9 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
“ İktıisadi Haberler Yeni Açılacak Kâğıt Ve Cam Fabrikaları İş Bankası ahiren yaptığı mü- him bizmetlere ilâveten yeni bir kararda daha bulunmuştur: Mem- leketimizde kâğıt ve cam fabri- kası açmak. iş Bankasının bu teşebbüsünü memnuniyetle karşı- lamamıya imkân yoktur. Memle- ketimizde yeni yeni sanayi şebe- kelerinin vücut bulması birçok paralarımızın — harice gitmesine mâni olacağı gibi birçok ırkdaş- larımıza da — yeni yeni mesai zemini — hazırlıyacaktır. Bilbassa istatistiklere bir göz gezdirirsek yalnız şişe, damacana, dam için levha, mücerrit gibi âdi cam eşyadan — senevi 4,170 ton raddesinde mal gir- mekte ve 699 bin lira kadar da para harice gitmektedir. Yine pencere camı ve cam İevhalar- dan 3,794 tonluk eşya girmekte we 327 bin lira kadar para sarfet- mekteyiz. Lâmba şişeleri için de 414 ton mal girmekte ve *57T bin lira kadar paramız harice gitmektedir. Yalnız âdi matbaa kâğıtları için 560 bin lira, kesil- miş yazı kâğıdı ve iyi matbaa kâğıtları için 950 bin lira, mek- tup kâğıtları için de 220 bin lira kadar paramız harice gitmektedir. Bu eşyanın diğer nevilerinden giden — paralar da cabadır. Ş. halde cam ve kâğt den birçok paralarımızın harice gittiği muhakkaktır ve buna acı- mamak — ölde değildir.. Ancak böyle mühim bir sınai te-ebbüse girilirken —işin csaslıca tetkiki memleket sermayesi için lâzımdır. Yapılacak fabrika hangi nevi cam ve kâğıtları yapabilecektir. Bunların memlekette sarfiyatı ne kadadır. Memleket harici mahak- lerde — satış yapılması mümkün müdür? Bu bususa tahsiş oluna- cak sermaye ile senevi masarif mamulât satışına tekabül edecek midir? Hiç tahlil olumuş mudur? Hepimizin — hatırındadır. ki vaktile Paşabahçesinde, xanne- deriz, İtalyanların tesis ettikleri şişe fabrikası bir müddet yaşamış ve sonra galiba İtalyan harbi dolayısile tatili faaliyet etmişti. Yine devri Hamidide Beykozda Beykoz çayırı dermanunde açılar bir kâğıt fabrikası her nedense biçbir. iş yapamıyarak kapan- mıştı. O devir ve o vaziyet ile bugün arasında çok fark olduğu- nu bilmekle beraber sınal teşeb- büslerimizde fazla müdekkik bu- lunmamıza kailiz. Büyük, Küçük Sanayi “Tükümet, sanayiimizi büyük ve küçük diye iki kısma ayıra- bilmesi için tetkikat yaptırmak- tadır. Bu husu.ta tetkikat bilince bir rapor hazırlanıp ait olduğu makama verilecektir. Filhakika sanayi kısmımız pek biribirine karışmış bir cephe ibraz etmek- tedir. Yerinde olan bu tetkikat yapılırken — hangi — sanayiimizin memlekete fazlaca faydalı oldu- ğunu ve bazı sınal deşebbüsat dolayısile hangi — s6&tmayelerin nahak yere Atıl kaldıklarını da araştırmak faydadan hâli değildir. Hepimizin gahsi serveti nihayet memleketimizin serveti olduğuna re bazı faydasız teşebbüsler şuboşuna birçok paralarımız haftalarca işlemiyen makinelere ve onların hiçbir şey getirmiyen binalarına kıpılılmıihdır. Hatta gönül öyle ister ki memleketi- mizin sınai ihtiyacatı yegân yegân ve mahal mabal tetkik olunarak ilerideki teşebbüslerimiz için bir rehber şeklinde tekmil müteşeb- bislerin gözâönüne konulsun ve bu süre'le birçok sermayedarla- —- 7n Büyük zararlara uğrama- Ki geçilimiş bulunsun. memleketimize | SÜ Haai SA - ! Çankırıdaki Batıbel Tüneli Türkün Vücuda Getirdiği Bir Şaheserdir Batıboel Çankırı (Hususi) — Ankara - Ereğli şimendiferinin Batıbel tüne- Tinin tamamen açıldığını telgrafla bildirmiştim. Bu Tünelin iki ta- rafından ilk açılmasına 930 Teş- rinsanisinde başlanmıştı. Tünel 3440 metre uzunluğunda idi, tama- yüzün- | | tanesine kaldırtmıştır. | men