Herkes İçin Bir İbret Vaziyeti Romen Hükümetinin hâd bir iktı- tadi müşkül içinde çırpındığı hiç kimse için bir sır değildir. Romen Milli Bankası tarafından umumi va- Ziyet hakkında yapılan son altı ay- k rapor, bu buhranı bütin şiddetile sanladırıyor. Bugünkü bütçe 25 mil- yar Ley üzerinden tanzim edilmiştir. Fakat bu miktar,bir bütçenin muva« Zenesini temin etmesi mümkün gö- Tünmüyor. Önümüzdeki sene için bu miktarin 15 milyara indirilmesi ve ün azami hâd olarak tayiai bir zaruret olmuştur. Rommanya hü'cü- Meti, bu sıkıntılı. vaziyeti gidermek için bir taraftan Cemiyeti Akvama | :Grıcul ederek onun tavassutu ile ir istikraz yapmıya teşebbüs ettiği gibi 1928 !ı:ııı:u ?:vhît ıdllı'ı harici borçlarının da tasfiyesini ala- saklılarından istemiştir. Camiyeti Akyam, bu teşebbüse Fet cevabı vermiş, fakat Romen Mali- Yesini 1slah için geniş salâbiyetli Murakipler .ünîıııbue:ı.hl ııiı"d'ıı- Miştir. Alacaklılara gelince: Yeni bir anlaşmıya yanaşmadıkları — tak- dirde —beş para — alamıyacaklarını anladıkları içindir ki Romen hükü- Metinin bu teşebbüsünü müsalt bir Surette karşılamışlardır. Fakat asıl Müşkül Cemiyeti Akvamın iddiala- rından çıkmaktadır. Çünkü bugün, Romeu milli bankasında, scnebi alar | tığı bir talebin ifadesidir. saklılar namına bi besi yardır. Ce Murzkabeyi beş müddetle uzat- mak istedi; müşavirlerinin kav'i ıılıuy.ıııi haiz ieı-ıîl. mahiyette Bemurlar olmasını da şart koşuyor. Ayrıca umumi kadrodan — tenkihat yapılacak, memur maaşları bir defa daha indirilecektir. Cemiyeti Akva- mün teklif ettiği bu tedbirler mem- lakette o derece şiddetli bir itiraz firlinası — koparımıştır. ki, Romen Hükümeti, bu — esasların tesbiti için — yapılacak — müzakereyi — te- hir otmiştir. Ayrıca, Cenevrede buna dair bir mukavele imzalıyan Romen tlcaret narırı, bu ayelede mura- be eszasının mevcut — olmadığını #öyliyerek sonradan meydana çıkan İddiaları reddetmiştir. Vaziyet şimdi şekildedir. Dost sözüne güvane- Tek bol keseden maaraf yapan, top- lar, tüfekler alan Romen - devleti, Şimdi, bir devletin en kudsi addo- İanmak icap eden — İstiklâlinden — bir kİasmını feda etmek — mecbariyetinde lunuyor. Bu misal, el parası ile iş görmek İstemenin davet edebileceği acı akı- bettir. Milletler kadar fertter için de füydalı bir misal gibi gösterilebilir. Süreyya Bolivya - Paragu- vay Sulhü Lapaz 30 — Bolivya, Vaşing- ton sefirine, Paraguvay ile sulh Yapması için talimat vermiştir. ."l"yı hariciye nazırı, sulh mü- Zakerelerine .oli"!l'— haysiyetile mütenasip Perefli bir sulb yapmak - istedik- öylemiştir. Meşhur Rus Edibi Maksim Göerkinin hayat romadi « AŞ ENStisek isliyem bir oe 1 Kuvvetli bir oğlan! ,, dedi. h-ı:eı köşede duran deri büyük Peye doğru kaçtım. Bu ka- Zape okadar — büyüktü ki içi ;-.Nçı yatılabilirdi. Büyük bas m onu metheder, bu Prens Yusien'in kanapesi derdi. Ora- :l blkyüklerln neticesiz — olarak an sıkıntısını koğmağa uğraştık- W"l bakıyordum. Bilhassa sa- “yı eavn bana — şüpheli ve W Hörümce çehre hareketle- başladıklarını, fakat | SON POSTA Fransız Plânı Fransanın Birçok Teklifleri, Almanya Tarafından İyi Şekilde Karşılandı Berlin 30 — Alman siyasi hafili, Fransız Başvekili M. Heriyo- nun söylediği nutku iyi karşılamış- lardır. Bu muhafil, Fransız plânının teslimata ait müzakerelere devam için bir esas teşkil edebileceği kanaatindedir. Bütün esaslı noktalarda Ak manya ile Fransanın mütekabil noktai nazarlarının telif edilmesi kolay ve imkân dahilinde görük- ' mektedir. M. Heriyo, Alman milli müdafaa ordusunu ortadan kak dırmağı teklif etmekle Versay Muahedesinin askeri maddelerine kat'iyyen dokunulmıyacağı esasını pek o kadar istemediğinden mua- hedenin tokrar gözden geçirilme- si işine başlanmış demektir. Sa- niyen, M. Heriyonun hizmetinin kısaltılmasiı ve bunun bütün dünyaya teşmili hakkındaki teklifi Almanyanın evvelce yap- Beynelmilel kontrol ve müte- | kabil teftiş hakkı da hiçbir itiraz davet etmemektedir. Beynelmilel bir ordu teşkili için Fransanın | ileri sürdüğü yegâne şart, bu işe başlamazdan evvel bütün memle- ketlerin askeri rejimlerinin bir teviye getlirilmesidir. Fransa Neler Yapacak ? Paris 30 — M. Heriyo'nun Fransız plâmı hakkında verdiği izahata göre Fransa ileride tayin ( edilecek tarihte bütün kara kuv- vetlerine ait kısa askerlik hizme- tinin umumileştirilmesini ve müd- detin de azaltılmasını kabul et- mektedir. Ancak: 1 — Şimdiki” Alman ordusu gibi bu prensip haricinde olan teşekküller feshedilecek ve dahili polis kuvvetleri tanzim edilecektir. 2- Tahkikatta bulunmak salâhi- yeti ile beynelmilel bir mürakabe tesis olunacaktır. 3- Lekarno Muahedesini tamamlamak üzere müşterek bir mahalli yardım mi- sakı aktolunacaktır. Avrupanın her devleti — iştirak edecek ve bu süretle - teşkil olu- nacaktır. Müşterek kuüvvet, her türlü tecavüzü menedecek kabi- liyette bulunacak — ve fevkalâde mükemmel olacaktır. 4- Amerika, bizzat derçiş eyle- diği emniyet teminatım verecek- tir. 5 — Milletler Cemiyetinin bütün azaısı, misakın 13inci mad- | desindeki teahhütleri — tamamen yerine gelirmeyi kabul edecek'ir. 6 - Misaka iştirak edenlerin hepsi için hakem kararı mecburi ola- caktır. Plân Neler Temin Edecektir? Paris, 30 — Harbiye Nazırı Türkçeye Çeviren: Mavaffar ğ İak vü yağlı : gibi idi. Güklüğü vakit bu yüz sanki eriyor, par- çalanıyordu. Etli dudakları sağ yanağına burnu bir tabak üstünde küçi yağlı bir köfte gibi sağa, s0! kayıyordu. Açık duran kulakları da çok tuhaf hareket ediyorlardı. Gören tek gözünün üstündeki kaşı ile beraber yükseliyorlar ve tekrar şakak kemiklerine doğru düşü- askerlik, | Bu misaka, | tecbizatı | doğru — çarpılıyor ve | awmüml dertlerdir. Bu arada, bir hayli yiyecek yardım: yaptığı gibi eşyası verenler de çoktur. melce'lerinde yerler hazırlatınıştır. Berlin, 30 — Prusyadaki AL | man Komiserliğinin bir idare olduğu hakkında Layp- | zig Yüksek Mahkemesinin verdiği karar Üzerine, Alman Başvekili | M. Fon Papen ve sabık Prusya | Başvekili M. Bravn Reisiclnhur. | Hindenburgu tiyaret etmişlerdir. Mülâkat çok — ehemmiyetli ob- muştur. | M. Bravnın, 20 temmurda Prusya nazırlarına yapılan mua- meleyi şiddetle protesto ettiği ——— .© | M. Pol Bönkür. beyânatta bulür | narak, yeni Fransız plânımı izah etmiştir. Harbiye Nazırı, plânın esas fikrinin teslihatm tahdidini | temin ve ÂAvrupa ordularını teda- | füt bir mahiyete sokmak olduğunu, | bu orduların taarraz — imkânla- rından mümkün olduğu kadar | mahrum olacaklarını söylomişlir. | l Yeni Fransız plânı, emnü selâmet isaklarımın heyeti mecmuası arasına irmektedir. Bunların başında Ame- | rikaya da şamil olan umumi - bir nümayişçi kumünistlerin tahrikân da vardır. Açlar ve dertliler kalilesi, ancak önümür- doki perşembe günü Londrada bulunabilecekler ve meşbur Hayd parkta top- lanarak konferanalara — başlayacaklardır. Yol üzerindeki halk, elbise, çorap, istişare misakı ve bunun neticesi yorlacdı. Öyle şörönüyordu ki eğer istemiş olsa onları bayağı yüzünün Üüstüne — koyabilecekti. | Bazan içini çekivor, sert, kara- dilini çıkarıp iri dudaklarını ısla- | lyor ve lam bir daire çiziyordu. | Bütün bunlar bana hem garip, heni gülünç — geliyordu. ve onu | gözden kaçırmamama sebep olu- | yordu. Onlar yanık soğan gibi kokan |oromlu çay iÇiyorlar — ve ninemin bizzat yapt ği altım sarısı, sim- i siyah, yeşil remkteki Hikörlerden epeyece — atıştırıycrlardı. Lezzetli yemişler, tereyağı, bal ile yapıl- mış çörekler yiyorlardı. Bu esnada terliyorlar, püfürdüyorlar ve evin hanımına — mebzülen — methedici kelimeler söylüyorlardı. Doyun- çıya kadar yiyip içtikten soura Amerika açlarının Vaşlağton üzerme yürümeleri bir misal oldu. Şimdi de, Iıııılııır_ıııııı_ muhtelif mıntakalarında yaşıyan dertli insanlar, dertlerini devlet merkezine işittirebilmek için Londra üzerine yürüyorlar. | tere, şimali İrlanda, İskoçya ve Gal memleketlerinden — geliyorl: işsizlik, Vadesi gelmemiş devlet borçlarına mahsuben Bunlar, esas İngil- Şikâyeatleri #tomek gibi para kafileyi büyütmek için işe karışan bu dortlilere eldiven gibi giyecek Havaların fena gitmezine rağıman kalilede hastalananlar azdır. Kafile seyyar u'lt':ı 'nı_ıı(;.g“..ı“ sıcak yemek yemektedir. İngiliz Hükümeti, bu katilelerin İngiltere'de buşlayan kış mevsiminde sokaklarda Kalmamaları için belediye Prusya Meselesi Reisicümhur, Prusya Komiseri İle Bravnın Arasını Bulamadı ııedil—ıekleör. Mülâkatta hiç- ayri meşru | bir uzlaşma elde edilememiştir. Fon Pa Hükümetinin nüfuzu Iııı: îoı 'l;dhseq'ı:akllür k;l daha eksilmiştir. ekil, irtakım ham k::bülırle vücude getirdiği saziyetin hâkimi bulunmamakta- dır. Reisicümhur, hükümet gaze- telerinin birkaç gündenberi iste- mekte olduüğü tedbirlerden biri olan darbei hükümetin yapılma- sına kal'iyyen müsaade etmiye- cektir. a— — — olan ililâflar, ve bir de daha sarih | ve Avrupa devletlerine mahsus olan ve yukarıda izah edilen as- keri misak vardır. Amerika Ve Fransız Plânı Paris, 30 — M. Heriyo, Ame- | rika mümessili M. — Norman Dasivisi — kabul — etmiştir. Mü- Jâkatta Fransız plâm — görü- şülmüştür. Narman Davis, M. PolBonkuru ziyaret ederek tahdi- di teslihat konferansında rikanın — takibedeceği hakkında izahat almıştı: krmzı ve şişkin yüzleri uslu, rahatça sandalyalara yerle- şirler ve Yakof amcadan yorgun bir sesle bir şeyler — çalmasını r.ca ederlerdi.. O da kitarasına doğru eğilir ve çalmıya başlardı. siyaset Ayni zamanda nahoş cırlak se- | sile bayağı şarkılarından birini tuttururdu. Ninem bu şarkılardan hiç hoşlanmazdı: — Başka, başka bir şey oku çanım, adamakıllı bir şarkı o maz mi ?4 Sonra akrabalarına - dönerek: “Eskiden ne güzel şarkılar çağı- rılırdı hatırında mı?,, derdi. Çamaşırcı - kadın — hışırdiyan elbisesini düzelterek - ciddi bir çehre takınırdı: — Evet hanım, şimdi de baş- ka modası çıktı! Ame- | Gönül İşleri Efendi ğ Yavrusu Efendiye Bakınız *10 ay evvel nişanlı bir kızla sevişiyordum. Kız çılgın gibi seviyordu. Babasından çok kork- tuğu halde gece yarılarına kadar benimle kalırdı. Tabii münasebe- timizi akrabaları duydu. Babasına &. | da haber verdiler. O da korku- sundan evine uğramaz oldu. Bir gün bu münasebetin teblikeli bir şekil aldığını söyliyerek ayrı- mayı teklif ettim. Çünkü on pa- rasız bir gençtim. Boşta idim, evlenemezdim. — Annesi — geldi, birleşmemizde israr etti. Kendisi- ne vaziyetimi anlattım voe asker- Tiğim olduğunu ilâve ettim, — Gençsin, elinde — okuman yazman var. Para verir sana dükkân açtırırır. Askere gidersen kızımıza biz bakarız. Dedi.- Kız da güzeldi. Nihayet dokuz ay evvel nikâh olduk, ben içgüveyizi gidiyordum. Fakat evlerine girdiğim gün vaziyet değişiverdi. O gündenberi kayın validenin yüzünden — on defadır 'evden kaçıyorum. Kendi- me iş bulmamı, ve bir yerde çalışmamı — teklif ettiler. Ben efendi yavrusu efendi kalımak istediğim için hiçbir. işe gitme- dim. Kızla, ailesile aramız açıldı. Omasum, ©o güözel ki öyle bir küfürbaz, öyle bir cadı oldu kil Bir müddet ayrı yaşamıya çalış- tim olmadı. Evde kavga gürültü- den rahat yok, şimdi işe de ıirdir:ı. yine vaziyet düzelmedi. Kız ne benden geçebiliyor, ne de annesinden. Fakat beraber de yaşıyamıyoruz. Ne yapayım ?,, Bu gencin bütün kabahati kendisini efendi oğlu efendi sa- nışında. O istiyor ki çalışmasın. Kapıdan girince bütün ev halkı el pençe divan karşısına geç sinler. — Ne efendim, —Damat Bey ne arzu ederler ! efendim, Diye emrine koşsunlar, yedir- sinler, içirsinler, giydirsinler, s0- kağa çıkarken de cebine harçlır gını koysunlar. Geçmiş ola evlâdım, geçmiş ola o günler. Mes'ut olmak, yu- yam bozmamak istiyor musun ? O halde mutlaka evvelâ bir işe gir, hayatımı kazan. Sonra karını ayrı bir eve çıkar. Orada baş- başa kendi kazancınızla yaşayın, yoksa boşamayı, boşanmayı dü- şünmek boş ve ygülünç şeylerdir. HAXIM TüYZE emir — buyurulur ? | : _Y-ılmf amca nineme sanki çok uzaklarda olturuyormuş gibi. bü- | tülmüş göz kapakları arasından | bakar ve hiç ehemmiyet vermi- yerek çalımakta devam ederdi. Büyük babam saatçi ile ee rarengiz bir ada ile hasbuhal eder, ona parmakları ile bir şey- ler anlatır, saalçi de sağlam çö- zünün üstündeki kaşını havaya kaldırarak anneme doğru şaşı bakar ve baş ni uo“i:rdı- Tet Annem Sergeyvelerin ortasın da oturarak Vassilij ile ciddi ve yavaş konuşurdu. Vassilij derdi ki: — Evet, bunun hakkında dü- şünmeliyimi, — Viktor ok zevkle ve bir çığıııı;ıı_