31 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

31 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— SÖN'POSTA İzmirde Çeşitli Lehçeler Var ( Hususi ) doğup büyüyen İzmir yerlilerinin ve civar kazalarındaki halkın kendilerine göre birçok bususi- İzmir yetler taşıyan bir konuşma dilleri vardır. Bu hususiyetler o kadar barizdir ki, bir İzmirlinin konuş- masmdan, doğduğu yer hakkında ü n vermek kabildir. n bahsinde sal olanların zmir lehçesi muhtelif de- — İzmirde | söylediklerine | virlerde orta Anadoluya hakim | olmuş, Orta Anadola halkı İzmir lisanından - birçok elde etmişlerdir. Şimdi İzmir yerlileri- nin konuşma İisanına en ziyade zmir kazalarile Alaşehir, Salihli r taraftan Aydın ve De- nizliye kadar tesadüf etmek ka- bil oluyor. İzmir konuşma lisanı- nn Anadolunun iİçlerine kadar yayılmasının, Anadolu halkının İzmirle olan ticari alâkalarına atfediliyor. itiyatlar telâffuz ederler. (Golay, ganaat) | gibi. İzmirlilerin (k) ları (g) ola- rak talâifuz etmeleri — sedasız harflere hafif vurmalarından ve bazanda sedasız barfleri hiç oku- | mamalarından ileri gelmektedir. Bu itiyadın neticesi — olarak İzmirlilerin - konuşma — dillerinde (r) harfinin yeri yoktur, İzmirli (bi verdi, vardı) kelim i Çbi, vedi, vadı) olarak konu, İzmir yerlisi (bekliyor) demez. Bu kelimeyi (be'liyo) olarak te- lâffuz eder. Bu suretle bekliyor kelimesindeki (k) harfine- çok hafif vurarak müphem bırakır ve bu (k) hafif bir. (h). sadası çır karır. İzmirliler gayri kelir (gari) olarak kullanır. Bu keli- medeki sadalı (y) harfının yerini büsbütün başka bir cinsten bir sedah harf, yani (A) alniaktadır. Bir İzmirli “annemin evine diyeceğine (Anam gile gittim) der, Bu (gile) kelimesi tamamen İzmirlilere mahsus bir bususiyettir. İzmirliler ikide bir: — Anal.. Derler. Bu ana kelimesi bir hayret nidasından başka birşey değildir. Yine İzmirli lisanında (yazınak) sermek manasıma gel- mektedir. ( Yatağı yazıver ) cüm- lesi yatağı seriver, demektir. Şimdi kelimesi Ödemişli lisa- nında (indi), Menemenli lisanında Şimciktir. Karayurtlular ( salıver- gitlim , dim, “ gidiverdim ) ( Gidivadım, — salıyadım ) olarak telâffuz ederler. Urla yolunda ( Gona deresi ) diye bir Burada . yö- rükler sakindir. Kendilerine göre bir konuşma lisamı olan bu yö- rüklerin çok şayanı dikkat ko- nuşma hususiyetleri vardır. Gona deresinde bir yörükle bir - muha- cir arasında geçen tir Mmuhavereyi kaydedeceğim : Bir yörük bağırıyordu: — Kökçü ( kökçü oduncu ) demektir. Muhacir — (Debe paşam) Yörük — Ne apip katırsın orada.. ( Orada ne yapıp duru- yorsun?) Muhacir — Kök çıkarıyorum paşam.) Yörük — Hidi, bakayım hidi. öın kadar sarda git. (Hidi demektir. Muhacir — Ne yapalım yürük ekmek parası yacacağız. « — Alah miyim ben u verecek. — Adnan yer vardır. Çık; dayı, | cıbeylide kelimelerini | | miştir. İ 3 Antalyada Tetkikat Meb'uslar Tetkikat Yaptı, Şereflerine E glenceli Tenezzühler Tertıp Edıldı Antalya, (Hu- susi) Afyon ve Antalya meb- g şehri- eti bi rada samimi ko- uslarının nu: Jara, bak kın tezahürle sile oldu. A a Al B. B k ile refakatlerin- de bulunan Afyon meb'asu Haydar, Cemal, İzzet Ul- vi ve İzzet Bey- lerle — Antalya rine ve- meb'usu İzmirliler (k) ları (g) olarak a e Cemal, Şerif Na zif, Bursa meb'u- su — Rüştü, yon Fırka | Hüse 15 & Kırkgöz er, şehrimize de bulunan Haşır ometre mesaf mevkiinde met ve halk tara- fından karşılandılar. Belediye ta- rüesayı hi rafından meb'uslar ve şereflerine verilen ziy mim? oldu. Nazillide fet çok sa Köy Mek_tep lerine | Ihtiyaç Var Nazilli, ( Husust ) köylerimizde maarif vaziyeti biraz Ali Bey ve rüfek Vali Bey ve | Civar | | Ziyafette Antalya meb'usu Rasih B. bir nutuk söyledi ve Afyon meb'usu Ali B. bu nutka muka- | bele etti. Bundan sonra Halk Fırkası tarafından bir öğle ziyafeti, H Bonm i Refik B. tarafın sahibi — Ali ) da bir akşam Gönende Cuına Günleri Ha ' sönük kalmıştır. Bunun en bariz | | misali köylerde okur yazar ada- mın pek az bulunmasıdır. Meselâ | Hacıbeyli köyünde olarak - (20), Durasıl (10), Kestelde (3), Kocakesikte (5) kişi vardır. Bunun başlıca sebebi köyler- de mektep tesis edilmemesidir. Bu sayılan köylerden ancak Has ilk- mektep açılmıştır. Diğer köylerin çocukları da bu gelip okumakta, fakat mesafe uzaklığı olduğu için bu okuyuş pek az ve gay okur — yazar köyünde iki dersaneli bir mektebe ı muntazam olmaktadır. Düzcede Az Kalsın Bir Cinayet Oluyordu Düzce ( Husüsi ) — Gündoğ- du nahiyesinin - Gürcü * Hüseyin Ağa köyünden Topçu oğlu Mos- tafa kayınbiraderi İsmail Ağayı öldürmek üzere ta- banca ile üzerine fakat etraftan yetişilerek gsilâhı elinden alınmış ve bir cinayetin önüne geçilmiştir. Mustafanın karısı bundan bir- kaç sene evvel ölmüş, hapiste olduğu “için yetim kalan kızı dayısı İsmailin nezdine git- Senelerdenberi dayısının evinde oturup kalkan kız son za- manlarda babası Mustafa tara- fından alınınış, fakat kız baba- sından kaçıp yine dayısının evine gitmiştir. Mustafa İsmaili kızı ine kabul ettiği için öldürmeyi miştir. Çwk Faydalı Bir Karar Salihli ( Hususi ) — Şehrimiz- niyetler ve klüp- kiralanacak - bir bina da- bilinde — toplanmaları — takarrür etmiştir. Mehmet oğlu | hücum etmiş, | Mustafa | (5), Yalınkuyuda | Gönen ( Hususi ) — Burada hafta tatili kanunu maalesef hâlâ bir kısım kalk tarafından tama- mile benimsenmemiştir. Bilhassa birçok esnaf cuma günleri dük- kânlarımı kapalı bulundurmakta fakat içeride havasız ve karanlık bir halde çalışıp göz nuru dök- mektedir. Maamafih ekseriyet, bilhassa —esnaflık ve ticaretle meşgul kadınlar baftanın bu bir tek istirahat gününden azami istifadeyi temin etmekte, toplan- tılar ve eğlentiler yapmaktadırlar. | Gönende cuma gününün bü- tün hususiyetlerini Üzerinde top- lıyan bir adam vardır: Çekirdek kıralı şişko. Bu adam her cuma sokak sokak dolaşarak bademi var. Pek tazarpek sıcak, kırk paraya bir kilel. , avaze- sile kabak çekirdeği satar. Kile | dediği ölçü büyükçe bir kahve fincanıdır. Cuma 'günü Gönende kahveler dolup boşalır. Evvelce yaptırıl- | makta olan park yarım bırakıl- mıştır. Sinema da cuma günleri | hanımlara mahsustur. Salihlide Bir Ocak Çöktü, İki Kişi Yaralandı Salihli L:_lu:mî) — Adalar nahiyesinde “Taş ocaklarında bir çöküntü olmuş, iki amele enkaz altında kalarak ağır surette ya- ralanmışlardır. Yaralılar Manisa memleket hastahanesine gönde- rilmişlerdir. * Sevda | | lebelik bir 1 Şereline verllen ziyafetten iki Intiba | |Mesken Buhrahinın! | verildi. milli çalındı ve zeybek oyun- xiyafeti Ziyafette havalar ları oynandı, bir- | | kaç gün evvel de Çapaçı Mehmet kaptanın — motö- rile bir gezinti yapıldı ve Antab yanın meşhur Os- | manağa bahçe- sinde tüccardan Ak zade Hüse- yin Böy tarafın- dan bir ziyafet verildi. Meb'us- larımız - şerefine Muallimler Birli- ğginde bir konser verildi, ve onu takip eden gün de Manavgat köprüsü ve Belkis harabeleri ziyaret edildi. Ayın 26 mc: günü meb'uslarımız An- | karaya hareket ettiler. Afyon meb' Ali Bey, Antalya — Beledi: tarafından teklif edilen Antalya hemşerili- ğini kabul etti. Finikede Önüne Geçiliyor Finike ( Hüegst ) e— Sekiz oa | — U GU T E DT C eaf sene evvel burada vukubulan zelzele memleketin hemen hemen | bütün — binalarını — zedelemişti. Amele yevmiyelerinin yüksekliği, bir ustaya beş Hira, bir rençpere (150) kuruş verildiği - takdi çalıştırlacak adam bulunmaması harap olan binaların — tamirini imkânsiz kılmış ve binnetice bu- gün —memlekette — oturabilecek binalar azalmış ve kiralar yük- selmiştir. Fakat hükümet, mesken | bubranına mani olmak maksadile burada Maliyeye ait birçok bina- ları satılığa çıkarmış, bir taraftan | da amele ve usta yevmiyelerini muayyen — bir miktarda tesbit ederek tamir ve inşayı mümküu kılmıştır. Bu tetbirler sayesinde mesken buhranının önüne geçi- leceği tahmin edilmektedir. Aksarayda Ortamektepte Bir Pansiyon Açıldı Aksaray, (Husüsi) — Meimlö: ket gençliğinin okuma yolundaki fevkalâde heves ve faaliyeti Maa- rif Vekâletinin takdirini mucip olmuş ve ortamektepte (100) ta- kadro - ile teşkilâtı yapılmıştır. Pansiyon Üc- reti senede 130 liradır. Pansiyona meccani talebe de almacaktır. Müsabaka imtihamı icra edilmiş, fakat henüz kimlerin kazandığı | anlaşılamamıştır. Pansiyona Koçhisar, Bozkır, Arapson, Nevşehir, Kırşehir, Sul- taniye, Niğde ve havalisinden talebeler gelmiş ve kaydedilmiş- lerdir. Maarif Vekâletinin bu lü- tufkârlığı bütün bu havalideki çocuk velilerini sevindirmiştir. M. Kemalpasada Haslalık M. Kemalpaşa ( Hususi ) — Kazamıza mulhak köylerdeki sürü bayvanlarında” : çiçek --. bastalığı zuhur etmiştir. Hastalık çıkan yerler — kordon altına alınmış, hastalığın önüne geçmek üzere tedabirler ittihaz edilmiştir. | bir hakikattir. pansiyon | Teşrnvvel Ev Doktoru Şeker Hastalığın! |(Karşı . “İnsuline,, » Ensülin - Şeker hastalığı ile dalakıı h#' sıl olan yaralar arasındaki dün değil, çoktan tesbit eılı]ıuıl Dalak dahilen if razat yapan bir bezedir. Nışat' ta ve şekerli yemeklerin sülünde başlıca rolü hastalığı, “diyabet,, meklerin temessülüne mâni oldu” ğu için, bu hastalığın kurumuf dalak ifrazatile veya dalakla ali” kadar bir madde ile karşılaştıri lip tedavi edilmesi tabit idi. Fas kat ameli hayatta bu tecrübt pek muvafık olmadı. Çok uğrar şıldi. Nihayet 1922 senesindt Kanadalı Doktor Banting vt Best ensülini keşfettiler ve hiz> metlerine mükâfat olarak Nobel Mükâfatile taltif edildiler. Bu ilâcın ilk tesiri nışastali mevaddı derhal tadil ve tebdil etmesi, kandaki şeker miktarıni azaltması ve orada mevcut şe* ker tortularını indirmesidir. Ensülinin keşfinden evvel, şeker hastalığına tutulmuş bir kimsenin aldığı azotlu. maddeler — müthi$ bir surette kaybolup gi doktor da bu hâdise âciz bir meykide kalıyordu. Halbuki şimdi, ensülini ve şekerli maddeler Üz derhal tesir göstermekle | | yağlı ıde yor, ayni zamanda şeker Hdi adamın umumi vaziyetini de 8 ah ediyor. Fakat bu dereca müessir bir ilâcın tehlikesiz değildir. Ensülin ancak - şırınga kullanılması edile- rek tesir gösterebilir. Gerek dahilen ve gerek lav- hiçbir. tesir göstermemiştir. Bu itibar ile dikkatli ve itinalı bir suürette kullanılması icap eder. Tâ ki kan ve idrardaki şeker miktarını tabil haddin dünuna düşürmesin. Bu itibar ile doktor nezareti ve daimi idrar tahlilleri zarv- ridir. Ayni zamanda dikkat edi- lecek bir mesele de ensülin teda- visinin her şeker hastasına muva- fik gelmeyişidir. Şeker hastalığın: da esas tevi perhizdir. Doktorun tavsiyesi haricine kat'iyyen çıkmt” mak lâzımdır. Eğer bu tavsiye- lere riayet odilmezse ensülin istimali de fayda veremez. Ensülin hafif şeker hastalık- tedavi yapr kullanık larında ve pehrizle labilecek vaziyetlerde mamalıdır. Şiddetli ve ağır her şeker hastalığı vak'asında ensülinin te- siri anidir. Ondan tam şifa beklemek elbette ki doğru değildir. Fakat bünyeyi ıslah etmesi noktasım dan ve hastalık karşısında ellerİ bağlı olarak âciz kalmaktan ise ona derhal tesir yapacak bir silâh teşkil etmesinden dolayi, minnetle ve emniyetle kullanılar bi'ecek bir şeker panzehirdir. vt Bereketli Yağmurlar Akşebir ( Hüsusi ) — Uzul zamandanberi beklenen bereketli yağmurlar başlamıştır. Çiftçi çok memnundur. Ziraat Bankasınıf mubayaa ettiği buğday yekünü bir milyon yüzbin kiloya çıkmış” tır. Salihli ( Husust ) Uzun zamandanberi beklenen yağmur” lar başladı. Herkes sevinç için” dedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: