28 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

TIMURLENK Muü Timurla Hayatıni İki Kere Kurtaran Kadın Timur kimin çağrıldığını an- “lamak - için kızın baktığı istika- mete gözlerini dikti ve oradan Gazalenin sevgilisi olan delikan- nn çıktığım gördü. O, gösterdiği cür'etin, maha- retin farkında değilmiş gibi ka- yatsız kayıtsız. yürüyordu. Reza- letten ve belki de ölümden kur- tardığı büyük —adamın yanına gelince eğilmedi, hatta selâm vermedi, sadece gülümsedi, yerde yatan iki diri çerkezi gösterdi: — Dört hançerim yoktu, dedi. yoksa bunlar da zebaniler diya- rını böylârdı, çoktan kıkırdardı., Timur, bu çöl çocuğuna ve bilhassa Gazaleye birçok şeyler Söylemek istediği için dört tara- fina bakımnıyordu, bir anlaşma yolu arıyordu, gözüne Fazıl Beyin bağlı gövdesi çarptı. Gazaleden onu iplerden kurtarmasını işaretle rica etti ve baş casusun biraz sonra yanma gelip ayaklarına kapanması üzerine şu emri verdi: — Kapaklanmayı, yaltaklan- mayı beri koy. Şu çocuklara kendi dilile sor. Burada ne ar- yorlardı, bir yere mi gidiyorlardi, yemiş mi devşiriyorlardı, yoksa benim izimde mi geziyorlardı? Gazale, kısaca anlattı. Burnu kesilen delikanlı, mensup olduğu kabileyi öç almıya sevketmiş, kendilerine de yurt değiştirmek düşmüş. Halebe doğru gidiyor- larmış, maksatları Fırat kıylarına kadar inmek, vaktile Şam çölle- rinden oralara hicret eden akra- badan bir kabileye konuk olmak- mış. Bu ormandan yemiş devşi- rip karınlarını doyururlarken Çer- keslerin Fazıl Beyle arkadaşına saldırdıklarını, — arkasından da Emiri kebire kement attıklarını görmüşler, müdabale etmişler! Timur, hikâyeyi dinledikten sonra düşünceli düşünceli başını salladı: — Bu, tesadüf değil Adeta mucize, Cidden şaştım, ömrüm oldukça da şaşacağım. Gazale, onun istiğrabını tuhaf buldu, hâdiseyi çapkın bir gülüşle İzaha girişti: — Hayat, umulmıyan karşılaş- malardan ibarettir. Mıser Sultamı seni öldürtmek için benim sevgi- limi memur etmeseydi aşkım ye- tim kalacaktı, bu haramzade baş- | ka bir kızın mali olacaktı. Zaten gönülden gönüle yol var, derler, O yolu açan, insanları açılan Yola götüren, bir gözden öbür Böze aşk ve ateş taşıyan hep tesadüflerdir. Hiç şaşma, şaşkın- Taşma. Bunlar, olağan şeylerdir. Ve birdenbire Timurun - elle- Tini tuttu: — Ya Emir, dedi, iyi ki kar- Hılaştık. Fırat, çok uzak. Sevgili- me binmekle de o yolu zahmetsiz #şmak müşkül. Devem de (sevgi- lisini kastediyor) yörük - değil. Çabuk yoruluyor, yorulunca ge teleri uyuyor, bana. şiir okumu- Yor, Sen bize iki at verir misin? Timur, heyecan içinde bağırdı: — At mı, at mi? Size ben taht vermek isterim. İki kere hayatımı kurtardın, bu iyiliği na- &l unuturum? Gazale güldü, elile yüreğini Yösterdi: - Bu haramzadenin — tahtı burada kurulu. Başka taht ararsa gözünü çıkarırım. Ben de zorla olsun, onun yüreğinde sultanlık edeceğim. Onun için bize emaret vermiye kalkışma da iki at ba- gışla, yeter. Timur, çok ısrar etti. Kendi- lerine konaklar, otaklar, uşaklar vereceğini söyledi, dinletemedi. Kız, bangır bangır bağırıyordu: — Biz aşk yolcusuyuz, hazine aramıyoruz. Yüreğimiz tok olursa karnimız da acıkmaz. Nihayet uzlaştılar. İki çöl çocu- gu, cihangirin beş katar deve (bir katar altı baştır), bir sürü koyun, yüz at ve kısraktan mürekkep olacak hediyesini kabul etmiye rıza gösterdiler. Şehinşah, onları