Senirkentte Dokumacılık Senirkent (Hususi) — Size şu mektubumla vatanın en güzel kö- şeleritiden biri olan bizim Senir- kent kasabasının iktısadi ve umu- mi yaziyetini bildiriyorum. Bu- rası, Toros kollarının garp - silsi- lesi üzerinde Kocadağ namını alan bir yaylânın eteğinde iki bin hane ve altı bin küsur nüfustan ibaret güzel ve şirin bir kasaba- dır. Cephesindeki kırk bin dö- | nüm üzüm bağı ve türlü yemiş- ler veren bahçelerile garbi Ana- dolanun ikinci derecede nefis üzüm yetiştiren mmtakası olmak- la beraber “Ayazmana,, gibi Ana- doluda emsaline pek nadir tesa- düf edilecek derecede mesireler mevcuttur. Burada son zamanlar- da maarif hayatı haylice inkişaf | etmiştir. Esasen balkın tahsil hususu- na verdiği ehemmiyet — şayanı dikkattir. Gençlere ortamektep ve lise tahsilini ikmâal ettirmek için Afyon'da “Yükseliş Birliği,, namında bir pansiyon açılmış ve talebe mevcudu elliyi bulmuştur. Dartilfünun — şubeleri, Almanya inşaatı bahriye mektebi gibi yük- sek tahsil müesseselerinde bir- ok Senirkentli talebe vardır. wvelce yetişip muhtelif meslek- | lere intisap edenler de hayli bir yekün tutmaktadır. Dokumacılık san'ati de hali inkişaftadır. Bu- gün henüz iptidaf vaziyette olan | bu san'at, halkın yorulmak bil- meyen faaliyeti karşısında gün- den güne terakki — etmekte ve tezgâh adedi ziyadeleşmektedir. Cezri ve esaslı bir şekilde ıslah ve tevsi edilmek üzere olan bu san'atte şimdiki halde, alaca, kaput, şayak ve buna mümasil işler çıkaran tezgiâh adedi iki yüzü tecavüz etmektedir. Mevaddı Iptidaiyeyi Adana mensucat fab- | rikasından banka vasıtasile ve İzmirden tüccar vasıtasile celbe- den san'atkârların ehemmiyetli bir. kısmı kendi -hesabına işle- mekle beraber yerli tüccar he- sabına işliyenler de vardır. Do- kumacılık san'atı burada pek eski ve tariht bir kıymeti haiz- dir. — Dokumacılıktaki — istidadı sayesinde bugünkü mevcudiyeti temin eden Senirkentliler iki asra yakin bir zaman zarfında vukua gelen kuraklık dolayısile Burdur. ve Manisa taraflarına hicret etmişler ve bugün Burdurda dokumacılık sahasında atılan yük- sek adımların temellerini kur- muşlardır. İktısadi buhran dola- yısile hayatını dokumacılık - ile temin edebileceğini idrak eden diğer meslek zümrelerinin kısmı azanmıı bile mesleklerini terkede- rek dokumacılığa bütün kuvvet- lerile sarılmaktadırlar. Günden güne fazlalaşan tezgâh adedinin ek yakın bir zamanda birka :ıidiydılıı artacağı Rw"uî muhtemeldir. Asr! ve fenni bir şekilde boyahane ve tergâh bu- lunmamasına nazaran henüz ipti- daf şekilde devam eden bu varlık, ber işçiye, yevmiye vasati, olarak, kırktan doksan kuruşa kadar de- ğgişen bir ücret kazandırmaktadır. Kasabamızda halı san'atinin de oldukça mühim bir mazisi vardır. İki seneye gelinciye kadar burada halı tezgâhlarının adedi altı yüzü geçğiyordu. Fakat bugün bunlar- dan pek azı faaliiyet hâlindedir. Ancak dokumacılık günden güne ilerlemektedir. Yalmız alâkadar- lardan ricamız, bizim mallara mahreç temin etmeleridir. M S SON 'POSTA Bozdoğanda Ucuzluk İncir Memleketi Olan Bu Kasabada 40 Patlıcan Beş Kuruştur 30 bini mütecaviz nüfusu vardır. khalât ve ihracat mahalleri Nazilli ve Aydındır. Kazamızın Yenipazar namile bir de nahi- yesi olup burası da hemen kaza merkezi kadar büyük, mamur ve | elektrik tesisatına maliktir. Ka- zamız Aydın Vilâyetinin en mün- | bit kazalarından biridir. Senevi bir buçuk, iki milyon Su Kuvvetile İşliyen Bir Motör Geceyarısı Bir Hırsı;lık Oldu Malatya (Hususi) — Çarşıda Dumanzadelere — ait bakkaliye dükkânı geceleyin kırılmış, üç yüz gümüş mecidiye ile, on altı | lira kâğıt para aşırılmıştır. Hırsız meçhuldür. Polisler — tarafından aranmaktadır. * 28 ağustos akşamı vilâye- timizde hafif bir zelzele olmuş- tur. Hasarat yoktur. 34 Kaçakçılıkla mücadele şid- detle devam etmektedir. Son günlerde — İhtisas mahkemesine yeniden birkaç kaçakçı sevke- dilmiştir. Adıyamanın Yenipınar mahal- lesinden Kara kızı Rahime ile Adna namında seyyar satıcı iki kaçakçı kadın yakalanmış ve mah- kemeye verilmişlerdir. Mahkeme bunları altışar ay hapse mahküm etmiştir. 20 Maznunlu Bir Muhakeme Malatya ( Hususi ) — Geçen sene Pütürgenin Kızıluşağı kö- yünde —muhtarlık — meselesinden dolayı kanlı bir hâdise çıkmış, Hüseyin isminde biri ölmüştü. Bu hâdisenin muhakemesi bitmiş, yirmi mazaundan bir kısmı yedi- şer sene altışar ay hapse mah- küm — edilinişlerdir. Diğer bir kısım ise beraet etmiştir. Akşehirde Akşehir ( Husust ) — Şehri- mizde bulunan kıymetli eserler- den İmaret camiinin tamire muh- taç olduğunu bildirmiştim. Evkaf İdaresi cami tamir ettirmiye karar vermiş ve para ayırmıştır. Yakında keşifname tanzim edi- lecektir. çekerdesiz. pamuk, yüz bin kilo susam, yüz elli bin kilo amerikan fıstığı, otuz bin kile tütün yetiş- tirir. Kuru malısul mahalit ihtiyaca ancak kâfidir. Burası en nefis ve Avrupanın rağbetini kazanmış en mühim incir mmtakasıdır. Zeytin yağları da ayvalık yağları kadar güzeldir. Kazamızda sebze Muzalfer Bey ve motörü İzmir (Hususi)— Şehrimizde Muzaffer Kâmil B. isminde genç bir sporcu, iki sene çalışarak yelkenli ve motörlü ufak bir kot- ra yapmıştır. Motör su değirmen- leri gibi, su kuvvetile işlemekte- dir. Hava ve deniz müsait oldu- ğu zamanlarda saatte 4 mil yap- maktadır. Bu küçük kotranin en büyük meziyeti, denizin en coş- kun dalgalarına karşı bile muka- vemetli oluşudur. Muzaffer Kâmil Bey, İzmir Amerikan Kollejinde talebedir. — Adnan Zonguldakta Amele Birliği Teşkilâtı Takviye Edildi Zonguldak ( Hususl ) — Ame- le Birliği, Dispanserler ve deniz işleri 932 bütçeleri İktısat Vekâ- letinden vilâyete geri gönderilk- miş ve yeniden yapılıp faal he- yete verilmiştir. Bütçeler geçen hafta zarfında faal heyet ve ida- re “heyeti tarahindan tadilâtla kabul edilmiştir. Bütçede Amele Birliği teşkilâ- tına kuvvet verilmiştir. Bütçeler tekrar İktısat Vekâületine gönde- rilmiştir. | Bozdoğan, gayet boldur. | (Hususi) — Ka- Patlıcanın 40 sabamız, kendi tanesi Ö, doma- ismile — tevsim tesin okkası 1, ıdilmiı_ kazanın biberin — okkası ::":;'.' ç “ı“_P îkuıuyhır. Fa- R at bu ucuzluk eden — heybetli x Üü dağr bahçıvancılığı mü- nit — eteklerine tesssir — etmek- yaslanmış, — iki tedir. bin kadar hane, Balkın 4 95i ::::x :;u::ıl::: Bazdoğan kasabasının umuml! manzarası :ı;.::—' Bi vi şirin, lâtif bir kasabadır. Ka- | kilo kadar incir, iki milyon kilo İncirin 40-50, üzümün - 50-60, zanın elli beş kadar köyü ve | zeytin yağı, yarım milyon kilo | pamuğun — 50-60, — zeytinyağının 80-100 kuruşa satıldığı bir xa- manda yapılmış olan bu - borçla- rın bugünkü vaziyet karşısında ödenmesi, iadei emniyet ve itibar edilmesi çok müşküldür. Eskisile bugünkü vaziyet ara- sındaki fark nazarı dikkate alma- rak borçlara da ona göre bir müuvazene — temin edilmesi en esaslı temennimizdir. — Faik Geredede Herkes 1 M—;şhur Pa-| nayire Hazırlanıyor Gerede ( Hususi ) — Eskiden- beri her tarafta şöhreti anılan Gerede panayiri bu sene de 30 Eylül curma günü açılacak ve iki gün devam edecektir. Anadolu- | nün en mühim sergisi olan bizim Gerede panayiri her sene menr | leketin birçok yerlerinden gelen tacirlerin ziyaretgâhı olur. Anka- ra, Çankırı, Sinop, Zonguldak, Bolu, İzmit, İstanbul, Bursa ve hat- tâ izmirden gelen tacirler burada at, keçi, sığır, koyun gibi hay- vanat alış verişile meşgul olurlar. Panayırda ayrıca muhtelif dahili mahsulât — satışı da vuku - bulur. Belediyemiz — şimdi — hazırlıklara başlamıştır. Bu münasebetle ge- lecek olan tacirlerin istirahatlerini temin