16 Eylül 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

16 Eylül 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 - Eylâl -— — TİMURLENK Tımurlenk Muharriri : Kıza Hala Masal 9hıyordu Bir ay, iki ay böyle geçiyor *e genç gelin - mescitte yaşıyor- muş gibi - mütemadiyen mev'ize ve nasihat dinliyor. İhtiyar zevç, muntazaman bikmetfüöruşluk edi- yor, kadıncağız da müteham- milâne — dinliyor. Bir gün geveze ve âciz ihti- yar — düşünüyor, — aylardanberi naklettiği hikâyelerin, masalların ve mesellerin genç kadın üzerin- de nasıl bir tesir bıraktığını an- lamak istiyor, şöyle bir muha- vereye girişiyor: — Benden memnunsun, gil mi? de- — Şüphe yok, memnunsun ve memnun olmalısın. Çünkü, Allah göstermesin, bir geç ada- ma varsaydın benim sana temin ettiğim saadeti bulamazdın. — Evet, bulamazdın, bedbaht olurdun. Zira gençler, hercai olurlar. Bir dalda duramazlar, çiçekten çiçeğe kanarlar. Ayni zamanda yine bir kelebek gibi zihnen, ruhan zayıftırlar. Renkleri parlak görünse bile kuvvetsizlik- leri âşikârdır. Çünkü — tecrübeleri — yoktur, görgüleri eksiklir, bir kadın kal- bini idare edemezler, çabuk inci- tirler ve incittiklerinin farkında | bile olmazlar. — Fakat yaşlı adamlar başka- dır. Meselâ ben.. Görüyorsun ki gün görmüş bir insanım, unumu elemişim, eleğimi asmışım. Derin bilgilerim vardır. Hayatımın olduğu kadar, bana ait olanların hayatla- rının da kıymetini bilirim. Nitekim seni de evime geldin geleli, eğ- lendiriyorum. Her gece ibretli ve lezzetli hikâyeler söylüyorum. Gözünü açıyorum, gönlünü fe- rahlandırıyorum, — Hiçbir. genç, bu zevki sana veremezdi, benim sana tattırdığım ruh saadetini getiremezdi. Genç kadın, bu öğünmelere karşı bir müddet sabrediyor, tahammül — gösteriyor. — ağzını açıp cevap — vermeyi — lüzum- suz buluyor. Lâkin İhtiyarın, acı bir ömrü bahtiyar bir hayal ola- rak tasvir etmekte ısrar ettiğini görünce — dayanamıyor, — hazin hazin içini çekiyor. 'SON POSTA | Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi « İstanbula Eski Zaptiyo Idare: Çatalçoşmu sokağı 25- ! — 'Tolefon * İstanbul - 20203 Posta kutusu: İstanbul - 741 Tolgraf: İatanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ | 1400 Kr. 1 Sone 2700Kr | 7850 , GAy i M0 (Se Bi SÖÜ DA v Yevmi, —— Gılıu evrak gari verilmez mos'uliyot alınmaz ara (6) kuruşluk Kâzumdır. K (2::) kuruştar. Gözetemizde çııı. Tesim ve yazıların bülüe halları mahfaz ve gazetemiza mittiz, Ağres değiştiri | olamazdı. | ve okunan hikâyede | idi, Geveze ihtiyar, müteşekkir bir mukabele — beklerken — karısının gamlı gamlı ah çektiğini işitmekle mütehayyirdir. ve şaşkın şaşkın sormaktadır. — Neden içlendin, neden ah çektin ? Kadın, aylardanberi devam eden busranlı. bir ömrün hıncını çıkarmak ister gibi yetmiş beşlik kocasını tepeden topuğa kadar göyle bir süzüyor : Darılmaz mısın, diyor, doğru- sunu söyliyeyim mi? — Darılmam, söyle, açık söyle. — Senin tam Üç aydır, gece ve gündüz, söylediğin masallar filân yok mu, — onların hiçbiri ebemin bana söylediği tek bir söz kadar — zihnimde yer etmedi. Bütün — söylediklerin şu kula- ğımdan — girip şu — kulağım- | dan çkıyor. Halbuki ebemin sö- zü, kiymetli bir küpe gibi hâlâ kulağımda duruyor! — Acayip. Eben olacak ka- d, ne değerli söz söylemiş ki ev- lendikten sonra da onu unutma- mişsın, — Rahmetlik ebem: “Genç bir kızın vücuduna beyaz bir sa- kal değeceğine genç bir elden çıkan ok değse daha iyidir,, de- mişti. Ben bü sözü unutmadım,fakat seni hiç dinlemedim. Timur — vaktile okumuş olduğu bu — hikâyeyi, baclegâhın sediri Üstünde ve genç karısının yıkılmaz bir inat &bidesi gibi somurtgan endamı karşısında bir daha ve bir daha okudu, kelimeleri tarttı, mefhu- mu ölçüye koydu, nükteyi ve şairin göstermek istediği hissi fecaati tahlil etti ve birdenbire kitabı bir tarafa atarak haykırdı: — Haklısın koca herif, hak- hi. Allah sana rahmet, bizim birkaç kere | gibilere de merhamet etsin. Sonra ayağa kalktı. Her dü- şünceli ve hiddetli zamanında olduğu, biraz evvel de yaptığı gibi dolaşmıya başladı. Sadiyi haklı bulmakla, hikâyede içtimai bir öğüt görmekle Tevekkülün densizliğini de haklı bulmuş olu- yordu. O halde kendisi haksız mevkiine düşüyordu. Hakkı yük- seltmek ve haksızlıkları kökün: den kaldırmak için kâinata harp ilân etmiş olan bir adamın bin- nefis haksızlığı kabul — etmesi gelip geçici bir fikir hâdisesi O hâdisenin birçok bâdiseler doğurması lâzım gelirdi. Meselâ Tevekküle tarziye ver« mek, — onun — gençliğne — ve gençlik haklarına sarılan bağ- ları kırmak ve ilk 1âhzada yapılması icap eden şeylerdi, Eğer Gülistan sahibi doğru söylüyorsa rubi - bir isabet varsa şu haclegâhın mahi- yetini değiştirmek zaruri idi, Gerçi kız, bir talep ve bir bak haykırmıyordu, susuyordu. Lâ- kin onun hiç bir şey İstememesin- de her şeyi istiyen bir mağdurun feryadından daha büyük bir tesir vardı. Açılan fal, zifaf bulya!a- rı arasında hiç te belli olmıyan bu tesiri açığa vurmuştu. “Timur gözündeki perdeden kurtulan bir kör gibi şaşkın bir başiret içinde zalim — ihtiyarlıkla —mazlum ençliğin yanyana gelmesindeki şcutı temaşa ediyordu. ( Arkası var ) SOnN POSTA Amerikadan Avrupaya GelenHaydut- lar, Londrada Emniyet Bırakmadılar Yakında Haydutlara Karşı Muthış Bir Mücadele Açılacak Londra halkı ve onunla be- raber İngiliz za- bıtası, çok sıkın- tılı bir vaziyette- dirler. Bu sıkın- tınin ne derece büyük 0: uğunu anlıyabilmek için İngiliz — gazete- lerinde, Londra polis — müdürü- nün Londra hal- kına karşı neşret- tiği beyannameyi okumak — küfi- dir. Beyanname- de deniyor ki; Ey Londralılar ! “Zabıtanın — va zilesini kolaylaş- tırmak istiyorsa» nız, onunla elbir. liği ederek mal ve emniyelinizi muhafaza k arzusunda iseniz, tedbirli olunuz, gece sokağa ç- karken, gcce uykuya yalarken ka- pı ve pencerelerinizi sıkı kapa- yınız. Açık bir iyer bırakmayınız, kilitlerinizi sağlam, sürgülerinizi kuüvvetli cinsten intihap ediniz.,, Bu satırları okuyanlar': — Eyvah, diyebilirler. Londra zabıtası o kadar âciz ki halktan medet umüyor, onün yardımını dileniyor. Bu telâkki hem doğru, hemn de yanlıştır. Çünki bir memleket zabıtasının halktan yardım - iste- mesi onun zâf ve aczine delölet etmiyeceği gibi halkım yardımından kendini müstağni addeden bir polis idaresi de her zaman mw- vaffakıyetli iş göremez. Esasen İngiliz zabıtası, dün- yanın en kuüvvetli teşekküllerin- den biridir. Bu itibarla onun Keşanda> Edirne Valisi Etraflı Tetkikat Yaptı. Keşan (Hususi) — Edirneye eni gelen Vali Özdemir Selim B Vilâyet dabilinde bir tetkik ıcyıhıll yapmış ve bu meyanda kazamıza da uğramıştır. Özdemir Selim Bey Keşanda 24 saat kadar kalmış, hhl'ı:k?kmet erkânile, memur ve yerli halkla görüşmüş, bunların bazı temennilerini dıu:- lemiştir. Vali Bey Koşan gençleri namına İdman Yurdu Reisi Arif Abdülhak ve âzalardan Hicret, Raif, Orhan, Ahmet Mehmet Beyleri kabul ederek - onlarla huhılııl etmiş ve heyetin Keşan sporu ve gençliği hakkında söy- lediklerini dinkmıştır -— H. C. Edirnede Yeni Bir Park Ve Çocuk Bahçesi Yapılıyor Edirne (Hususi) — Şehrimizde mevcut — Darülfünun — parkından başka bir de Belediye — binası karşısında — (Dilâver Bey) parkı namile yeni bir park yapılmak- tadır. Burada ayrıca bir çocuk bahçesi vücude gehulnnck ayni zamanda bir de radyo alınarak, hoparlör tesisatı yapılacak — ve Belediyenin de bir hoparlör salonu bulunacaktır. Edirnemiz buna mü- masil daha birçok yeniliklerile gittikçe asr! bir şehir halini al- maktadır. — M. . D;47> | .Yedîğ'erie Büyük bir sıkıntı geçiren iIngiliz polis teşklilâtının süvari müfrezeleri beyanname neşretmesi halkı ikaz etmek istemesinden ileri geldiği gibi halk ile zabıta arasında sıkı bir anlaşma temin eylemeyi de lüzümlu görmesindendir. Londra ve alelâmum İngiliz zabıtasını bu derece — endişe- ye düşüren sebebe — gelince; iktısadi buhran, Amerikanın bir- çok haydutlarını yeni dünyadan Avrupaya sürüklemiştir. Bunların pek çoğu, bilhassa lisan meselesinden dolayı İngil- terede çalışmayı tercih etmişler- dir. Amerikanın ipten kazıktan kurtulmuş birtakım haydut sü- rülerinin İngiltere ve hassaten Londraya akın etmeleri, şehrin asayişini ziyadesile bozmuştur. O derecede bozmuştur ki şehir dahilinde günde yüzlerce otomo- bil hırsızlığı, ev soygunculuğu yapılmaktadır. — İngiliz zabıtası, Z F #eeİseserare 16 Eylât Cuma İstanbul — ( 1200 metre ) 18 Vedia a ve Bolkis Hanımların - iştirakile ilaturka konser, 109,5 orkestra, 20,0 gramofon, Zi ikinci kısım alaturka İnci ve Cennet Hanımların iştirakile, 89 gramofon. Bülkereş — ( 9894 motre ) 19,40 Ayda operası. Belgrat — ( 429 metre ) 20,30 Milil garkılar, 21 konferans, 21,5 orkestra, 22,45 Rus havaları, Roma —(441 metra) 20,15 habor ve plâk, 21,45 askeri konsor. Prağ — (488 metre) 20 gramofon, 90,20 Ostrovadan nakil, 21,10 komedi. Viyana — ( SIT metra ) 20,25 Millt operadan naklen La Traviata operası, , (metra 552) 20,20 plüklar, 21,$0' y kan kitaplar, 22 arkeatra, Varşova—( 1411 motre ) 20,15 muh- telif, 20,30 radyo gazetesi, 23 dını havaları. Berlin — (1693 motre) 20 Vı;ing'n'ı dan bakil, 20,15 gramofan, 22,15 Kö- nigaberg'den naklen Undine isminde- ki operet. kendisince meç- hul ve henüz hü- viyetleri — tesbit edilmiyen — yeni hırsızlarla adam- akıllı uğraşmıya başlamadan ev- vel, ilk işi, | ikaz etmek muştur. — Tâki gaflet neticesi, bu hırsızlar, fua- liyetleri için, müsait bir saha bulmuş — olma- sınlar, Londra zabı- tasına göre, bun- dan böyle her- kes evinden d- şarı — çıkarken komşusuna ha- ber — verecektir. Tâki boş ka- lan evde işık görülür veya — gürültü - işitilirse zarbta haberdar edilebilsin, Ay- ni zamanda baca bulunan mutfak ve oda kapıları dışardan kilit- leneceği gibi bu bacaların ağzına demir kapaklar geçirilecektir. Hususi otomobil sahipleri de bunları sokaklarda — bıraktıkları zaman — motörlerinin — işitilme- sine imkân — hâsıl — olmıyacak surette — bunları — kilitliyecekler ve yahut bazı mühim kısımlarını beraberlerine alarak hırsızların etomobilleri aşırmalarına mâni olacaklardır. Bunlar, Londra zabıtasının aldığı ilk ihtiyat tedbirleridir. Bu vaziyet temin edildikten son- radır ki Amerikanın eski dün- yaya fırlatıp attığı haydut sürü- lerile asıl mücadeleye - girişile- cektir. RADYO ; ; $ 17 Eylül Cumartesi İstanbul — (1200 metro) 18 orkortra, 19,5 birinci kısım alaturka tamburl Retik Boy ile arkadaşları taza! n Sülü orkestra, Si ikinci kıslın alak ka, 22 gramoloa. 21,10 komedi, 21 Roma — (441 met dan naklen Miml Pins opora , Prağ — ( 488 metra ) Söşen konsor, 21 keman konseri, 21,30 Moris Şova vin konseri. Viyama — ( SI7 motro ) 20,10 piya- no konsori, 21 Potpourri, 28 akşam haberleri ve C 1 Peşte —( 550 metro )30,45 cazbant, 21,45 oörkestra, 29 cazl Varşova könker, 93 neıhu ismit deki 6 ) 21 bafif ) 21 Borlin kkımda bir konferang, san- Hapis Cezası Adana (Hususi) — Tepeçay- | lak köyünden Mıstık isminde bir köylüyü öldürmekten suçlu ayni köy ahalisinden Bekir oğlu Mah- mudun Ağır Ceza Mahemesinde devam eden muhakemesi bitmiş ve maznun yedi sene yedi ay ağır bapse mahküm olmuştur. —- Sındırgıda Bir Muhakeve Sındırgı ( Hususi ) — İhmal cürmünden dolayı mahkemeye verilen kazamız Tütün İdaresi Müdürü Ahmet Nuri Beye işten el çektirilmiş, yerine vekâleten Balıkesir Tütün İdaresi Ambar Memuru Remzi Bey gelmiştir. Bu sene ekilen tütünlerimizin tahririne başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: