İ t Amerika - Fransa SON POSTA Karım Beni Sayfa 5 Gönül İşleri Arasında İktısat Fransa,da Kabine Buhranı Sevmiyor Harbi Mi? Bit kıtım Avrupa devletler'nin Amerikaya karşı mevcut harp borç- ları mesolesi, mühim bir aafhaya girmiştir. Bu safba, Franın> Meb'usan Meelisinin, Fransanın da İngiltere ve İtalya gibi müddeti gelen borç tak- sitinl vermesi hususunda 1srar eden Heriyo kaliaesini düşürmesi ve tak- #itla verilemiyeceğine — dalr karar almasla açılmış oldu. — Fransanın mütaleası şudur: «Amerika Reisicümhuru M. Hover' An teşebbüslle Almanyama tamlcat borçiarı bakkında moratoryom — İlü- nanı kabul,etlik, Bundan sonra yine bu metele ile moşgul olmak üzere Lozunda topla- nan — könferane, — Almanyanın — 90 milyar olurak tesbit edilen tamirat borçlarını 3 milyara indirdi. Şu şartla ki Larp borçları meselea'nde Ame. rika faz'a sert davranacak tekrar tamirat — mebelesine mümkün olsun ve bu milyar Almanya"ı Çünkl Avru ya olan borç- lmanya'dan aldıkları paralar ile ödüyor.ardı. Onun para vermesi movzubaha — olmayınca,, Amerika'ya olan borçlar nasıl verilebilir,, İşte bu noktainı istinat eden Fransız Meclisi, mi t gelen tak- li karar — verdi. Fakat Fransız agoktalinazarı haksızdı. Çünki Lozan Konferansına - iştirak #eden devlet er, tamirat borçlarının tekrar Almanya'ya yükletilebileceğini hatırlarına getirmiyorlardı ve böy'e bir halla umuml! bir Avrupa iktısat felâketi doğuracağ na kanldiler. Ni- tekim, bugün Amerika'ya borcunu Bdeyen İngiltere, yine bu münasebetle ftamirat mesolesinla bir daha kale alınamıyacağına sarahatle işaret et- miştir. Şimdi vaziy dur : Amorika mümessilller meçlisine, borçlarını ödemiyen — devletlerin sahamı ve tahvillerinin — Amierikan bormlarında munmele göremiyecek- lerine, bu gibi eshamı Amerika postalarile — nakledilemiyeceklerine dair bir kanunl teklif yapılmıştır. Ayrıca Amerika Cümhur Reisi de borçlarını ödeyenlerle bundan sonra- ki vaziyet ıçin müzakere edilebile. seğini, fakat diğerleri için müzakere kapılarının kapandığı müta'easında- dir. Bu hal, iktısadi bir harbin bap Çangıcı demektir ve hedefi de Fran- sadadır. » Bu tedbirin vaml ble neticeye dayanacağını yakında, Amorikanın #lncağı tedbirler bize gösterecektiz. Süreyya Buhran Devam Ediyor Borcunu Verme- İçin Amerika Fransaya Gücenmedi diği 1 Vaşington 17 — Amerika, harp borçları alacağına mukabil 98 milyon dolar almıştır. 15 kânunuevvel taksitini ödemiyen milletlere karşı hiçbir düşmaalık hissi bestenmemektedir. Salâhiyettar bir zat, Amerika- nn Fransa ile tekrar müzakere yapmıya taraftar olduğunu söyle- miştir. Diğer taraftan M. Huver, Fransanın her türlü müzakereden evvel 15 kânünüevvel - taksitini vermesi şartile, borçlar meselesinin Fransa lehine yeniden tetkik edileceğini söylemiştir. Amerika ile Fransa arasında tekrâr müza- kerata — başlanması — muhtemel . polmakla beraber henüz ortada kat'i bir şey yoktur. Fransada Kabine Buhranı Devam Ediyor Paris 17 — Kabine buhranı devam etmektedir. Sabık Dahiliye Nazırı M. Şatan, kabineyi teşkil- den çekinmiştir. Reisicümhur Löbrön, sabık Harbiye Nazrı M. Pol Bonkur'u kabinveyi teşki'e memur etmiştir. M.”îıeılği&;nkuı I:İ.(- şama cevabını ve ni söyl miştir.Gazeteler M. Pol Bonkur'un kabineyi teşkila muvaffak ola- cağını ve bubranın ortadan kal- kacağını yazmaktadırlar. Sabk Başvekil M. Heriyo ile M. Bonkur 15 kânunuevvel taksiti etrafında görüşmüş'erdir. M., Heriyo Hariciye Nezaratini Kabul Etmiyor Paris, 17 — M. Bonkur, M. Heriyo ve Renodel ile görlüştük- ten sonra kabinenin teşkilini kabul edecek olursa sosyalistlerin yardımını istiyecektir, M. Heriyo, Hariciye Nezaretini kabul etmesi hakkında Bonkur tarafından ya- pılan teklifi reddetmiştir. Felemonk Ankara Sefaretha- nesini Lâğvetti issiü '.ll..“.i.":k':::.'ı“#.'ı:::' iko Varşova, Atna, Lizbon, elçiliklerini lüğvetmiştir. ERRAMAN TEFRİKA NUMARASI: 25 BAA “MİLLİ ROMAN, ; BAA — Muharriri: Burhan Cohir B Dilrüba H. bu süslü kalaba- lığa doğru iğrenir gibi baktı: — Onlar beni öyle: mustarip ediyor ki! Yarın bana çaya ge- liniz de dertleşelim. Poker, masasında — kıyamat kopuyordu. Boşnak ve yahut Ar- navuda benziyen müteahhit kıp Beyi y — Beni kül ettiniz yahu, diye bağırıyordu. İki turda üç bin liram gitti. Ötekiler kahkaha ile gülüyor, Seniha Hanm: — Sizin için ne ki, diyordu. Yarın Levazım Reisine kırk elli vagon dayarsınız, on mislini alıre #nız. Dilrüba Hanım bu söze alâka- dar oldu. Genç Erkânıharbe dö- nerek sordu! — Reis paşayı gördünüz mü? — İlk ziyaretim size. Yarın kumandanı ve onu göreceğim, — Yeni Berlin asoyahatı var mı?.. — Bilmem, Fakat zaanederim. Yarm belli olur, — © halde sizi yarın akşam çaya değil, yemeğe bekliyeyim. Uzun uzadiya konuşuruz. — Size mühim şeyler söyliyeceğim, Abıhayat H. yanlarına gelmiş, daha o gün tanıştığı binbaş:ya takılıyordu: — Bunlar ne kadar çok al- şan beyefendi. Göğsünüzde yer kalmamış, galiba kalbinizde göğ- sünüz gibi dolu.. Misafirinin bu imasına Dilrüba Han mın camı — sikildi. - Lâkırdiyi değiştirdi: — Pokerciler ne yaptılar, Se- ans bitti mi? Misafirlerin bazısı veda edi- yorlardı. Binbaşı Faruk ta müsa- ade istedi. — Daha eve bile gitmedim. Erken kaçayım. Dilrüba H. onu hole kadar çıkarırkon yavaşça fısıldadı. < Yarın akşaml BĞ Japonyada mhhat işlerine çok ehemmiyet verilir, Mekteplerde, mmf- larda derss başlamadan evve!, muallimler sıhhatın hüsnü muhafazası için ne lâzımsa, bu hususa beş dakika hasredilir, sonra derse başlanılır. Tiyate rolara, sinemalıra perde açılmadan, ya radyo vasıtasile yahut ta bir artist tarafından vatandaşların mhbâtini iyl muhafaza etmek için beş on dakika- "lik ufak bir konferans verlir. takım sıbbi nasihat'er bat baftasını gösteriyor. Genç kizlar, Mi lt a kokartlar ııtıyoılıı.l’Koiınlı:ıı üstünde bir M. Litvinof'un Şayanı Dikkat Beyanatı Moskoya, 17 — Slühları bırakma konferansı umumt — komisyonunda Rus murahhbası M Litv'nof, 5 deveet beyannamesine dair esaslar hakkın. da bir Fkr beyan etmiye lüzum ve ihtiyaç görmed gini, çünkü Sovyetler Birliği hükümetinin bu esas ve me- se'eler karşımında aldığı vaz'yetin yalnız ılııdi;v kadar yaplığı beya- nat'a değli, fakat takip ettiği siya- Betin ve umumi İeraatının neticele- rile de ma'üm olduğunu söyledikten gşonra İstihzalı bir tda ile şu beya- natta balanımuştur 1 Silâhları Bırakma Konferansının 10 aylık mesais'nden sonra lilk za- manlardaki leşekkül taraına avdel — Emredersiniz! * O gün berbiye nezaretinde resmi ziyaretlerini yapan binbaşı Faruk eski dairesi olan erkâmı harbiye üçüncü şube, istihbarat bürosuna da uğradı. Harbin başlang'cında beraber çal ştıkları yüzbaşı Nihat yine eski vazifesine gelmiş, burada çalışıyordu. arkadaş tamimt bir heye- canla öpüştüler. Bir müddet cephelerde dolaş- tıktan sonra yibe merkeze gelen yüzbaşı Nihat pek neşesiz ve Ümitsiz görünüyordu. Parlak Öniforması ve Alman, Avusturya, Bulgar — nişanlar nn sarı, siyab, Kormız;, turuncu renk: lerde kordelâlarile bir bebek boh- çasına dönen Çöğsü ila binbaşı Farauk — arkadaşlarının — arasında azametli bir tavus kuşuna ben- ziyordu. Üç yıllık harp hayatı soğuk ve mcak cephelerde — geçtikten sonra ancak — kidemii — yüzbaşı olabilen Nihat daha rahat konu- şabilmek — için berabor çıktı. Yüzbaşı Nihat Alman karar: , gühından yeni gelen arkadaştir onunla ettiğini gördüğümüzden dolayı çok memnunuz. Bunun — eheramiyetli bir metice olduğu İnkâr edilemez. Gele. cek 10 ay içince konferanem yeni kayıplarla kıvıılıwıyıtı’uı ve mevcudunu tamamlamak için bugüne kadar yap lan gayretlere benzer yeni