YA e l I Memleket hlanzaralanl Köylünün' Cevabı! Zafranbolu, (Hususi) — Bu civarda yaptığım seyahat bana vatanımın huüy ve âdetlerinden bilmediğim daha birçok hususi- yetleri öğretti. Şirin memleketi- min her köşesinde bir başka cana yakınlılık, bir başka eda, bir başka sevgi var. Geçenlerde — Çerçin köyüne giltim, bir köylü kadından, bana aradığım evi göstermesini rica ettim, Bu köyde kadının yabancı erkekle konuşması ayıptır. Ka- dıncağız bana lâf söylemedi. Fa- kat elile arkasından gitmekliğimi işaret ederek beni aradığım evin kapısına kadar götürdü. Çerçin çok eski ve tarih! olan köylerden biridir. Burada eski eserlere ve harabelere de tesadüf edil- mektedir. Zafranbolu üzümünün şöhretini bu köyün mahsulü te- min etmiştir. Köy halkının tahsile hevesi fazladır. Fakat gaye, genç- lerin memur olmasıdır. — Gençler memur olursa çif- ti çubuğu kim sürer, suali: — Aman bey kırk yıldır karasapanın arkasında ne olduk? hakisarı ile mukabele görmekte- dir. Ben bu kanaatın yanlış ol- duğunun — köylüye anlatılmasını Hüzüumle buluyorum. Çünkü gez- diğim her yerde bu kanaat var. Bu köyün en zengininde (300) davar, (20) inek, (3) at var. Bu hayvanların yatakları (12) nüfuslu sahibinin çadırına nisbetle çok daha sıhhi ve ika- mete elverişli, sebebini sorarsanız cevap hazır: — Aman bey, onlar ihmal edilir mi? Ekmek paramızı — onla- rın mahsüllerinden kazanıyoruz. Köylülerin sıhhat dilekleri evliya türbelerinde toplanıyor, hastalara cansız — mezartaşlarından — şifa umuyorlar. Onlara biraz ve pek basit sıhbat kaideleri öğretilse ne İyi olacak. Bakımsızlık ve öğretmemek yüzünden ne servetler heba olu- yor. Zafranbolu senede yüz on bin liralık ceviz ihraç ederken şimdi ancak bunların kütüklerini satıyor ve kütük satmak için ağacın dalını budağını budayarak mahsul almıyor. Yapılan işin ha- talı ve zararlı olduğu köylüye anlatılsa bu iş böyle olmıyacaktır. Bir taraftan azami mahsul almak için fistanının eteğini be- Hine dolayıp karasapanın arka- sında Türk kadını bile çalışırken diğer taraftan kütüğünü satmak için mahsul veren ağaçları imha edenler görülüyor. Buna mâni olmak hiç te güç değildir. Mehmet Enver Çankırıda Maliye Vekili Bir Tetkik Gezintisi Yaptı ankırı ( Hususi ) — Çankırı meb'usu ve Maliye Vekili Abdül- halık Bey şehrimize gelmiş ve kazalarla mülhakatında dört devam eden bir tetkik seyahati yapmıştır. Abdülhalık Bey bu seyahatinda Yapraklı, Karaca- viran, Karacalar, Orta nahiyele- ri ile İlgaz, Çerkeş, Eskipazar kazalarını ve Şabanözü, Saray- köylerini gezmiştir. Abdülhalık B. köylülerle uzun temaslar yaparak onların dertlerinin yakından din- lemiş, mahsul ve çalışma vaziyet» lerini tetkik etmiştir. — K.K. Kastamonu , (Hususi) — Bu- rası Belediyeci- lik noktal naza- rından pek çok çalışma icap et- tiren bir şebir- dir. Tatmin edi- memiş — birçok ihtiyaçları ve bu meyanda şiddet- lo hissedilen bir otel — meselesi vardır. — Birçok ticaret merkezi- nin uğrağı olan bu şehirde ma- alesef bir tane bile otel yok. Otel olarak kullanılan yerler üç dört odalı hanlardır. Bu han- lar hem pis, hem de çok iptidal şeylerdir. Her hanın geniş bir avlusu vardır. Bu avluda araba- lar, atlar ve otomobiller konaklar. Üst kattaki odalarda da yolcular yatarlar. Fakat bu odalara gübre Bursada Bir Sanayi Birliği Teşkil Ediliyor Bursa, ( Hususi ) — Bursada da İstanbulda olduğu gibi bir ( Sanayi Birliği ) tesisi takarrlr etmiştir. Halk Fırkası toplanma salo- nunda fabrika, tamirhane ve imalâthane sahipleri ayın birinci günü umuml bir toplantı yapmış- lar ve birliği tesis için icap eden kararları vermişler, muvakkat bir hey'et seçmişlerdir. Salihlide Birkaç Kişi Birlik Olup Bir Kız Kaçırmışlar Salihli (Hususi) — Burada bir kız kaçırma hâdisesi olmuş, zabr tanın şiddetli takibatı neticesin- de kaçırılan kız bulunmuüş - ve ailesine teslim edilmiş, fakat kızı kaçıranlar Ödemişe kaçmıya muvaffak — olmuşlardır. Ödemiş zabıtasına bu adamların yakalan- maları için emir verilmiştir. Akşehirde Ticaret Odası Yeni Bir Mücadeleye Başladı Akşehir ( Hususi ) — Ticaret Odası mağşuş afyon sutilmaması için mücadele yapmıya başlamış- tır. Karaağacın Çarıkkaya kö- yünden Halil oğlu Hüseyin 18 topak mağşuş afyon sattığı için ilk olarak 25 lira para alınmak suretile cezalandırılmıştır. Bir Haftada 13 Kaçakçı Malatya ( Husust ) — Son bir hafta zarfında vilâyetimiz dahi- linde muhtelif mahallerde ( 13 ) kaçakçı yakalanmış, İhtisas Mah- kemesine verilmiştir. FT ae SK *860 N POS Kastamonuda Aılıyvı Pazarı ve sidik kokusundan girmek, oto- mobil ve araba gürültüsündden uyumak mümkün değildir. Otelsizlik, müşterisilikten ileri gelmemektedir. Haftanın hiçbir gecesinde bu han odalarında bir tek yatağın bile boş kaldığı görülmemiştir. — Otel — yapılırsa müşteri bulacağı — muhakkaktır. Ç'alışkan_ ğ Bir Zabıta Mardin (Husust ) — Şehrimiz merkez karakol kumandanı Sü- leyman çavüş, mıntakasında asa- yişin temini için geceli gündüzlü çalışmaktadır. Birçok hırsızların derdestinde ve şerirlerin tevki- finde bizzat çalışan bu kıymetli jandarmamız âmirlerinin takdir ve taltiflerine mazhar olmuştur. Süleyman çavuşun bir resmini gönderiyorum. İşErtada On Beş Yaşında Bir Çocuk Faciaya Sebep Oldu İsparta (Hususi) — Yaylazade mahallesinde oturan çilingir çırağı 15 yaşında Ahmet tabancasile oynarken tabanca ateş almış, çı- kan kurşun dükkânın damını del- miş, bitişiğindeki çilingir dükkâ- nının kaplamalarından içeri gire- rek o dükkânda - bulunan 13 ya- şında Ömer oğlu Mehmede isabet etmiş ve derhal ölmüştür. I ı ı Buhra_ndan Korkanlar.. Kastamonuya Giderek Otel Yapsınlar, Çok Para Kazanacaklardır Buranın — beledi ih tiyaç la rın dan birisi de sebze ve meyva paza- rıdır. - Resimde sarahaten görüle- ceği gibi burada sebze ve mey- va çarşısı pek iptidat bir halde- dir. Halkın pi- şirmeden yemek ihtiyacında oldu- ğu meyvalar çok pis bir halde, toz ve toprak içe- risinde satılmak- tadır. İntizamını kaybetmiş olan bakkal dükkân- larında yağ, sucuk, bal, bulama ve saire gibi maddeler açık ve kirli bir halde müşteriye arze- dilmektedir. Belediyenin bu işle yakından alâkadar olması ve halkım sıhha- tını koruması lâzımdır. Komal Kadri Finikede Un Ve Ekmek Çok Pahalıdır Finike ( Hususi ) — Bu sene burada buğday bol ve çok ucuz- dur. Köylüden 3,50 kuruşa alınan buğday fabrikadan un olup fırına gelince unun okkası 20 ve ekme- ğgin okkasi 9.50 kuruşa satılıyor. Fenikede odun çok ucuzdur, amele yevmiyesi de 40-50 kuruş arasındadır. Un neden pahalıdır? Unun çuvalı 7,50 liraya satı- dığı halde perakende — olarak fırında 20 kuruşa satılıyor. Çün- kü perakende başka un satan yoktur. 7,50 liraya alınan bir çuval im - *6 120 ticaretle 15 lira 80 kuruşa satılıyor. Bu devir- de bu derece fahiş bir tHicaret dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Ekmek niçin pahalıdır? Çönkü fırıncı birdir, kazada iki - farın vardır. Başka bir rakip çıkmasın diye her ikisi de bir ekmekci tarafından kiralanmıştır. Belediyemiz bu işle ciddi alâ- kadar — olursada fakir — ahaliye ucuz un ve ekmek yedirmek çarelerini bulur. — F.N, Muşta Halk Fena Tütünlerden Şikâyet Ediyor Muş, (Hususi) — Burada Tü- tün İnhisarının garip bir muame- lesi vardır.. Memleketimizde iki cins tütün çıkmakta ve bütün tütünler Bitlisteki fabrikada imal edilmektedir. Fakat —her ne- dense Bitliste iyi tütün satılmakta, buralarda ise fe- na tütünler piyasaya sevkedil- mektedir. Halk bu vaziyetten bu- rada bulunan İnhisar Müfettişi Cemil Beye şikâyet etmiş, Ce- mil B. de Muştaki bütün tütün paketlerini toplatıp Bitlise gön- dermiş ve yerine Bitliste satılan tütün paketlerinden gönderilme- sini emretmiştir. — Köylü, C Dil Bahsi Çukurova Lehçeleri Dil kurultayının — m türkçemizi bize verirken, şüP birçok mehazlara müracaat © cek, Anadolunun bakir ve türkçesi tetkik edilip öz ler meydana çıkarılacaktır. Bugün Çukurova ve valisinde öz, saf ve temiz © Ramazan oğullarının ilk lünden beri ayni kuvvetle faza edilmektedir. Bilhassa Çukurova ve İç! şairleri öz türkçenin birer nesidir. Elde edilen “ Cönk de, biz bu saf ve berrak ş ' halkın dilile ne kadar teml lisan kullandıklarını görü) Karacaoğlan, Gazi Mahmut, Bey, İlbegli oğlu, Dadan Sefil molla, Beyoğlu gibi hef rinin muazzam ve zengin “C leri olan bu halk şairlerinin landığı türkçe, bazı tad istikbalde — kullamlabilecek türkçedir... Çukurova — ve İçel lehçi e tetkik ederken, onlarda A Acem kelimelerini derhal * duracak ve yerlerine bir kudret gördük... Meselâ bu kelimelerden birkaçını terelim : Soyhar kelimesi bizde arapça ve ne de herhangi lisanda olmıyan bir zeng haizdir.. Bu kelimenin ölünün Üstünde çıkan eşyi elbisedir.. — “ Mücssir ,, kullanılabilecek türkçesi, arapça ve acemcesi daha güzeldir. Karilerimizi biraz daha t edebilmek için, aşağıya misal daha kaydedelim: Önmek — İntizar etmek Andaç — Yadigâr Öğürmek — İstifra etmek Buğ — Bubar Erlik — İmsak vakti İrmek — Hile, desise Banis — Hasis Öygünmek — Taklit etm Er — Şafak Ergen — Bekâr İçel ve Çukurova halk rinin “Cönk,, leri ayni çok güzel ve temiz ıstılahl: doludur. — Şilr Duyuk Bozlak — Hikâye Engi — Nerzle Böcü — İpek böceği.. İlâ-. Müstakbel türkçenin öğ ; ve geniş kudreti çizilirken, ve Çukurovadan da edileceği âşikârdır. - Kelim? sadeliği ve pürüzsüzlüğü biz mıntakadaki — lisandan edileceğini ümit ettirmi İşte size birkaç misâl Teressübat — Bor Hassas — Duyan Nasihat — Öğüt Zehir, Sem — Öd Erekme — Hüdayi nabit, nobat, kendi kendine yetiş” Arık — Zayıf İğdir — Mariz, hastalıklı İğrıp — Sebep, bahane lmirme — Beynennevm vel; Bu misalleri çoğaltmak mümkün ve kolaydır. — R: Ahlatta Bir Tevkif » Malatya ( Hususi ) — Razan köyünden Sultanbey Rasim ismindeki şahıs bir #| vet meselesinden dolayı " edilmiş ve Adanada muhâ” edilmek üzere Ercişten şehf” getirilmiştir. 4 *“ koyak ı.v Bi & Süen B gL L