2 Ağustos 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

Safranbolu Merasimi Safranbolu ( Hususl ) — Kaza- mızın isminin tarihl mahiyeti hak- kında henüz bir tetkik eserine tesadüf etmedim. Safranbolu ismi kazamıza neden verilmiştir? Bu tesmiyenin sebebi nedir? Ve bu isim hangi iştikakın mahsulü- dür? Bu hususta bizde kanaat büsüle — getirecek — müsbet bir vesika yoktur. Yalnız ortada bir rivayet vardır: Kazamızın yarım asır evveli- ne kadar en mühim ziraatini safran nebatı teşkil ederdi. Saf- ran ziraati bilâhare yerini bağ- cılık ve sebzeciliğe terketmiştir. Şimdi kazanın Merkez köyünde mahdut bir sahada safran yetiş- tirilmektedir. Evvelce kazamız Türkiyenin en güzel ve en çok safran yetiş- tiren bir yeri olduğu için kaza- mıza Safran-bol yani Safranbolu ismini vermişlerdir. Elde başka vesika olmadığına göre bu tah- | min ve rivayet akla daha yakın gelmektedir. Kastamoniye Pafla- goönya denildiği eski devirlerde belki Safranbolunun da bir ismi — vardır. Bu henüz meçhuldür. Ve bu bususta bizi tenvir edecek bir tetkik eseri de yazılmamıştır zan- nındayım. Bu hususta âlâkadarlar bizi tenvir etmelidirler. Şehrimizin Bartenyüs ırmağı membalarında on beş gün evvel şayanı dikkat asarıatika bulun- muştur. Kazamız buna müşabih daha çok kiymetli asarı ihtiva eden tarihi ve kadim bir şehir- dir. Bilhassa kazanın Ulus ve Aktaş nahiyelerinde Bizans dev- rine ait metruk, kırık dökük eserler pek çoktur. Bu meyanda, Yazı köyünde bağlar arasında dört kilometre uzunluğunda bir kaldırım mev- cuttur. Kastamonu erkek lisesi- nin kütüphanesinde bulunan iki tarihi kitaptaki malümata naza- ran bu kaldırım Roma istilâsı zamanında inşa edilmiştir. Tak- riben 1600-1700 senelik bir eser- dir. Bu mıntakada memleketin tarihine ait tetkika şayan pek çok eserler vardır. — İl. Av. Çankırıda Bütün Köylerde Sıhhi Teşkilât Yapılıyor Beypazarı ( Hususi ) — Ka- sabamızda halkın okuma ihtiya- cının temini için açılması düşü- nülen okuma odaları işi de hal- ledildi ve odalar açılarak halkı- mız devama başladı. Şimdi kaymakam Erip B. yeni bir tasavvurunu tatbik sahasına geçirmek için uğraşmaktadır. Bu tasavvur, kazamız dahilindeki bü- tün köylerde sıhhat teşkilâtı vücu- da getirilmesinden ibarettir. Eğer bu çok faydalı tasavvur tahakkuk edecek — olursa bütün köylerde hastaların tam vaktinde muayene ve tedavileri imkân dahiline gi- recektir. Gerçi şimdiki halde köylerde sıhhi teşkilât işe bile başlamıştır. Fakat bu güzel tasavvur ya- kında bütün köylere teşmil edi- lecektir. Bu suretle köylerdeki hastalar derhal muayene edilecek, başka | ağır hastalar merkez dispanserine | getirilerek tedavi edileceklerdir. | . | satılmıştır. K Z SÖON gp_sj)ı aa g üllNDaa —— Güzel Çorumdan Haberler Su İşi Çorüum ( Hu- susi ) — Ana- doluyu — baştan başa — dolaşan bir- seyyah mu- hakkak ki bir- çok güzel şehir- ler ve kasabalar görecektir. Fa- kat temin ede- rim ki bizim Ço- rum, bu güzel ve şirin kasaba- lar arasında mu- tena bir mevki sahibidir. Şehrimiz düm düz bir ovada kurulmuştur. Bu havalide en zi- yade uğraşılan iş ziral faaliyettir. Abalimiz çalışkan ve teşebbüs sahibidir. Fakat her tarafı saran dünya buhranı tabüldir ki bu ta- raflarda da tesirini göstermiştir. Bununla — beraber — halkımız çalışkan olduğu için buhranın tesirinden kendilerini kurtarmak hususunda faydahı mesai sarfe- diyorlar. Elyevm şehrimizde Ma- arif vaziyeti şu şekildedir: Bir orta mektebimiz vardır. Burada tedrisat muhtelit olarak yapıl- maktadır. Ayrıca altı tane de ilkmektebimiz — mevcuttur. Bun- lardan başka Maarif Müdürü Eskişehirde Bir Hastane Yapılacak Eskişehir (Hususi) — Şerimizde icap edan sıhhi ve fennli vesaiti haiz bir hastane yoktur. Mem- leketin bu mühim ve acil ihtiya- ginı temin için şehrimiz zengin- leri bu hususta yapılacak ilk te- şebbüse geniş miktarda teberrüle iştirak edeceklerinl bildirmişlerdir. Belediye ve İdarei Hususiye bütçelerinden verilecek tahsisatla | böyle bir teşebbüse başlanması çok muhtemeldir. Hükümet Konağının inşaatı- nın - bitirilmesi için lâzım olan tahsisatın bu sene - verilmesi mühtemeldir. Tahsisat verildiği takdirde daireler kışa doğru ye- ni binaya taşınacaktır. Orman Yangınları Adanada Karaisalı kazasında- ki ormanlarda yangın çıkmış, bir miktar ağaç yandıktan sonra söndürülmüştür. Manisada İlk Kuru a;; Mahsulü Borsaya Getirildi Manisa (Hususi) — Bu senenin ilk çekirdeksiz kuru Üzüm mah- sulü borsaya getirilmiştir. — İlk mahsul çalışkan bağcılarımızdan Rüstem Çavuş ile Çakmaklı kö- yünden Ali ve Mehmet Ağalar tarafından arzedilmiştir. 300 okka miktarında olan bu ilk mahsulü Borsada merasimle salışa çıkarılmış ve kırk kuruştan # Çorumda Hakrallık Mahallesi Şefik Beyin teşebbüsile açılan halk okuma odası da rağbet bul- muştur. Gençlerimizden birçoğu boş vakitlerini bu odada geçirerek faydalı kitaplar okuyorlar ve ciddi mevzular üzerinde musaha- beler yapıyorlar. Şehrimizde spor hayatı da inkişafa yüz tutmuştur. - Evvelce teşekkül eden Hale — idman yurdu iki senelik bir tevak- kuf — devresi geçirmiş, — fakat son zamanlarda tekrar - faaliyet hayatına atılmıştır. Bu hususta şehrimizdeki münevver gençlerin gösterdikleri gayreti burada zik- retmek lâzımdır. Halledildi, Şimdi Çorumlular Temiz Su İçiyorlar Sporcuları mız sık sık egzersir- lerle meşgul ola- rini — arttırmıya çalışıyorlar, Bu- rada en ziyade ağbet — bulan spor bisiklet sporudur. Genç- lerimizde bisik- let merakı çok fazladır. Size biraz da suyumuzdan bahsedeyim: Kasabamızda Mur- sal isminde — güzel, tatlı ve şifal bir su vardır. Bu su ötedenberi — toprak — künklerle naklediliyordu. Fakat geçen sene belediyemiz sıhhi ve fenn! borular döşiyerek bu köhne künkleri değiştirmiştir. Şimdi kasabamızın her tarafında güzel musluklarla mücehhez temiz çeşmeler vardır. Bu suüretle su ihtiyacımız da tam manasile te- min edilmiştir. Yukarda - şirinli- ginden ve güzelliğinden bahset- tiğim kasabamızın daha bazı ek- sikleri vardır. Fakat bunların ya- vaş yavaş tamamlanacağına hiç şüphe elmemeliyiz. — |. T. ; î;falylıiq __İlfan Hayatı |Bu Sene Ortamektepten 28 Genç Mezun Oldu w Antalya (Hususi) — Bu sene Orlamektebimizde — imtihanlarını muvaffakiyetle bitirerek şehadet- name alan çalışkan lalebelerimi- zin bir arada alınmış bir resmini gönderiyorum. Bu sene mektebimizin son sınıfından 28 genç diploma ah mıştır. Şunu kaydedeyim ki bi- zim Orta mektepte çalışma ve muvaffak olma nisbeti oldukça fazladır. Muallimlerimiz, kendi Üzerle- rine düşen vazifeyi hakkile ba- şarmak hususunda büyük bir gayret sarfediyorlar. Talebemizin muvaffak oluşundaki sebeplerden biri de mektep idaresinin vazife meselesine verdiği ehemmiyettir. Esasen bu havalide — halkın tahsil — hususundaki — arzu - ve hevesi çok ciddidir. Bu vaziyet karşısında Ortamektep mevcudu- nun her sene biraz daha artacağı- n ümit edebiliriz. Resimde (X) işaretli zat Ortamektebin Müdürü Yusuf Ziya Beydir. — Seyfi Aydında İncir Kurd;îlîcıdelesinı Başlanıyor İzmir (Hususi) — Ziraat Ve- kâleti Ödemiş ve Aydın havali- sinde incir kurtlarının imhası için geniş bir mücadeleye karar ver- miş, bu hususta alâkadarlara tebligat yapılmıştır. Vekâletin mücadele Müfettişi Nadir Bey mücadele esaslarını hazırlamak üzere buraya gelmiş- tir. Mücadele iki ay kadar de- yam edecektir. rak kabiliyetle- | U ğiler Bem— —e Tarihi Fıkra l Karakuş Gibi! Vaktile iki ayak şairi, bir ağaç dibinde divitlerini çıkarıp müşaareye koyulmuşlar. Biri ka- Temi eline alıp : Sevgilimi gördüm hamamdan çıkmış Mısraimı - yazmış, taziınin ve ikmal edilmek için arkadaşına uzatmış. O da altına şu keli- meleri çiziktirmiş : 'Tetindea belli, sıcak damdan çıkmış! Meğer ağacın Üstünde bir ka- lender varmış, sık dalların ara« sına yan gelip meyva topluyormuş. Heriflerin şür namına hezeyan ettiklerini görünce dayanamıyor, “buda benim caizem olsun! , diyerek kâğıdın üzerine tükürü- yor. Şairler, daha doğrusu mütc- şairler, her cabil gibi küstah ol- dukları için adamcağızı yakalı- yorlar, meşhur Karakuşun huzu- runa götürüyorlar, Peygamber tarafından kujsiyeti beyan olunan “ şlir , e hürmetsizlik gösterdiği iddiasile mücrimin cezalandırı- masını İstiyorlar. Karakuş macerayı dinledikten ve üzerine tükürülen şiiri de oku- duktan sonra hükmünü veriyor: — İdam!.. O vakte kadar keyfini boz- mayan, kayıtsız duran kalender, bu hükmü işitir işitmez telâşa düşüyor. — Aman efendim, diyor, iki kötü mısraa tükürdüğüm için be- ni ansıl asarsınız? Diyelim ki mücrimim, fakat —bu cürmün cezası ölüm olabilir mi? Karakuş gülümseyerek cevap — Seni bunların şiirine tü kürdüğün -için değil, daha ağırımı yapmadığın için asıyorum! Yaz münasebetile güzel İstan- bulumuzun her köşesinde bir saz derneği, bir musiki ahengi kurul- muştur. Utlar, kemanlar, neyler, tamburlar, defler, meşhur ve na- meşhur ellerde çeşit çeşit şiirler terennüm ediyorlar, renk renk nağıme püskürüyorlar. Sıcak gün- lerin sinirlere getirdiği rebaveti gidermek için gerkıı bu san'at yı=rlmı ruhunu açmak ve se- rinlemek istiyor. Fakat bazan öyle şarkılar dinliyoruz ve öyle şiirler işitiyo- ruz ki tahammül etmek, bafakan- lara kapılmamak mümkün olmes yor. Kafiye, diyelim ki, ağır bas- tı, nazım — sahasından kovuldu. Aruz, asırlardanberi toprakları mızda ikamet etmesine rağmen, diyelim ki, Türk tabiiyetini ka- zavamadı, — edebiyat hududu haricine âtıldı.. Fakat mana, fakat ahenk, fakat heyecan?.. Bunlar da mı şiirde ihmali caiz olan şeylerdir? Kokusuz çiçek belki sevilir. Çünki rengi olur, zarafeli olur, kıvraklığı olur. Lâkin devedikeni issız çöllerde bile göze inşirah vermez, yürekte incizap uyandır- maz. Bugüm, kontrolsuz bir te- haltikle bol bol beştelenip bedil zevkımıza — avuç Tavuç şiirlerin çoğu devedikenine ben- ziyor. Edebiyat münekkitlerine merhum Karakuş gibi sert dav- ranmalarını tavsiye ederim ! * * Kardeşine Silâh Çekmiş Balıkesirde Hacıishak maha- lesinde kunduracı Kâmil Efendi hemşiresi Nuriye Hanıma bir el silâh atmış, fakat kurşun isabet etmemiştir. Kâmil — Efendi ya- kalanmıştır. Memleket haberleri Buradabitmedi. Lütfen 8 inci sayfada okuyunuz. aat AĞAARET AADAL DNU UNT S S sürülen |