Hoover'in Roozvelf'ten Ne Eksiği Vardı? 5 Amerika Cümhur reisi Hoover bir sknik adamıdır. Fakat karşılaştığı püşküller © derece büyüktü ki bu teknikle o mânlaleri ailatmasına » Onun içindir ki muw- vallak olamadı ve yerini demokrat yamzedi Roozvelt'e kaptırdı. Martın *ş'nden itibaren iş başına gelecek olan bu zatin, selefinden daha iyi değil, onun yarım kadar işleri vw- kufla yürütebileceği şüphelidir. Fakat vi davada onun kazanmam ve has- minin kaybetmesi, birinin kütleyi e Yacık şekilde hareket etmesin- *n, diğerinin de kuru rakamlardan bahsederek esasen acı hakikatten #im yanan helki bu acılıkla karşi laştirmakta ısrar etmesinden ileri Zelmiştir. Meşhur vak'adır: Bir Fran- *E meb'us namzedi, intihap dairesin- © bir nutuk söylüyormuş. Söz arasında * derece fazla hararetlenmiş ki” kare #aındakilere birçok şeyler vadetmiş. Hatta liman yaplırmıya kadar ileri varış, Dinleyiclerden biri, fazla Tİ giden nawzedi kendine getir- Mek için bağırmışı “— Fakat bizim memleketimizde Mehir yok kil, Hatip derhal mukabele etmiş: “— Nehir de yaptırırım., Reozveltin Amerikan Lalkma yap- 1 vaitler, birazda bu Fransiz meb'« M8 namzedinin sözlerini hatırlatıyor. İaamafib, kabul etmek lâzımdır ki Yine hakikat kısmen onun tarafın- idi, Çünkü davanın esas nokta- #indan biri içki yasağı meselesi İdi. Daha ziyade ahlâki noktadan tatbik edilmiş olan bu yasak, bugün merikaya şu zararı vermiştir 219000 gizli meyhane. Bu rakam, #aki zamana nisbetle yüzde yirmi üç bir Fozlalık kaydeder. İstihlâk mike Wi çudur: 600 milyon litre ispirto, 1900 #İlyon litre bira, 400 milyon litre $arap, (ki bunlar memlekete gizli mekte ve hükömet bunlardan Yetim alamamaktadır ) Yasak Ikanununun tatbiki mas- çeiariz 125,000,000 ra memur maaş- *r ve saire, memlekette içki yas Pılmadığı için işsiz kalan 600 bin yinin kazançsızlığı. Fena alkoller yüzünden ölümler (1920) den (1929) m kadar yüzde Yezati baş. Bu yüzden hâsl olup ta Memleketin başına belâ kesilen 800 kaçakçının vaziyeti, kanuna karşı anlarda hâsıl olan lâübalilikten 9ğan zararlar, rüşvet meselesis. cozvelte karşı Hooveri mağlüp İşte yukariki mühim sebep- Süreyya “en derdi, Berlin, 26 — Kabineyi teşkile Kas memur edilmişti. M. Kas kabineyi teşkil edemediğini reisi- cümhura bildirmiştir. Siyasi meha- fil M. Kas için muvaffakıyet ibti- malinin az olduğu kanaatindedir. M. Kas Hitlerle görüşmüş par- lamanter bir kabine teşkili etra- fında mutabık kalmıştır. Başvekli Kim Olacak? Berlin, 26 — Reisicümhur yeni kabinenin teşkili vazifesini bu- gün de İkimseye vermemiştir. Millt bir temerküz kabinesi teşkili için fırkaların o fikirleri o alınacaktır. Yeni teşkil edilecek olan reisi- cümhur kabinesi evvelki kabine- lerden farklı olacaktır. Yeni kabineyi kimin teşkil edeceği malüm değildir. Yalnız üç kuvvetli ibtimal vardır: 1: Kabinenin sabık Başvekil Fon Papen tarafından teşkili: Fon Papev, Hindenburgun tam itima- dını haizdir. Ancak merkez fırka- larının şiddetli muhalefetile karş laşacaktır. Forvarts gazetesi hak kın yüzde doksanının Fon Papen aleyhinde olduğunu yazmaktadır. 