,Sizdiği halde al ver e ; RON TİMURLENK — idi — v4 Muharriri: Timur, Beyazıdı Demir Kafese Koydu Mu? Beyazıt içini çekti: — Hayır, dedi, senden oka- dar büyük lütuf beklemiyorum. benim için saadettir, ve sen bu saadeti bana lâyık gör mezsin. Elemimin sebebi başkal — Nedir? — Senin yurdunu elinden alıp koğduğun Bağdat Hâkimi Sultan Ahmet, biliyorsun ki, bana sığınmıştı. Onunla bir gün konuşuyordun, Cefirden, ve remil- den bahis açtı, bana gaipten haber © verebileceğini © söyledi. İnanmadım, eğlenmek - istedim, bir remil atmasını söyledim. “O, kâğıt kalem getirtti, rakamlar döktü, besaplar yaptı, : “bir gün seninle yüzyüze geleceğimi, ko- Duşacağımı ve yanında ayran İçe- ceğimi söyledi.,, İşte dediği çıktı: Yanındayım, o konuşuyoruz © ve ayran (İçiyoruz, © tasalanmıya- yım mı? Timur, gülümsedi: — Ahmet, akıllı bir adamdı. Her akılı gibi o da istikbali görebilirdi. ve görmüş te, kendi hesabıma ona müteşekki- rim. Çörkü Ahmet, senin yanına gelmeseydi sen bugün benim yanımda bulunmıyacaktın. Bu muhavereden sonra Timur, talisiz düşmanına üç muhteşem çadır tahsis etti, Birlikte esir edilen şehzade Musayı, Jeneral- lerden Minnet Beyi, Beyi, Ali Beyi, Hadım Ağalar Reisi Firuz Beyi, Beylerbeyi Timur- taş Paşayı ve oğlu Yahşi Beyi kendisile — görüşmekie — serbest bıraktı. Yalnız her esir gibi Be- Yazıt ve arkadaşlar. da sıkı bir tarassut altında bulunduruluyor- rdi. Burada mühim bir rivayetin tahliline lüzum vardır. Şark ve garp tarihçileri Beyazı- din Timur tarafından demir bir kafese o konulduğunu (yazarlar. wn Timure mağlüp olduğunu gözile gören bir adam vardır. Adı “Şilt Berker, dir. Bu adim, Alman asılzadelerinden (birinin Uşağı idi. Efendisinin iştirak ettiği Niğbolu muharebesinde Türkle- rin eline esir düşmüştü. Şilt Ber- ker, Ankara muharcbesinde de bulundu ve bu sefer, Timur Ordusu tarafından esir edildi. ikin Prens Şahrehin, daha sonra İranşahın kölesi oldu. İşte bu Alman, şarkta geçir- diği hayatı bilâhare kaleme almiş Ve mühim bir kitap vücude ge- tirmiştir. O, Çubukovadaki büyük ve kanlı savaşın bütün tafsilâtını ende yazdığı, hatta Beyazıdın in Yeniçeri ile eteğine yapı 9p kaldığı va krokisini bie bu demir kafes meselesinden bahsetmiyor. Ayni macerayı büyük bir dik- kat ve shhatle kaydeden Bizans dini > Kalkondil de emir es için bir şey söyle e çi şey iy! m demir kafese konulduğunu Yöziyor ve bununla da iktifa etmi yerek o Timurun ata — binerken Yeyazıdı binek taşı gibi kullan- u Söylüyor! Timur. tarihini günü gününe > anlı Şerefeddin ve o tarihi ale destan halinde teren- -» eden şair İHatıfi, galibin Sirine karşı çok nazik ve çok Mültefit davrandığını söylerler, Ti ye ima bile etmez'e Be Şark mliverrihlerivin değerlilerinden olan Lâri ile ta bide de kafes hikâyesi yok ekizinci asıx büyüklerinin | Ben | Mustafa | Bir takım | Yalnız Frenzezi Beyazı: | ! tercümei halleri , isimli kitabın müellifi olup Ankara muharebe- sine yetişmiş olan İbnihacer ve tefrikamızda ismi geçen İbinşeh- ne de Franzesi tasdik etmiyorlar. Onu teyit eden yalnız Arapşal- tır. Fakat bu tarihçi eserinin her sayfasında Timura söver, birçok yerdede kafiye ve seca hatırı için bâdiselerin ruhunu değiştirir. Binaenaleyh sözleri itimada lâyık değildir, P Frenk, Rum, Acem ve Arap tarihçilerinden sonra Türk mü- verrihleri gözden geçirilirse Aşık | Paşa zadenin bir cümlesi bu bahiste dikkati celbeder. Bu en i eski Osmanlı müverrihi, Yıldırımla birlikte muharebede bulunmuş, esir düşmüş ve bilâhare Amasya mutasarnfiığ:ına (geçmiş (olan bir askerden nallen Opadişs- hın “Kafes gibi etrafı demirli ve iki atın orlasma mevzu i bir tahtirevan ile o götürüldü- | günü, söylüyor. Diğer müverrih Neşri de: “Timur, bir tahtırevan düzdürmüş idi. kafes gibi iki at arasında (o çötürürlerdi, o diyor. Anlaşılıyor ki demir kafes efsa- peşini, OFrenzesin o rivayetinden ziyade bu fıkraların yanlış anla- şılmas dile düşürmüştür. Arap- şaha inananlar ise o efsaneyi tellendirmişler, pullandırmışlardır. Osmanlı tarihçilerinin en mu- teberlerinden olan Sadettin, tıpkı bizim gibi, bu rivayet Üzerinde | durmak lüzumunu o duymuş i aynen şu satırları yazmıştır: | “Bazı Türki tevarihde eshabı İ kısas rivayeti hapsi kafes ettik- İ leri kelâmi müzahreftir. Eğer ol İ güne halet sebketmiş olsa hezar ile Mevlâna Şerefettin İ şerefei lâfa çıkarmak mubakkak idi. Şemaili güruhu mekruhu Ta- tar müşahedesinden omüteneffir ve devaii bamiyyetü mamuslar, ve !i abütap van ile revan olmayı ibtiyar bu- yarmuşlardı. Vakıa muktazayı hal olveçhile nakli irtihal idüğü mü- teayyin ve her suz, manzarı a'da- ya büruz, hamiyeti âlemefrozları- na nisbet muhal olduğu ebli hal olana vazıh ve mütebeyyindir. Ka- fes ile tahtrevanı farku temyiz etmiyen nâdan, asümanü risi; temyizine mübtedi olmıyan biid- rakler zümresinden idüğü müte- ayyindir.,. (1) » ( Arkası var ) (1) “sele varil < O: 4 - Ss 188 SON POSTA iz Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi İd Istanbul: Eski Zaptiyeş -rox Çatalçeşme sokağı 25 Telefon: İstanbul - 20203 Posts kutusu: İstanbul - 741 Tolgrafı stanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ | #aooxr. 1 Sene Z7C0Kr 750 . GAy 1400, az Su sog. rm gi ağn Gelen evrak geri verilmez İlânlardan o mes'uliyet alınmaş vovap için mektuplara (6) kuruşluk | i dul ilâvasi lâzımdır. | Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Ganâlemizde çıkan resim ve yasılana külün haklar mahfuz ve gazetemize asittir, müteveifir olduğu cihetle tahtire- | Çeltik Ticareti İle Uğraşanlar, Ezilme- mek İçin Yardım Bekliyorlar Şehrimizde ve alelitlak O meim- leketimizin ber tarafında, pirinç “ ticareti ile iştigal edenler son bir- kaç hafta içinde kendilerine en" dişe verecek bir meselenin kar. | şısında kaldılar, Bu kısım vatan- daşlarımızı Odiü- şünceye sevke- den vaziyet şu- dur: İktisat Vekâletine gelen ra- porlara nazaran bu sene pirinç mahsulü bereketli olmuştur. Tak- riben (30) milyon kilo edecektir. Halbuki geçen sene de elde (27) milyon kilo istok mal kalmıştır. Demek ki yeni mahsul ile bir likte elde (57) milyon kilo mal bulunacaktır. Buna mukabil mem- leketin senevi ihtiyacı ancak (30) “milyon kilodur. Bu vaziyet kar- şısında fiat düşmiye başlamıştır. Mesele bundan ibaret kalsa yine iyidir, diyeceğiz. (Fakat ortaya bir de © ecnebi rekabeti ç kaıştır. Fiatleri büsbütün dü- şörecek bir şiddet almıştır. Bi- naenaleyh tüccar gerek kendisi- nin gerek köylünün fazla zarar görmemesi için hükümetten ec nebi pirincinin ithaline müsaade etmemesini istemiye karar vermiş ve müracaatta bulunmuştur. Bu hususta o pirinç tacirleri arasında tetkikat yaptık, birçok- ları ile konuştuk. Aldığımız ma- lümat, Fenerde Mehmet ve Kara Bekir çeltik fabrikası şirketi mü- dürü Beyin lisanile şu şekildedir: — “Bu sene memlekette pis rinç rekoltesi geçen seneye na zaran çok fazladır. fazlalık yüzde kırk derecesindedir. Rekolte bu şekilde devam eder ve hariçten de pirinç gelirse bizim vaziyeti- miz Bulgaristan vaziyetine dü- şecektir. Meselâ: Bulçaristan se- “ir Çeltik fabrikasında pirinci temizleyen ve paristan makineler nede (60) bin dönüm ekerken dönümü doksan bine çıkardı. (30) bin dönüm tarlanın mahsulü ih- tiyaçtan o fazla > geldi. Mal bir sene (çiftçilerin | elinde kaldı. İkinci | sene hükümet çiftçinin i elindeki | istoku satın aldı ve ih- raç etti Şimdi çiftçinin malının yüzde yirmisini hükümet aliyor. * Hariçden pirinç geldiği takdirde yeni mahsül çift- çimizin elinde ka- lacak ve bükü- met yeni tedbirler almak lüzu- munu bissedecektir. e Türkiyede pirinç ozüraati çiftçinin yüzünü güldürmektedir. Maraşten getiri len tohumlarla Edirnede yetiştiri- len yerli pirinçler İtalyan malla- rının ithalâtını kestirdi. Antalya pirinçleri de Rangon pirinçlerinin itbalini filen menetti. Eskiden yerli pirinçler dink- ler tarafından otemizleniyordu. Bundan dolayı taşlı idi. Şimdi ise memleketin muhtelif yerlerinde on dört çeltik fabrikası açılmıştır. Bu fabrikalar Avrupa fabrikaları derecesindedir. Temiz, cilâk pi- rinçler çıkarmaktadırlar. Bazı it- 4 Baştarafı 1 inci sayfada ) ması bu tarafın da fazla muvaffak olmasına mâni olmuştur, Takımın ük yirmi beş dakikalık oyunu çok güzeldi. Fakat bundan sonrâ, şuurlu oymyan bir takım yerine ortada koşan, Sıçrıyan, topa vuran on bir kişi kaim oldu. Bu şekilde muvaffak olmak kabil değildi. Maamafih Bulgar takımı da dün en fena oyunlarından birini oyna- mıştır. Her iki taraf arasında fena oynamak itibarile, adeta, bir müsavat vardı. Bu şekilde ise galebe iktidardan ziyade talie bağlı bir keyfiyeti. Bulgarlar * daha talili çıktılar ve kayandılar. Zekinin çekileceği hilâfı haki- kattir. o Yalmz o kulaklarından şiddetle rahatsız olduğu için maça iştirak edemedi. Bugün Bulgarla- rın daha iyi bir oyun oynıyacak- lar.nı zannediyorum. Buna karşı bizim nasil bir takımla çıkacağı mız malüm değildir. Federasyon İzmir ve İstanbul oyuncularından bir muhtelit çıkarmak fikrindedir. Buna mukabil İstanbul mıntaka- Hakkıyı almak suretile bir takım hazırlamıştır. Böyle bir takımın ne yapabileceğini şimdiden tayin edemem. Çünkü oyuncular muk- tedir olmakla beraber bu gibi beynelmilel tamasların heyecanına alışkın değildirler. , Nibat Bey: — Ben Bulgar takımının bun- dan evvelki oyunlarını da yakından gördüm. Çok enerjik bir oyun sistemi takip eden bir takım olmakla beraber teknik nok nazarından biz onlara faikizdir. Birinci maçı bazı oyuncularımızın ikinci haftavimde yorulup kesik meleri ve hakemin verdiği penaltı cezasının takım maneviyatı üre- rinde çok fena aksi tesir yapması yüzünden kaybettik. Böyle mühim oyunlarda bir golün oyunun neti- cesine ve oyuncularda yartığı tesir çok mühimdir. Penalt: okat'iyyen haksızdır. Evvelâ beynelmilel futbol yizam- namesine oİsmamen © mubhaliftir. Top bizim kaleden uzaklaşmakta “Ecnebi Pirinci Getiriilnemeli, i z Bulgarlara Neden Yenildik? N “Mahsülüm elimde kaldı, gelecek s€ne pirinç ekmiyeceğim,, Kırk- lareli, Vize kazası, Çeltikçi Hüseyin Hüsnü halât tacirleri İstanbul Odasına verdikleri bir rapor- da memleketin ayda kırk vayon Bombay ve Hindiye pirincine ih- tiyacı olduğunu yazmışlardır. Ya- ni senedej 470 vagon pirinç ithali istenilmekte idi. Mahsul bolluğu, istok ve ha- riçten pirinç gelmesi yüzünden pirinçlerimizin fiati o düşmüştür. Ecnebi pirinç ithalini menetmek- le köylüyü korumak ihtiyacı ken- dini hissettirmektedir. Eğer mut- lak şekile men kararı alınmazsa, biç olmazsa hariçten pirinç de- gil, çeltik getirilmesi temin olun- malıdır. Ticaret Netekim Romanya hariçten Pirinci kabuklarından ayıran makinelerden bir kısım çeltik yetirtmekte ve bunları memleket dahilinde işlemektedir. , Bir Köylü Ne Diyor? Kırklarelinin Vize kazası çeltik çiftçilerinden o Hüseyin (Hüsnü Efendi diyor ki: — “Geçen sene (80), busene (250) dönüm ektim. Vizede geçen sene ekilen çeltiğin dönüm mik- tarı (400 ) iken bu sene (1300) dönümdür. Geçen sene (dink prinçlerini (29) kuruşa satıyorduk, Bu sene fiat 18 - 19 arasındadır. İstanbula geldim. Malımı satama- dığımdan geri dönüyorum. Böyle giderse gelecek sene ekemiyeceğiz. bile bile durdurmak istemiyece- ğim muhakkaktır. Buda, bunda cezayı müstelzim “kast, ın olmas dığna en bariz bir delildir. Devot Vefa - Kumkapı İdman Yur- dundan Yurdun senelik kongresi 7 Teşrinisani 932 pazartesi günü saat 19 da aktedileceğinden ni- zami vaziyeti baiz azanın teşrif- leri rica olunur. İzmirde Hapishaneye kir Koğuş İlâve Edildi İzmir 5 (Hususi) — Şehrimiz hapishanesinin fazla mahküm ve mavkufla dolması üzerine hapis- hanenin arka tarafına iki katlı bir koğuş inş: edilmiştir. Yeni ko- ğuşta duş yerleri ve hamam da vardır. Hapishane hastahanesi de | binada açı'acaktır. i yasada Rus'ar Mal Alıyor İzmir 5 (ilususi) — Ruslar pk mwübayaata o başlamışlır. sı da Fenerbahçe ve Galatasaray i iken benim elim çarpmıştır. Kale- | İk olarak bir miktar Valeks ak mizden uzaklaşmakta olan bir topu; wuşlardır. hariç olarak Beşiktaştan yalnız | iy. | | i