hayati menfaatleri çarpışr yordu. Mısır Veliabtının onları salıvermiye taraftar olması, onun memleket menfaatlerinden fazla, bir kavmin haksız yere zulme uğramasından, kalbinin teessür duymasından ileri geliyordu. Ya- budiler bu kuvvetten istifade etmek (istediler. Gerçi prens, onların nazarında, pekte saygıya değer bir adam değildi. Çünki bir Yabudi kıznı kaçırmıştı. Fakat bu kızı kaçırmak yalnız onun suçu değildi. Kız da ona gönül vermiş - olacaktı ki onu kartarmak için herşey yapıldığı balde, kavminin nezdine dönmek ve onunla beraber a etmişti. O halde ba kızdan ve bu prensten istifade etmek gerekti. Firavunun İbrani- İeri imha” ederek kızların; ve çocuklarını köle ve cariye olarak dağıtmak fikrinde olduğu her tarafa yayıldıktan sonra İbraniler derhal Merapi'nin, yani Yahudi | güzelinin amcasını Menfise gön- derdiler. Ona prensin Üzerinde tesir icra elmesini tavsiye ettiler. Merapi Prensin kâtibi olan | Ana ile ikamet ediyordu. Merapi amcasının geldiğini evvelâ ona açtı. O da bu işi doğrudan doğ- ruya Veliahta açmasını ve ona anlatmasım söyledi. Prens, her gün onların dairelerine geliyor, ikisini de görüp gidiyordu. (SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi Tetanbul £ Eski tiye İdare: ei mim Tolefont İstanbul - 20203 Posta kutusu: Istanbul - 741 Talgradı İstanbul SONPOSTA | ABONE FİATİ | TÜRKİYE ECNEBİ | o İlanlardan mes'uliyet alınmas | cevap için mektuplara (6) kuruşluk i dul Müvasi lâzımdır. | Adres değiştirilmesi (20) kuruştur, Gazetemizde çıka resin va yazılarım bütüm hakları İpe ve ganetemize Fakat o gün Prens, yalnız gelmedi. Karısı, kızkardeşi ve Mısır'ın Veliahtı olan oPrenses Üserti de onunla (Okeraberdi. Prenses, Merapiyi görünce şaşa- ladı ve sordu: — Be kadın kim? Kocası cevap verdi: — Per halde Ana'yı görmiye gelmiş olacak. İbrani imiş! Bew- den İsrail kavmini kılıçtan kur- tarmamı temnni etmek İstiyor. — Buna imkân yok. Onlar az kaldı seni öldürüyorlardı. — Merhametli davranmak daha doğrudur. — Fnkat senin tahta geçe bilmen bu mesele üzerinde ve receğin karara bağlı! Firavunun arzusuna, iradesine karşı gelmekte devam edersen senin Veliabtlığını ilga edecek, Amen-mess'i yerine getirecek!.. — Olabilir! — Bense olamaz diyorum. Yahudiler için bu fedakârlığa katlanılmaz. Hakiki ilâhlar, Mr sır'ın ilâklarıdır. Biz onlara hizmet eder ve onlara itaat ederiz. İsrailin ilâbı sahtedir. Ona ta- panlarm hakkı, kılıçtır. — Bize göre böyle, Fakat bakikat bu mudur? Şu genç ka- dına sorunuz ve kendi ilâhı hakkında ne dediğini dinleyiniz. Sonra dediğini ispat oetmesini dileyiniz. İspat edemezse, o za- man iş değişir. Öyle değil mi? Merapi. — Amar efendim. Ben pek Aciz bir kadımm! İlâhıman bak | ilâh olduğunu, Misır ilâhlarının sahte olduğunu nasıl ispat ede- bilirim ? — İspat edersin! Seni ilâh İrarımızın babası olan Amon-Ra'ya götüreceğim. Bütün ilâblarımızı yaratan odur. Senin ilâhınla bu ilâhımız O çarpışsınlar o bakalım, haydi! Akşamdi. Ortalık kararıyorda, Perens, Prenses, kâtip ve İbrani