Ârasında,.. _mîı müddettenberi siyaset sahne- muazzam bir manevra dönü- T Bu manevranın bir tarafı Ame- &. Öbür tarafı Japonya, İngiltere, ğ R"" ve Fransadır. Mavzuu ise bir çaç alâkadarlar için Çin ve Man- düny, P Yasası, öbür. kısım için de 'NYa huknı.rı.lıgıdu. Malüm olduğu üzere Japohya, YAt menfaatlerini — İleri sürerek a l"'"îi işgal ettiği zaman onun 4..4,_"""“ derin bir hayret uyan- €- Çünkl her ikisi de Cemiyeti gy M azası olan iki devletten biri “Berinc karçı tecavüze geçmiş bu- Nu - '”'du. İaponyanin, bütün dünyaya mey- ön okumak demek'olan 'bu hareketi Hina yapamıyacağı muhakkak tı. :"" içindir kl bu oyunun arkasın- raki gİ devletlerin bulunduğu me- da beklendi. İlk oyvel vaziyeti d y dana çıkan, Fransa oldu. Anlaşıl- Blekelerinin| tohdit kargısında bu- w ORunu — görerek Japonyaya el K Diştr, Japonyadan aldığı silâb me 'işlerinin de kendisine ayrıca bir RarSat temin etmesi, bu kombine- dir 'da onu #0n derece memnun eden hâdise olmuştur. _Vlu'yıu n geç Tilteredir. Çünki uzun müddet KiYatlı bir vaziyette duran bu dev- bu devlet, Hindi Çinideki müs- te Bihayet maskeyi yüzünden | KS Ve bu avretle anlaşıldı ki. Ame- : ile bir silâh yarışına çıkmaktan Snu, Uzak Şarkta meşgül etmek halta bir harbe sürüklemek daha | | v Müvafıktır. - Amerika, Japonya | ai asile kendisine indiririlen sille- | ."_ neredek — geldiğini —anlamakta iSikmedi. Şimdi, birçok vaitleri AÇNE Amerikan - diplomatları, elle- çantalarile yeni dünya ile eski d ıg" arasında mütemadiyen mekik .n"'"'hr. Avrupa devlet adamla- Börüşmek üzere soa defa Paris bi L“dn:: len Norman Davisin Yahati dan dolayı ihtiyar —.“"îı— Bu arada, harp borçların- tonzilât yapılacağı da Amerika- KA Avrı kullanmı; ya baş- :*tı ve cazip bir silâh olmuş. * Yesi manevranın ne derece Beraffak olabildiğini. Mançuri me kere u yakında, Cenevrede müza- 'dll&'( zaman devletlerin takı- Ü tavırlar gösterecektir. M, Manyu Romanya üşvekili a .Bllkn:q 20 — M. Manpyu Baş- .:hmü kabul etmiştir. M. Man- e tariciye nazırlığını M. Titü- tir, SBün kabul edeceğini sölemiş- |.& viydı Voyvot kabinesinin *sna sebep olan Sovyetlerle Sulh Baltalanıyor ——— —— ——— — İzvestiya, Rus Düşmanlarının Sulh ÂAleyhtarlığından *Moskova, 20 — İıvııtiyı ga- zetesi “Sulh baltalanıyor,, başlıği- le yazdığı bir makalede diyor kit Uzak Şarkta vaziyet çok vahim bir şekil aldığı bir sirada Sovyet Hüküâmeti soğuk kanlılığını bir an için olsun elden bırakmadı. Ve sulh siyasetinde öyle bir sükünetle devam etti ki en ileri militaristler bile sulhu bozmak teşebbüsünden ile ademi tecavüz misakları im- zaladı. Sovyet muvaffakıyeti Fransada Sovyet düşmanlarının tahrikâtına rağmen Sovyetlerin sulh siyasetine doğru yürüyen unsurları kuvvetlendirdi. AAELa S | Sovyet Rusyanın bütün komşula- rı içinde ademi tecavlür misakını istemiyen yalnız bir Romanya vardır, fakat bu memleketteki ademi tecavüz misakı düşmanları uzun müddet Sovyetlerin sulh siyasetine karşı duramazlardı. Şimdi Romanyayı idare edem ler, Sovyetlerle ademi tecavliz misakı imzasını isteyip isteme- diklerine dair kat'I bir cevap vermelidirler. Romanya bütün Avrupanın — dilediği bu misakı imzahyarak — Şark — Avrupasında sulhu kuvvetlendirecek mi yoksa, sulhu akim bırakmak istiyen ve bunün için en iyi yerin Romanya olduğunu düşünen unsurlara bey- nelmilel siyasette yardım mı ede- cektir ? a Casus r Trebiş Linkoln Yakalandı Früksel 80 — Meşhur casus Trebiş Linkoln, Midi istasiyonun- da tevkif edilmiştir. Casus, Buda rahibi kıyafetinde giyinmişti ve Şanghay belediye komisyonundan aldığı pasaporlta Şakung ismini taşıyordu. Casüs 6 eylülde Mar- silyaya çıkmış oradan - Berline geçmiş ve Berlinde Budizm hak- sulh — siyasetinin bu | Şikâyet Ediyor Geçenlerde istifa eden Cemiyoti Akvam Kâtibi Umumisi Sör Erik Dri- moudun yerine M. Jozef Avenol intihap edildi. Kâtibi” Umumilik okadar pazik ve ehemmiyotli bir vazifedir ki, bunun İntihabı etrafında bir müddot- tenberi alâkadar devletler tarafından sontuz münakaşalar olmuştu. Nihayet Fransız #iyaset adamlarından M. Avenolun namzetliği kabul edlidi ve inti- bap olundu. M, Avenol, Cemiyeti Akvamın yüksok momurları içinde mali ve İktisadi sahadaki ihtısasile şöhret kazanmıştır. Cemiyoti Akvam namına Merkesi Avrupâ, Kanada, Uzak » Şark ve Amerikaya günderilmiş ve ber yöerde muvaffak olmuştar. Resmimiz sgolda M. Avonol, sağda Cemiyeti Akvamın riyaset kürsüsünü ve bürosünü güöstermektedir. Belçika Kabi abinı Buhranı Mali Vaziyet Çok Vahimdir, Hemen Tedbir Alınması İsteniyor Brüksel, 20 -— Güzeteler, buh- l kuvvetli şahsiyetlerden mürekkep bir kabine teşkili muhtemeldir. Her ne olursa olsun vaziyetin bilhassa mali vaziyetin vahameti hemen tedbir — alınmasını ettirmektedir. ranın — halli i 'eni ün | meclisin feıu*wm’ dı= fiktirler, M. Rankin ile katolik- lerin ekseriyeti bu tedbire taraf- tar olmadıklarından mayıs - inti- habını temine — çalışmak ürere Kont B;tlene Suikast Budapeşte, 20 — Sabık Baş- vekil Konat Bet:ı: bir suikast | apıldığı şayi oştur. — Ziraat ;!ı:'rdı İIM. Sabonun — sabık kâtibi | olan Esküt isminde bir şahıs, | ihtilâs cürmile 1925 te 5 sene hapse mahküm olmuştu. | Bu adam © zaman, bu işle /Hindenburg Yaralanmamıştır Berlin 20 — Reisicümhür Hin- denburgun düşerek vabim surette dir. — Maroşal bir toprakta ayağır kayarak düşmüş ise de kendisine bir şey ölmamıştır. | yaralandığı haberi doğru değil- | geçenlerde — islak | Ailemizi Nasıl Kandıralım ? “19 yaşındayım. Bir seneden- beri 16 yaşında bir kızla görü- Şüyoruz. Mes'ut bir yuva kurmak için evlenmek fikrindeyiz. Kızın ailesine müracaat ettim, muvafa- kat etmedi. Halbuki ikimiz de b ribirimize sönmez bir aşkla bağ- byız, gönlümüzü biribirinden aye racak biçbir kuvvet yoktur. Fa- kat kızın ailesinin evlenmemize mza göstermemesi ikimizi de nev- mit bırakmıştır. Biz ne yapalım.,, ÇR—-LN Bu işe en ziyade itiraz eden kimdir, baba mı, ana mı? ? kız annesini bher vakit kandıra- bilir. Anneyi kazandıktan sonra da onun vasıtasile babayı yola getirmek mümkündür. — Hiçbir anne kızının şiddetli bir arzusunu reddedemez. Kız bir taraftan bu yoldan yürürken, genç te bir taraftan kizın ailesi — üzerinde müessir olacak dost ve akra- baları —ortaya — sürerek onlar vasıtasile — babayı — yumşatmıya çalışmalıdır. Nasıl bir iş bulmak için tavsiye alırsanız, ana babayı kandırmak için de, onları ikna edecek kimselerden tavsiye mek- tupları alınız. L * Üç ay evvel bir kızla tanış- mıştiım. Bu kız bütün mevcudi- yetile bana bağlı olduğunu söy- lüyor ve sadakat yeminleri Jediyor du. Fakat şimdi öğreniyorum ki bu kız fena yollara düşmüştür ve birçok — gençlerin — hayatını zehirlemektedir. Bu aldanma bana acı geldi. İntikam almak istiyorum. ,, M B Ne tuhaf his! Siz kızı bırakıp gitmişsiniz. Bunu kabul ediyor- sunuz da kızın sizi bırakıp gide- ceğini niyo kabul etmiyorsunuz. Her sevişenler biribirlerine ebedi sadakat yemini etmişlerdir. Fakat dünya kuruldu kurulalı bu yemi- nine sadık kalan pek az kimse görülmüştür. HANİIMTEYZE —â TAKVİM .- alâkadar yüksek — şahsiyetlerin kendilerini kurlarmak için bu işe kurbani *ittiğini söylemiş ve bu arada Kont Betlenin de - ismini ilâve etmişti. Mahpusiyetini ik- mal eden Esköt aleyhine, Kont Betlen larafından açılan hakaret davası görülürken Eskütün üze- rinde bir. hançer — bulunmuştur, İugiliz Lirası Düşüyor AA Londra 20 — İııghlıı lirası ;ıu-—:':;lld ŞEAİE :’ııı" vi . & gl ui dün yine sukutuna devam eltmiş FH van iterim aü 06 bak Zi Troşiasö 13iT ve 86,03 frankta kapanmışlır. DA Bu sukutu, sanayideki kararsızlık ve bazı kimselerin yaptıkları spe- külasyonlar doğurmuştur. İngiliz lirasının düşmesi Üzerine altın fiati artmış ve ince altının fiati ons ba- | vekn yüzani pasaci| vax Cüaaş PMES2 (B 16$v yi Li | Uğ. (e 361 solvan | kandssrls e| a| tya asında — müzakeresi ae :::lı_. lü.ı'ıl .m';ı:umî:: kında k_onfeîınslu vermiştir. aE Va tdildikten sonra M. Vayda Trebiş Linkoln hudut harici %“'ill kabineye girecektir. — | edilecektir. TEFRİKAN UMARASI 104: ÇOCUKLUĞUM 3 Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayal! ramani .'lıu Türkçeye Çeviren: Muvaffar SÜnd 'N için Üzülme efendi,. Yü-| nasıl günahkâr olduğumu.. Hiç çt €u birdenbire bir tebessöüm | olmazsa şimdi olsun.. Çevi Daha fazla tahammül edeme- irdi. Ninemin boynundan tuttu :::kl vücudünü ninemin cesim dedi el:"e yapıştırdı.. Yutkunarak i Eıı,î ÂAh deli karı, benim iyi h—_ı karıcığım, sen dünyada hi yar olan son kimsesinl An- .'“:_"mı.. Seni hiçbir şey mü- Sir etmiyor. Düşün bizim ST Çalglağimizi v0 ol için | . Başını bir keçi gibi yııııl dim. Gözlerimden yaşlar fışkırı- yordu. Sobadan aşağıya sıçradım ve onlara doğru koştum. Sevinç- | ten ağlıyordum. — Çünkü - onlar hilâfı mutat biribirlerine karşı sevgi ve yakınlık gösteriyorlardı. Annem gelmişti. Ayni itibarda büyük bir insan imişim gibi be- raber ağlaşıyorduk; beni kucak- hıyorlar, sıkıyorlardı. Büyük ba- Şayianın aslı budur. Z ŞAT bam vüzüme gülerek bakıyor ve: | duran mukaddes “Vahşi oğlan sen de burada me | söyleniyordu : sın? , diye Fsildıyordu. “Eh, | — — Ey rahim olan Allah, bak artık amaean geldi. — Sen - ona , bizim halize |. | itibar edeceksin, büyük babanı | Yumruğu ile köğsünü dövü- | bu ihtiyar geytanı tanımak . iste- | yor güm güm gümletiyordu. Bu miyeceksin değil mi? Sana bu | henim hoşumda gitmiyordu. Onun | kadar yüz veren büyük annenin | zaten Allahla konuşmasını da hiç | bile hiç ehermiyeti kalmadi ha? | beğenmiyorum. O sanki Allahın Ah gizler! , huzurunda — kendini — methetmek Kollarını açlı bizi itti. | istiyor gibi idi. rezimlere doğru ve şına 66 şilinden 66,2 şiline çıkmıştır. : ile dinliyorlardı. Okadar küçülmüşlerdi ki am- nem onların da annesi gibi gö- Tünüyordu. Şiddetli heyecanlardan yorgun düşmüştüm. — Yatağımda — uyuya kaldım. Akşam üstü ihtiyarlar pazar- hk elbiselerile akşam ayınına git- tiler. Büyük babam Lonca baş- kâhyası iken taşıdığı ceketini ve Ayağa kalktı, istemiyerek yapr- yormuş gibi yüksek sesle dedi ki: | — Herkes burayı terkediyor- | lar. Kendi yollarına gidiyorlar.. Sonra hepsi yine - dönüp geliyor« lar. Peki çağır onu içeri gelsin ! Haydi, çabuk ! Ninem mutfağı terketti. Fakat o başını öze iğdi. Köşede asılı Annem geldi. Kırmızı elbisesi geniş pantalonunu giymişti, Sır- | mutfağa bir aydınlık yapıyordu. | tına ayı derisinden yapılmış bir | Masanın yan ndaki sıraya oturdu. | kürk - almıştı. Ninem gözlerini Büyük babam ve ninem onun | neşeli neşeli kırıştırıyordu, anne- sağında ve solunda oturuyorlardı. | me: “Baki, Dedi. “Baban nasıl Kırmızı elbisesinin geniş kolları | süslendi! Temiz bir keçi yavru- ihtiyarların omuzlarında duruyor- | suna beaziyor!,, du. Onlara yavaşça ve ciddi va Ananem gülüyordu. _Sidd“bkçdnikhiııylwııı (Ç Arkası var )