28 Ekim 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

28 Ekim 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bellenmelidir? - Gebzede M. EF. ye; Bağların tunar ve terbiyesin- deki en mühim işlerden biri de iç şüphe yok ki bağ toprağının ellenmesidir. Toprak nekadar fazla ve vaktinde işlenirse ba- Kın hayat — ve derece artar. Fakat şu noktayı daima akılda Zaman tabiatin hırçın - tesirleri altında iken vaktinde ve usulün- e yapılmıyan ziraat işlerinin kay- meti pek noksandır. Bağların — bellenmesi, gerek budanması, gerek ilâçlanması hep Muayyen ve dikkatli zamanlara tesadüf etmek icap eder. Bizde Ötedenberi mart ayı bağ işlerinin | şlangıcı addedilmiştir. Borumu Müteakıp içinden çıkılan bağlara ancak martta bir kere daha uğ- ranılır. Halbuki bu tarz,- bugünkü ağcılık ilmi ile hiç te kabili telif değildir. Bağların iyi bir şe- kilde terbiyesi 0 muhitin iklim Ve şeraiti tabiiyesile çok & kadardır. Soğuk iklimler, şim: arşı olan yamaçlar, daha mute- dil ve sıcak yamaçlardan bittabi başka bir mevsim tımarına tâbi olurlar. Binaenaleyh muhit ve iklimi daima göz önünde bulun- | durmak ve ona göre hareket et- mek lâzımdır. İzmit köfezi gibi mutedil iklimli yerlerde bağların sonbaharda bek | lenmesi birçok sebeplerden dolayı raruridir. Gebze, — Tavşancil, eğirmendere ve bavalisine yaz Yağmurları noksan düştüğünden bağların su ihtiyacını daha evvek Gden tadarik etmek icap etmekte- dir. Kezalik bu havalideki bazı haşerelere karşı da ( İmo ve Öde- Mis ) kıştan evvel bel ve temiz- lik budamasının icrası, kabukların Soyulması ve badana lâzımgelir. Bilhassa bu sonuncu temizlik &hemiyeti vardır. - İzmit körfezin- eki seyahatlerimde kasımda bel | Ve temizlik yapan birçok bağcı- ların muvaffakıyetlerini gördüm - Şu halde müsait olan bütün bu avalide bağ bozumunu müteakıp bu işlere başlanmalıdır. Bağlar bozulduktan bir ay Sonra ilk yağmurların lavlarile — Tav bağlara girilerek temiz bir el atılmalıdır. Bu esnada lüzum- Suz olan dallar da kesilerek yalnız Martta kesilecek olan ana dallar rakılmalıdır.. Bu sayede hem dallar üzerin deki birçok haşere- 'trin ve hastalıkların yumurtaları Yok edilmiş hem de bu mevsimde Ucuz olan amele ücretlerinden İstifade edilmiş olur. Bu suretle aba temizlik işleri yapılan bağ işin bütün yağmur sularını bağ- Tna alır ve ilerideki kuraklığı Siğorta eder “yaprakları ve bir- v'“_( dalları temizlenerek — açılan "thrın kış donlarına — daha azla mukavemet ettiği görülmüş- tür,, kıştan evvel kesilen dallar- 'an da yakacak makamında isti- âde edilir. En nihayet kış don- Tinın tesiri geçince omcaların Kütüklerindeki kabuklar ele bir | $üval sarıl p ovmak — süretile s0- Yülur ve üzerine de ya adi kireç badanası yahut ta yüz kile suya 25 kilo sülfat dö fer karaboya Ve | kilo. ast sülfürik zaçyağı esabile — hazırlanan — mahlülden türülürse bu mahlül kabuk altla- Tita şaklanmış olan Ödemis ve Olğüıllr ve asmaların bünyesini Sağlamlaştırır. “Kabuk soyma, bağların adeta banyosudur. bi v ameliyeden sonra artık udamıya başlanır ki- böylece anlattığımız. usul İzmit körfezi Muntakasındaki bağlar için en iyi timar usulüdür. —, Çiliçi Ö dasütea DA ) ae 5 Hai di ai İK İA EĞĞZ üler SA mahsulü de o | tutmalıdır ki her | edilmesi | işlerinin pek — büyük | | şehbirler, Solda:. Süprüntü kamyor: Binlerce senedenberi boşluk içinde dönen