aArasız .ı’ı— Ben de ikinci defa olarak üyorum: — Maksadım — Iâtife değildir. Biraz evvel gize ismimi Söylemiştim. Şimdi de hüviyetimi Söyliyelim. Tıpkı sizin gibi detek- tifim. Fakat amatör detektifim; Para kazanmaktan ziyade vakit Beçirmek için çalışırım! Bu mur hdaımeyl müteakıp — maksada Belelim : , Üç aydanberi geceli gündüzlü Sizi takip ediyorum. Ne yaptığının Site dostlarımdan ve abaplarım- dan üç beş kişiyi şönderdim. Bana müşterilericizi nasıl kabul titiğinizi ve size havale edilen İşleri nasıl zahmetsizce gördüğü: Büzü, - hulâsa uğraşmadan nasıl Para kazandığınızı anlattılar. — Fakat Efendi.. ç — Birakınız da devam . ede- Yim: Evet mesai şeklinizi anladım. üna rağmen bir aralık hakika- ten Edgar Pip olup olmadığınız- dan şüphe ettim. İngilterede size Bardiyanlık etmiş olan Higens İtminde bir adamı Londradan Betirttim. Derhal tamdı. — Pekâlâ, farzedelim ki, Ed- Sar Pip benim, fakat mademki Semiyete karşı borcumu ödemi- fim, hapishaneye girip çıkmışım, imdi serbestce çalışarak hayatı- Bu kazanmaya hakkım yok mudurl! — Elbette vardır ! Fakat ça- İişirken tekrar sapıtmamak, doğ- Te yoldan şaşmamak şarlilel.. Acaba muhatabım Sen Tro- » Ptz hâdisesinden mi bahsedecek- -Ü2 Mümkün, fakat bundan be- endişem olamazdı, — vakıa Yanlış bir rapor vermiştim, fakat 'et aldandığımı söyleyebilir- dim. Bana gelen müşterileri ah 'hhmt olmaklığıma — gelince :"'“lldı kanınen cezayı mucip İr hareket göremiyodrum. Çönkü Terdiğim malümatın aksi ispat | Mmezdi. ı Maamafih adam devam etti: ı '.ık'— Evet, çalışmak kakkınızdı, | at doğru yoldan şaşmamak ; ::_'“k—- kendi hesabıma ben bun- İ #üphe ediyordum, mümkün d'u— dayanamaz, diyordum, ve Merakla - neticeyi — bekliyordum. Nihayet günün birinde tahmini- S doğru çıktığımı gördüm! — Efendi, zannederim ki evi- ne. bana konferans vermek - için Helmemişsinizdir. Açık söyleyiniz, meseleden bahsetmek - is- T — Hügo Çemner meselesinden! j Güldüm : 1 p: — Galiba bu meselenin ka- ' andığını bilmiyorsunuz? Ü Miı biliyorum : Mister narı in kasasından bankmotları bilha çaldığınızı, harcedemeyince Gi Ssa tehlikeli görünce nasıl ':p ta geriye götürdüğünüzü m Cernerin dolabına zu, — hulâsa — herşeyi başlan başa ve gözlerimle gör Püş gibi biliyorum! 'n adamm varacağı neticeyi B l Üzere protesto etmeden Sdum. Fakat o sözüne de- Şam etmedi, cebinden bir cüzdan banl Süzdanın içinden de bir knot çıkardı, bana gösterdi — Eötfen bu banknotun köşe- bakınız: "Erenmiye çal şıyorum. Bu maksatla [ evinden çaldığım banknotlardan biri idi ve köşesinde de soğuk damga ile yapılmış olan Çesner ismi okunuyordu: — Görüyorum, Çesner - ismi var, dedim. — Hele hele, biraz daha dikkatle bakınız.. Baktım ve birdenbire şaşa- dim. Banknotun köşesinde, Çes- ner isminin alt tarafında bizzat benim imzam vardı, fakat bu nasıl olabilirdi? Bir dakika düşünme bana hâ- diseyi anlatımya kâfi geldi. Bua banknotları — çaldıktan — sonra evimde sayarken bir tanesini dü- şürmüştüm, yerden alarak örse- lenen kısımlarını masanın Üzerinde düzeltmiştim. Anlaşılan bu düzelt- me keyfiyeti sünger kâğıdının Üzerinde olmuştu ve — müşteri- lerime yazdığım — raporlara — at- tığam — imzalardan — bir tanesi evvelâ sünger kâğıdına, sünger kâğıdından da bu banknota geç- mişti. Maamafih derhal dima : — Bundan ne çıkar, dedim: Mister Çesner ilk defa olarak buraya geldiği zaman bana bin frank peşinat vermek ,istemiş, parayı çıkararak masanm üzerine itirf etme- Deniz altındaki Serveter Umumi harpte büyük bir ak tın yöükü ile batan Misır - Ejipt isimli vapur nihayet uzun uğraş- malardan sonra hazinelerini dışarı verdi. Artigiyo namınmdaki İtalyan tahlisiyesi, senelerce uğraşlıktan sonra Ejipt vapurunun ambarla- rındaki altınları dalgıçlar vasıta- sile boşaltmıya muvaffak oldu. Bu muvaffakıyetli teşebbüsten sonra 1913 senesinde büyük bir mü- cevber yükü ile batan başka bir vapurun içindeki hazinlerin çıka- rılması — için hazırlık yapılıyor. Bu vapur, Meridadır. Amerikanın Virjinya isimli buraunun önün- lerinde batmıştır. İçinde bulur- duğu derinlik 60 metre kadardır. Meksikada isyan çıkıp ta impe- rator — Maksimilyen — ihtilâlciler tarafından kurşuna dizilince, İm- peratora ait emval, bazı Avrapa devletlerinin teşebbüsile Merida vapuruna — yükletilmişti. — Vapur yolda battı. O zaman deniz kur- tarma vasıtaları bu derece kemal bulmamıştı. Suların içine gömülen son Mısır vapuru — muvaffakiyeti Salvor isimli bir İngiliz gemisini bu maceraya sevketti. Fakat şimdi ortaya bir İngiliz balıkçısı çık- miş, kendisinin İmperatok Mak- similyenin oğlu olduğunu iddia ediyor, eğer bu mücevherler ele geçirilecek — olursa, İmperatorun en yakın varisi sıfatile bunların kendisine ait olacağını söylüyor. Bu balıkçının elinde mevcut ve- sikalar iddiasını tevsik edecek mahiyettedir. Meksika isyanı patlakverdiği zaman küçük prens &1 giz- lice kaçırılmış, Londraya getiri- miş ve bir sabah, bir katolik kilisesinin merdivenleri üzerinde bulunmuştur. Meridanın hazine- lerini çıkarmıya teşebbüs eden şirket, şimdi bu ıfhınl.ı müzake- Bi iersisın Başından Geçen Vak'alar: e ilyoner! Para Kazanmaktan Ziyade Vakit Geçirmek İçin Çalışan Amatör Detektif - Lütfen Şu Banknotun Köşesine Bakınız!. | vapurdaki serveti çıkarmak kim- | senin aklından çeçmedi. Fakat | ö0n. BOSFA Maharelet: Arnold Galopen —6t— koymuştu. O sırada sünger kâ- ğıdından imzam bu bankmota geçmiş ve bu banknot ta çalınan bankaotların arasına — karışmış olacak! dedim! u"'”'-uıılnıüdnhr L — Hakikaten hazırcevapsınız: Fakat ben işimi iyice tetkik et- tim ve öğrendim ki Mister Çes- ner çalman — banknotları daha © gün bankadan almış ve hiç el sürmeden kasasına koymuştu. Bu sırada kapı çalındı, buyu- runuz, dedim, içeriye bir komiser girdi. Anlaşılan her şey peşinden hesap — edilmişti. — Mukavemete imkâa — yoktu, Çaresiz evvelâ karakolu, sonra da mahkemeyi boyladım. Neticeyi biliyorsunuz : On sekiz ay hapse mahküm oldum. »x Dışarda bıraktığım vaziyete gelice Sen Tropez: Büyük bir dolandırıcılıktan — dolayı - tevkif edildiği için izdivacı bozulmuş- tur. Zevcem (Edit) ise bana an- lattığma göre şöyle böyle