A. Cemiyeti Tasarruf Yapıyor İktisat buhranı, demiştik ki Cemiyeti Akvama da sirayet etti. Bunun ilk tezahürü, cemiyetin mahtelif bürolarında daimi vazife ile çalışan memur maaşlarının tenkıha uğramasile görüldü. Eski umumi kâtip Sir Erik Drümmond (İngiliz) tahsisal ve tazminat ola- rak tahminen ayda 16300 lira alıyordu. Şimdi bu a 14 bin liraya indirilmiştir. Yeni umumi kâtip Avenol (Fransız) bu parayı alacaktır. Umumi kâtip muavini ise 10 bin lira yerine 8500 lira alacaktır. Mevcut üç umumi kâ&- tibin maaşları da ayda 7000 lira ya indirilmiştir. Garip Bir Alış, Veriş Berlinden bildiriliyor : Berlin On altıncı bukuk mahkemesi, adi tarihte nadir tesadüf oluna- bilen bir davayı görmüş ve neti- celendirmiştir. Davacı Şultz is- minde bir amele, dava edilen de Valter namında Şultz'un eski bir arkadaşıdır. Şultz karısını Valtere 701 marka satmış. Paranın tak- sitle overilmesi (kararlaştırılmış, Bunun üzerine Şultz ile karısı mah- kemeye müracaat ederek ayrılmış- lar; kadın Valtere varmış. Bu ara- da Valter vadesi gelen taksitleri muntazaman ödemiş, arkadaşıma tam 300 mark vermiş. Bu sırada karıkocann arası açılmış, Şultz - istiyor ki Elinde mev cut yazılı mukavele Valter, geri kalan 409 markı kendisine vermiye mecbur edilsin, Valterin iddiası da şudur: Ya- pilan mukavele kadınla beraber yaşadığı zamana inhisar etmek icap eder. Madem ki ayrılmıya karar vermişlerdir; mukavelenin hükmü olmamak lâzımgelir. Hâkim, bu garip iddiaları dinledikten sonra elde mevcut mukaveleye rağmen bu gibi alış veriş yapılamıyacağını, bunun ah- lâka, nizama aykırı düştüğünü anlatmıştır. Şultz, bu suretle ha- kikati anlayınca arkadaşının boy- nuna sarılmış, Valter de, bundan böyle beş para vermiyeceği em- niyeti ile hâkime derin bir reve- rans yapmış, mahkeme salonun dan çıkmışlardır. M. Huverin Geçirdiği İşkence Nevyorktan yazılıyor: Ameri- ka Cümhur Reisliğinin azap ve- ren vazifelerinden biri de, sırası- mahkemelik olmuşlar. | mucibince | na göre, günde on binlerce ziya- retçiyi kabul etmek, onlarla ayrı ayrı konuşmak, hatırlarım sor- mak zemin ve zamana göre söz söylemektir. Amerika, çok demokrat bir memlakettir. Reisicümbur için bu ziyaretçilerin ayrı ayrı e ellerini sıkmakta lâzımdır. Fakat çoğu çiftçi, Obundan dolayı güçlü kuvvetli insanlar olân bu binlerce insanın elini sık- mak, ber babayiğitin kârı de- ğildir. Ondan dolayıdırki çok | defa, bu el sıkışları yözünden Reisicümherların kolları incinmiş parmakları zedelenmiştir. Geçen gün, Amerika yeni temyiz mahkemesinin açılması münasebetile Beyazsarayda tertip edilen resmikabul, bu nevi bir kaza ile neticelenmiş, Reisicüm- bur M. Huver'le görüşen bir pa- paz, devlet reisinin elini öyle bir sıkış sikm.ş ki biçarenin parmak- ları çatırdamış, yüzüğü etine gö- mülaüş, (Reisicümhur Okendini tutamıyarak baykırmış | — Eyvah, parmaklarım gitti, Papaz çok müteessir olmuş, | Reisicümbur elini bir cendereden kuçli ırdığına memnun, gülmüş ve sâdise böylece kapanmıştır. SON POSTA — Tarihi Musahabe —- «Bre Koman Zalimi.. Hemen /icsret Mektebi Uçurun Kellesini!,, , Osmanlı siyaset tarihinin her sayfası kopkoyu kan pıhtılarile çamurludur. Öyle bir tarih ki hastalıklar öfürükle tedavi edik miş, fitne alevleri ihtilâl tınalarile söndürülmüş - hainlerin kafaları (o zalimlerin © satırlarile uçurulmuştur. Binbir misal are sından işte bir tanesi Anadoluda öbek