için tertibat alınmaktadır. Ayrıca 14 teşrinievvel cuma günü de yine şehrimizde son panayır küşat edilecektir. — S. E Eskişehirde Bir Cinayet Eskişehir ( Hususi ) — Şehri- | mizde kanlı bir cinayet olmuştur, imendifer — idaresinde — çalı; ustafa isminde birisi bir tarla kiralamıştır. — Mustafanın — Arap Abdullah isminde bir eniştesi vardır ki iki senedenberi Musta- fanın muavenetile geçinmektedir. İddiaya göre, tarlanın muhafaza- sına memuür edilen Arap Ab- dullah tarladan kestiği sebzeleri pazara götürerek satmış, fakat | parasını Mustafaya teslim etme- miştir. Bununm ürzerine çıkan kavga neticesinde Arap Abdullah bı- çağını çekerek Mustafayı - ağır surette yaralamıştır. Kırkağaç Kaymakamı Kırka; (Husust) ıydınheriğ':ı.hhıl bulunan kı;.: bamız kaymakamlığına tayin edi- len İznik kaymakamı Rauf Bey gelmiş ve vazifesine başlamıştır. aa Eylil 4 Gelişi Güzel Musahabe Gazete okuyan — makineye, Karagözün mezarına, olamalik meyhaneye, millet beğendiye dalr... İngilı'ı gazeteleri Londrada açılan radiyo sergisinde teşhir edilen harikulâde bir Robotodan bahsediyorlar. Ba roboto Rusça- dan başka bütün lisanlarda çıkan gazeteleri okuyor, havayı söylüyor sorulunca saati haber veriyormuş. Acaba Roboto İstanbula da gelecek mi? yet gölirse bir zarar, bir de olur, Zarar şu: Bizim genç ediple- rin münakşalarını ya — okuya zavallı Robotonun ağzı bozula- Fıy.dııı ise, okuyucusu olmıyan gazetelerin hiç olmazsa, bu sun'l insanlar tarafından okuna- cağıdır. li Kara gözlü Türk yosması Ke- riman Hamm, dünya güzeli seçik dikten sonra, İstanbul ve Bursa, da bir “karagöz, —münakaşasi çıktı. Şıyd. bazı gazetelerin yazdı« ı gibi Adanada kara gözlü bir ddîııılı da erkek güzeli seçile- cek olursa, bu münakaşa iki misli şiddetleneceğe benzer. Zavallı Hâzım, kırk yılda bir eivanmertlikte bulundu, orijinal bir fedakârlık göstereyim dedi, Karagözün başına iş açtı. | Zira mesele, kalem erbabının | eline düştü.. Biçare Karagözün | mevçudiyeti, bu mübahasa s0- | nunda belli olacak mı, olmıyacak mı bilmem, fakat herhalde me- zarı bellenccektir. Tramvayda Mahmut Yesariye rastgelen — genç — bir gazeteci, | Beyoğlunun yan sokaklarından | birisinde açılan otomatik - bir meyhapeyi gezmiş; geçenlerde | ballandıra ballandıra anlatıyordu. Müskirat İnhisarından açıkta ka- lan bir memur tarafından açılan bu ufak dükkânda küçük bir *I manivelâyı oynatıyor, kadehinirzi kendiniz. dolduruyor, - kendiniz içiyormuşsunuz. Kadeh dolar dolmaz, gözünü- zöün önüne bir rakam çıkıyor, kadehlerle beraber değişen ve artan bu rakamlar, kaç kadeh gösteriyormuş. Ekseriya hesap pusulalarında içtiklerinden fazla rakı parası ödeyen keyif erbabı, bu Ameri- kanvari —icat sayesinde artık mantara basmıyacaklarını —düşü- nerek sevinirlerse yeridir. Fakat bu gsevinç nekadar sürer, bilmem. Herbalde günün birinde gazinolardan açıkta kal- mış bir garson çıkıp bu makineyi ıslah edecek ve dördüncü kadeh- ten sonra kendi kendine rakam- ları arttıracak bir tertip yapa- caktır. * kılâp, birçok isimleri değiş- hai | trdi Bazı memleket isimlerini | değiştirdik; meselâ şimdiye kadar çan | w» gibi koyu bir hristi- | yaık ismini taşıyan vilâyetimiz, | birdenbire “iyi saatte olsunlar,, a izafe edilerek “Kırklareli, oldu. Bazı sokak isimlerini değiştir- dik; meselâ sabık Tatavlanın “Kostantin,, sokağını sabık bele- diye mektupçusunun kafiye mera- kile “Fatinefendi,, sokağı oldu. Bu değişme, bazı yemek ista- lerine de sirayet etmiştir. Gesen gün bir Jokantan'n yemek Tisce- sinde * Hüskârbeğendi , yerine *“Milletbeğendi,, yazılım ş olduğu- nu gördüm. Listesindeki *"hönkâ,, isninl kaldırmağı düşünen aşçı efındi- nin inkılâpçılığına alerin! Fakat hünkârın beğendiğisi al-t be- ğenir mi? Oresı şüphelic r. — Toplu İğne