Hergyn Türk Adliyesi Ve Mahkümların Vaziyeti Adliye Vekâleti, hayırlı bir harekete geçmek üzere bulunu- yor. Millet Meclisinin geçenlerd_z kabul ettiği birkaç maddelik bir kanuna istinat eden bu teşebbüs, mahkümlardan istiyenleri hapis- haneler hariçinde ve umumi hiz- metlerde çılışhrmıyıiıühdıf edi- yor. b Mahkümlar, elbette ki başı- boş - bırakılınıyacaklardır. Dışar- da çalıştıkları zaman jandarma nezareti altında bulunacaklardır. Bundan başka, ceza müesseseleri haricinde, umumi nafıa ıjleyıııdo kullanılacak olan bu gibi kimse- lerin sicilleri, geçmiş ahvalleri de “esaslı bir surette mnazarı dikkatte tutulacaktır. n Te Demek oluyor ki asayiş nok- tasından da alınan kararın mah- zurlu bir tarafı yoktur. ae - Ceza müesseselerimiz, — itiraf etmeliyiz ki, tekemmüle muhtaçtır. Edirnede, muasır ihtiyaçlara teka- bül edebilecek surette bir hapis- hane binasının inşasına karar ve- rilmesi, hissolunan bu ihtiyacın bir an evvel giderilmek istenmesinde- ki hüsnüniyeti ispat eder. Her şey- den evvel bir bütçe meselesi oldu- ğu için, bu husustaki - faaliyetin mevcut imkânlarla muvazi yürü- mesini takdir edenlerdeniz. Ceza | müesseselerimizin tam ve kâmil bir surette ıslah ve tekemmülüne intizaren hüsnübali görülen mah- kümların hıriçıeb çılışlılr_ılmılan gelesindeki isabete gelince; meYiııı itiraf etmelidir ki bugüı_ıki! teşkilât itibarile bütün mahküm- ları, hapishaneler dahilinde çalış- tırmak güçtür. Mevcut teşkilât ve tesisat buna imkân bırakma- maktadır. Şu halde, bir kısım mahkümlar, o da mahdut birkaç şehirde, kısmen — meşgul olmak imkânmı buluyor. Diğer azim bir ekseriyet boş duruyor. Kapalı bir muhitte, pek çoğu fena âdetlerle | malül insanların dizdize ve omuz omuza kapalı duvarlar içinde hiç- bir şey yapmadan yaşamala- rındaki — mahzuru — düşününüz. Ekseriyeti -düşkün _inn_nlarda.n mürekkep olduğu için bı:ğy!e k_ıır muhitin bir nevi zehirleyici vazife göreceğini — derbal anlarsınız. Halbuki çalışan bir mahküm, gündüz meşgul, geceleyin de bu —meşguliyetin — yorgunluğunu gidermekle — uğraşacağı için fesatkârlık yapmıya zaman bula- maz, vaktini öldürmek - için gıı.lı, gizli esrar içip vücudunu zehir- liyerek kendini ve geçen zamanı unutmıya lüzum görmez. Bundan şka çalıştığı İçin birkaç kuruş kazanır, boğazına sarfeder, ııdııı- sızlık yüzünden hasta olmak teh- likesi bertaraf olur. Bu — vaziyet önünde Türk tümhuriyet Adliyesinin yaptığı bu güzel teşebbüs ve tecrübe, kanaatimize — göre, alınabilecek h er bir kararla tetevvüç ede- : Cümhuriyet — ilânının onuncu devri senevisini tebcilen umumt bir af ilân etmek. Affın umumi olması, bir mahzurlu mülâhaza getirirse, bunu tahdit etme meselâ — muayyen miktar “â' çekmiş ve bu müddet ıa'.f'" ar hallerinde salah görülmüş kimse- lere hasretmek te mümkündür. Ceza mücsseselerimizin sicilleri berhangi hatıra tetkik edilirse, bu neviden bire | çok insanlara tesadüf etmek mümkündür. Haddi zatinde mutlak mücrim | yoktur. Cürüm, çok defa bir kaza eseri olarak işlenir. Bu şer rait altında — yapılan fçnıahgm Pişmanisi ise derhal kendini gös- terir, ; ğ Cezalar sadece “İbreti miless- re,, naktai nazarından verilmi- yor. Mücrimi ıslaha çalışmak ta vazı kanunun başlıca hedeflerin- k ve | SON [._S';_n Postanın Resimli 1 — DI, söylemek içindir. Fa- kat söylemesini bilmiyenlerle söy- | vaffak liyecek şeyi fark yoktur. İzmir, 9 ( Hususi ) — Evvelki sabah İzmir zabı- tası şayanı dikkat bir hâdise ile karşılaştı. Bir polis memuru, Gazi bulvarı — istikametinde telâşla giden ve etrafı dikkatle süzen iki şahsın — saklana- cak yer aradıklarını gördü. Memur bu iki şahsı takip ederek gittikleri yeri tesbit etti. Bu iki erkek elbiseli şahıstan biri uzun boylu, narin çehreli idi. Ensesinde bir erkekten ziyade bir kadını andıran saçlar vardı. Los Anceles, 8 — (A. A.)— Marathon yarışı.. Birinci gelen Zabala'nın 2zamamı: 2 saat 3l dakika, 36 saniye. ( _0. limpiyat rekoru ) Mişel- son — yedinci olmuştur. _Zı— bellanın 100 yarda gerisinde bulunan Ferris, son f!öncugçl; galibine yetişmek — için 'mu!hış bir gayret sarfetmiş — ise de Tabella yarısı — parlak bir. su- rette ikmal etmiş ve Ferris rakibinin göstermiş olduğu büyük bir maharet karşısında Fev:ıl;dle te düşerek ağzı açI ab :;ğ:'; Briton, Tewnnc: ve 'Eîı: n nihayetişe doğru der- îıın);::şnlm k(-syildiğini hissettir- diklerinden yarış sahasından nak- ledilmelerine — mecburiyet asıl olmuştur. Eskrimde Fransızlar 5 sayıya karşı 10 sayı l Amorikalıları mağlüp elmülcrd'ı'r. | nlar, Belçikalıları 11 sayı He K Fransa, Belçikaya galiptir. İtalyanlar yenmiş- ı Finale Fransızlar aa Yine bu meblağın beyan etmiştir. yenmişlcrdir. 10 sayı — ile . Amerikalıları 9 sayı ile iğa Birii teşkil ediyor. ü :ımî:l:ıılde temennimizin esası, | | yazu kanunun salâhklı_dl'ışuncı_—— | lerile ayai membadan ilham ah- yor, diyebiliriz. gün sonra lenmektedir. 2 — Söylediğini dinl .tmeğe mu- | olanların olmıyanlar arasında | daha kiymetlidir. Lindberg Evvelce Verilen Paralar Bir Türlü Bulunamıyor Albert, 9 “Yeni Bronsvik,V (A. A.) — Zabıta, 85 bin dolar için yaptığı tahkikat neticesinde için verilen fidyeinecat ile hiçbir veçhile münasebettar olmadığını h - | Dünya Güzeli İzmirde Beklenı'_yor İzmir, 9 (Husus1) — Dünya güze'lik kraliçeliği unvanını kazanan Keriman Hanımın 20 İzmiro bir hatta kadar Çeşme plâjla: rında istirahat edeceği POSTA Makalesi m Söylemek W W 3 — İster 32z söyleyin. Fakat söylemesini ve | niniz. çok evvel öğre- veya ister herşeyden dinletmesini sözleri altından Esrarengiz Bir Kadın İzmirde, Erkek Kıyafetinde Gezen Kasaturalı Bir Kadın Yakalandı Memur bunları derdest ederek karakola getir- di. Tetkikat ve tahkikat neticesinde bunlardan bi- rinin kadın olduğu anlaşıldı. Kadının üzerinde bir de kasatura zuhur etti. Bu kadının ifadesine göre, ismi ( Nazmiye ) Ha- | nim imiş. Arkadaşile hava almak üzere Gazi buk | varında gezinmekte olduğunu, başka bir kastı olmadığımı söylemektedir. Zabıta bu esrarengiz hâdiseyi ehemmiyetle tahkik etmektedir. — Adnan Olimpiyat Müsabakaları Amerika En Baştadır. Meşhur Zabellâ, Maraton Şampiyonu Oldu lerdir. Fransızlar — ile İtalyanlar kalm şlardır. İtalyanları olimpiyat şampiyenu olmuşlardır. Su tupundan Macar takımı, Holi- vut Atletizm kulübü takımı yen- Fakat iştir. yenerk Los - Anceles, B ( ALA, ) — Grekor - Rumen güreşi: Mealen- berg, Kurlandı, Urban, Hirşli, | Brendel, — Mizzolayı, — Johansen, | Kajanveri, Ebri, Koskelayı ve Svanson da Gruppionniyi maglüp etmiştir. Horos sikletlerde Bren- del şampiyon ilân edilmiştir. Orta sikletler: Kokkinen şampi- yon ilân edilmiştir. Ağır sikletler: Vestergren şamplyonluğu kazan- mıştır. Urban ile Hirş ikinci ve üçüncüdür. Yarı ağır sikletler arasındaki — Svenson — şampiyon oltuştur. Tüy sikletlerde Ehrl * şampiyon ilân edilmiştir. 68- Angeles 8 — ( A.A. ) — (Gayri resmi ) son — neticeler: Amerika, 383 12 puvan, Fransa 149, İtalya 145, Fenlandiva 119, İsveç 119, Almanya 10 172 İngilttere 85, Japonya 57, Ka- | nada 54, Avusturya 36, Fe- lemenk 26; Lehistan, 25, Çe- a- küçük Lindberg koslovakya, 24, İrlanda, 2.;. İg nimarka, 23, Macaristan, 20, Ar- jantin, 14, Avusturalya 14, Cenu- bi Afrika, 12 Belçika 7, Yeni Zelanda 6, Lotonya, 5, Filipin, 4, Brezilya 1. 4 eğl, öy- Adnan Iktısadi bulran karşısında K çdır. İlk zümreye göre bul m::u;uııı bedbinlere göre buhran daha "dc':;ktîı. Biz bir hüküm vermeden evvel p :ırıı belâğaline müracaat ediyoruz! bran bitmek üze- çok devam u- rakam- a nikbin ve bedbin Ikll İSTER İNAN, İSTER İNANMA! “Londra, 9 (ALA.) — 25 temmuz - tarihi L e Kadar resmi surette mukayyet bul işek 2RLLIDA adladina belkg olşaktadir < ea L ğ ıiî;ı":nıktıı l27 hııılrım:.ı mukayyet adetten 64,439 senenin ayni tarihindeki işsizler mi VA ASA SEnenin ayni tarihindekl Tgsizler miktarından İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Çok Büyük Bir Kabahat A, E. Bürhan Cahit Beyin nasıl olup ta el'an ayakta durduğuna hayretteyim. Şimdiye kadar çok- tutulması, köprünün orta yerine götürülmesi, yere yalırı- ması ve bir güzel köteklenmesi lâzımdı. Kabahati o derece büyük, ©o derece ağır, o derece mühimdir. * Elbette işitmişsinizdir: Keriman Hanımı 932 - senesi- nin güzellik kıraliçeliğine seçildiği tan | zaman beğenmemiş, sade beğen- | birde kanaatini memekle kalsa yine iyi, üstelik lenen söylemiş! Neticeyi bilirsiniz: Beynelmilel —hakem Keriman —Hanmımı yalnız Türk güzelliğine — değil, fakat ayni zamanda da güzeller güzelliğine lâyik görünce — Bürhan Cahit Beyin bu yazısı hatırlanmış, ge- tirtilerek bir daha okunmuş ve görülmüş ki, biraz tefsirle bu yazıdan daha derin manalar da çıkmaktadır. Ve artık hüküm verilmiştir: — “Bürhan Cahit Bey Türk güzelinin dünya kızları arasın- da fena not alacağını iddia etmiştir. Bürhan Cahit Bey Tür- kün meden! kabiliyetinden şüp- he etmiştir, Bürhan Cahit Bey Türkün beynelmilel hiçbir. hare- kete iştirak etmemesi lâzımge- leceği kanaatini izhar etmiştir.., * Peki amma Bürhan Cahit Be- yin Keriman Hanımı beğenme- mesinden bu kadar mana çıkar mı? deyeceksiniz. Neden çıkma- sın, mesele birar gayrettedir. Zaten iİşin bukadar derinini araştırmıya ne İüzam var? Bür- han Cahit Beyin baştanbaşa heyeti | kabahatli olduğu meydandadır: — Söz gümüş ise süküt altın- dır, denildiğini hatırlamalı, şöyle etrafa bir göz gezdirip te herkesin beğendiğini görünce: — Hay hay efendim, müna- siptir efendim! deyip işin içinden çıkmalıdı. * Fakat batırıma başka bir şey geldi: Eğer yanılmıyorsam Keri- man Hanım burada - ittifakla se- çilmiş — değildi, Bürhan Cahit Beyin baricinde dünya güzelini beğenmiyen — birkaç kişi daha vardı. Binaenaleyh mademki bugün bir ceza tertibi mevzuubahstir, Bürhan Cahit Beyle birlikte ha- kem heyetinin Keriman Hanılma rey vermiyen azasını da tutmalı: — Bire zalimler nasıl olur da beğenmezsiniz, diye sıki bir sorguya çekmelidir. * Sözün kısası: Herkesin beğen- diğini beğenmemek, bele beğen- mediğinizi söylemek görülüyor ki, adamakıllı tehlikelidir. Gece Yarısı Bir Hirsiz Ev. Sahibini Görünce Tabanı Yağladı Fındıklıda pürtelâş Hasane- fendi mahallesinde oturan Mü- hendis Hâlis Edip Bey, evvelisi gece uykuda — iken bir patırdı üzerine uyanmış ve bir şahsın pençereden içeri girmek için uğ- raştığır — görmüştür. — Meçhul adam — görüldüğünü — hissedince kaçmağa başlamıştır.