bu mallarla beraber diledikleri yere kadar gönderecekti, hayvan- ları idare ve muhafaza için yan- larına asker katacaktı. Kız, Timura üç gün misafir kalmayı da kabul ettikten sonra sevgilisinin kulaklarını yakaladı: — Görüyorsun ya İbnüssakar dedi, aşkım seni zengin de yaptı. Sen halâ benden yüreğini esirgi- yorsun. Öbür dişi deveyi düşü- nüyorsun. Rabbım sözümü duyu- yor, işte yemin ediyorum: Gözle- rinde kendimi görmezsem gözünü görmez ederim! Sıra Fazıl Beyin kıssasını dinle- miye gelmişti. Fakat Cihangir, o hikâyeyi kendi otağında dinle- meyi münasip gördü, düştüğü yerden bir türlü kalkamıyan öbür adamı getirtti, Çerkezlerin iple- rini onun ve Fazılın eline verdi, artık evlât gibi sevdiği Gezalennin koluna girdi, ormanın öbür ucun- | da bekliyen adamlarının yanına kadar yürüdü. orada kızı, deli- kanlıyı, Fazıl Beyi birer ata bin- | kendisi de atlanarak ordu- | dirdi: gâha —döndü. Bağlı Çerkezler de bir müddet sonra getirilmiş- lerdi. Kısa bir isticvap neticesinde 2 firari sultan Fereç tarafından Timurun öldürmiye memur ol- dukları anlaşılarak - dilim) dilim edilmişlerdi Şimdi Timur, Gazale ile ni- şanlısı şerefine eğlenceler - tertip | ediyordu, onları medeni hayatın alışlırmak — istiyordu. (Arkası var) SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi zevklerine » İstanbul: Eski Zaptiyey İdare: Çatalçeşme sokuğı 25- Telefon? İslanbal - 20203 Posta kutusut İstanbul - 741 "Telgrafı İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ | TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 27COKr 750 » GAy — 1400 400 » 3 » 150 . 1 300 Gelen evrak gerl verllmez Hânlardan — mes'uliyet alınmaz gevap İçin moktupl ara (6) kuruşluk 1 Sena Adöres değiştirilmesi (2 )Luru,ıuı 6 mizde (ılıı yesim ve yazıların bötün hakları mahfaz ve gazetemize alttir. | laşıyor, gayet keskin ses çıkaran | birt. | yaftalarde, şehrin bir hava hü- | cumuna uğrayacağı, herkesin ted- 'SON. POSTA Berlin Bıı; Hava Hucumuna Ugrğrsa... Alman Hava Kuvvetlerı, Bu İhtimal İle Muazzam Bır Manevra Yaptılar Yukarda: Tampelhoft karargâhı sun'! bulutla örtülürken (Bulut sol kısımdan yayılmıya başlamıştır ) Altta: Müdatfaa filoları hareket etmek Üzere ( X işaretleri paraşütle atlıyanlardır ) Berlinde beynelmilel bir tayya- | recilik sergisi açıldı. Bu müna- sebetle de bir muharebe vuku- unda tayyare kuvvetlerinden nasıl istifade edilebileceği — birtakım misallerle tecrübe edildi. Bu mi- saller, bir nevi tatbikat mesabe- sinde idi. Berlin tayyare hücumu- na uğrarsa bu hücum nasıl de- fedilebilir ve şehrin nazik nokta- ları, fenni vasıtalarla düşmanın gözünden nasıl saklanabilir? Bu tecrübelerin yapıldığı gün, Berlin şebri, fevkalâde bir maw | zara arzediyordu. Sabah erken- | den, birtakım bisikletli gençler, | göğüslerinde yaftalar olduğu hal- de şehrin bütün sokaklarını do- cdım Bu ziller — çalıyorlardı. birli davranması ve mahzenlere gizlenmesi — haber — veriliyordu. Halk, büyük bir sükün içinde derhal muhafaza tedbirlerini aldı. Ayni zamanda, başta Almanya- ni en mühim tayyare İimanı —— RADYO — 28 Teşrinisvve! Perşembe İstanbul — (1200 metre) 18 Vedia Riza ve Belkis Hanımların iştirakile alaturka saz, 19 2 İnci, BL ve Cohnet Bükreş —(304 1 vire) 2 rülfünunu, 20,40 g Bolgrat — (430 mrıvı) 20 )(rn('l &, 20,05 konger. Kira, danıınlkr tarafından ! Koını (H4 metre) 