2: Laypzig belediye rerisi M. Gordeler tarafından teşkili: Mer- kez fırkası, Bavyera halkçı ve Alman milliyetçileri buna taraftar- dırlar. M. Gördler Rayiştağda 200 reylik ekseriyet toplıyabile- cektir. 3 Sabık Milli Müdafaa Nazırı Fon Şlayşer tarafından teşkili Fon Şlayşer şimdiye kadar ibti- yatlı ve çekingen bir vaziyet muhafaza etmiştir. Böyle bir tek- lifi reddetmiyecektir. Hitlereilerde, Hitlerin riyasetin- de toplanmıyacak olan her ham gi bir kabineye (karşı amansız muhalefet edeceklerini bildirmek tedirler. Bu itibarla Hitlercilerin vaziyeti düşünülmektedir. Fakat iktisadi kalkınma © hareketinde bir müşkilâta uğranılmamak için bir Reisieümhur kabinesi teşki- line çalışılmaktadır. SON POSTA E ii Bulgar Bu resim, Bülgar Parlâmentosur termektedir. Kıral nutkunu ba nutuk okuduğu ilk defa clarak lerle süslenmiş vs Parlâmente bir Almanyada Kabine Buhranı Kabine Teşkil Edilemiyor, Başvekil Seçilemiyor, Buhran Devam Ediyo Parlâmentosu 1 kiş devresinin açıl İngiltere Cevabını Hazırlıyor Vaşingten, 26 — Âyan Reisi M. Borah Amerikanın Avrupadan alacağı olan harp borçları hak- kında demiştir ki; Bu meseleler cihan piyasala- rın ıslahı ve harici ticaretin ihyasını temin edecek şekilde halledilmedikçe, börçlarin tehirle- rile, moratoryomlarla bir şey ka- Zanmanın imkânı yoktur. Hooverin İddissı Resdediliyor Paris, 26 — Matin gazetesi, borçlu devletlerin o moratoryom talep ederken böyle bir tebiri haklı gösterecek hiçbir sebep ve hâdise ogöslermemiş o oldukları suretinde M. Huver tarafından ileri sürülen iddiayı red ve cerh etmektedir. Avam Kamarası Toplanıyor z hükümetinin hazırlayıp harpten türlü endişelerle dolu bir mahiyet gösteren devrenin devam ettiği müddetçe nazırlar meclisine tevdi edilmiş vesikaların en mühimmini teşkil edecektir. M. Mak Donald, yarın akşam Hariciye Nazırı Sir Jon Simon ile görüşecektir. Fakat Başvekil ile Hariciye Nazırının Amerikan nötası hak- kında fikir teatisinde bulunma ları şüpbesiz görünmektedir. vereceği cevap, sonra “Kızıl Tiyatro,, Yandı Paris, 26 — Leningrat'taki meşhur “Kızıl tiyatro, yanmıştır. Enkaz alından 3 ceset çıkarı Gizli Bir Evde Kapalı Yaşıyorum “25 yaşında cahil bir kızım. Ankarada bir genç ile sekiz senedir mütekabilen çıldırasıya sevişiyorduk. Bu müddet zarfın da ebeveynimden istemedi. Ka çırmak için çok uğraştı, kaçma” dim ve bu sevgi yüzünden kimse ile şimdiye kadar evlenmedim. Kendisi evlendi. Şimdi bir ailesi dört çocuğu vardır. Halen de mütekabilen sevişiyoruz. Son zamanda beni birçok hi- lerle aldatı, karısını bırakacağım vadetli ve beni kaçırdı. Şimdi iki buçuk aydır beraberiz. Annem ve kardeşlerimin ya- nında fena bir vaziyetteyim şim diye kadar bir muamele yaptıra- madı alamıyacağını anlıyorum bölen de alacağım diye beni kam dırmak istiyor, diğer taraftada kimse ile görüştürmiyor. Tehdit ediyor, muhafaza altında gizli gizli tenha yerlerde bulunduru- yor. Bir tarafa kaçmak imkâm yok. Kaçınmak istesem bile kor kuyorum. Akrabalarım sahip çık- miyor bir fırsatla size bilvasıta müracaat ettiriyorum. Benim bu felâketimi nazarı dikkatinize ar zederek buradan kurtulmak için irşat ve yardımınıza mubtacım ne yapayim nasıl kurtulayım. Felüketzede Esaret devrinde değiliz. Hiç kimse bir kadını rızası hilâfına gizli bir yerde kapatamaz. Bir taraftan amirine malümat veriniz, bir tarfatan da bükümeti haber- dar ediniz. Size birşey yapamaz. Bir çocukluk etmişsiniz, zararın neresinden dönülürse kârdır. İstanbulda H. ei Hastalığınız galiba fıtık. Bunu doktora göstermek ayip dğildir. Tedavisi de vardır. Başınıza daha bir belâ açmadan doktora mürs- caat ediniz. HAVWMTEYZ3 M. Penlövo Hasta Paris, 26 — Hava İşleri Nazırı M. Penlöve'nin humma vaziyeti iyileşmektedir. Doktorlar hastas lığın fazla çalışmaktan ileri gek diğini söylemişlerdir. — — Ema TEFRİKA NUMARASI: 4 BEEENEEN “MİLLİ ROMAN, Zamana > Çok teşekktir ederim. vlenmeleri böyle oldu. , a Narin) in iyi kalpli bir annesi kay, Kocasını genç yaşında Ybeden anne bütün hevesini diği için Narinin terbi- iti yek muntazam ve daima e ir şekilde devam etmişti. AN, Rumelinin eski bir aile- tek, di Zcugindi, Balkan muha- tı, “den sonra çiftliklerini sa- ğ ve Ayvalık'ta m almıştı, . da bap na'lı Hasan Bey İstanbul's Yon'y, yesıığa heveslenmiş. Kik Sere, ir dalyan almıştı. Eskiden Gi rama balkanlarında kara- ?am,,, 9 bu yarı derebeyi bir dalga, da Karadenizin şakasız Taştı a balık avcılığile uğ- alığına akat balıkçılık, kara av- iyi ii een ma) Kayığında ge tababa karşı da keskin bir Muharriri: Burhan Cahit EMARE EEE kar tipisine tutulan Hasan bey hastalandı. Şiddetli başlıyan pi- nomoni yakasını bırakmadı. Bir hafta içinde gözlerini kapadı. Babası öldüğü zaman Narin altı yaşında idi. Ondan sonra genç kızın aile sevgisi annesinin yumuşak şefkatine bağlı kaldı. Zeynep Hanım anlayışlı, ted- birli eski türk kadınlarındandı. Kocasından kalan emlâki bir erkek gibi idare etmesini bildi, Ve bütün düşüncesini Narin'e verdi. Rumelihisarma gelip (kollejlin yeşil eteklerindeki bu köşkü ak malarma zaten iki fikir sebep olmuştu. Biri Hasan Beyin deniz- cilik merakı öteki de yetişen kızın tahsil ihtiyacı. Ve babası nın, kızı için çizdiği terbiye plâ- nını Zeynep Hanım daha itinalı bir hevesle takip etti, Onun büyük düşüncesi yeti- Londra, 26 — Harp borçla» şen kızının evlenmesi olmuştu. Narine sıkı ve temiz bir ruh ter- biyesi verdiğine emindi Onun bazı zaif yürekli arkadaşları gibi etrafın geli geçici ve gönül kı rc heveslerine meyletmiyeceğini biliyordu. Fakat aile münasebet- lerinin bir genç kızı