Çekoslovakya 'd(ıı Bir Casusluk Meselesi Çekoslovak zabıtası Çekoslo- vak ordu ve iktı- sadi mücaseseleri aleybine mütevec- cih geniş şebe- casusluğu — meydana keli bir çıkarmıştır. Bu casusluğu yapan- lar, verilen malümata göre, Sov- yet hükümeti hesabına hareket ediyor ve Berlindeki komünist merkezinden talimat alıyorlardı. Meselenin meydana çıkması, Pi- zendeki çelik ve demir sanayii fabrikalarında çalışan iki amele- nin şüpheli vaziyetinden — ileri gelmiştir.. Bu ameleler tevkif edildikten — sonra Moskovadan gelen bir Alman tevkif edilmiş, bunların tevkifini diğer beş kişi- nin yakalanması takip etmiştir. Bu casusluk meselesile alâkadar olarak birtakım Çek zabitleri de tevkif edilmiştir. Bunların arasın- da birtakım yüksek rütbeli xa- bitlerin mevcut bulunduğu iddia edilmişse de, hükümet bu şayia- ları tekzip etmiştir. İşte alâkadar olan Çekoslovak komlnist partisi aleyhinde de takibat yapılmakta- dır. Meselenin aldığı ehemmiyet- ten dolayı yerni yeni tevkifler beklenmektedir. Şimdiye kadar yakalanan maznunların — miktarı otuzdan fazladır. w* Belçikada vukua geldiği iddia olunan bir hâdi; SA memleket hıll:nı" Heyal derin bir tesir altında bırakmıştır. Bu hâdise, iki küçük mektep çocuğuna be- yaz elbiseli, kemerinden mavi ışıklar fışkıran, başının etrafı altın haleli bir kadının görünmesidir.Bek çika gazeteleri, bu hayalin Meryem olduğunu beyan etmektededirler. Vak'a şöyle olmuştur. Mektebe devam eden — çocuklar akşam Bzeri evlerine dönerlerken beyaz elbiseli ve bulutların Üzerinde yü- rümekte olduğu hissini veren bir mahlük görmüş ve güya gayri ihtiyari birdenbire çökerek dua etmeye başlamışlar. Sonra hâdi- seyi evlerine gelip anlatmışlar. Bittabi evvelâ kimse inanmak istememiş. Birkaç defa, çocuklar, bu hayali gördüklerini söyledik- leri yere getirilmişler ve her de- fasında ayni hayali gördüklerin! iddia etmişler. Çocuklar biribirin- den ayrılarak gördükleri hayalin kıyafeti hakkında sorguya çekil- mişler, tamamen biribirine muta- bilk cevaplar — almışlar. Mesele alevlenmiş ve beş doktor çocuk- ları ayrı ayrı hem muayene, hem isticvap etmiş. Netice ayni çık- mış. Bazı fen adamları bu hâdise- nin “müşterek — hayal görme, olduğunu — iddia — etmektedirler, Fakat fen, bu nevi hâdiselef kaydetmiş — isede — çocuklarda buna benzer bir halet kaydedik miş değildir. Onun için herkes hayrettedirler. Fakat mutaasıp ketolikler, fırsatı ganimet bilerek Meryemin göründüğuü — iddiasile vaziyeli istişmar eylemektedirler. W İagiliz Kıralı Beşinci Jorj, İm- giliz Harbiye Na- Ve Biyik | zari vasıtasile ör- Mesel>si | duya bitaben bir tebliğte bulunmuştur. Bu - tebliğ " emir mahiyetinde değildir. a bir temenniden ibarettir, ngilezler Dünya Hâdiseteri l baralı arzu ediyorki asker | Dünyanın En Eski Demokrasisi Ve |Taksitle — Garip Muhafazakârlığı Kıral va Kıraliçe, malyotlerile beraber meclise İngiliz Demokrasisi, dünyanın en eski bir müessesesidir. Onu temsil eden parlamento, bua kıde- mine rağmen merasim itibarile dünyanın en muhafazakâr ve anane sever bir cemiyetidir. Bu | muhafazakârlığa riayet, İngiltere de, adeta, kudsi bir mahiyet alır, parlamentoyu açmıya giden kıral arabası, altı beyğir tıgfın— dan çekilir, Bu arabanın etrafın- da yaya olarak yürüyen birtakım garip kıyafetli adamlar vardırki elleri teberli, başları migferlidir. Parlamentonun açılışı, denile- bilir ki, her sene meb'uslar ara- sında garip bir kapmaca yarışına vesile verir. Çünkü lııılliıy p:l.- mentosunda 400 kişi için otara- cak yer bnlunmasına mukabil büyün meb'usların adedi 615 dir. Onun içindirki oturmayı seven meb'uslar bir an evvel yer kap- mak ve bu yer Üzerinde tasar- ruflarını temin etmek için adeta koşuşurlar. İngiliz parlamentosu, açılma gününün bir gece evvelinden, tam gece yarısı küşat edilir. İçtima salonunda büyük bir saat vardır. Bu saat on ikiyi çalar çalmaz — parlamentonun - kapıları açılır ve kapıların dışında bek- liyen meb'uslar içtima salonuna hücum ederek yer kapışırlar - ve- yerlerine bir defa yerleştikten sonra ertesi gün öğleyin nihayet bulan açılma rasimesinin neticesin- den evvel salonu terk - etmezler. Orada yer ve orada uyurlar. Tıpki, bazı camilerde halkın c 0 Z tebaası bıyık bıraksınlar, Temen- nisinin mahiyeti bundan ibarettir, Bu münasebetle vatile okuyup da şimdi hatırladığımız bıyık mese- lesine dair bazı malümatı kay- dedelim: Bazı Avrupa orduları, bundan takriben bir buçuk asra yakın bir zaman evvel biyıklara kozma- tik sürülmesini ve bıyıkların ak- rep kuyruğu şeklinde bükülme- sini menetmiştir. Siviller — için biyik meselesi, epeyce eski za- mandan başlar. Hatta bir ara, Pariste, hizmetçi ve garsonların | bıyıklarını kesmeleri mevzuu bah- solmuş ve bu san'at erbabı grev yapmıya teşebbüs etmişlerdi. B- yık kesmek, bizde barp için”'e ve bilhassa harpta 1 sonra taamınüm etmiştir. Harptan evvel pek az bıyık kesen vardı. Çünkü, birs çokları, bıyık taşımayı bir nevi erkeklik alemeti ve namuskârlık timsali telâkkı ediyorlardı. Fakat bu telâkkı, bugün artık değişmiştir| ailesi heykele karşı boykotaj ilân ettiler, görmiye bile gitmiyorlar. | | gibi | dır: ON POSTA... — Dünyada Olup Bitenler —— —— ———0 PN - U n ğ !& g v Kadir gecesi rasimesinde hazır bulunmak için gündüzden gelip yemeğini camiin - içinde yemesi Bu suretle erken davranıpta münasip bir yer temin edemiyet ler ayakta kalmıya ye sesi gayet fena duyulan reisten çok uzakta bulunmiya mecbur olurlar. Bu münasebetle — müşterek bahislerin tutulduğu da görülür, Bu bahisler, ıneb'uılırdll! hangi- lerinin ilk evvel yerlerini işgal edebileceklerine — dairdir. en sene, yise böyle bir babis tutul- muş ve kapıların açılma - saati olan on ikiden 10 saniye sonra yerini işgal eden İskoçyalı bir meb'us birinci gelmişti. Maamafih şurasına dikkat etmek İâzımdır ki meb'usların bu yer kıpı!nı müsabakasında, fırka reislerinin ve ileri gelenlerinin yerlerine do- kunulmaz. Ayni zamanda bu salonun bir Cihan bar- bini kazanan- - lardan biri da ? Klemanso dur. Bunu Fransız- lar da bilirler ve ona niha- yetsiz minnet beslerler, Fa- kat Fransızla- ÜŞ rın garip bir âdetleri — vare Büyük adamlarını ça- ( bul: unuturlar. gelirlerken mahzuru da hem seslerin Fena İşitilmesi hem de son derece car olmas dır. Çok defa birlikte top- Tanmıya mecbur olan lortlar ve &vam kamarası azası pek fena vaziyette kalırlar. Bu gibi içti- malarda —ilk evvel araliçe — tahtlarına — geçerler, Tahtların — etrafındaki — basa- maklarda da saray — erkânı ile memurlar mevki alırlar, Bundan sonra lortlar kamarası reisinin karşısına siyah kalkan t&vılyul ismi verilen —adamla armızı ejder denilen şahis - diki- lirler, Lortlar karaması reisi bu zatı, içtima halinde bulunan lort- lar namına avam kamarasını sa- lona davete memur eder, Derhal iki kanatlı kapı açılır ve bu adam bu kapıdan çıkar, gider, Bir müddet sonra avdet ettiği zaman avam kamarası azasının yapılan daveti büyük bir memnuniyetle kabul — ettiğini bildirir.. Bunun Üzerine bütün kapılar açılır ve esasen balık istifini andıran sa- lona bu defa meb'uslar dahil olurlar, Her taraf kımıldanamı- yacak bir hale gelmiştir. İşte bu sırada kıral ayağa kalkar ve “aç- ma,, butkunu okur. Fakat bur rada, kıyafet meselesinin de mü- him bir mevkii vardır. Muhafazakâr ve liberal aza siyah elbise giydikleri halde k- yafet rasimesine ehemmiyet ver- mediklerine işaret olak üzerem #mele meb'uslar açık tenk kos- tüm ve sarı ayakkabılarla ür- ler. Fakat ekseriyet resmi kıya- fetlerle gelirler, Fakat ekseriyet resmi kıya- fetlerde olduğu için meclisin meyli de, bu suretle, manzarasır na bir bakışta anlaşılabilir. Boykotaj Edilen Heykel Fransayı kurtaran Klamanso da harp biter bitmez unutuldu ve Bcrs bir köşede öldü. Şimdi namına bir heykel yaplılar. Fakat heykeli ismi ile, bizmeti ilo münesib olmuıyan bir yere diktiler. Bu sebe « Ödenmek Üzere Alınan Emval Bedelleri sekiz taksitte öden: mek Üzere evvelce hazinedem alınan mallar o zaman muhammen kıymetinin 4-5 misli fazlasile alımmıştı. Bu yüzden taksitleri ödenemedi. Borcun ödenmesi için 1773 numaralı kanunla tesbilât gösterilmiş ise de son buhranlı vaziyetler yine ödemek imkânıni bırakmadı ve bu teshilâttan isti« fade edilemedi. Şimdi müterakim taksitlerin alınması için evlerimiz icraya verilmektedir. Mübeccel hükümetimizin bu borçların yirmi senede ve faizsiz - ödenmesine, mübadil bonolarının da borç mue kabilinde kabul edilmesine mü- saade etmesini ve icranın tehirl için alâkadarlara emir verilmesini rica ederiz. Kulada 300 berçlu namısa Derviş oğlu Mehmet Şökrü Çanakkala'de Sandal Ücretleri Çanakkale sandalcıları name na ÂAli Rıza imzasile gönderilen mektupta, Çanakkalede gemiler- den şehre yolcu taşınırken fazla para almmadığı, tatbik edilen kıral — ile | tarifenin İktısat Vekâletince mu- sıddak tarife olduğu ve bu tarife mucibince yolculardan gündüzleri otuz, geceleri (50) kuruş alındığı yazılmaktadır. Ankarada Ekrem Beye: — Mektubunuzan — manasını anlıyamadık, dercetmekte ma- Zuruz. * Yaylâkiye Resmi Hükümet Kaldırılmasını İstedi Ankara, 13 (Hususi) — Hü- kümet Meclisten Orman Nizamna- mesinin on altıncı maddesi mu- cibince alınacak yayiâkiye res- minin — İlgasına dair — kanunun tefsirini istemiştir. 'Türk İnkilâbı İtalyan — Amirallerinden M. Goido Milanesi inkilâbımız hak- kında bir eser yazmıya karar vermiş ve bu hususta tetkikat yapmak - üzere dün şehrimize gelmiştir. vesar SÖON POSTANIN PUİLAN FİATLERİ «eeş t—lilânın tök si“ tf satırı gazeter metih yazısile vasati £ kelimed!r. 2—Ayni yazının 2 satıtı V santimd r. 3—Daha kalın ve daha İnce yazı ar santlın İle besap edilir. A —BSaylasına göre Hanlar aşağıdaci ere tâbidir: Diğer saylalarda Bon saylada