kız kalktılar. Saraya (o mücavir olan Amon mebedine girdiler. Mabet işiklar içinde yüzüyordu. Yüksek ve muhteşem siltünlar arasında bir İnsanın Uç misli büyüklüğünde olan Am.un heykeli duruyordu. Kaşlarının Gzerinden taci yükseliyor ve taştan iki sor guç sağa, sola serpiliyordu. Bir elinde hükümdurlik asâsı, öbü- ründe kudret ve bakâ rumuzu bulunuyordu. — Işıklar, © onu şarka bakan seri ve korkunç yüzü üzerinde pırıldayıp gölgeler saçıyordu. Amonun sağında ilâhe Mut'un heykeli bulunmakta idi. Bu da, herşeyin anası idi. Mısır'ın çifte tacı onun idi. Elinde ezeli mai remzeden haç bi- ordu. Sol Sila ala kafalı kamer ilâhı ra durmakta idi. Başında kameri bedritam hâlinde de göşteren bir hilâl vardı. Onunda sağ elinde ezeli hayatı remzeden haç biçimli asâ, sol elinde de kudret asâsi bulunmakta idi. Fakat bütün bu Allabların en büyüğü, en kudret- Misi ye di, ÇAriensi vaa) BORSASI 17-12-1932 Paralar (sutş) karş kuruş 1 istesin 708p | 20 aron 123,— 1 dolar 214—| Uşilin Avan 77— 20 fr. Fransız VA) —) 1 pezata 11,— 20 Vret 119—! 1 Merk 0,50 20 fr. Belçika 1I2.—) 3 slot #— 20 drahınl 2A—) Pengö 3 20 fr. İsviçre o 820,—| 20 lay B,— 2 leva Z—İ 20 dinar 58— 1 florin 85,—' 1 Çervonaş —— Çakler Londra 7240 | Prag BAS Nev - york OTUZ | Viyana 4,0057 Paris ij Madrit 57530 Milano 9,1750 | Berlin 19732 Brüksel 2,52 | Varşova Alı Atina 83,925 | Peşte 43022 Cenevre | 24417 | Bükreş 80,1180 Sofya 65,990 | Belgrat H,BEZS Amsterdam 1,1705 | Meskora - Hisse sanetleri Wra Lira İş Bankı(Nama) TİS | Anadolu 160V. 37,50 . fk 5 | Şark Y.* 41,45 : mn 2— | det Tramvay £000 - es Üsküdar sa 1100 bre Hayriye 11,39 | Terkos 3240 Hal Havagazi a Anadolu 00V* 229 | yar m » OP 2215 | Borsenti *»5 Esham ve Tahvllât ra Lira İstikrarı Dahili 96,00 | Reji 42 Düyunu Mu. SAS | Tramvay in Gümrük 600 | Ruhtan 18,60 Saydi mahi Üsküdar ma © M,— Bağdat tertip 1 875 | Terkos 41,59 "” » M &29 | Blektrik — BORSA HARİCİ Tahvilât- Moskükat Lira Lira Türk Alma 922 | (Reşat) 4675 ? ge » 1042 | (Vahit) 4520 Ve e Kar” e İnce beşibirlik altın Mecidiye 34,00 (Cümhuriyet ) 45— Banknot (Os. Bı) 244 | (Hamit) armatı “ a Katın beşibirtik attın ia N at9 XGümhuriyet) 4620 | Munır Kr.Fo, 1586 154,9 (Aziz) ww |, ,, 3570 (Hamit ) e TE 0) Manmele yapılamamıştır. —- TAKVİM PAZAR 35 Güm <1g- 1 cIKÂNUN 932 Kanmip 92 Sağ A aş «İsel İs Süt Meselesi Canlandı (Baştarafı 4 inci sayfada ) bu meselenin bazı tedbirlerle kö- künden ( halledileceğine kanaat getirmişlerdir. Azadan Galip Bah- tiyar Bey bu kanaat: besleyen- lerin en başında bulunmaktadır. Öğrendiğimize göre Galip Bahti- yar Bey bu hususta şehir mecli- sine verilmek Üzere bir takrir hazırlamıştır . Bu mfnasebetle kendisinden izabat isteyen bir mubharririmize Galip Bahtiyar Bey şunları söylemiştir; İstanbul şebrinin söt ihtiyacı 60 bin kilo olduğu halde; istihsal 32 bin kilodur. Bu miktarın kay- makları da alındıktan sonra geriye kalan kısmına su karıştırılmakta- dır. Yani piyasadaki sütün yarı dr su teşkil etmektedir. Hiçbir medeni memlekette böyle bir vaziyete meydan verilemez. Süte su karıştırılmasının önüne geçmek ve süt istihsali yerlerinde kaymak makineleri bulunmasına meydan vermemek için şehir meclisine bir teklifte bulunacağım. Et meselesine gelince, et kâfi derecede ucuzlamıştır.Bundan fazla ucuzlarsa, dabilden koyun getirile- miyeceği İçin etsiz kalmak tehli- kesi vardır. Ekmeğin de daha | diköyüne bara Ki Lira Alır Dün Eminönünde senelerdenberi görmediğim eski bir arkadaşıma rasgeldim. Öyle bir arkadaş ki onunla şöyle bir yarım saat oturup görüşmek ber halde benim için çok zevkli bir şey olacaktı, Fakat aksi- Hk bu ya, Kadıköyüne gidiyordum. Birine söz vermiştim. Vapura topu topu 15 dakikam vardı. O da İş Ban- kasının İstanbul şubesine uğrıyacak, Oğlu için bir tasarruf hesabı açtıra- rak Okumbara (alacakmış, o Canim sıkıldı, Kendisine söyledim: — Bunda sıkılacak me var? dedi. Şimdi beraber bankaya gideriz. Benim İşimi görür, sonrada beraberce Kar geçeriz. Vapurda bol bol konuşuruz. — İyi amma vapur? — Yetişiriz korkmal Arkadaşım teminat verdi am- ma doğrusu ben inanmadım. Kol kola eski postane binasın doğru yürürken 15 dakika sonra kalka- cak vapuru değil ya ondan som rakini bile kaçırmak tehlikesinin mevcut olduğunu düşünüyordum. Bankada hesap açtırmak, kumba- ra almak, para vermek... On om beş dakikalık işler değildi bunlar. Bankaya onbir buçuğu 2 geçe girdik. Boydan boya uzanan © koca salon tıklım tıklım dolu idi. Ben bu kalabalığı görünce kendi kendime “besap tamam dedim, hiç üzülme iki gözüm, senin va- pur kaçtı bile., Acemi olduğumuz için tasar. ruf gişesini arayıp bulmak yarım dakika sürdü, Onbir buçuğu iki ya geçe gişeye derdimizi söy- e bir karton uzattılar, Üstüne ismini, adresini yazmasını söylediler. Bizim vapur nasıl olsa kaç- mıştı. o Arkadaşım (muamelesini takip ederken, ben de boşboşuna vakit o kaybetmiyeyim, bankanın tasarruf muamelâtı hakkında) iza- bat alarak bir yazı mevzuu çıka- rayın, dedim. Salâhiyettar memurlardan bi- rine müracaat ettim. Hüviyelimi niye sonra kapısı salona açılan odalardan birinde maroken bir koltuğa gömülmüş, not defterimi çıkararak yazmağa başlamiştım. — Bankanın İstanbul © şubesinde kümbaralarımızla para (o hbiriktirenler arasında mektep talebeler! başta gelir, Sönra esnaf, tuhafiyeciler, bakkallar, seyyar satıcılar ve saire, Üçüncü ola rak ta muallimler ve memurlar sıraya girerler. Kumbaralardan en fazla 10 ve 25 kuruşluk paralar çıkar. Çeyrekler ve hfkel paralir bunlardan daha azdır. Bir kumbara 5 kuruşlarla dulu olursa * 15 lira, 10 kuruşlarla dolu olursa M7 ra, 25 kuruşlerin dolu olursa 23 - 90 Ura alır, Maamafih kumbara lardan bir Jiralık, 50 liralık, 100 Hira- hk, 500 liralık kâğıt paralar da çık“ tağı olur. En fazla tevdiat cumartesi, pazartesi, perşembe günleri kay dedilir. Tasarruf şubemiz bugün- lerde 400, diğer günlerde 250-270 müracaat karşısında kalır. En az muamele yaptığımız gön hiç ok mazsa elli kumbara boşaltırız. Ay sonlarında, bayramlarda senebaş- larında bu rakamlar daha yük“ selir, İstanbul şubesinin £ tasarruf hesaplarını tetkik edecek olur- sak tasarruf kısmı ihtas edildiği günden bugüne kadar kumbara- larda çıkan paranın 1,600,00 lira olduğu görürüz. 1931 kânunuevvel nihayetinde 1,100,00 lira olan bu yekün bir senede yarım miliyon fazlalaşmıştır. * Bu besaba göre müşterile- rimiz her ay kırk bin lira tasarraf ederek bankamıza ya- tırıyorlar, demektir. İş Bankası nbul şubesi tasarruf kısmında elyevm 19521 hesap hâmili vardır. Ben son cümleyi tesbit et- mekle meşgul iken kapı açıldı. Arkadaşım > içeri uzatarak iz çalar uk ibik vapura beş dakikan ayari — Sen İşini bitirdin mi? — Çoktan... Onbir buçuğu dört geçelldenberi seni arıyorum. Benim ve ârzumu PİN Birkaç 8a- | işim birbuçuk dükikada bitti, b ; 18 Kânunuevvel Pazar İstanbul — (1200 metre) 18 six (Nihal H.), 18,45 orkestra, 20 Bedayii musiki hoyetl, 21,30 Madam Riçi ta rafındao tegansi, 22 gramofon, ajans ye borsa haberleri, suat ayarı, Bükreş — ( 804 metre) 20 trfboy konferans, 20,40 gramofon, 21 Kuvar et, 21,90 konferans, 91,40 Keman 80lo, 22,10 Romanya musikisi, Belgrat — ( 431 mele ) 20 gramo- fon, 20,90 müsuhabe, 20,50 konser, 21,50 Rigoletto operası, plâk ile, Roma (481 metre) — 21,45 Kays bolmuş kadın isminde bir operet. Prağ — (468 metre) 20 Slâv havalar, 90,35 konser 29,0 salon ör- kestram. Viyana ( 518 metre ) 20,30 Hafif konser, 23,90 (Lâyipçig) ten naklen komser. Peşte — (559 metre) 20,90 Frans List isminde bir şarkılı komedi, 28,90 cazbant. Varşova — (i4i2 metre) 21 halk konseri, 22,25 Geğarin şarkı söyliye- cek, 23 dans havaları, Berlin — (1635 metre) 21,45 Konser, fazla ucuzlıyacağını hiç zannetmi- yoram. Tacirlerin aldığı malâmata göre bu seneki mahsulün geçen senekine nazaran biraz az olduğu anlaşılmaktadır. Maamafib, bazı köylerin ziraat bankasının iyi ii buğday “alacağı: haberleri rn rn ii e 19 Kânunusvvel Pazartesi İstanbul — ( 1200 metre) 15 saz (Vedia Riza Hanım), 18,45 orkestra, 19,20 Fransizca ders (ilerlemiş olan- ara ) 19,45 orkestra, 20,90 Yesari Asım Bey, 21 Hikmet Riza Hanım ve Aleko Bfendi, 22 orkestra, ajans ve borsa haberi, saat ayarı, Bükreş — (994 metre 20 Bigi konferansı, o 20,40 gramolon, 21,55 şirkı. 22,20 konser, Belgrat — (431 metro) 20 Cizan orkestrası, 20,90 müsahabe, 21 neş'e veren havalar, 23 haber ve dans, Roma — (441 metre ) 29,10 haber v6 gramofon, 212) kitap ve muharrir, 21,45 hafif konser. Prağ — (458 metre) 21,45 meş'eli konser, 21,45 konser. 23 son haberler, Viyana — (518 metre) 22 orkestra ve senfoni, 23,50 cazbant. Varşova — (İ4IZ metrs) 2045 Radyo gazetesi, 21 Varther okerasına p'âk bazı alan, 23,46 çiğan orkeğ» trası, 24 dans havaları, Berlin — (1695 metro) 20 Hemleket baberleri, 20,45 eski kilise odunları 21,45 neş'e veren havalar. ayna Üzerine buğdaylarını sakladıkları de söylenmektedir. Eğer bu haber doğru ise mahsul şöyle böyle geçen senekinin ayni fiyatta ola- caktır diyebiliriz. Ekmeğin paha- laşmasına imkân olmadığını tah- min edebiliriz. ,