L YA OA U n < yt '&ş 'R Muharriri X4 Her Hakkı Mahfuzdur —İI7— Tam (Civana) nın yanına gelir galmez durdu: — Matmazell rada mı? Diye sordu. (Civana), tatlı bir sesle cevap verdi: — Lâzım mı idi?.. — Evet, kendisine saraydan bir mektup getirdim. Cevap is- tiyorum. Dedi. Sol elinde tuttuğu bir zarfı (Civana) ya uzattı. Civana, mektubu aldı. Kapıyı açık bi- rakarak geri döndü. Mektubu babasına götürüyordu. Ethem, sanki bir şey unutmuş gibi tekrar seslendi: — Haaa, Matmazel.. Şunu da | kendisine veriniz, Dedi. Bunu söylerken, Civana durdu. Ethemin vereceği şeyi ab mıya hazırlanıyordu. Etem, ka- pıdan içeri bir adım attı. Atar- ken, ayağile kapıyı — kapadı. Civananın üstüne atıldı. Sol elile kızın boğazından tutarak duvara dayadı. Sağ elindeki kama, ha- vada bir devir yaptı. Kabzasına kadar Civananın kalbine girerek bembeyaz elbisesini bir an içinde al kanlara boyadı. Ethemin ina- bir eli bu işi okadar sürat ve isabetle becermişti 'ki, zavallı Civana en küçük bir feryat bile çıkaramamıştı. Ethem sükünetle, aralık du- ran kapiyı açtı. Elindeki kamayı, kolunun iç tarafına muvazi tuta- rak sakladı. Kapıdan çıkacaktı. Tam ©o anda hizmetçi Marya, bodrum — katın — merdivenlerini çıkıyor, ayak - sesleri işitiliyordu. Bu esnada bir aksilik oldu. Ethemin arkasındaki pelerinin eteği kapının alt tarafındaki sür- güye ilişti. Ethem iki defa pele- rini çekti, kurlaramadı. Hemen omuzlarını silkerek pelerini oraya bıraktı. Sağ tarafa döndü. İki Üç adımda, birinci evi geçti. arsaya gelir gelmez yere yattı. Sürüne sürüne ©o boşluğu geçti, Ahırın alçak duvarına tırmandı. O saatte hiç kimse bulunmıyan samanlığa girerek saklandı. Etrafı dinlemiye başladı.. Uzaktan, hir- metçi Maryanın boğuk boğuk feryadını işitiyor, gittikçe uzak- laşan birçok sesler de: — Tutun. Kalil kaçıyor... Diye bağrışıyorlardı. Ethem, hiçbir. kimse tarafın- dan görülmediğine emindi. Fakat acaba, ( kaçan katil) kimdi? Ethem burada, merak içinde döşünedursun, biz gelelim, Civa- nanın evine.. Hizmetçi Marya, yukarı çıkıp ta içeriki odadan gelen havagazı ışığı altında Civanayı al kanlar içinde görür görmez, kapıdan dışarı fırlamış: — Matmazeli — öldürdüler... İmdat.. Pederiniz bı- | | relere O srada, artık —işini bitirerek caddeye doğru yavaş yavaş yürüyen yu- murtacı, birdenbire bu (feryadı | işitir. işitmez saf bir zihniyetle, böyle bir hâdiseye — şahit ol- maktan uzak bulunmak için, hemen elindeki yumurta sepetini atmış ve Beşiktaş caddesine doğru koşmıya başlamıştı. Mar- yanın feryadını işiten ve pence- koşanlar, kaçtığını pörüyor: — Tutun.. Katil kaçıyor... Diye bağırıyorlardı... ( Veli- aht )ın sarayı yakm olmak hase- bile, © civarda sık sık polis ve sivil memur noktaları bulundu- ğgundan, kaçan yumurtacı, daha : EDENL Civananın Katili Olarak Yakalanan Yumurtacı ıdama Mahküm Oldu Fakat Bu Adam Masumdu Hakiki Katil Değildi! Diye bağırmıştı.. karşıki evc de yumurta veren ve | | yerlerindeki sokakların tamir edi- | | şenlikte Hezarfen Ahmet Çelebi- yumurtacının | SÖON POSTA N K RaLş Beşiktaş caddesine gelmeden tu- tuldu ve Beşiktaş sevkolundu. ( Arkası var) Ta"_'ğ. İşleri Şehirde Bazı Sokaklar Tamir Edilecek | Belediye şehrimizin muhtelif karakoluna | melerine karar vermiştir. Bu cüm- leden olark Nişantaşı ve Beşiktaş | taraflarında bazı iç sokaklarin tamiri için hazırlıklar yapılmak- | tadır. Bu işler için belediye taş tedarik etmektedir. Ayrıca Orta- köydeki derenin istinat duvarla- rının bazı kısımları harap - oldu- | gu için bunun da tamir edilme- si kararlaştırılmıştır. ümrükldaresindeBekle- nilmiyen Bir Mesele Çıktı ( Baş tarafı | inci rayfada) manya mukabeleden istisna edi- | miş, Almanya emtiasının memle- | kete sokulmasına müsaade ve- rilmiştir. Avusturya Hiası üzerinc mevzu takyidat de- D | “e Macaristan em- | vam etmektedir. İ l | almış! Bu meseleden bahsederken dün de kaydettiğimiz veçhile 6 numaralı kararname ile ittihaz edilen — tedbirlerin faydası ve isabeti üzerinde tereddüt caiz | değildir. Fakat tatbikı esnasında göze çarpan bazı teferruat vardır ki, bunaların üzerinde de düşünmek lâzımdır: Meselâ: Parası peşin olarak konuşmento mukabilinde verilecek malların bedellerinin Devlet Ban- kasına yatırılması doğrudur. Fa- kat parası peşin verilmiyen, taksit bu ile alınan malların bedeli esasen | yoktur ki, Devlet Bakasına yatı- rılması icap etsin! Yapılacak şey, alınan malın taksiti geldiği zaman bu taksitin Davlet Bankasına ya- tırılmasını istemek olmalıdır. Aksi halde bir Türk ticarethanesine bir Avrupa ticarethanesinin açacağı kırediyi kendi elimizle kapamak demek - olur ki, kararnameyi tan- zim eden hükümetin — maksadı bu değildir, zannederiz. Netekim dün bazı tacirler Ti- caret Odasına müracaat ederek getirttikleri malın bedelini Devlet Bankasına yatırmak mecburiyeti karşısında müşkül bir vaziyete düştüklerini — söylemişler, — vade istemişlerdir. Ticaret Odası me- seleyi Vekâlete yazacaktır. Beklenmiyeh Bir Mesele.. Bu meseleden bahsederken | kararnamenin tatbikinde tefsire müracaat edilmemesinin doğar- duğu bir hâdiseyi de kaydedelim: Ticar! vaziyeti dolayısile ismi- tedbirlerin l ni yazmıya İlizum görmediğimiz bir tacir, altı ay evvel Avustur- | adan mühim miktarda halı ge- tirtmiş, fakat husust işlerinin lcabı olarak derhal çıkarmamış, güm- rükte bırakmış, dün ise çıkarmak istemiş, müracaat etmiş: Bedelini Devlet Bankasına yalırınız, ondan sonra, ceyabını Fakat bu tacir altı ay evvel getirttiği malhın — belini çoktan ödemiştir, — senetleri, — bonoları, vesikaları elindedir. Bunları gös- termiş, tekrar: — Ol&maz, cevabını almış! Şimdi bu zat altı ay evvel kasına ikinci defa para yaratacak değildir ya. Sıkışınca müüdriyete müracaat etmiş, orada haklı gö- rülmüş, mamaafih henüz karara inlizar halindedir. * Tekrar söylüyoruz: Kararna- menin isabetinde tereddüt yok- | tur. Fakat tatbikine memur olan- lar tefsirini üzerine alamadıkları için teferruatı da ayrıca kayde- dilmelidir. ödediği bir mal için Devlet Ban- , Melek Sineması'nın Yeni mevsimi 7 Eylül Çarşamba akşamı baş- hyor. Beyoğlu'nun en güzel filimlerini göstermekle tanınmış bu, geniş ve mükemmel sine- masının ilk programı iki Yüzlü Aşk (La conturiere de Luneville) ismindeki filimdir. Mümessilleri Madeleine Renaud ve Pierre Blanchard'dır. Dikkat: Bu mevsim flatlarında tenzilât vardır. k Eski Devirlerde İstanbul Cok Faki Devirlerde İstanb ) Eylâl 4 Sefih Padişah, Gösterilen Meharetten (Baş tarafı | inci saylada ) havalandı. (Eyvah parçalandı ) sesleri oğuldadı. Bu müthiş na- zariyeyi görmek istemiyen kadın- lar gözlerini kapıyorlardı. Düşüp bayılanlar da vardı. Lâgari Çe- lebi havada elinde götürdüğü | fişekleri de ayrı ayrı yakarak denizin üstünü gündüze çevirdi. Fakat büyük fişeğin barutu tükenmişti. Çelebi de kollarındaki kartal kanatlarımı açarak yavaş yavaş Sarayburnunda Sinanpaşa kasrının önünde denize — indi, yüzerek padişahın huzuruna gek di. (Hünkârım İsa nebi sana selâm söyledi ) dedi. Bir kese akçe ihsan alan Çelebi ayda yetmiş akçe ile de sipahi yazdırıldı. Bu nin uçuşları da pek mühimdi, Ahmet Çelebi kartal kanat- larile — hazırladığı bir — nevi kanatlarla Okmeydanındaki mim- ber üzerinden sekiz on defa uçmuştu. Tecrübeleri muvaf- fakıyetla — neticelendiğini gören Ahmet Çelebi, bu şenlikte de en büyük tecrübesini yapmıya hazır- landı. Padişah ve bütün davetli- ler Sinanpaşa köşkündeler iken Ahmet Çelebi Galata kulesinden uçmuş ve Üsküdardaki Doğancı- lara inmişti. Bir kese ihsan alan Heraz Çelebi birkaç gün sonra (Bu adam pek çok havfedilecek bir kimsedir. Her ne murat ettise Yeni icra ve iflâs kanunu bugünden İtibaren mer'iyet Yeni İcra Kanun Korkmuştu elinden geliyor)evhamile Cezayire nefyedilmiş ve orada boynu vur- durularak - öldürülmüştür. * İkinci Mustafa — kızlarından Emineyi Sadrazam Çorlulu Ali Paşaya, Ayşeyi de Köprülü zade Numan Paşaya vermişti. Bu çifte düğün de ancak efsanelerin kay- dettiği bir şekilde yapılmıştı. Sadrazam nişan hediyesi ola- rak sultana bir elmas istefan, bir elmas çaprast, bir elmas bilezik, bir lâal salkım küpe, bir mücev- her ayna bir elmas nikap, bir incili mest ve papuç, bir altın kaplı mücevher nalm, (2) bin sikkei hasene, kırk tabla şeker göndermiştir. Numan Paşanın nişan hediye- leri de hemen bunun gibi idi Şeker tablaları, üstleri ipek tük lerle örtülerek sadrazam ağaları- nin başında sıra ile saraya gön- derilmişti. Sonra Emine Sultanın cihazları kırk katırla ve araba- larla sadrazamın konağına nak- ledilmişti. Büyük merasimle atlar Üzerinde sadrazamın — konağına getirilen gelin odasında hediye olarak şunlar göze çarpıyordu: Cevahir dolu zarflar, savakt ve sair gümüş takımları, sırma ve altın işlemeli yastık, yatak ve minderler, altın ile dolu keseler, elmaslarla dolu nişan kafesleri. 44 ve tatbik ıevkiüne girmektedir. Bu münasebetle şehrimiz icra dairesinde esaslı tadilât yapılmış, Tadilât ylı.:ııllı devam etmektedir. mahkümlar istihdam edilmektedir. üz— eanerer se şeşeeeseRAK AAA AAA * bilhassa dosya teşkilâtına ehemmiyet verilmiştir. Resimde görüldüğü üzere bu işte ——— z “'“’“"“““’f" RADYO pPrgeii| saras ee s aA y eee aa eA AAA AAA AAA BAA AAASSS SA SA SARASASALAR 4 Eylil Pazar İstanbul — ( 1200 ) 18 grar mofon, — 19,5 birinci m alaturka SAZ, yü İ eyetl taralın- gan, 20,5 gramofon, £ ikinci kaışım alaturka saz Tanburt Refik Bey ile arkadaşları — tarafından, — 28 tango —(3M4 metre ) Romanya arı bu hafta programlarını zamanında gönderememiştir. lgrat — ( 429 metre ) 20,30 fennt muzahabe, 21 gramolon, 21,30 Kuvar- tet, 22,30 piyano ile Çellâ. Roma — (441 metre) 21,13 Ortali'nin bic opereli, Prağ — (483 metre) 20 Şen musiki, | g1 Bratislavadan nmakil. — (517 metre ) 20,40 gşarkılı ,15 akşam konsori, berleri, sdütyoda komedi, toemsili bar havaları . Varşova —( 1411 metre ) 21 halk konseri, 21,45 edebiyat buhisleri, 22 halk konsari,, 28 dans havnları. Berlim — (1635 motre) 20,380 siyasl musahabe, 291 Beoslaadan maklen kon- ser, 93415 Stutgarl'tan naklen konser. müteakıp 5 Eylül Pazartesi İstanböl — ( 1200 metre ) 18 Gra- mofon, 19,5 birinci kışım alaturka kom ser Makbule Hanımın, Yesari Asım Boyin iştiraklle, 20,5 Kuvartet 21 ikinei — kısım alaturka konser Sa- fye MHantmın iştirakile, 28 örkesira. Belgrat — (429 metre) 2) gramofon, 20,50 şen müslki, 21 Belgrat operasın- dan nakil, Roma — (dil metre) Si spor har berleri ve gramofon plakları, 21,45 hafif musiki. Prağ — (488 metre) 20 halk şarkılar rı, 20,20 Ostrovadan Hakil. Viyana — ( BiT metre) 90 Don Kar- las operası, 23415 gece konaari. Peşte —(550 metre) 20 konser, 20,80 gramofon, ZiÇlö operanın örkestra heyeti. Varşova — (1411 metre) 20,15 radyo gazetesi, Si balk konseri, 21,80 Beati- tüde gazinosundan maklon — mühtelif eğlenceler. Berlin — (1685 motre ) 20 konser, 20,5 musahabe, 21 halk kongeri. --.