ömekler sarfına ihtiyaç duyulmiya- gcağıni Ümit ediyoruz. M. Litvinok. beyanatına gu suretle nihayet ver- miştir : Gönün birinde tamamile hazırlan- miş bir. mükavsleye — imzalarımızı koymak vc mühürlerimizi basmak için buraya gelmemizin kâfi görüle mesi mubhtemeldir. dan umum! harekete dair - malü- mat almak istiyordu. Binbaşı Farukta kendini bu samimi bava içinde bulunca eski uçık, pürüzsüz benliğine dönü- verdi. Berlin seyahatları, Ada va Maçka Glemleri eski muntazam ve sert zabiti çok değiştirmişti. Eskiden Harbiye sıralarında arkadaşça biribirlerin ad takar- ken böyle şık gezen, tuvaletine dikkat edenlere ( Bükreş zabiti ) derlerdi. Romen zabitlerinin yüz- lerine podra, saçlarına briyantin sürdükleri, — eldivensiz. — sokağa çıkmadıkları — söylendiği — için böyle salon zabitlerini — taklit edenlere muhakkak buü — isim verilirdi. Ve o zamanlar Binbaşı Faruk bu tip arkadaşlarına çok kızardı. Şimdi kolkola merdivenden inip cümle kapısından çıkarken gelip geçen selâm veren - zabitle- rin içinde kendi gibi şık, süslü ve temiz bir gsilâh arkadaşına gözü ilişmediğini hiasetti. | İ İ Ve Yüzbaşı — Nihat büyük kapıda — onları se'âmlıyan — neferi işaret etti: — İşte en seçme askerimiz | bu kaldı Faruk, dedi. l Genç binbaşı mavzerini dah- Ne Yapayım? “Bekârlık — hayatının bütün icabatını ve askerlik — vazifelerini yaptıktan sonra 18 yaşında bir kızla evlendim. Aldığım karının bana ve evime tamamen merbut kalması emelimdi. Refikamı bi- tün kalbimle severim. Kat'iyen gözüm de dışarda değildir. Kae- rımın her İstediğini yapmak be- nim için bir zevk. Buna muke bil karım bana karşı 1âkayt ve Adeta düşmandır. — Günlük yor- gunluğumu gidermek için akşam evime geldiğimde güler yüz tatlı dil beklerken, beni - sinirlendire- cek bir sürü hallerle ve soğuk çehre ile karşılaşırım. — Karımın bariçte gözü olmadığına eminim. Ancak bu huyu beni harap edk yor. —Halen — ve atiyen bu hal böyle devam — ederse sinirlerim fena halde bozulacak bu takdirde de timarbaneyi boylamak bir şey değildir. Arada çocuklarımız da vardır. Refikamı bu hayatından vazgeçirmek için ne yapmalıyım, ©o tam genç yaşında — ve benim de aklım ve sinnim yerinde iken ayrılsak daha mı İyi olur? ,, Menemen Clmcoz Karınızın geçimsizliğine sebep nedir? bunu araşlırınız. Onu ço cuklarına düşkün bir hale getir- mek, — ufak tefek kusurları gör- mesine meydan vermemek (âzım dır. Anlaşılıyor ki titiz ve sinirli bir kadındır.. Ona karşı biras müsamabakâr — olmak gerektir. Dikine gitmek onu daha ziyade bhırçın ve asabi yapar. Çocukla» rınız olduğu — için ayrılmayı dü- şünmeniz hatadır. * “18 yaştada bir kızım. Gö- rüştüğüm bir ailenin 22 yaşında oğlunu seviyorum. Fakat o galiba başkas'nı seviyor ve bana lâkayıt durüyor. Ona kendimi sevdirmek için ne yapayım?,, kmin M H Bir genç kıza bunu öğretmk ye ne luzum var. O bunu her kesten iyi bilir. HANLATIYZI metle kaldırön askerin kemikleri fırlamış soluk yüzüne, havı kaç miş kaputuna, iple bağlanmış postalına baktı. İçi sızladı. sonra bir lakırdı söylemiş olmak içint — Harp, dedi. Acı şeyl Fakat dudakları bunu mıri- danırken — gözlerinin önüne bir gün evvel Maçka'daki 'apartımam- da şahit olduğu sahneler - geldi. Levazım reisine kirk vagon buğ- day sokup bir poker partısinde üç dört bin lira veren meşhur zenginleri batırladı. Bu salonlarda bir başka üsülde harp vardı. Kadın ve püya harbı.. Binbaşı Faruk bir anda kom- dini tutamadı. Eski tok ve sert bali gelmişti: S Henelzleri Dedi. Yüzbaşı Nihat şaşırmıştı. — Kim bunlar! Binbaşı Faruk kekeledi: — Hiç, dünyayı bu hale ge- tirenler. İ Yüzbaşı Nihat içini çekti: i — Düşman bir değil kil — Ve sonra izah elti ; — En büyük — düşman bhır- 8 zlar, Tipi balinde yağan kar altır- da büyük avluya ar, n Ç Arkasıvar ) ,