xx ' Beğendiniz Mi? ; İLA DT Yo e A ğ e dikı K 4 l — Çocuklar n u uyu | 2 — Bana bak Günca, bunu 'Şeuu_—ıl:. götürünüz. — Bahçenin | elimizde taşımıyalım. Kutuyu çem- liya. 3 Çalışıyor. Bu kutuyu bek- |berlere geçirelim, yerde yuvarlıyarak babamıza çütürelim olmaz mı? $ h[ixi a V'“_——ık l urtuyua çenbere seçirdiler, Yerde yüvarığü sal, Yüvap|, gülüyor, sevinererek götürüyorlardı. Babaları kulunun ıçiı..ıç bllık. geldiğini göcünce ellerini başına götürdü! Eyvah gi İt tek sağlam yumurta kaldise aşk olsun dedi... ©x OYUN VE OYUNCAKLAR | . n[:,)n Oyunu Bu Oyuncağı Mf & : M) a Sötün Tüktnan at bit |Yapınız, a '.“<;ğ. f yani — balonların Her şeyden evvel bir miktar finda, © Bokta odanın bir taras | mantar toplayınzz. Bir miktar a, ğ'"“rhş_nmkı" diğer - tarafında | kullamılmış — kibrit, Birkaç 'ıç, aşla, —işaretli — veri ğ gOA £ K . Ha fEETEĞİ — TAFE” ( bllelşete, d ktar topl ne., 'h"!ıi:ıdehk:“’i - balonlarını — üfler Buııln: h: v OAY AREN ede, kâğıt çubukla bunları ) zırla dık tan sonra — baş- laymız. Şüp- hesiz man- tarlar hep- # bir boy değildir. Bunuları <stes diğiniz şekilde inceltmek - için bir de çakınız olmalıdır.. Resim- de gördüğünüz alı yaşmak için evvelâ ortadaki mantar şeklinde | | | bir mantarı oyarak — küçültünüz. fe Yü ı,ey“"lrlır. Eğer balon ye- S Oyuncu tekrar yerine n başlar. Balonu € gönderen oyuncu hınnclliği kazanır, İ :;ı:: tekiler oyuna Şekli resimdeki gibi olsun. Ba- dehu başını, sonra da boynmunu yapınız. Bunları mantarı oyarak bu şekle getirebilirsiniz. Kulak- larını göstermek — için iki kibrit çopü geçiriniz. Başımı boyununa toplu iğnelerle yapıştır.mız. Bun- dan başka bir kibrit çöpünün iki taraf.ni sivrilterek bir tarafını A—ri(adî TERELEER Ald şınızı Nasıl ş n.__mîtabllğrsiniz? tal —vıf-rı_ıı.kfo'*“l'gü"h gibi pa- arısızın üstünde tu- | başa, bir tarafımı boynuna geçi- ni e u—':lk'd"l'""z sizin | riniz. Boynunu da bu suretle Ürsünlm, Tp Bunu siz ya- | vücuda yapıştırınız. Bacaklarım Bakınız nasil: Bir | yapmak için firketeleri hayvanın karnında iki ucundan yeçiriniz. Firketelerin uçlarını resimde gös- terilen dört yuvarlak mantarın Üzerine geçiriniz. Tuhaf Fıkralar Muallim sordu: — Yıldız, dün yine mektebe gelmedin? < dayar — AbHedersiniz. Hoca Hanim Ti i larınızın dişim 'i.'"'—mh.- işi ğ bunu — Şimdi yine dişin ağrı- j yor mu? K ='Etk ı::: YıP-ııııılı:mBı: Bellı_i- PİILH;:'&;'_DW“ a tiniz. t.daşlarınızı aldatabi- f Muallim snıfta çocuklara Gi- i';enle Günnün Zekâsını HİKÂYE Gemicileri Kur- taran Çocuk 1913 senesinde idi. Karade- nizde müthiş bir fırtına vardı. Gemiler bir türlü sahile yakla- şamıyor. Kimisi karaya otaruyor, kimisi batıyordu. Bir Fransız ge- misi İstanbuldan hareket etmiş, Batuma gidiyordu. Fakat fırtıma- nin şiddetinden Sinop limanına sığınmak - istedi. Fakat vapur tam limana yaklaşacağı sırada müthiş bir dalga, gemiyi yana devirdi. İçersine dolan sular, yavaş ya- vaş gemiyi denizin dibine çekti- ler. Vapur içindeki gemicilerin kındileılıl'_:_dıuiu Bit lar. Bir kısmı da direklere tır- mandilar, etraftan gelecek dimi beklediler, y Gün ağardığı zaman zavallı gemiciler hâlâ direğin üstünde idiler. Deniz hâlâ mütkiş dalga- larla kabarıyor, yeri göğe katr yordu. Sahilde toplânan - halktan hiç kimse vapura —yanaşmağa cesaret edemiyordu. — On yaşında küçük bir çocük da bunlarla beraber - balan ge- miyi ve gemicileri seyrediyordu. Etrafında konuşulanları dinliyor- du. Denizin bu gece durmayaca- ğimti, gemicilerin ölüme mahküm olduğunu söylüyorlardı. Bu dikilen çocuğün ismi Aziz- | di. Gayet mükemmel yüzücü idi. tane | Köürek çekmede de Lâz kayıkçı larla yarış ederdi. Kendisine us- talık tasliyan — kayıkçıların bu cesaretsizliğini sedi... Cesareli üç ynşında görünce gülüme düz denizde on çocuğa göstermek | hüner değildir. Dedi..; -Cesarct nasıl clur, -ben şimdi size gös- teririm... Dedi.. Azir küçük bir sandala at- ladı. Eötün kuvvetile batan ge- miye doğru ilerledi. Rüzgâr, dal- galar hâlâ bir ejderba gibi üze- rine köğriyordu. Fakat o dalga- ların Üüstünden bir kıvilcim - gibi atlıyarak vapura yaklaşlı. Gemi- ciler imdat - geldiğini — görün- ce kendilerini suya attılar ve bin müşkülâtla sandala girdiler. Fa- kat Azize yardım için kollarında takat kalmamıştı. Sandal, büyük dalyalarla pençeleşe, pençeleşe nihayet sahile geldi. Sahildekiler, çocu.ğun bu cesareline hayran, herkes elierile ayaklarile onu alkışlıyerlardı.. Azizin bu cesa- relinden utanan kayıkçılar, hemen küreklere sarıldılar. Vapurda sağ kalan diğer tayfaları da kurta- rıp sahile getirdiler. —a resunun nerede olduğunu sordu. Fakat hiçbiri bilmediler, — Ne?.. Dedi. Siz yediğiniz fındıkların nereden geldiğini bil- miyor musunuz Küçük Ayşe parmağımı kal- dırdı: — Biliyorum Hoca Hanım... Bize, karşımızdaki manavdan ge- liyor. Dedi. ÇOCUK SAYFA | SI $ Bu !'İaftakı' Bilmçcem;'; Bu Hazineyi Nasıl Ele Geçirmeli ? Resimde gördüğünüz balıkçı, gemisile geçerken, bir sabilde bir hazine gördü. Fakat sandalla buraya gitmek mümkün değildi. hazineyi ele geçirmek için bu yollardan geçmek lâzım. Elinize kalemi almız. Balıkçının durduğu yerden hazineye giden yola keşfediniz. Bu bilmeceyi doğru - halledenlerden yür kişiye yüzel <i ; ve mütenevvi hediyeler verilecektir. Gazeteci Almany'da mekteplerde ço- cuklara gazetecilik dersi verilme- ğe başlanmıştır. Bu sınıflarda ço- cuklar evvelâ bir yazıcı heyeti ayırıyorlar. Bir başyaz'cı, bir yazi müdürü, diğer yazıcılar, muha- birler, musahhih, ve saire... Muharrirler mevzularını yazıp | yazı müdürüne veriyorlar. Muha- birler, yazı muhabirinin verdiği havadisleri - gidip tahkik ediyor. Yazıp müdüre getiriyorlar. Yazı müdürü bunları mektebin müret- Çocuklar tiphanesinde dizdiriyor. Musahhih yanlışlarını dözeltiyor. Yazı mü- dürü yazıları sayfa haline koyus yor. Yani her yazının yerini, re- simlerin yerini bir kâğıt üzerine çizip, başmürettibe veriyor. Mü- rettiphanede sayfayı bağlıyorlar. Buradan makinaya verilip basılı- yor. Mürettiphane ve makina da- iresinde de çocuklar çalışıyorlar, Bu suretle çocuklar daha mek- tepte iken gazeteciliğe hazırla- nıyorlar. Geçen Bilmecemizi Doğru H 1 teşrinievvel 932 tarihli nüsha- | mızda neşrolunan bulmacadak! yedi domuzu tamam bulanlar arasında hediye alacakların — isimlerini aşa- a yazıyoruz. "n.’dıye alacaklardan — İstanblda bulanan karilerimizin pazartesi, per- | şembe günleri öğleden sonra — bizzat idaremize gelerek hediyelerini alma- ları Vâzımdır. Ya'nız taşra karileri« m'zin hediyeleri posta İle adresleri- ne gönder lir. Birer dolma kalem alacaklar : İstasbul Türk Üset? altıncı - sınif tan 171 Sıbila Faik, İstanbul 10 uncu Ekmektep talebesi-den Celâl Tahsin, Ktanbul Fse talebesinden Si0 Fikret, Bi inci Ükmektep talebesinden ildin, Davutpaşa Ortamektebi n ST0 İbrabim, İstanbul Pertevniyal lisesi dördüncü sınıltan 401 M. Hu , İstanbul Kız Ortamaks tebi talebesinden Fehamet, İstan- bul 44 Ünecü mektep talebesinden 2933 Hulüsi Bey ve Hazıtınlar. Birer adet kurşunkalemi ala- caklar : isuykul G0 an8A İlkmoktep Caler talebesi alledenler ——— besinden 434 Muzafler Hasan, İstan- 44 Üüncü mektep talebesinden 281 Mehmet Rüknoddin, Cağaloğlu Sürey- yabey apartıman No. 1 Sadiye Soy- fullah, İstanbul 45 inci mektep - tale- besinden 48 Fuat, İstanbul Kız - Orta- mektebi talebesinden 500 — Muzaffor Adil, Sirkeci komisyoncu — Adanah Kâzım Bey kızi Ümit, Vafa — Orlamek- tebi yedinci sınıltan GOS Sabahattin, İstanbul 45 ine mektöp - talebesinden 176 A. Saim Bağ ve Hanımlar, Birer albüm alacaklar : Balıkesir. Ectek Orlamek TİnCİ gınıftan No. 56 Halirs Hacıbayram Bilge riye. Aksaray 3 Beyoğ Zaler Ostan, M jJandarma hesap — memuru kızı Muzaflor, Kadiıköy yolü No 39 Süheylâ HFaik, Edirne & ar mektebi talebesinden 18 Şa- Hçmehreldi taler Acıbadem bi besinden BGü ha, Adasa Seyhan mektebi sınıf talebesinden 259 Bsu, 42 inci Ükmektep talohesinden 287 Neriman Hanım ve Beyler. (Arkâsı var ) AUAT BUK TADNE