İ7 Na 02.. Karl koca ikiniz €Öri büğrü bir şeyler ol- #sunuz. Gim izdenbear) bi.. höyleyizi.. İsmezsen sana ceza veririm. — Söyüyeyim muailim Bey. Babanızla annenizi. gaşnüş.. İkisi de erkekti. İkisi de ayni Yaşta idiler.. Birinin saçları bem- az, ötekininkiler de aksine Simsiyahtı. Ak saçlısı anlattı : — Benim saçlarım eskiden Aynca seninkiler gibi simsiyahtı. Bir keder yüzünden yirmi dört Saatte bembeyaz oldu. — Benimkiler de eskiden bu kadar siyah değildi. Aralarında birçok :“M ertesi günü aynaya """!l. ne göreyim, hepsi yeni- © simsiyah olmuşlar. Ayna bakkalın dükkânında var, . ».. Bizim bir ayna » Geçen gün sordum: — Bü aymayı niçin - buraya “koydun? Berber dükkânı değil aynamın lüzumu olsun.. Bakkal güldü. ç — Size gizlice — söyliyeyim, '..blldalı müşteriler dükkâna Beldikleri zaman muhakkak ay- haya Bl&ıru_v. Ben de © sırada Bu söze yalnız ben ;B.lııodıı. Çünkü her girişimde bir ker ü Rumba dansını, öğrend- | Böyle maskaraca şeyl kimin yapuğini süy- | aklar vardı. Kaynanamın | Güzelleri sevmiye, Belkide vardı günül.. Bilmem, fakat ne diye? Bir parça dardı günül. * Sarışını esmeri, Geldiler bir gün beri; Güzlerime gözleri Bakınca sardı günül.. * Biri biraz gülmese, Suvtup bükülmese, Karşımda süzülmese Hemen ağlardı günül.. * Hiç haştan atmadılar... Çabucak satmadılar.. Beni aldatmadı! Gonca yerdi günü'.. K Lokantada Garson çor- bada bir saç bul- Efendir duaha tekerrür ot bu seferlik Son te etmez f asınma hergün böyle /*/ oluyor. "WaR undan son" nt yök efendim, — ayçının başında — bir — tek saç kalmıştı. O da sizin — çorbaniza Değiştirmek Hanım hizinetçiye darildı. — Kaç defadır. tesadüf edi- yorum, bakkalın çrağı mulfağın penceresine geliyor, uzun vzun konuşayorsunuz, Artık bu huyunu değiştirmelisin.. —Haklısınız Hanimefendi ben de sizin gibi düşünüyorum. De- Kiştireceğim. Bundan sonra ka- sabın çırağile konuşurum. İnat Hususi otomobil süratle iler- liyordu. Polis düdük çalıp dur- durdu: — Caddede altmış kilometre süratle gidilmez, ceza yazacağım. Amavı polis efendi, çok rica ederim. Altmış kilometre sürati | teza kâğıdma ilâve etmeyi unut- ma, karım sen elli kilemetreden fazla süratle otomobili yürütmez- sin deye inalt ediyordu. tanışırken Kadın —«r ecğe, erkek kadıca bak- tı. Erkek gülümsedi? Kadın — gülümsedi erkek — konuşmak istedi: — Aliledersiniz hanımefendi, Bizin- le bir. yerde gü- rilştüm gibi geliyor.. , — İhtimal Be- yefendi ara Sira giderim.. — Tilklh n zeki bir hayvan Çünkü kürkünü d ma budala- lârın sayesinde elde ediyoruz.. — Niça ev.enmek için beni tercih ediyorsun?. — No yapayım pifjda yanan- ların n çbiri sana benziyeme- dülze kil. ahti 'Benzin |Yetişmez Şoför çarpıp yere düşürdüğü gayet şişman bir adamı — yerden kaldırır. Şişman adam: —A insafsız adam! der, Et- rafımdan dolaşsan olmaz mıydı ? Şoför güler: — Kızmua efendi.. Dolaşa- caktım amma karnınız. o kadar hürmetli ki haznede az benrin kaldığı için benzin biter - diye Üstünüzden geçtimi. Güzel Hava — Ne S:;l hava... zmiye Çı . Ki _.yeEvel, ne güzel hava.. İs- tifade etmeli, sinemaya gidelim. Bir az dükkânına girdi: — Sizde 'Nıııl?uyinımlıbilir? | isimli kitap var mı - Mıriheıüf bitti. Yalnız “Nasıl şışmanlanabi- lir,, var. Siz bir tane ondan alı- Hanımefendi nız, içinde yazdanların aksini ya- parsanız matlüp hasıl olur. elduğuna İnmnacağım gelmiyar. | MANİLER Çağır aman gelirim, Zaman zaman gelirim. Odandaki koltuğa; Kurulur yan gelirim.. * Benimle kal söylezim. Bin bir maval söylerim.. Eğedr uyğan gelirse, Sana masal söylerim!. * Seyrederim yüzünü; Bulamam p'rüzünü; Birdenbire gid Günlümdeki hüzünü. * Ben kalplerden aşarım, Kendim bile şaşarım, Hayatta seve seve Hep seninle yaşarım.. ;Uînmıâid Kezası M. Beyir yüzü gözü sarılı idi: — Xo oldu, bu ne hat? Diyo sordum. Bir otomobil kazasına uğradım.. —- Karım oto- mobil al diyordu, ben de — almyor- dum. Kızdı, bâöşuma bir vazo attı, bu bale geldim. Ne Vakit Kadın erkeğin boynuma sarıldı: Y — Dün gee uyumadım hep seni düşündüm.. — Bilirim hakikatlisin. — Seni düşünmekte — haklı değilmiyim? Bak başıma ne geldi. 'Terzi faturasını göndermiş on lira istiyor, bunu senden başka kime söyliyebilirim? — Tevekkeli değil — çapkın, uyumayıp düşündüğünde çıkarın varmış.. Peki verelim, farura ne vakit geldi.. — Bu sabahi. Berberde Müşteri pala bıyıklı. Berber sordu. — Biıyıklarınızı - tıraş edeyim mi?.. — Bilmem, nasıl olur?. — Bakın ne güzel olacak şimdi yalıız bir tarafını tıraş edeyim beyenmezseniz vazgeçeriz, Ne Olur? İki küçük, mek- tep yolunda kap şılaştılar: Nereden pe- liyorsan?. Şe ” ktepton.. Ura %rv., — Bitliyim diye Muallim B. mekt .- be alımadı., — Xo olur bir- kaç tane do bana ) | l | — Benim annam çok güzel, baham da cok zeki idi.. — Seni ınlraslarından mah- rum etmişlere benziyor.. — Pantalonumu blraz daha genlş yap, arasıra karım da giyer.. ——— Tavşanların iyeceği Köylünün kocaman bir sepeti vardı. - Gümrükten — geçerken, gümrük memurları sordular.. — Bu sepette ne var.. — Tavşanlarımın yiyecekleri.. * — Nedir ? — Tavşanlarımın yiyecekleri dedim ya ?.. — Aç görecegiz. Köylü sepeti açlı, içi tütün dolu idi, — Bu mu tavşanların yiye- cekleri ? — Bu yal.. - İsterlerse yeme- sinler.. Aç kalırlar. Yanıma baş- ka bir yiyecek almadım.. Kibarlık İki kopuk arasında: —Eh kibarlaşmışsın, ne o, elinde diş firçası var, kibarlar gibi dişlerini mi uvacaksın? — Kibar sensin, niye ben ola- cak mışım, bir defa bu fırça benim değil, yerde buldüm. Sonra dişi- mi fırçalamak için almadım. Çay İçecek olursam bununla karıştı- rıyorum. Taklit Müşteri» mağazanın kasasına bir on lıralık verdi. Kasadar, parayı evirdi, — Bu on liralık taklittir . Müşteri hayret etti. — Ön lirası birden mi?.. HukIkatla