öbek Celâli haydutlar türediği - bir devirde zamane vezirlerinden Hüsrev Pş. “serdarı ekrem, tayin olunarak eşkıya Üzerine gönderilmişti. Husrev Pş. iri kıyım bir Ye- niçeri azmanı idi: (Çinar gibi korkunç bir gövde, kıpkızıl bir beniz, katmerli bir ense ve bayli yüksek bir boyl.. Fakat bu hey- betin taşıdığı kafada akıl ve beyin den eser yoktu. Dünyayı yalnız iri | elâ gözlerile gören bu iri cüsseli vezir günün birinde “ Serdarı Ekrem , olacağını aklma bile getirmemişti. (o Fakat Efendisi bu iltifatı nihayet ona da tevcih etmişti. Hüsrev Paşa, Hünkâr Efen- disinin ayaklarına yüz sürüp fer- manımı koynuna yerleştirdikten sonra ordusunun başına geçti ve soluk almadan Anadoluya saldır dı. İlk nefeste Tokat civarında konaklıyan Hüsrev Paşa, bütün sancaklara (oçavuşlar (o saldırdı, onlardan gelecek haberleri bekle- mekgiçin çadırına çekildi, sayısız tariyelerinin arasında yanladı. İlk haber Hamit sancağından gelmişti. oTalar çavuşu yağız atından atlar atlamaz Hüsrev Paşanın önünde yere geldi ve ruhsat alıp söze başladı: «— Devletlümuz... sancağında reaya şekvacıdır. Halk zulümden beş vakitte medet Allah çeker. Ha- lâslarıma azimet buyurmanızı di- lerler.,, Hüsrev Paşa fazla düşünüp yorulmadı. Hükmünü hemen ver- Hamit di: Defterdarın boynu vurulacaklı. | Aradan çok zaman geçmedi, def- | terdar yaka paça edilip Serdarı- | ekremin önüne getirildi. Sorgu fir | Padişah | defterdardan ! ve suale lüzum yoktu. Zatet cek lât kara Ali de oracıkta idi. Def- terdar Hüsrev Paşanın gözü önün- de kemente getirildi ve son ne- fesini verdi, Hüsrev Paşa henüz çadırına çekilmemişti. Meşhur celâl sergerdelerinden Osmanın ele geçtiği haberi su- nuldu.Serdarı Ekrem bunun için de muhakeme ve hükme ihtiyaç gör- medi. Kara Ali,Defterdar efendi nin boynunda yeni çözdüğü kemendi bu sefer Osman şakinin boynuna doladı ve herif bir lâhzade öte tarafa yollandı. Hüsrev Paşanm artık keyifçe- ğizl yerine gelmiş, gönlü hoşlaş- mıştı. Avurduna geniş bir yalpa vererek peşinde yalın kılıç gezen İ kapı çavuşuna seslendi: — Nasıl, dedi adaletimi be- ğendinğmi? Çavuş ağa, ezeldenberi alışkın | olduğu cevabı tekrarladı: — Ferman efendimizindir!.. Hüsrev Paşa geniş göksünü İ şişirip bir daha bumurdandı: — Fesat ehline soluk vermek Belçiküi Kabinesi İstifa Etti Brüksel 19 — Liberal Nazır larla Başvekil (Oarasında çıkan ihtilâf o üzerine kabine istifa etmiştir. o Liberaller (o meclisin feshini, ve umumi intihabat yapılmasını istemektedirler, Dünya Iktısat Konferansı Londra 19 — İngiliz Başve- i kili M. Mak Donald Dünya İkt- sat Konferansı riyasetini kabul etmiştir. - TAKVIM PERŞEMBE 1 Gün“ 20- 1ci TEŞRİN 932 mm: 167 Aradi Rami 13 «Cem.e ahür: Ağ7 » dei Teşrim- | yova Evra Jvasat 42j6 16 vaya his —j| 40 ü 38) 1 50ğ Yalin til d37 İK oof mans: | 11 1314 37 Uaaip Zal Vek” via ikmal, i doldurulmuş, ! Aliyi Mutasarrıfın Boynuna Dolanan Kement, Emri Yerine Getirdi! gerekmez, ferman ederim. Bun- ların postları yüzdürülüp içlerine saman tıkılsın! Çavuşun dudaklarından tekrar ayni cevap fışkırdı: — Fermaaan efendimizindir! Biraz sonra Hüsrev Paşanın iradesi yerliyerine getirilmiş, ce- setlerden yüzülen derilere saman ağaçlara sallandr rılmıştı. Aradan çok geçmedi. Tokat Paşası Serdarı Ekreme taptaze bir cariye hediye etti. Hüsrev Paşa bu canlı hediyenin henüz ismini o sormamıştı ki OManisa- dan gelen tatar çavuşu Manisa Mutasarrıfı Hacı Paşanın, halkı mezalimden © bunalttığı habe- rini getirdi. . Tatar çavuş yalmz değildi. Hacı Paşayı da beraber sürükleyip getirmişti. Hüsrev Pş. iliklerine kadar hiddet kesildi, çadırının önüne firliyarak bhay- kırdı: — Bre koman zalimi. Uçurun kellesini 1... Fakat cellit Kara Ali ortalık- ta yoktu. Serdarıekrem bir fer- i yat daha savurdu: — Bre cellâtl... Kandasın?.. Yok... Cellât Kara Aliden haber yoktu. Derhal dört yana adamlar saldırıldı. Tam bir saat sonra cellât Kara Ali çadırın önüne getirildi. Hüsrev Paşa iskemlesini çadırın önüne atmış, iri gövdesini İs- kemlenin östüne yaymış cellâd: bekliyordu. Mahküm mutasamıf Hacı Paşa da oracıkta oayak Üzeri zangırdıyordu. Cellât Kara Ali serdarı ekremin fermanını yerine getirdi ve Hacı paşanın kellesini bir çırpıda uçurdu. Fakat is bukadarla bitmemiş- ti. Hüsrev paşa, dişlerini gıcır datarak bağırdı: — Bire .yıkın şu mereti yerel Etraftan üşüşenler cellât Kara yere devirdiler, ayağına falakayı geçirdiler ve tamam beş yüz sopa yapıştırdılar. Cellât Kara Ali de geç kak manın cezasım bu suretle çek- miştil. —N F. ,— Teşrinevel £ Kari Mektupları Mezunları Orta Ticaret Mektebi met larından Bürhan Bey yazdığ: ri mektupta Ticaret Mektebi kısım mezunlarının ise kısmi kabul edilmemeleri hakk ji kararın bu karardan evvel kısımdan neş'et etmiş ik tatbik edilemiyeceği fikrini il ii sürmekte ve: — Biz vekil Beyden de hakkımızın bize teslimini ettik, kabul buyurdular ve n tep müdürü beye de bu hu ta müstacelen karar verilec: # ve karar bildirilinceye (kaf | orta kısım mezunlarının mfatile lise derslerine deva! rma müsaade edilmesini em tiler. Buna rağmen bizi ufatile dahi derslere almama tadırlar. Gaziantep o Mahkümları Çalışmak İstiyorlar Gaziantepteki mahpuslar 9# mına Osman imzasile gönderil#* mektupta mahkâmların çalıştı ması hakkındaki mukarreratff kendi haklarında tatbik edilm* diğinden bahsedilmekte ve Adliy* Vekâletinin şefkat ve merhameli rica olunmaktadır. Burası Foloğrafhane Değildi Adresi matbaamızda mahfof bir kariimiz, Ankara Nümu#* hastanesinde (Orontken © vasıl sile bir dişinin fotoğrafı alınma” için müracaat ettiğini, f burası (o fotoğrafhane (değildi kabineye gelir, fotoğrafı aldırı"” sınız denildiğini yazmakta, bö halden şikâyet etmektedir. Türklerin İşten Çıkarıldığı Bir Müessese Sabık o polis memurlarındif Ali Vefik Efendi Balatta bir tütüf deposunda Türklerin işten çık" rıldığını ve; yerlerine ecnebi tabüyetinde bulunanların alınd” ğını ve meselenin bir kontrol? anlaşılacağını, kendisinin de eli” deki vesaikle bu ciheti ispst edeceğini yazmaktadır. i Cevaplarımız İ Seyitgazi mahallesinden Bedri Beyf” — Gönderdiğiniz resim Jordan'ın resmidir. * Karilerimizden Hüseyin Beye! — Tiyatroculuk mektebi k# panmıştır. Balet dersi almak içit Darülbedayi rejisörlüğüne vakit geçirmeden müracaat etmek İf zımdır. ; » Karileremizdn Ali Riza Beye: — Türk vatandaşlığına kabul edildiğiniz takdirde askere alınma” ihtiyat efrat möyanma kayded” lirsiniz. Çünkü esnan dabilindö değilsiniz. va Senai Beye Ziraat ve Bankaları bu if tasfiyeye o memur edilmişlerdir” Tasfiyenin yakında ikmal edile” ceği ve mevcuat . sahipleri” yüzde yüz verileceği söylenmek” tedir. pş Eskişehirde (Seyh baba) Sürer?” İmzalı meklap sahibine! Şüriniz çok çözel, Şiir der” cetmek teamülümüz © karicind? olduğundan bu hususta Lİ görmenizi rica ederiz