küremizin, kokmuş bir pislik yuvası haline gelmesi Jâzımdı. Eğer bu böyle olmamış, gelip geçen muharebe- lere, veba gibi, kolera gibi afet- lere, facia ve felâketlere rağmen ihtiyar toprağımız — bir çöplük haline, gelmemiş ise, bunu biz toprağın tasfiye edici ve temizle- yici hassasına , borçluyuz. Fakat toprağın bu kurtarıcı yardımından mahrumdurlar. Onun içindir ki temizlik işi, şehirlerde, bilhassa mühim bir cemiyet me- selesi haline gelmiştir. Fakat İstanbul için böyle bir mesele yoktür. Çünkü bundan elli sene evvel vaziyet ne idise bugün de öyledir; ihtimal elli sene sonrada bu iş böyle devam edecektir. Hergün, biribiri arkasına dizilen mavnalar, etraflarına ko- ku ve hastalık saça saça denize açılacaklar, müsait olmıyan hava- larda şöyle bir Sarayburnunu kıracaklar ve martıların çığlıkları arasında denize döküleceklerdir. Fakat kendini medeni v larla cihazlandıran bir şehirde bu iş böyle görülmez. Meselâ Parisi alalım, Pariste dört büyük elektrik fabrikası vardır ki bun- ların! dördü de Parisin süprüntü- HO haşeresinin yumurtalarını da | lerile işterler. Bunlar: Roömenvil, Sentuan, İssi Lemulino ve İvri fabrikalarıdır. Paris şehrinde günde iki mil- yon kilo süprüntü toplanır. Bu toplanış, belediye elinde bulunan elektrik — fabrikalarının — hususi kamyonlarile yapılır. Meselâ İvri fabrikasının — bu neviden 100 kamyonu vardır. Bunların behe- mehal 60 - 70 tanesi hergün va- zifeye çıkarılır.. Bu kamyonların alt kısımları çıkabilecek şekilde yapılmışlır. Yine ayrıca bu ara- banın altı, muayyen bir düğmeye basılır basılmaz açılır. Kamyonlar SON POSTA Bir Şehrin Süprüntüsünden Nasıl İstifade Edilir? öpleış'r Kömür Yerine Y;kılıyor tzbrika kazanına gidiyor bugün | * Fabrikaların, beheri 70 metreyi butan bacalarından biri takriben 5000 kiloluk süprüntü taşıyabilirler. Kamyonlar sokaklarda dola- şarak kendilerine ayrılan mınta- kalardan süprüntüleri alır almaz doğru ait oldukları elektrik fabrikasının — yolunu — tutarlar. Gelen — kamyonlar, derhal - sıra ile vinçlere takılır, hava yolile fabrikanın Üzerine gider, kazan dairesinin dibi açılır ve içindeki süprüntüleri — bırakır — bırakmaz yine hava yolile ayrı bir geçit- ten eski yerine gelir, yere indi- rilir ve garajına hareket eder. Kamyonlar bu garajda evvelâ krezil ile mükemmel bir surette dezenfekte edilir, — her — tarafı silinir, “temizlenir ve pırıl pırıl bir hale konar. Gelelim şimdi elektrik fabri- kasımın kazanına giren süprün- tülerere: Bu süprüntüler burada mükemmel bir surette — yanar ve şebrin — elektrik — ihtiyacını, sıcaklığını, — hareket — küvvelini temin ederler. Fakat — bunların içinde yanmıyan birtakim - mad- Dünyada Olup Bitenler — vinç altında. Sağda : Kamyonun üsi kısmı hava yolile deler vardır: Teneke parçalari, konserve kutuları, eski karyo- lalar, taş, toprak ve kiremit parçaları, eski çinkolar ve saire. Kiremit ve tuğlaya ait eşya, fabrikaya merbut diğer bir da- ireye nakil edilirler ve derbhal maşfer denilen” sün'ü bir kire- mide kalbolunurlar. Bu, ayrı bir fabrikadır. ki mükemmelen İş yapar. Demir ve teneke parça- ları, kuvvetli elektrik çeliklerinin altında beheri 80 kiloluk blokla- ra taksim edilir ve bunlar şeh- rin döküm fabrikalarına satılırlar, Bundan başka, son bir usul ile bu pisliklerden çıkarılan klorür deten ile adi cins ipek çorapların ağırlığı