20,15 gramofon, 1 vatan şarkıları. Prağ — (488 metre) Viyana — '5" metre) h43 örkestra (ĞLL metrel) 20,30 Rad- yo gazotesi, £ N S0 konfrans, 21 Mözar g 29 Teşrinievvel Cumartesi mbul (1200 metro) — 1fj brkostra, fik B. ile arkadaşları ve İnci Hanim - tarafından — alâturka konser, 21 orkestra. Bükreş — (S0L n.etre) 20,40 gramo- fon 21 radyo örkestası, 21,4) konles rahs, 22,10 dans havaları. Belgrat — 430 wetre) S1 ope a'an nakil. Ro.na— (441 metre) 21,48 Dul kadın ismindeki opere Prağ —(488 metre) 20,00 konferans, 20,20 askeri bando, Viyana — ( BİT metre ) havaları 21,15 orkestra, Peşte — (Ö50 metre 23 haber, tolo Varşova Z0 komedi, 21435 bar | 45 konser, C4 metre) 21 hafif | berlin - S0 xönle- rans, 21 Munth'ten naklem konser. | şey | bulut denizinin üzerinde ,40 En-deh hakkın- | ı Bombardıman tayyareleri şehir Üüzerinde Tampelhof olmak üzere baslıca merkezler, binalar, 'mühimmat fah- rika ve depoları, gayet kuvvetli âletler vasıtasile kesif bir duma- na boğuldu. Havadan bakan tay- yareciler altlarında koyu siyah bir bulut denizinden başka bir göremiyorlardı. Maamafih, tertip edilen plân mucibince düş- mana ait oldukları - farzedilen düşman tayyare filoları bu kara Berline Geçen Bilmecemizi Hıkâye kitabı ılzcıkl:ır ş İstanbul — Kı bomiye hasan, doku sınıf Unkapanı — hacıka- Wfet, xııh öy i Dömir, Ahmat, İsta aden mektebi £ hrite A niftan 63 P dd 4 üncü mektep ikinei nit sine İamali, Kabatag — Erkok i talebesinden 624 Muzaffer Galip, Hü doküzancü mektep taleb Mustafa kemal Bey ve hanımlar, sin nen Adana p 1 İnel Binif talebesinden Ankara beşinei lera kâtibi ugut Bey yanında — Mu Erkek bu! f talebosi Ginet . m_u.'.. ia, İstanbul 44 ü Mehmet Rü bir hayli bomba savurdular. Atı- lan bombalar, şiddetli gürültüler yapıyor, yerden kaldırdıkları alev ve toprak stünları kasırga hele- zonları gibi havaya yükseliyordu. Atılan bombalardan bir kısmının zehirli gaz bombaları olduğu ta- savvur edilmiş ve halkın bu su- retle imhası kastolunduğu düşü- nülmüştü. Bu sırada, müdafaa filol: tertibat almışlar, uçmuya hazır bir vaziyette idiler. Verilen bir işa- retle bu tayyareler, birer ok gibi yükseklare fırladılar, şehrin üzerinde, halkm gözlerinden ka- çan anudane muharebeler - oldu. Fakat müdafaa filosu, düşman hücum vasıtalarını uzaklaştırmıya muvaffak - oldular. Bu sırada tayyarelerde bulu- nan birçok paraşlitçüler, tayyare- leri kazaya uğramış gibi kendi- lerini boşluğa bıraktılar. Manzara cidden azametli idi. Hakiki de olsa, bir hava muharebesi, bun- dan başka bir şekilde cereyan edemezdi. Doğru Halledenler Nusret, “ İstanbul sınıfında -99 1 sınıl M. Şaban, Aydın ördüncü sı Altı mektebi 4 51 Vedat Ha mmifandı mek tebi 44 üncü ikrot, | sımtından ) Erkek Hisesi | . | eu D idinci mektop Recep, mektep — heşinci t Rnif, Üsküdar İheaniy Mahide, Üsküdar » 201 İhsan, eh sımıf tal ammer biri Me aumarad: | mektep ta 8 v Lstanbul sın;f talebo »a ıırkt-k li ikincl smmıftan 4 Cumhuriyet — m 320 M. Babtiyar, Güx'> Mmet poğa İlkmektop talebesiade Komal, Beorgama Zübeydeba ııı lebesinden 50 İlhan Halük, M bıtaryan mektebi taleber ok tebil İstanbul Kız orta mektebi 413 Âüte -nrmı orta mektebi son sınfından H. € Istanbul Erkek D inei siniftan 662 İbçah dana Erkek lisesi 10 uncu sım Bekir Satkı, - Üzünköprü kâtibi " Ta Ahmet l 4—— inel wek-s sılafı slar Komal