Tİ ça Tn v eeei MUR NK Muharriri: »x * Beyazıdın Ölüsünü Nas- reddin Hoca Yıkayacaktı Timur, en ağır küfürleri sıra- layıp Hdöktükten sonra haber verdi: — Beyant öldü. Halbuki siz Onun yaşıyacağını söylüyordunuz, beni aldatıyordunuz, ölecek adamla yaşayacak adamı tanımıyan hekim- lerin hakkı kötektir. Sizi ordunun gözü önünde döydüreceğim, birer uyuz eşeğe bindirip diyar diyar gezdireceğim, Ta ki başkalarına ibret olsun. Padişahlara yalan #öylenemiyeceği bilinsin! Celâleddin, İzzettin başlarını yere sürüp özür dilediler, ecelin sağa ve hastaya bakmıyacağını, rızkı tükenenlerin umulmuyan anda Ölebileçeklerini anlatmıya çalıştılar. Lâkin Timur köpürmüş- tü, mantık tanımıyordu, haykırıp duruyordua: — O yaşamalıydı ve siz onu yaşatımalıydınız. Beyazıtı Semer- kande götüremedikten sonra yık lardanberi burada sürünmekliğin ne manası kalır ? Nihayet sinirleri yatıştı, hâ- disenin hakikatını öğrenmek lü- zumunu duyda, hekimlere emir verdi; — Haydı gidin, ölüyü görün, neden acele edipte can yerdiğini anlayın, bana haber verin. Ve Nasraddın Hocaya da bir vazife yükletti: — Beyazıtı sen yikayacaksın, yürü, hezırlan! Hoca, bu vazifeden hiç hoş- lanmadı. Onun hayatı hakkındaki felsefesi pek kalenderano olmakla beraber ölülerle elele gelmekten zevknlacak babayiğitlerden deği- di, bu sebeple yezünü ekşitti: — Başüstüne amma, dedi, her işi ehline vermek gerek! Cezri Hoca durürken Beyazıtı yikamak bana düşer mi? Timurun — gözlerini — açtığını, ters birşey haykırmıya hazırlan- dığımı görünce işi lâtifeye Bozdu: — Osman oğulları tuhaf kişi- lerdir. Beyazıt ta acemi gessal olduğumu sezerse ya sakalıma ya baldırıma yapışır. Varsın, Cezri hoca onunla anlaşsın. Şabinşab, şakacı ve derbeder — hocanın kendi emrine itaat etmemek de- ğil, Beyazıdın — yıllarca — iyiliğini gördüğü, parasını alap ekmeğini Yediği halde onun esaretinden Sonra Bursa'da kalmaktan istiğna gösterme ve ilk teklifte kendi izmetine giren Cezri hocaya ma- hevi bir ceza vermek istediğine zahip oldu. Belki hoca da öyle mi düşünmüştü, vefasız Cezri'yi Babık efendisinin cenazesi önünde vicdani bir muhasebeye mi çek- tirmek istemişti? Herne olursa olsun, Şahinşah "_'U etmedi, hocayı zorlamadı, bilâkis nazik davrandı: — Peki, peki, dedi, ölülerden k"'kîllğlm anlaşıldı. Beyazıtı baş- asına yıkatırız. Yalnız sen bana MüÜnasip bir yer haber ver: Onu Bereye gömdürelim? Haoca, bir lâbza düşündu: — Benim evimden başka her Yer münasiptir. ğ — Mühmel bırakma, tayin et — Şeyh Mahmut Hayranın Yanına koyduruvor, Bizi şeyhb, biri Yah, varsın didişsinler! , — Güzel söyledin, oraya göm- dürelim. Elçi Kede, Beyazıtın zehir içti- ğinl öğrenerek huzura gelmişti. Şahinşah, bu haberden bir kat daha bayret duydu: — Allah, allah; dedi; ne tw- baf adammış bu. Saltanatı elile devirdiği azmiş gibi hayatını da elile yıktı. Hafezenallah, hafazen- allah! Bununla beraber emir verdi, ölü için muhteşem merasim yap- tırdı, bizzat namazında bülundu, tabutunu taşıdı ve onun günâl- larını afettirmek için bir çok sa- dakalar dagıtt. Şu kadar ki içinde yanan kini söndüremedi. Esirin vakitsiz ülüşünü bir türlü affe- diremedi, kendi kendine onu ha- tırladıkça lânet okudul Artık Nevruzün — tadı, — tuzü kalmamıştı. Bir günevvel cenaze | alayına iştirak eden Şehinşah, ertesi gün saz çaldırmaktan sıkı- hyordu. Gerçi ordunun matem tutmasıni emretmemişti, Beyazıt için böyle bir ikrama lüzum gör- miyordu. Yalnız şahsen eğlence- lerden uzak kalıyordu. Daha doğ- rugu öyle görüniyordu. Yılbaşı münasebetile buzuruna arzolunan tebrikleri kabul ederken yüzünde elemli bir nikap taşıyordu, tek başına kalınca o nikabı atıyor ve neş'eli neş'eli düşüncelerine dalıyordu. Bir taraftan da orduya, yurda dönmek müjdesi verilmişti. Ağır- hklar — toplanıyordu, konakçılar yürüyüşe geçiriliyordu, asker şen bir gürültü ile hazırlanıyordu. Bizzat Şahinşahın eşyası da bağ- lanmaştı, denkleri — toplanmıştı, hazineleri develere, katırlara yük- letilmişti, müneccimlerin mes'ut bir saat ihtiyar etmeleri bekleni- yordu. Fakat kader, meşhur bir mü- verrihin dediği gibi, bir düşma- pıa ölümüne bir dostun ölümile mukabele etmekten ekseriya geri kalmaz. Beyandın — ölümünden dört gün sonra ve ordunun Akşehirden ayrılması için tesbit edilev — tarihten bir gün evvel, bu manevi cilvenin yeni bir tecellisi daha göründü. Hitlerciler Musevi Profesöre Bomba Attılar Berlin 26 — Adetleri pek fazla | olan İşsizler Vartemburg, Bavyera, Saksonya, ve Hanovr da nüma- yişler yapmaktadırlar Stutgardda işsizler belediye dairesine gitmiş- ler ve belediye meclisini tatile mecbur etmişlerdir, Breslav Darülfünununa musevi pröfesör Kohn'n tayin edilmesi dolayisile — Hitlerçiler museviler aleyhine nümayişler yapmışlardır. Pröfesörün Berlindeki evinin önün- de bir bomba infilâk etmiştir. Berlinde Bir Gazete Kapatıldı Berlin, 286 — Komünistlerin fikirlerini neşreden Rote Fahne gazetesi, 3 hafta müddetle tatil edilmiştir. SON FOSTA Jstanbul BORSASI Paralar (untış) hug!' kuruş 1 isterlin — Göü— | 20 kuron Yü — 1 dolar Ziğ—| | şilin Avaa, 27,— 20 fr, Framsz — 171 —| —| pezota W— 20 liret 218,— | | Mark Sü,— 20 fir. Belçika V18,— | | zlotl H— 20 drabmi 2S,—| 1 Penge S82,— 20 e. İeviçre — Baü— | 20 ley Z3— 20 leva Zi— | 20 dinar ©— | ftorin S5,—| | Çerveneç —— Çekler Londra 660 | Prog 15,9163 Nev * yörk GazIR | Vi 4,0546 Parls ZO | Madrit 5.7T9 Milaro 92225 | Berlin 19817 Brüksel 34073 | Varşova 42083 Atina 8B3,45 Peşte 2,5610 Cenevre 2475 | Bükreş 80,57 Sofya 66,1850 Belgrot 34,89 Amsterdam — K IZ3 | Moskova - Hiss2a senefleri a Lira | Şark 100 V. * 3750 | Şark D. Y.* 41445 ank, 3a — | İ Teamvay- Sö— Salün ü 505 Üsküdar su H,00 Şirketl Hayriye 1459 | Terkes aKŞ Ha'iç 0 | Havrgazi a— Anadelu 460V.* 24440 | Telefan 15,— » &60P, 2215 | Bomesil 23,460 Eshâm ve Tahvilât L'ra | Lira latikrazı Dahilt 99 | Reji * 4,30 Düyunu Mu, * 5650 | Tramvay 497 Gümrük 600 | Bıhtıa 2026 Saydi mahi 600 | Üsküdar su — Mü,— İnt tertip F 8,75 | Terkos 41,50 " » U 5.20 | Elekirik —- BORSA HARİCİ Tahvitât - Meskükat Lira Lira Türk Altını 921 | (Reşat) 47,50 Iİ'“ .» YZ | (Vahit) 1525 MA0 822 | İnte beşibirlik altın Res , Mi geee Mecldiye 320 | (Cümheriyet ) 45 — Banknot (Os. B.) zag | (Hamit ) armahlı :.',;, ; ç (Reşat) » 41 Kı'.în beşibirlik atm | Co kR) . esro (Gümburiyet ) 4625 | Masır Kır.Fo, 1886 167,50 (Aziz) 4828 | . —« w 1903 8050 (Hamit ) 4625 | . we w 1911 87,50 © Maamele yapılmamıştır. di a— Amerikada . . İçki . Hasreti Vşington, 26 — Birtakım kongre azaları, içki memnuiyeti kanununu tadil edecek olan ka- nun İlâyihasına hbafif şarapların konması — hususunda bir takrir hazırlamakladırlar. a M <— TAKVIM 5— PAZAR 306ün .27- 201 TEŞRIN 932 Kamml9 Arabi X1 » Recep Rams! M .Zci Taşrta . Bö4l İ 1551 İ u 21 3 16 $ 246 | 34 29) asaz pız nî SON POSTA BEeRİNRATYUYLULr A Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi Tetapbula Eski Zapti. | İdare: OA GeRTa Telelont İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 'Tolgrafı İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ | TÜRKİYE ECNEBİ | 1400 Kr. # Sene 27COKr| | 750 w Gây — 1400 , | 400 « 9 n Bo0 » 150 « 1 » 300 , Gelen evrak geri verilmez Hânlardan mes'uliyot alınmaz cevap için moektupl ara (6) kuruşluk dul Üğvasl İâzımdır. Adrce değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazstemizde çıkan resim ve yazılara bütün bakları mahfus ve gazelemize altilr, | menabiinden Anketimize Aldığımız Son Cevaplar Falih Rıfkı Beyin Darülfünu- numuzla — san'atkârlarımızı — inkı- lâpta sessiz kalmış olmakla itham etmesi üzerine alâkadarların fik- rini almya dün de devam ettik. İşte son cevaplar: Tıp Fakültesi Reisi Tevfik Recep Bey — “Darülfünun — inkilâp ve ilim vazifesini yapmış ve yap- makta devam etmektedir. Tıp Fakültesi ilmi sahada Avrupa fakültelerile atbaşı gitmektedir. Bu fakültenin hocalarından bir kısmı beynelmilel şühret kazan- mışlar ve takdir - edilmişlerdir. Fakültenin inkilâp vazifesine ge- lince, yetiştirilen gençler ta Har mit devzindenberi inkilâp aşkile hareket etmektedirler. Gazi Hz. Cümhuriyet — inkilâbımı yaparken ve yaptıktan sonra tıbbiyelerden daima istifade etmiş ve etmekte bulunmuştur. Bir diğer misal vermek için Hukuk Fakültesi Üzerine dikkati celbetmek isterim. Bu Fakültenin birçok kıymetli Müderrisleri im kilâbın istinat ettiği hukuk esas- larını salâhiyetle tedris ve şerh eylemektedirler.., Hukuk'Fakültese Müderris Ve- killerinden Suphi Nuri Bey: — * İnkılâpla Darülfünün biri- birinden ayrı gösterilmek iİsteni- yor. Darülfünunun senelerdenberi yetişlirdiği ilim, hamiyet ve he- yecan mahsulü olmasaydı - inki- lâp yapılamazdı. Gazinin or dusunda zabitlik edenlerin ekse- riyeti azimesi muvazzaf arkadaş- -— 1 seşese * seYesessees ada raaAK vesdA AAA 27 Teşrinisani Pazar İstanbal (1200 metre) — 18 saz (Nihal H.) 18,43 oörkestra, 20 Bedayil musikiye heyeti, 21,380 Goldenberğ Koro heyeti, 29 gramofon, Ajans ve Borsn haberleri, saat ayarı. Bükreş — ( 393 metra) 90 halk- konforansı, 20,40 gramofon, ZI stud- yoda opöret parçaları. Relgrat — (431 metre) £0 konter, 21,15 Collo, 15 mosahabe, 22,15 Baray muhbal alayının bandosu, Roma — (441 motre) 21,3ö Po dora operası, Prağ — ( 488 metre) YO musikili musahabe, 21 Bratislavydan nakil, 92 Rrezilya milli bayramı — müinasebetile naklen bir konsor, £8,80 casbant. Viyana — (S17 metro) 21,05 Dio göndolicre oparası Peşle — (550 metre) 20,1ö etldyo- da komedi!, 22 hafif musiki. Varçova — ( 1412 metre ) 21,46 gramofon, 2i halk konseri. Berlin (1625 metre) — 21 Drel alte sohacbten operası. ae larının yanında yer alan Darülfü- nunlu ihtiyat zabitleridir. İhtiyat zabitleri yalmız ©o vazife icabı cepheye gitmiş değillerdir. Onlar tıbbiyede, hukukta vesair fakük telerde hocalarından senelerden- beri aldıkları vatan aşkile yürü- müşler ve ilk safa atılmışlardır. İnkilâbın idaresinde ve vazı ka- nunluğunda bulunanların çoğu ve en yüksekleri yine Darülfünuncu- lardır. Darülfünunun öz evlâdı ve hocası merhum Seyyit Beyin hilâfetin ilgası için mecliste irat ettiği uzun ve taribi nutku hatır- lamak kâfidir. Lozanda kazandı- ğımız — hâkimiyet ve istiklâlin zevkine varan unsur bukukçular- dır. Hakkı tamam olmiyan, hakkı yenilen bir — milletin nekadar hakir ve zelil olduğunu en ziya- de hissedenler hukukçulardır. Kapitülâsyonlarm — lâğvından dolayı hisettiğimiz şeref pek bt- yüktür. Bunu İsmet Paşanın refa- katinde Lozanda çalışan Türk hukukçuları ve Darüilfünun hocas ları hazırlamıştır.Darülfünun İnki- lâba iştirak etmedi sözü hatadır. Darülfünun olmıyaydı inkilâp olâ- mazdı sözü doğrudur. Gazi ea büyük — Darülfünunludur. çünkü Darülfünunun askeri kısmından mezundur. Felsefe taribi müderrisi felsefe doktoru Orhan Sadettin Bey: — “Falih Rıfkı Bey bir cihet» ten haklı, bir cihetten haksızdır. Çünkü, bundan fazlasını yapmak bugünkü — Darülfünüun — elinden gelmez. ,,. $ kasesessssa aa 28 Teşrinisani Pzartesi fstanbul — ( 19200 metre ) 18 den Ytibaren. Bükreş ( 394 motre ) — 20,40 grar molon, 21 salon orkestrası, 21,18 halif muüsiki, Belgrat — (481 metre) 21 musahabe 21,30 868 konseri, SPprumofon. Roma — (M1 metre) 21,20 kitap ve mubarrir, 21,45 hafif şarkılar. Prağ — (468 mette) 20 Rumalka isminde bir opera. Viyana — ( GİT, metre ) 20 Rusalk ka operası naklen. Peşte — (550 metre) 19,45 gramofon 21,90 orkestra. Varşova — (L4X0 metre ) S1 Lehar Tit atş böceklerinin dans, İsmindeki opereti. Berlin — (1635 metre) 21 Hambürg ve Brahandan üalen müyşterek konser, t îinîil;' Katliam |Bankaların Yapıyorlar Tokio, 26 — Londradaki Çin gelen ve Japon kıtaatının — Mançuride — katliam yapmış olduğuna dair olan ha- berler burada büyük bir hiddet uyandırmıştır. Hühümet namma resmen be- yanatta bulanan bir zat, bu -ha- berlerin tamamen asılsız ve Co- nevre mehafili üzerinde bir tesir husule gelirmek maksadile orta- ya çıkarılmış — olduğunu beyan etmiştir. Hilekârlıkları Paris, 26 — Ecnebi eshamı kuponlarını — tediye — etmek - içim Pariste gizli bir büre açmış olan Cenevrenin Lombardodiyer ban« kasının mümessili Kont Şabriganç ile kâtibesi tevkif edilmiştir. Müstantik, bu bankan'n Fransız bankalarındaki matlaplarına vazır yet etmiştir. Tren Müsademesi Laypzig 26 — İki lakomatif çarpışmış 21 kişi yaralarım ştır.