cemiyet içinde beyeneceği geaçlerle tanış- mıya fırsat vermediği bir zaman- da herhangi bir evlenme mesele- sini halletmek kolay değildi. Sonra etrafın fikir ve seviye derecesi genç kızın rahatça gezip eğlenmesini, hatta spor yapmasım hoş görmiyecek kadar geri idi. Narin bazan OBüyükadadaki halasma misafir gittiği zamanlar oradan ayrılmak o İslemiyordu. Ada kadın ve erkek öyrit etme den her gence hakkını veren adeta bu memleketten bu çemi- yelten o ayrılmış, müstakil bir parça gibiydi. Maamafih o Yüzbaşı Farukla tanıştıktan sonra Boğaziçi de ona pek ağır başli görünmemiye baş- ladı, Çünkü ikisi köy dedikodu- larından uzak öyle sakin bir ar- kadaşlık yapıyorlardı ki bu duy- gü ve zevk birliği ona hatta en yakın arkadaşlarının yarı kıs- kançlıkla (Oyapmak (istedikleri ralın açık başla Körsün in etrafi da çiçek- Harp Borçları İngiltere Ve Fransa Endişe İçindedir. rından mütevellit vaziyet, hafta sonunda nazırların bütün dikka- al edecektir. imaları bile hoş görüyordu. Zeynep Hanım kızının Yüzbaşı Farukla başlıyan arkadaşlığından ürkmedi. Narine o kadar emni- yeti vardı ki onun bislere ve telkinlere (o kapılacağına ibtimal vermiyordu. Yalnız genç zabitin hususiyetini araştırdı. Onu zaten bütün Hisar, hatta bütün Boğaz balkı tanırdı. İbtiyarların bile bürmetini kazanacak kadar ağır başlı ve tok sözlu bir gençti, Bundan sonra Zeynep Hanım kızile Gen; zabitin arkadaşlığını tehlikeli görmedi. Narin evlenme meselesini an- olduğu İlçibi anlattığı genç kızın hayatı hak- böyle kendi kendine karar vermiş olmasna kız madı. Zaten onun benlik kud. retini, iradesini, kendine mal et- mek için okadar çalışmışlardı. Ömrünün en büyük dönüm ye- rinde onu bir az da hislerile yalnız birakmak lâzımdı. Onun için (Narin) in bu kararına hıç itiraz etmedi. Ve Zeynep Hanım hem analık hem babalık vazifesi- nin verdiği gayretle (Narin) in düğünü için çalıştı. Yüzbaşı Faruk hiç kimseye ilişiği olmıyan bir,bekârdı. Babası nesine zaman kında Havran isyanında şehit düşen bir binbaşı idi. Annesi Adanada yer. leşmiş büyük oğlunun yanında kalmıştı, Hisarın ve Boğazın kız analar genç Erkânıharp için: ? — Çöpsüz özüm! Derlerdi. Doğrusu şu ki, Yüzbaşı Faruk için düşünen genç kız başları kadar, onunla meşgul olan kız anaları da vardı. Ve genç Erk&- nıbarbın (Narin) le olan arkadaş- lığını birçok dedikodularla yayan ber ikisini de çirkin ibhamlarla kötülemek isteyenler onları se- venlerden çok fazla idi. Bunun için evlenme baberi tabii görüldü. yalnız Hisarın bazı zavalı kız anaları bu havadisi duyunca sanki iki genç arasın- daki sevginin hududunu anlamiş- lar gibi: — Yine namuslu delikanlı imiş, Yoksa alemin aşiftesile eğlenir, eğlenir, bırakırdı. De- mekten kendilerini alamadılar. Genç kızlar bu habere dudak bükinek istediler ve Narini kö- tülemek iç — Çocukla gezdi, nihayet baştan çıkardı. Dediler, eğlendi, (Arkan var) “iin