TİMURLENK Eğer_ Firdevsi Muharriri : K Xf Şehna- mesini Yazmasaydı... Ve sonra haberin tafsilâtını dinlemek istedi: — Bu haltı eden de Şah Şüca oğulları mı? (1) — Hayır. Ali Koçapa isminde bir demirci ! Soğuk kanlılığını ele alan Ti- mur, yavaş yavaş yerine oturdu, kuştüyü bir yastığa yanımı vere- rek düşünmiye daldı, gözleri yarı kapanıktı, — zihninden — birtakım mülâhazalar geçiriyor ve kendi kendine mırıldanıyordu: Kâtip, büyük bir hata işlemiş veya haber verdiği Isyanı bizzat kendisi yapmış gibi utanıyordu. sıkılıyordu. Zavallı adam, altmış Gç yaşında yeni bir izdivaç yap- mış olan efendisine, zifaf gece- sinin sabahında neş'eli haberler vermeyi adeta sadakat vazi'esi tanıyordu. Bunun aksini yapmıya mecbur kaldığından dolayı - son derece mütcessirdi. Hele efem disinin derin bir dalgınlığa ka- pılarak mütemadiyen mırıldandı- ğım görünce, sadakatsizlikle itti- ham olunacakmış gibi, üzüldü, sıcak sıcak ter dökmiye başladı. Timur, uzun bir düşünce dev- resi geçirdikten sora kapalı göz- lerini açtı, dayandığı yastığı bir tarafa iterek doğruldu: — Demirci Koçapa, dedi, Gâve olmak istemiş. Bu belki kim? (4) Timurun garbe doğru yürümiye, cihangirlik plânını tatbik etmiye ko- yuldağu sırada «İrakı Accm,, denilen tapraklarda «Muzaffer - obulları » hü- küm sürüyordu. Bu allenin reisi vo İrakı Acem hükündarı olan Şah Şücâ, Timürün önüne durulmaz bir kuvvet olduğunu anindı, Türk Hâkanına İtant ve teslimiyet — gösterdi, o da — İrakı Acemde hutbe kendi uumına okunmak ve #ikkeler de yineo o nama kesilmek gartile Şah Şüca't yorinde bıraktı. Biraz ssnra diplomat Şah öldü ve ölürkan hüökümetile ailesini Timurun mürüvs votine terketti. Lâkin oğlu Zeynelâ. bidin, Cihangir - tarafından - Somorkan de gelip el öpmesi İçin - verilen emri dinlemedi. M il bir hükümdar gi- bi hbarekote kal Timur da ordusile üzerine yürüyerek bütün İrakı Acemi zapt ti, payitaht olan Isfubanı da, muharebesiz, ole geçirdi, Şimdi hikiye edeceğimiz . İhti İşta bu saretle ele geçmiş olan handa vuku buluyordu ve Timur, «Şah Şüed oğulları mı bu haltı etti? » diyo sormakla ikyand #ynelâbidinin parmağı olup — olmadığını — anlımak fstiyordu. SON POSTA GAT YA PFU Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi - » Tatanbult Eski Zaptiyet| Pldarez Mlaçoşma sekaği ae Telefoni İstanbul - 20203 Posta kutu: stanbul - 741 Telgrafı Jetanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 1400 Kr. 1 Sene 2700Kr 780 , GAy 1400 , 400 » 3 4 800 , 450 w» 1 w 300 , Gelen evrak gerl verilmez ilânlardan — mes'uliyot almmaz covap için moktuplara (6) kuruşluk dul ilâvosi Tazımdır. Adroa değiştirilm Gazeleimizde ç bürün haklırı mo aüttle, (20) kuruştur. mümkündür. Fakat beni Dahhak'in yerine koymak istiyorsa aldanı- yor. Türk Timuru, bir demirci değil bin kete bin |milyon demek ) demirci de deviremez. Ve elile kitap dolabını gös- terdi, emir verdi: — Şahnameyi getirl Kâtip hayretini adımlarına da teşmil ederek koştu, istenilen kitabı yüklenip getirdi, efendisi- nin yanına koydu. Cilt, yazı, minyatür, nakış itibarile hakika- ten yüksek bir san'at eseri olan bu bin beş yüz büyük sayfalık kitap, sedir. üzerinde irl bir mü- cevher gibi zarif bir varlık teşkil ediyordu. Timur, elile sahifeleri çevir- miye İüzum görmedi, o zahmeti de kâtibine yükletti: — Aç, şunul - dedi - Piştadi- yanları bul! Kâtip, dikkat ve sür'atle say- faları karıştırdı, o bahsi buldu ve durdu. Timur: “ Okul ,, dedi ve iki üç kelime — dinledikten “geç, diye murıldandı. Okumak ve geçmek ameliyesi tekrarlana — tekrarlana nihâyet, maksut olan kısma gelindi ve Timur, biraz doğrularak: “ Ta- mam, aradığım — yer burasıdır. Şimdi oku! ,, emrini verdi. Şahname, malüm olduğu üzere İranın efsanelerle karışık kıymet- K bir tarihidir. —Eser, o millet için iftihara lâyık mucizevi bir belâgatle kaleme ahnmıştır. De- nilebilir ki islâm harsına ve arap istilâsına karşı İran dilini bat- maktan kurtaran — bu - eserdir. Firdevsi, Şahnamesini yazmasaydı Farisi ortadan kaybolacaktı ve İranlılar - kendi - tarihle.ini - © da kismen - Yunanlı Hero- dettan, Ksenofondan okuyacak- lardı. Evet; bu, bariz bir bhaki- kattir. Şahname olmasaydı, bugün Suriyede, Mısırda, Fasta ve İrak- ta olduğu gibi İranda da Arapça konuşulacaktı. Milliyetperver şair, bu tehlikeyi tam zamanında sez- di, muazzam eserini yazdı, mib letinin dilini ölümden kurtardı. Onu, bu yüksek hizmete sevke- den bir Türktür, Gaznevi Sultan Mahmuttur. Demek ki bugünkü İran, kendi öz dilini bir Türke medyundur. sonra (C Arkası var ) gw KA Himayei Etal Cemiyetinin Balat şubesinde birkaç gün evvci, Himayei Etfalin, Sünnet Düğünü —SON POSTA İngiliz Doktruğıı dd Bir Bhraa Girdi Muayene Ücretlerinden Çekinen Halk, Doktorlara Karşı Grev İlân Etti Son Zamanlarda Birçok Hekimler Mesleklerini Terkettiler İngiliz tıp &- lemi, İngiliz iş ve faaliyet sahası gibi büyük bir buhran — içinde- dir. İngiliz dok- torluğunun — ge- çirdiği ve çektiği bu sıkıntı, iktı- sadi ve mali ha- yabn durgunlu- ğundan — doğan bir — neticedir. Maamafih şunu kaydetmek — lâ. zımdır ki İngil- tere gibi diğer hiçbir memleket doktorluğu halk- tan menfaat çek- menin Uusul ve erkânını bilmez, Eski bir darbı- meseldir. Derler ki: Doktor, — hastalarını yatakta sorar. Yine darbımeseldir ki İngiliz doktoru, hastasım soymak için yatağa yalmasımı beklemez. O, Sırı sızdırmasının yolunu bilir. u sayede, İngiliz doktorunun hasisliği bütün dünya insanlarının dillerine düşmüştür. En cahil bir İngiliz doktoru, — vizite ücreti olarak bir liradan ğı para kabul etmez. Aksi dirde al- nina kara bir leke sürülmüş zanneder. En basit bir doktorun muayene Ücreti bu dfıııı yüksek 20 Eylül Salı Tetanbul — ( 1200 motra ) 18 orkes- tra, 19,ö alaturka konsar Kemal Niya- zi Bey ile arkadaşları tarafından, 21 orkestra Nimot Vahit Hanımın İştira" kile, £2 gramofon . lînhıoııî;ö (SM4 motre) 20,4ö şarkı könseri, £ orkestra . Bolgrat — ( 429 metra) 2i ses kon- Bori, 21,6 Zak epten nakil, 28,80 tel- graf haberleri, tonra Çigan orkestrası (441 motra ) 21 gramolon, 21,40 muhtelit konsor. Prağ — ( 488 metro) 20 askert ban gramofon. (17 matre) 90,40 aekeri kanser, 28,25 akşam konseri. Peşte — (motze 550) 21 gazeteellik hakkıtıda bir konforans, 21,30 konsor. Varşova — (1dil metrs) 21 halk konseri, 21,40 konforans, 22 konser, 23 dana havaları. Berlin — ( 163ö motra ) 21,90 halk garkıları, 22,80 Breslâva'dan naklen, hudutta ne oluyor? 28,2) telgraf ha- berlerinden sonra akşam konseri, e hok hayırlı bir Iş yapılmış, 55 çocuk sünnet edilmiştir. Sünnet döğününde, Fatihli Süönnetçi Hacı Hüseyin Efendi bu hayırlı işi meccanen derühte ettiğinden Cemiyet kendisine teşekkür edecektir. sserererare $ B ; ; SN e BRLÜ e di ' (Ölümü Bir İugiliz hastanasinde bir kadın doktorun olursa, diğerlerinin ve meselâ bir parça şöhret sahibi olanların neler İstiyebileceklerini artık siz kıyas edin. Bunun içindir ki İn- giliz milleti, aşağı yukarı doktor- larla münasebetini kesmiş gibidir. Hiç kimse, yatağa düşmeden doktor çağırmadığı gibi hayati tehlike — mevzuu — bahsolmadan ameliyat yaptırmayı aklından ge- çirmiyor. İngiliz doktorlarının son za- manda içine düştükleri sıkıntı, işte halkın doktorlara karşı gösz- terdiği bu istiğnadan ileri geli- yor. Gün geçtikçe müracaatların 21 Eylül Çarşamba bül — (1900 metre) 18 alattırka konser Dartıttalim heyeti tarafından, 19,5 orkestra, Zi a'nturka konssr Da- rlüittalim heyeti tarafından, 28 gramofon. Bükreş — (894 metre) 20 Cello kom seri, 20,80 konlferama, 20,45 piyano konseri, 21415 keman konseri Belgrat — (42) metre) 20,3) Yugos- lavya konseri, 21,10 komedi, 21,50 ses konseri, 22,90 keman konseri Roma — (441 motre) 21,45 Samsun ve Dallla ikmindeki opera, Prağ — ( 488 motra ) 90 şen gece, 21,40 saksifon konacri, S2 orkostra. Viyana — (S1T motrs ) 20,23 sonfo: ni, £2,05 konferans, 83,10 dans ha- vaları . Peşte — (680 metre ) 20 şarkı ge- cesi, 21,90 operanın orkestrası Varşova — (İ4LL metre) 21 gramo- fon ile kabare, 22 edebiyat bahisleri, 22,15 keman koaseri, 28,10 dans havaları, Berlin — (1835 metre) 20 yeni baş- lıyaular için İngilizce dere, S1 Munih- ten naklen gen geca, 22,10 Alman va- tanının haborleri, 23,05 orkestra, Havada Çarpışan Tayyareler . Brünsvik 19 — Dün yapılan hava yarışlarında hava cambazlığı yapan tayyarecilerden Albereht'ın tayyaresile diğer bir tayyara ha- vada çarpışmıştır. Tayyareci Alb- rebt ölmüş, diğer — tayyareye hiçbir. şey olmamıştır. Yeni Neşriyat İctlhat — 333 numaralı 15 Eylü müshası çıktı, daydalı yazılar varılır. . azalması, —ihti - şamlı müayene- hanelerin — mas- raflarını koruya- maz olmaları İn- gilterede birçok hekimleri - terki meslek etlirmek derecelerine ge- tirmiştir. Bunlardan bir kısmı iş hayatına, bir. kısmı - tica- rete — atılmışlar: dır. Hele halkın röntkene — karşı duyduğu ihtiraz duygusu — şayanı hayret bir dere- muayenesi ceyi bulmuştur. Hangi doktor hastasına röntken yaptirmak lâzım geldiğini söylerse derhal müşterisini kaçırır. Çünkü bu gibi müesseselerin halktan aldıkları ücretler artık tahammül edilir. dereceyi aşmıştır. Diğer taraftan münferit surette çalışan doktorların — vaziyetlerini bozan bir. mesele de — hastanelerin yaptıkları rakabetlir. Hastaneler, müracaat eden hastalardan, ka- zançlarına göre ücret aldıkları için, halk, herhangi bir doktora müracaat etmektensa hal ve şaoı ile mütenasip bir Ücret verece- ğinden emin bulunduğu hastane- lere gitmeyi ve oralarda tedavi görmeyi tercih ediyor. —— senb |Büyük Bir Terbiyecinin Belçikadaki Türk Talebe Cenazeye Bir Çelenk Koydular Brüksel, 19 (Hususi) — Maruf terbiyeci profesör Ovid dö Frole ani olarak vefat etmiştir. Profu- sör dö Frole, uzun zamandanberl dimağ yorgunluğundan rahalsızdı. Ağustos —ayı — içinde, — Niste açılan beynelmilel terbiye kon- gresi için hazırladığı yeni sistem terbiyeye ait raporunu bile yö- türüp müdafaa edemedi. Kısa süren bir kır gezintisini mütcakıp bahçıvanının yanına düşüpş öldü.. Belçika ve Brükselde bulunan Türk Talebe Cemiyeti profesörün ailesine bir telgraf çekerek tazi- yede bulunduğu gibi cenazesine, Türk-Pelçika renklerinden mürek- kep güzel bir de çelenk koymuştur. * Prcfesör dö Frole 1871 de doğmuştur. Çocuk ruhiyatı, gayri- tabillerin terbiyesi hakkında uzun ve kıymetli eserlerile tanınmışlır. Bu zat, Brüksel yakınında Fore dö Suany ve Vosgat'ta tabil ve gayritabit — çocok.ara mahsus olmak üzere müesses iki mektebi idare ediyordu. Bröksel Darülfünununun terbiye kısmında, Muallim Mektebinde, İçtimal — Yardım — Enstitüsünde nerzariye ve — terbiye metotları tatbik gören profesör yüzlerce asistan ve talebe -yetiş ü Bsri terbiye usullerinin en mümessillerinden biri — idi. totları Belçika, Cenubit Ame bir kısım Avrupa memlek: n Türkiyede tatbik ecilen Tümü, dır, Belçkâ Türk " j visi Proikset darülfünanı lan Mustafa Sabahatlin ble- Frolenin