Memleket Manzaraları Uşaktaki Şeker Fabrikası Uşak (Hususi!) — Kasaba- mızdaki şeker Fabrikasının bu- günkü vaziyeti hakkında yaptı- ğım tetkikatın ve salâhiyet sa- hibi âmirlerden aldığım izahatın neticesini bildiriyorum: Uşak yaylâsının sesssiz ova- sinda kurulan bu fabrika haki- katen asri tesisatı haiz bir mü- essesedir. Çiftçiler geçen se- ne (53) bin dönüm — pan- car zeriyatı yapmış ve ( 56 ) bin ton pancar almıştır. Bu pancarların fabrika tarafından günde (500) tonu alınmıştır. Fab- rikanın Sermübendisi Ferit Beyin söylediğine göre şeker fabrikala- rı. fevkalâde olarak dünyanın her tarafında ancak ( 100 ) gün çalıştıkları halde Uşak şeker fabrikası çok farklı olarak (6 ) bin ton pancar — daha fazla işlemiştir. Fabrika pancar yetiş- iremiyor. Yalnız yüz dönüm kadar bir tecrübe tarlası vardır. Fabri- kanın ziraat fen memurları köy- Jeri dolaşarak pancar yetiştiren şgiftçileri daima ikaz ediyorlar. Bu memurlar geçenlerde pan- carların sökme ve sevk işleri kakkında hareket tarzlarını tesbit için bir köngre yapmışlardır. Fabrika faaliyete geçtiği andan itibaren gece, gündüz çalışarak istihdam ettiği amele adedi üç yüzdür. Uşak şeker fabrikasının evve- ce müzmin bir su derdi mevcut olduğu malümdur. Hattâ evvelki senelerde fabrikanın su işleri için tahminen 180 bin lira kadar mühim bir para sarfolunduğu hâlde ih- tiyaç yine temin olunamamış ve ahnan suü miktarı 1 litreyi geç- memiştir. Bugün bu dert mevzu- bahis değildir. Çünki fabrika, fen adamla: - » eline tevdi olunduktan gonra ev- velki (180) bin liraya mukabil (30) bin lira sarfile bu mühim dert te ortadan kaldırılmış (50-55) litre su temin olunmuştur. Fabrika tarafından çiftçiye yardım mose- lesi de ihmal edilemiyor. Fabri- ka pancar tohumunu ve tohum makinelerini meccanen veriyor. İşte bu hareketin neticesidir ki Uşakta murabaha — ve tefeci sarraflar iş göremez olmuştur. Buradaki bankaların işleri de pek geniş ve bilânçoları dolgun- dur. Pancar zeriyat sahası İzmir şimendifer hatlı üzerinde Kara- kuyu denilen istasyondan başlıya- rak Akşehire kadar gidiyor. Bir miktar da Kütaha ve Eskişehirin İnönü, Bozöyük, Karaköy tarafla- | rında ekiliyor. Bu havali Pancar- larındaki şeker - nisbeti yüzde 19,636 dır. Bu nispet Avrupa pancarla- rından bile yüksektir. Pancar zer'iyalı yapan çiftçinin refahın- dan bahsedebilirim. Çünki çift- çiler beher dönümden (1200) kilo pancar almakta ve bu pan- carların böher tonunu vasati (13) liraya satmaktadır. Pancar mıntakalarında hayva- natın da ıslaha doğru yüz tuttu- ğuünu söylemek herhalde * mü- balâğalı değildir. Fabrikanın 931 senesindeki ticareti (800) küsur bin liradır. 931 senesinde başlanılan fab- rikanın tasfiye muamelesi hitam bulmuştur. Fabrika elyevm bir nilyön iki yüz bin lira mukabi- inde Sanayi ve Maadin Bankası- an malı bulunmaktadır. —A, Celâl MEMLEKET HÂBERLERI Edirnede Sarayiçi Edirne, (Hu- susi) — Şehirle- rimizden hemen hepsinin meşhur ve güzel bir ye- ri vardır. Bizim Edirnenin de en güzel yeri “Sa- rayiçi,, dir. Bw- rası Edirnemizin başlıca mesiresi- dir. Sarayiçi, ha- vasının güzelliği, mevkünin leta- feti noktasından eşine pek nadir tesadüf edilen bir tabiat hediye- sidir. Hele ilkbahar ve yaz gün- lerinde bu güzel yere doyum olamaz. İlkbaharda bin bir güzel çiçe- | ğin mis kokuları, sayısız kuşla- rın terennümleri, buraya gelen- lere başka bir hayat bahşeder. Kızgın temmuz — güneşinin alev Mardi;ıdehi Bir Park Yapıldı Mardin ( Husus! ) — Belediye tarafından şehrimizin en havadar ve güzel bir yeri olan Firdevs mevkiünde —inşasma — başlanmış olan şehir parkı ikmal edilmek üzeredir. Parkın içerisi türlü tür- lü çiçeklerle süslenmiş ve orta- sında birkaç tane fıskıyeli havuz yaptırılmıştır. Uzun senelerdenberi bu par- kın inşası düşünülmüş, fakat tat- bik sahasına geçilememişti. Fa- kat Vali Talât ve Beldiye Reisi doktor Necmi Beylerin müşterek alâkaları sayesinde bu el iş te başarıldı. Yalnız şehirden biraz uzak olan parka halkın ra- hat gidip gelmesi için umumi bir nakil vasıtasının teminini rica ediyoruz. — Dündar Bartın Gazetesi Bartın gazetesi, kanuna mu- | halif beyanname — meselesinden kapatılmış, yerine Bartında, Genç Bartın isminde bir gazete çık- mağa başlamıştır. Tekirdağda Bu Seneki Afyon Mahsulü Geçen Seneden Eksiktir Tekirdağ, (Hususi) — Bu sene, kışın fazla soğuk geçmesinden, afyon mahsulümüz zarar görmüş- tür. Tekirdağ ve mülhakatında ekilen afyon miktarını bildiriyo- rum : Tekirdağı merkezinde 180, Hayrabolu kazasında 590, Çorlu kazasında 180 dönüm kışlık zer'i- yat vardır. Hayrabolu kazasında 35 dö- nüm de yazlık zer'iyat mevcuttur. Tekirdada — 932 — senesi — için ekilen afyon mahsulü 985 dö- nümdür. Yukarda arzettiğim gibi, afyonlar soğuklardan zarar gör- düğünden, bir dönüm afyon mah- sulünden ancak 1,5 okka afyon alınacağı tesbit edilmiştir. Buna nmazaran Tekirdağını 932 senesi afyon mahsulünün kat'i rekoltesi (1477) okka raddesinde tahmin ediliyor. —A.H. Edirnede Meriçten ikl manzara saçan tesirinden kurtulmak iste- yenler bu güzel yere koşarlar. Bilhassa cuma günleri Sarayiçi bütün halkın gezip eğlendiği bir yer olur. Her ağaç altında bir ailenin tatlı saaller geçirdiği, çocukların neşe içinde cıvıldaş- tıkları görülür. Coşkun Tunca nehri Tavuk ormanından iki kola ayrılıp bu [ Eillenin Kızı —Gibi.'.î Konya Da Şi | Cuma Günleri Bütün Aileler Burada Eğlenceli Saatler Geçirirler a şirin mesireyi vü- “ — çüde getirdikten sonra biraz İler- de — Saraçhane köprüsü civarın- da bu kollar tek- rar biribirine kavuşur. Tavuk ormanının — da tarihi bir şöbreti vardır. — Burası Fatih devrinde Tophaneye leva- zım temini için vücude getirilmiştir. Bugün bu- rada bulunan ağaçların bir kısmı © devirden kalma yadigârlardır. Sarayiçi ayni zamanda yakın bir mazideki kara günlerin acı hâ- tıralarını da taşımaktadır. Burası mukaddes - şehitlerimizin - ebedi yatağıdır. Şimdi burada şehitleri- mizin hâtıralarını taşıyan küçük bir sütun yükselmektedir. — M. mdi Tozu İle Şöhret Buluyor Konya cidden güzeldir. Tabiatin bahşettiği — hususiyetler — bizim şehrin güzelliğini daimileştirmiştir. Fakat bütün bu güzellik arasın- da tek bir kusur vardır ki, bik- hassa yaz günleri bizi taciz edi- | yor. Eğer cadde ve sokaklardaki toz yığınlarının, hafif bir rüzgârın tesirile bulut hâline gelmesinin önüne geçilecek olursa bu kusur- dan da kurtulacağız. Fakat şim- diki hâlde Sille kızlarının güzel- liği nasıl meşhursa, bizim Konya- nin tozu da onun gibi nam ver- miştir. Zaman oluyor ki havada kalın bir tabaka teşkil eden toz bulut- ları, iki metre ötesini bile — gör- memize mâni oluyor. Bununla be- raber, şakayı bir tarafa bıraka- rak biraz da belediyenin bu hu- sustaki faaliyetinden bahsedeyim. Gerçi belediye bu işi nazarı dik- kate almıştır.. Caddeler gün- de iki defa sulanıyor. Fakat tozun fazlalığı, sulama işinin sıklaştırılmasını, caddelerin günde hiç olmazsa dört defa sulanmasını icap ettiriyor. Eğer Belediye bu — esas üzerinden yürüyecek — olursa — şehir — ve şehirliler toz derdinden mutlaka Konyanın umum! manzarası Konya ( Hususi ) — Şu bizim | kurtulacaklardır. Mütevazin bir çalışma programile hareket eden belediyenin bize temiz ve tozsuz bir yaz mevsimi geçirmek fırsa- tını vereceğini şüphesiz telâkki ediyoruz. —L Amasyada Ucuzluk Hususunda Tür- kiye Rekoru Kırıldı Amasya (Hususi) — Şehrimiz tarihi kıymeti haiz olmakla bera- ber bağ ve bahçelerile de iştihar etetmektedir. Samsundan Sıvasa trenle hareket eden bir - yolcu- nun nazarı, Amasya hududuna gir- diği zaman nihayetsiz. meyva bahçelerile — karşılaşır. — Geçen sene soğuktan müteessir olan ağaçlar meyva vermemişti. Fakat bu sene meyva Fevkalâde meb- zuldur. Arabalarla civar kazalara ve trenle Samsuna sevkedildiği gibi, hergün beş alitı kamyon Yozgat, Çorum ve Sıvasa müte- madi meyva ve sebze götürmek- tedir. Amasyada hayat çok ucuz- dür. Sadeyağın okkası 85 ve âlâ koyun eti 27,5 kuruşa salılmak- tadır. Ğ Sebze okadar ucuzdur ki, bir misal olmak üzere yüz, tane kabağın on kuruşa satıldığını söylemek kâfidir. Amasya Bursadan sonra Kulağımıza Çalınanlar Arakriz Olurum Kudemadan bir zat tanırım. ıstılahsız söz söylemez. Her cüm- Tesinin sonunu bir nükte ile bi« tirmiye pek meraklıdır. Fakat ekseriya, bu nükteleri, ancak kendisi anlar, çünkü çoğu Aar çadır. Bu maziye bağlı zat, ay zamanda — “ bintilâneb ,, in | esiridir. Geçende, bir yerde buluştuk. Baktım, hazret şakır şakır ter döküyor : — Çok terliyorsunuz üstat! diyecek oldum. Güldü : — Evet! arakriz olurum faz- laca.. Ve ilâve etti: — Bir nevi emme « basma tulumba vazifesini görürüm, Gâhi arak nuşederim, gâhi de böyle arakriz olurum! Üç Karili Muharrir Gazetelerin birinde imzalı ya- zılar neşreder. Fakat bu yazılar okadar şahsidir ki, kendisinden başka kimseyi alâkadar etmez. O da bunu bildiği için her zaman söyler: — Benim devamlı üç kariim vardır... Geçende: — Kim bu kariler ? diye sor- duk. Dedi k» — Birisi gazetenin musahhihi.. Sorduk. — Ya öteki? Kendini takdim etti: — Öteki de bendeniz cennel kuşul.. — Ücüncüsü kim o ha: Cebinden bir gazete çısordı: — Üçüncüsü de yine ben... Hergün, iki gazete alırım da... Dondurma! ! Dondurmacı dükkânında idik. Arkadaşlardan biri, önüne geti- rilen dondurmayı, biraz gevşek buldu. — Bu üâdeta sulanmış ayol! Biraz daha dursa şerbet ola- cakmış.. Dükkân sahibi koştu: — Efendim, dedi, bazı müş- teriler dondurmayı böyle sevi- yorlar !.. Ben atıldım ; — Dondurmacının hakkı var. Sordular : — Neden ? — Neden olacak, dedim. Adı Üstünde: Dondurma! — diyoruz.. Adamcağız, sözümüzü — dinleyip dondurmuyor. Sonra da yerken kusur buluyoruz. A Manisada Spor Hareketleri Manisa ( Hususi ) — Şehrimiz- deki Sakarya spor kıııı sene- lik içtimamı yapmıştır. İçtimada kll“::m mali, idari, fenni rapor- ları ve umumi kongreye klüp murahhası olarak — iştirak eden Ekrem Kenan Beyin raporu okunmuştur. İntihap neticesinde de eski idare heyeti ipka edik miştir. yanülmee n GÜD ÖÖEÜ aN ipekçilikte ikinci — gelmektedir. Harbı umumiden evvel bir ipek fabrikası mevcut olup, halk ge- linlik — elbiseleri bile - buradan tedarik ederdi. Maalesef şimdi bunlardan cser kalmadığı gibi son senlerde kozanın ucuz git- mesi yüzünden dutluklar ihmal edilmektedir. Alâkadarlar bu me- sele ile —uğraşacak olurlarsa Amasya bu sahada da eski şöh- retini tekrar kazanabilir. — M. F.