hayatı- n kazanmakta ve her hafta pa- zar günü beni görmiye gelmek- te, bir an evvel müddetimi biti- rerek çıkmaklığımı beklemektedir. SON —a e— -— E LN $işli Halâskârgarl — cadderinde 292 numaralı Ali Fuat eczanesini satın aldım. Alacaklılar varsa 15 gün zar- fında müracaatları ve mezkür müd- detten sonra vaki olacak müracaat- ların muteber olamıyacağı ve hukuk- ları zayi olacağı ve hiçbir mes'uliyet kabal olunamıyacağımı ilân eylerim. Eczacı Asim Şükrü İstanbul 4 ncü İcra Memur- — a aa a.. luğundan: Boğaziçlade Emitgânda — Bağlar bi- İ ve İstinye #okaklarına nmâzır gayri monkalde hissedar ve alâkadar <ap elyeovm ikametkâhları meçhul Conaniyar H. fa Comil 'Tosun Paşaya vo alacaklı olan Osman Beyde Keşiş sokağında dokter Hayrı Beyin ha- nesinde mukime İked elyevm ikar metgâbı meçkak- Gülter Hanıma ve mukaldema Böylerbeyinde yahsın- da mokün olaa Mibhri Emire W. mâaş Tamanına 47088 lira kiymet tak- lır edilen Boğaziçitde Emirgünda Buğ- lar hilâli ve İstinye sohağında kâ'n atik 8,10 &8l0 yallkörrer, cedit 14,14 namarak köşk Ve Pahtim maballini bavi gayrı söenkülün dört İtiharile iki bissesile derymuda edti 17 buçuk mas sora ve iki lüle wa döct hisse İi ibarkle i açık arklırmaya — VA: P 15-10-092 tarıhisde — şartnalacear — dicanbaneye taik ve T-11-93? larihine müsadif pazarlesi günü saat 14 den 17 ye kadar açık — ATTÜIYMA süretile — satıe İscağı — ve İkinel arttırma — olduğu öon gçok artlıranın üstünde — bira- ı ve birinci arttırmada (3000) ya talip çıkmış aldağua tobliğ ma- kamına kulin olmak üze-e 909-59 dose: ya numarasile ilân olunur. İstanbul sinden; Salılması mükarrer merhun eşya 2-10-9032 tarihine mümud '7 pazar günü saat 16-17 de Beyoğinuda Kâtip Mus- tafaçelebi mahallersinda Abdullah soku gırda 16 No, l1 hanede bilmüzayode satılacağı ilân olünur, -ç YA doğruluğuna kanaat ederse ken- disile bir mukavele yapacak ve bunları onunla yarı yarıya - pay- Altıncı İcra Dalre- —Balkan Hâr;îninr Kintesiyaeulir Bugünün Meselelerinden ürkçemizi Canlandıran Çok Mühim Bir Keşif! ( Baş tarafı | inci sayfada ) deki tesirleri hakkında düşünce- leriniz nedir? arapçada — isim ve füller en az Üüç harfli, ve ilk bakışta iki harfli görünenleri de esasta yine üç harfli sayı- lırdı. Fakat bugön dil bilgileri bu kanaatin doğru olmadığını meydana çıkardı. On, on iki asırdır Arap gramerlerinde yaşı- yan bazı kaidelerin yalnışlığı or- taya atıldı. Arapçada Üüç harfli öz köklerin sonundaki harflerin ekleme ve sonradan takma oldu- gu size vereceğim örneklerle bir kat daha kuvvetlenmiş sayılabilir. Arapların birçok kelimeleri türkçeden aldıkları artık ispatı güç olmıyan bir hakikattir. Bu araştırmalarımla anladım ki, iki harfli Türk köklerinin sonlarına biribirine benzer “veya başka başka harfler eklenmesile yeni birtakım Arap kökleri doğuver- miştir. Türk dilinin en basil cevher- lerinden alınan bu kökler, ma- naca olduğu gibi fonetik itibarile de ya hiç değişmemiş, yahut ta münasebetleri zorlukla anlaşıla- gak, belki de kolaylıkla izalı edilemiyecek — değişikliklere uğ- yamıştır. Türk kökünün son harfinin tekrarile doğan köklere de tesas düf edilmektedir. Çok eski ve Sayısız asırların yuğurduğu — ve doğurduğu bu köklerin türlü türlü tezahürlerini derinden derine ine celiyerek uzun yazılar yazmak kabildir. Araştırmaları bir kül halinde Dil Cemiyetine verece- ğim. Şimdi size bazı örnekler gös- tereyim: Şu kelimeler, Türk kökünün son harfini tekrar etmekle vücu- da gelmiştir: l (Kat — t : kat ) yavaş yavaş katmak suretile biriktirmek (kate t#it) kokulu — şeyleri biri' -ine katıp karıştırarak macun yapmak. (Zan — n : san ) sanmak. (Ket — t: git ) yavaş yavaş gitmek, yürümek. (Ab —b:lüp) suyu yavaş yavaş içmek - Divanı Lügatittürk, el'idrak, (Deb — b : dep) deprenmek, kımıldamak, yavaş yavaş yürümek (Tem — m:tüm ) tamam. Tümden: Tam olarak. Anadoluda kullanılır. Şunlar da (kes) kökünün so- nuna başka Başka harfler eklen- diği halde manaları ya hiç de- ğişmiyen veyahut az çok deği- şiklik gösterenler: Kes — f: kesmek. Kes — r: kırmak. Kes — &: döverek ufalt- mak. Kes — m: el ile ufaltmak, Kes — d: alış veriş kesilmek, Kas — m: bölmek, parçalara a- yırmak. Kas — #: kesmek. Makas bu kökten — yapılmıştır. ki aslı mıkastır. Kas — m: kırıp , ayır- mak. Kas — I7 kesmek.>Kas /— r: kesip kısaltmak.. Kâas — b: kesmek. Kasap buudandır. Kas— f: kırmak.,, 1 Naim Hâzım Beyin izahatı burada bitmedi. Yarın bu mü- him dil keşfinin daha mühim —a Acı Hatıraları Ve Bulgaristan ( Baştarafı 1 inci sayfada kan muharebesinde, ölen Bulgar askerlerinin ruhlarını — tarziz için rohani bir âyin yapıldı. Âyin bittikten sonra Harbiye Nazırı Jeneral Kisof, Sofya Merkez Ku- mandam Jeneral Solarof, Meb'u- san Meclisi Reisi M. Malinof, Eski Muharipler Cemiyeti mü- messili, Trakya ve Makedonya mültecileri heyetleri, başlarında Sofya Bulgar Başpiskoposu oldu- gu halde Ayanikola kilisesi av- Tusuna — gittiler, Burada tek- rar büyük — tezahürat yapıldı, sonra buraya — Balkan — bhar-« binde ölen askerler için dikilen abide küşat edildi. Bu münase- betle Meb'usan Meclisi Reisi M. Malinof bir nutuk irat ederek heyecanlı sözler söyledi. Mütea- kıben abideye yüzlerce çelenk konuldu. En sonra da - binlerce halk bu abidenin önünden geçe- rek tazim hislerini ifade ettiler. B areya Kiralık apartıman Tramvaya bir dakika Şişlide Osmanbeyde Afitap sokağında 18 nu- maralı Araksi apartıma- nının 6 numarası kiralık- tır. S oda, bir sofa, su, elektrik, havagazı, güneş ve hava Kapıcıya mürseaat edinir ——— e —V İstanbul 4 Üncü Icra Memur- luğundan: Bir doynin temini içiğ mahcuz ve paraya çevrilmesi mukarrer 6) Bra kiymati — mehammeneti Lâçik marka para kaşasi 27-10-99? tarihine müsar dif perşembe günü saat 10 dan 12 ye kadar Galatada Asapyan hanında Kır Zale Şovki ve Şürekâisi yazıhanesinde âçık arttırma ile satılacaktır. 'Tallpterin mahaltindo bulunacak me- muruna 98 dozya ile müracaatları ilân olunur. Temmuz 1914 Emil Lüdviğin şaheseridir. Tarih, politika, di; asi ile meşgul olan hiçbir bunu defaat ile okumaktan müstağ- ni değildir. hor kitâpçıda 150 Kr. Tereme Haydar Rifat Beyindir