Türk mühendis ve işçilerinin Mîrdînde v Bir Duvar Çöktü, Yaralı- lardan Bir Kişi Öldü Mardin (Husust) — Cümhw- riyet Bayramında gece merasimi coşkun bir surette devam eder- ken, çok acı ve Fecl bir kaza halkın neşesini kaçırmıştır. Yapılan şenlikleri seyre gelen binlerce halk Belediye avlusunda tezahürat yaparken, birdenbire avlunun caddeye nazır olan du- varı tazyıktan çökmüş düşenler- den 23 kişi taşlar altında kalarak yaralanmıştır. Vak'adan haberdar olan Vali Talât B. derhal vak'a mahalline gelmiş, halkın heyecanını — teskin ederek, yaralıları memleket has- Yaralılar- dan Hanna oğlu İlyas gece hasta- nede ölmüştür. İiki kişinin de ya- rası çok ağırdır. Yaralılar ara- sında bir tezkereci neferde var- dır. Bu duvar bundan 15 sene evvel gene bir bayram gecesi böyle yıkılmış ve birkaç kişi ya- ralanmıştı. Pirinç İstihsalâtı Orhangazi, (Hususi) — Bu sene burada yarım milyon kilo pirinç istihsal edilmiştir. Gönende Halkta Okuma Hevesi Var Gönen, ( Hususi) — Bu sene mekteklere rağbet fazladır. Elli kişilik bir dershbaneye 100 den fazla talebe almak zarureti hâsıl olmuştur. Halkın okumak ve okutmak hevesi şayanı takdirdir, belediye kasaba kenarındaki çay Üzeri köprüsünü tamir ettirmektedir. Karaman Kaymakamı Karaman, ( Husust ) — Kay- makamımız M. Ali Bey Kandere | kaymakamlığına, Ereyli kayma- kamı Abidin Bey de kazamiız kaymakamlığına tayin — edilmiş- lerdir. tüneli ve tüneli ziyaret eden mühendisler senaden az bir zamanda muvafk fakıyetle açıldı. Tünel bir ay som- ra teslim edilecektir. Bu tünelk- den sonra yolun devamında iki büyük köprü inşa edilecektir. Hattın en mühim kisımını teş- kil eden bu tünelin açılması Tür- Orduda ) eseri olan bu muazzam tünel iki VGüzel Bir Belediye| | Binası Yapıldı | W Yeni Belediye binası Ordu, ( Hususi ) — Şehrimiz belediyesi şimdiye kadar senevi 750 lira kira vererek bütün şera- iti fena bir binada bulunuyordu. Bilhassa beledivenin böyle sıhhi ve fenol şeraitten mahrum bir binada oturması tecviz edilmemiş ve idarei hususiyeye ait bir bina vali Beyin tavassutu ile beledi- yeye — devredilmiştir. Bu bina şehrin en güzel binalarından birisidir. Bedeli a!tı müsavi tak- sitte ve altı senede Ödenecektir. Bina belediyeye Hiraya sa- tılmıştır. Bina dahilinde bir de güzel — evlenme — salonu — tesis edilmiştir. 9000 — nüfusu — olan Ordu merkez kasabasında bir sene zarfında ancak 45 evlenme vak'ası kaydedilmiştir. Bu izdi- vaç azlığı nazarı dikkati celbet- mektedir. Elâzizde Tiyatiro Elâziz (Hususi) — Diyarbekir- de bulunan Kemal Sabir tiyatro heyeti — şehrimize — gelimiş — ve i temsiller vermiye başlamıştır. kün bir harikası addedilebilir. Tünelin açılma ameliyesini de | Türk amelesinin feragatkârane messisini kaydetmemek doğru değildir. Türk amelesi bu işin tahakkuku için ölümle pençele- şerek çalışmıştır. M. Kemal_pa;ıda Rekabet Yüzünden Feci Bir Cinayet Çıktı M. Kemalpaşa (Hususi) — Bu- | rada rekabet yüzünden müthiş bir boguşma olmuş, azılı bir sa- bıkkalı vücudunun muhtelif yerle- rinden ağır surette yaralanmıştır. | , Vak'a şu şekilde ceryan et- Sabri B. mahallesinde, Yahı- diler sokağında kahvecilik yapan topal İbrahimin yanındaki dük- kânda, Mustafa isminde biri kah- ve açmıştır. Mustafa rakibi aley- hine kel Ali isminde birisile an- laşmıştır. Kel Ali geçen akşam, İbrahi- min kahvesinden içeriye girerek masaları devirmiye, mlüşterilere sayip sövmiyo, iskambilleri yırt- :ılışy: :;ılıınıq ve kahvedekileri işarı kaçırmıştır. Bu azğin adamı gören İbra- himin arkadaşı Hayri derhal işe müdahale etmiş ve kel Ali boğuş- mıya başlamıştır. Bu sırada Sabri biçağile kel Aliyi başından ve böğründen ya- ralarken, yine İbrahimin arkadaşı Kadir de tabancasını — çekmiş, nteş etmek istemiş fakat tabanca ateş almadığı için, korkunç bir ginayetin Önüne geçilmiştir. Kel Alinin yaraları ağırdır. Tahkikat devam etmektedir. Cebeliberekette Vali Mezuniyetini Bitirdi Ve Döndü Cebelibereket (Hususi) — İki aydanberi mezun bulunan Vali- miz Ziya B. mezuniyetini bitirmiş vazifesi başına avdet etmiştir. Vali B. istasiyonda memurlar, mektepliler, polis ve jandarma müfrezeleri tarafından merasimle karşılanmıştır. Yeşil Bursa Filmi Bursa ( Hususi ) — Bursanın kurtuluş günü yapılan Yeşil Bur- sa filminin gösterilmesine | başla- nılmiştir. Bütün Bursalılar bu filmi görmek için tehalük gös- termektedirler. | lemiyen bir 'Manzume Ve Mısra Nurullah Ata Amerikan şairi Edgard Allan Poğ'nun, fikri en ziyade tehyiç eden yazılarından biri, “ Karga « mâhzumesini nasıl yazdığımı am latan parçasıdır. Bu parçada şiir yazmanın, âdeta bir cebir muar | delesi halletmek veya kimyevl bir terkip yapmaktan ferksız olduğunu anlatır. İddiasına göre şilrin mevzuu bile ilhamın, kendi hatıralarımızın veya onu yazdığı” mız zamandaki “ Haleti ruhiye ,” mizin eseri değildir. Öyle ki insan o parçayı okuyunca her şiif yazmak istiyen adamın, biral düşünmek şartile, o güzel, “Kar* ga, manzumesini aynen yaza” bileceğine ve yalnız onu yaza- bileceğine inanır... gibi olur. Edgard Poğ'nun bu yazısı; hiç şüphesiz ki, meselâ birin beşe, fçün iki milyona müsavi olduğunu isbat etmek gibi, bir oyundur; harikulâdeliği bir har kikat ihtiva etmesinde değil, bilâ- kis açık bir yalanı bize, bütün düşüncelerimizin — ve şahsi tecri* belerimizin eşhadetine rağmen, bir an için olsun bakikat zanaet* tirebilmesidir. Şairin kuvveti, tahlil edilemi” yen bir kuvvettir. Şiir, tarif edi* şeydir. Bir man” zümenin güzelliğini anlatmak içili bir takım — sözler söylerir. amma bizim o güzelliğin unsurları diye gösterdiğimiz şeyleri tamamile ihtiva eden diğer bir manzumt buna rağmen ve belkide sırf bu nun için, gayet fena olabilir. Far kat Amerikan şairi büsbütün haksır da değildir. Şiirin ası mahiyeti esrarengizdir. ama bif manzume güzel olmak için, yatnız bu esrarengiz mahiyetle iktifâ edemer; muhakkak düşüncenin d€ mahsulü olmalıdır. Şair, yani © tarif edilmez, esrarengiz kuvvet€ malik olan adam, ne yapmak | istediğini de bilmelidir. “Bel içimdeki zenginlikleri saçıyorumi artık onlırınıılııııktu bir suretlt düşüp — düşmemesine — ehemmir yet veremem,, diyen bir şaifı üzel bi vücude getiremez TFakaemt, TU kldar. - Ha mısraın güzelliği, kendi guıelliıl ile değil, küllün güzelliğindek mevkli ile ölçülür. Hepsi de kesdi başına ahenktar, pürüzsüz, fak biribirine — yabancı — mısralardaâf || mürekkep bir fena, çirkin maf” zume tasavvur olunabilir. Maaı bu, yalnız küllün chımmiyeliı: duğunu söyleyip kı'anın, mısralt” kiıılğu?ıkıı Btmak değildir. Çünk mısraları, kıt'aları - çirkin ggülJ bir manzume tasavvur - imkâns! dır. Kül diye mücerret bir d':' yoktur, kül cüzlerin mecmuu: Bu kadar bedihi şeyleri niçin # tekrar ediyorum? İnsanı meci ediyorlar da ondan. Bııguı.ıırd' bir arkadaş, sakat mısraları W" dafaa etmek için, bu h.kik.bf nutmuş gibi gözüküyor ve bili :ıhlılı çüzülerle sağlam bîr*' tahayyül ediyor. Orhangazide Bir Kadının Ölümünü? Doğurduğu Hâdise Orhangazi ( Hususl ) -—3: rada bir şahıs Adliyeye müra' ederek doktorların lüzumsuz ü enjeksiyonu nelicesi clarak :lı" sının öldüğünü iddia etm M/ Keyfiye ttahkik edilmektedir. ei mafih bu iddianın doğru ol dığı tahmin edilmektedir.