arttırılır, daha yüksek bir fiat ile satmak imkânı temin edilir. Bu süprüntülerden bin kilosu- nu yakmakla yüz kırk kilovat saat elektrik kuvveti — istihsal edildiği anlaşılırsa, Parisin kendi pisliğini kendinin bu — suretle temizlemesinden ne derece kârlı çıktığı anlaşılır. Fakat-bu dört fabrikanın kö- mür yerine süprütü — yakması beher bacoları 70 metreyi bulan fabrikaların civarını her halde rahat ettirmemektedir. Bu baca- lardan etrafa yayılan koku, du- man ve toza mani olmak, bun- ları fenni bir surette yok etmek için bunlara yeni bazı tertibat ilâve olunmaktadır. Bu dört fabrika için bu mas- raf, bizim paramızla 400 bin lira- yı geçmiyecektir ki fabrika ba- şına 100 bin lira demektir. Bi bu malümatı, İstanbul Belediyesi istifade edebilir ve bir gün gelir, belki elektrik şirketile bu vadide anlaşarak bir hayır işler diye veriyoruz. Balkanlarda 'Komiteciler Faaliyeti Arttırdılar Belgrat ( Husust) — Bulgar komitecilerinden mürekkep sekiz on kişilik bir çete, birkaç gün evvel Yugoslav hududundan içeri girmek teşebbüsünde bukunmuş- tur. Fakat muhafız karakol ef- radının derhal ateş açması Üze-, geri dönmek mecburiyetinde kalmışlardır. Çe- te efradından 3 kişi öldürülmüş- tür. Bir gece sonra ayni' çete başka bir noktadan tekrar Yu- rine — komiteciler ) goslav toprağına girmek istemiş, fakat müteyakkız bulunan Sırp hudut muhafızları tarafından ateş le karşılanmıştır. Bu hâdiseyi protesto eden Yugoslav hükümeti, Bulgaristan kâfi tedbir ittihaz etmezse, ko- mitecileri Bulgar toprağında biz- zat takip ettireceği tebliğ et- miştir. — Bulgar hariciye nanmırı verdiği cevapta ekseriyetle bu, komiteci denilen adamların siya« si hiçbir maksat takip etmiyen alelâde kaçakçılardan ibaret kim- seler olduğunu söylemiştir. Kanlı Bir Kavga Atina (Hususi) — Birkaç gün evvel Kavalada tütün amelesi ile zabıta arasında şiddetli boğuş- malar olmuş, bir amele ölmüş Üç amele ve bir jandarma ağır Hafifçe yaralananlar da yirmi kişiyi bul- suürette — yaralanmıştır. maktadır. Bulgar Mülteciler: Sofya (Hususi) — Büulgaristan Çiftçi Fırkasına mensup - olup bir müddettenberi Yugoslavyada mülteci sıfatile yaşıyan kimseler, bu ayın on altısında ailelerile birlikte Bulgar hududuna gelmiş- lersede hükümet treni durdura- rak mültecileri indirmiş ve Buk garistana af kanunu çıkıncıya kadar giremiyeceklerini bildirmiş- tir. Bir saat devam eden bir irkilmekten sonra aralarında eski çiftçi nazırlarından mülteci Nidel- | ko Atanasof ile Hıristo Stoyanof ve daha dört kişi - ayrılarak Yu- goslavyaya iade olunmuş, diğer kadın ve bazı erkekler Sofyaya salınmıştır. Erkeklerin kabahatli olanları doğruca merkez hapisa- nesine kapanmıştır. Mültecileri karşılamıya çıkan Meclis İkinci Reisi Zaharif hudut boyunda polis tarafından ileri salınmamış ve eğer ileri geçer- lerse silâh istimal edileceğini bil- dirmişlerdir. Hükümetin bu şid- detli emrine karşı Zaharif ve arkadaşları otomobillerine binerek Sofyaya dönmek mecburiyetinde kalmışlardır. Yugoslavyaya dönen eski çifçi nazrlar hükümetin bu hareketini protesto etmekte Sofya Barosu kabinenin mücrim olan kimselerin Bulgar hükümetire teslim olmak üzere hududa kadar — gelme- sile tevkif olunmıyarak geriye Yazmak bizden, tesirini gös- termek ise bize ait değildir. çevrilmelerini büyük bir mes'uli- yet addetmektedir..

Bu sayıdan diğer sayfalar: