Siyaset Âlemi Almanya Nereye Gidiyor ? Son haftanım en son ve en mühim hâdisesi daha evvelki gün patlak veren Almanyadaki şiddet meselesidir. Hâdisenin tafsilâtını havadis sütunlarımızda şüphesiz okudunuz: — Alman Başvekili Fon Papen, komünistlere karşı mücadeleye geçmek için bütün Prusya şehirlerinde ve Berlinde örfi idare ilân etti. Prusya Na- zırlarımı azlederek idareyi kendi eline aldı. Buna yeni bir dikta- törlük diyemesek bile herhalde şiddetli bir hareket olduğunu töyliyebiliriz. Almanyanın düne kadar man- zarası şu idi: Bir tarafta komü- nistler, diğer tarafta Hitlerciler, iki zıt fikir etrafında mücadele ediyor. Hitlerciler büyük bir ek- seriyet haline geldiler. Komü- nistlerde propagandalarında hayli :M u.llı karkutan — bir üvvet şeklini ettiler. Fakat bu l'Huıı—ÜrİI ve zit fikrin mücadelesi esnasında Al- manya kanlı bir memlekel man- zarası gösteriyor. Hergün mevzii ihtilâller, ufak — isyanlar olw- yor. Birçok — kimseler — ölü- yor ve bir yığın yaralı da bastahaneye kaldırılıyor. Ko- münistler iktısadi buhranı ken- di proj rina — çok — gü- zel uydurmuşlar ve muvaffak olmuşlardır. Bu yüzden 6 mik- yonluk - işsizler kütlesi sık sık mnümayişler yapıyor. Bd Veaftan. Hiğerin. Bror | Appognyi, Macar heyetinin hava paganda ve mücadelesi de ayni manzarayı arzediyor. — İşte bu vaziyet karşısında ve bilhassa komünistleri bertaraf etimek, milit barekete kuvvet vermek maksadile, Fon Papen, hükümeti çok mübim ve siyas! mes'üliyeti pek büyük olan bir işe girişmiştir. Bu — işte mu- vaffak —olmak — meselesine ge- lince; — falcılık yapmıya — lüzum görmeden diyebiliriz ki Fon Pa- pem, neticesi şüpheli bir hareket tarzı ihtiyar etimiştir. Çünki ko- münistler Almanyada ekseriyete yakın bir ekalliyet derecesindedir. Bu vaziyet karşısında bu kütleyi ortadan kaldırmak — için şiddet hareketine girişmek ne dereceye kadar doğrudur ? Orasını zaman gösterccektir. Yalmız muhakkak olan cihet şudur. ki, Almanyada çok mühim hâdiselerin başlangıç günleri ya- şamıyor. Esasen çok gergin olan sinirlerin — birdenbire — harekete gelmesi çok muhtemeldir. Ve bu İtalya 'Memnun Değil Cenevre, 22 — (A. A.) — Terki Teslihat konferansının umu- mi komisyonunda İtalya murılı—. hası Jeneral Balbo, İtalya heyeti murahhassasının şimdiye kadar sarfedilen gayretlerin bütün dün- ya ümitlerinin çok dununda ob- duğunu söylemek — mecburiyetin- de bulunduğunu beyan eylemiştir. İtalyan heyeti, karar suretinin umumuna rey vermekten islinkâf edecek, fakat İtalyanın da kabul etmekte bulunduğu teslihatta yeni bir fasıla bahsine rey vcıegehı. M. Nadolni, rey vereceği sra- da suretinin umumiyeli bakkında beyanatta bulunacaktır. Konferans heyeti umumiyesi karar suretinin mesine ait olarak Sovyet heyeti tarafın- dan verilen tadil teklifini tetkik 1t müstenkif ile & muhalif reye karşı 30 rey- ile mukaddemenin ipkasına karar ver- miştir. Bunu müteakip M. Motta Belçika, — Danimarka, İıpııxfı. îulemmk. Lıuıl.' kvı:.m(':.; oslovakya — ve boyanatta bulunarak bu Iııyı(lıe rin karar suretinin mutlak bir tarzda ve şarta tâbi olma- yarak — hava — bombardımanım menetmesini arzu elmekte olduk- larını ve konferansın ikinci saf- hasının bu istikamette yeni gay- retler sarfedeceğini ümit etmekte bulunduklarını beyan eylemiştir. Macaristan — murahhası M. etmiş ve kuvvetlerine temas eden - ahkâ- min aleyhinde rey vereceğini, fakat mecmuu üzerinde ihsası karardan içtinap edeceğini söyle- miştir. M. Matsudeira, bombardıman tayyarelerinin memnuiyeti husu- sunda Japonyamın ittihaz edeceği vaziyete dair olarak ihtiyat kayıt- ları serdedeceğini söylemiş, fakat müdafaanın — zaruretlerine — göre hal çareleri bulunmasına ait mesa- | | Sivillerin Muha- fazası Lâzımdır Cenevre, 22 (A. A.) — Umr mi komisyonun dünkü içtimaında Çin murahhası M. Sze, konfe- ransa iştirak eden bütün devlet- ler için her türlü hava bombar- dımanlarına ve sivil halkın hücu- ma uğramamalarına âcilen fasıla ve nihayet verilmesini teklif eden bir tadil sureti tevdi eylemiştir. M. Benesin talebi üzerine M. Sze, tadil teklifinin derhal kabu- lünde ısrar etmemiş, maamafih teslihata fasıla verilmesi bahsinde takdirde de büyük kanlı hâdi- | tekrar münakaşa mevzuu yapa- seler doğabileceğine bükmedile- | © söylemiştir. bilir. — Rüt. .iaıııııl heyet, kara topçuli- n — a man —— — c TEFRIKA NUMARASI: 4 ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat romanı Saşa kumral ve zayıftı. Göz- leri öne doğru fırlaktı, konuşur- ken yavaş sesle konuşur, fakat kelimelerin yarısını yutarak acele ederdi. Ayni zamanda kaçıp bir kenara saklanmak istiyormuş gibi esrarengiz bir surette elrafına Bakardı. Siyah gözbebekleri ekseriya hareketsizdi. Fakat heyecanlan- dığı vakit gözleri bütün heyetile titrerdi. Ben bu Saşadan hoşlan- ! Türkçeye Çeviren: Muvaffak ordum. Buna mukabil Mihael :ınr:ı'eıın oğlu Saşayı daha çok sevi m. O kendi halinde sakin bir çocuktu. Onun yorgun bakan gözleri vardı. Fakat gü- lüşü hoştu. Annesi Natalya teyzeye pek benziyordu. Diş- leri ağzından dışarı - uğramış, üst l iki sıra halinde dizilmiş idi. Bu berbat dişler onu epey oyalıyordu. Parmakları hemen daima ağzında idi. Dişle- rini yerinden oynatmıya uğraşırdı, iye iştirak edeceğini beyan ctmiştir. Müşküller | 'SON POSTA Silâh Tahdidi İşinde Sonu Gelmiyen Ve Pürüzler Çıkıyor Bu karikatür Lezan konleransında dölayısila yapıl nıştır. Manllim körsüsürde karfarans reisi M. Mak Dora'd oturmaktadır. Alman Başvekili Fo1 tam rat Borç'arının. muca İ Pap3a tahtadaki borçları — süngerle silmektedir. İlalyan marahhası Grandi, Fon Papene bir şeyler fimlda- maktadır. Talab. kıyafetindaki Fransız Başvakiti M. Heriyo hocasına şikâyet ediyor ve d.yor kü; — Mualiim bey, Grandi, Fon Papene sufle ed.yor! İrlândada Yeni Bir Kanun Dublin 21 — Âyan Meclisi, ithalât l':'*:)kııınnvnu. kanıma ilmiş olan vesaya ile birlikte i ile kabul etmiştir. "î”b'_—"d Meclisi, 'arın öğleden sonra için içtimaa âuvd olunmuştur. e Bar Ayavıın vesayasının reddedi- mesi ve projenin hemen meriyet mevk'ine konulması muhtemeldir. Diğer taraftan, krala seda- kat yemininin ilgasina dair olan kanun lâyibası yeniden Âyan Mec- lisine tevdi edilmiş ve Âyan, Meb'usanın — reddetmiş — olduğu tadilâtı ipka etmiştir. Şimdi bu kanun lâyihası, 18 ay müuallâkta kalacak ve bundan sonra kendi kendine kanun hük- münü alacaktır. Yunanistanda Bir Askeri Heyet Atina 22, — lğA- A.) — Harbiye Nazırı ile Fransız elçisi, askeri heyetinin mukavelesini fes- heden itilâfı imza etmişlerdir. ——— Z —a ğuna ait karar suürelini 10 müs- tenkif ve 6 m © reye karşı 33 reyle ipka etmiştir. Bu sur İsveç, Felemenk tarafından — tevdi — edilen — ve M. Jibson - ile ve M. Paul Boncour — taraflarım- dan reddi için çalışılan ;= vansi seyyar n siyonun & y n çap e Nt dair bnlunan tadil teklifi berta- raf . Nihayet celse, bu sabah saat 10 a talik olunmuştur. Bundan başka onun ııı.ey.."l tinde bir şey nazarı dikkatimi celbetmiyordu. — — r Yukardan aşağıya insan kala- balığı ile dolu olan bu evde o gayet münzevi bir hayat yaşar, yarı karanlık köşelere çekilir ve akşam Üüstü pencere önünde oturmayı seve: Ben de onun yanında omuzo- muza hiç ses çıkarmadan böyle oturmaktan hoşlamırdım. Kırmızı akşam a siyah karga sürüleri, — kilisenin —altın kub- beleri altında — dolaşırlar, yük- seklere — uçarlar — ve — sonra birdenbire alçalırlar ve kararan semada siyah bir şekil vücude getirerek kaybolurlardı. Bu man- zara insana bir rahatlık ve re- havet veriyor, dilsiz ediyordu. | Almanyaıunpd İntizamı Bozuldu Berlin (Hususi) — Almanyada miktarı beraber şehirlerin emniyet ve inzıbatı da i azalıyor. O derecede ki Alman şehirleri civarında, tek başına gezmek Adeta bir mesele olmuştur. Bilhassa soygunculuk - vukuatı Laypçig - Berlin şosesi üzerinde yapılmaktadır. Bu yol, kıymetli kürk stokları nakledilen mühim bir caddedir. Böyle bir kürk yüklü kamyonun yola çıktığını haber alan haydutlar, gayet seri otomobillerle derhal kamyonun peşine takılıyor, kamyonun ya- nından geçerken üzerindeki balye- lerden hiç olmazsa birkaçını çen- gellerle alıyor ve kamyon şofö- rünün yetişmesine imkân olmıyan bir süratle yollarına devam ediyor- lar. Sonzamanda çok sıklaşan bu vukuat ile meşgul olmak, Alman zabıtasının başlıca vazifesini teş- kil etmektedir. Bu takibat saye- sinde, baydutların reisi yakalan- mışsa da vukuatın tamamile önü- ne geçmek henüz mümkün ok- mamıştı. Bunun sebebi, haydut- ların muntazam bir teşkilât ha- linde maları, Ü ve istih- barat i.:e".ııuılırı lıg::mıuü'. Harici Haberler Burada bitmedi. Lütfen 9 uncu sayfada okuyunuz — her şey hakkında büyük bir adam gibi uzun uzun ukalâlık ederdi. Benim bir şey boyamak arzusunda olduğumu — öğrenince, beyaz masa örtüsünü dolaptan .Iıı-!k ııılviye boyımılılığımı tavsiye — etti. emali ciddiyetle: — “ Beyaz eşya iyi boya tutarl,, diyordu. Ağır masa örtüsünü dolaptan çıkardım ve avluya koştum. tünün ancak bir ucunu boyaya sokmuştum ki, Çingene yavrusu koşarak geldi, elimden çekip aldı; kapıda beni seyreden Şasaya bağırdı : Çabuk nineyi buraya çağır !. Siyah başını büyük bir felâ- keti ima eder gibi iki yana sallıyarak: “Dur çapkın! Bu sana Yakofun oğlu diğer Saşa, | Karilerimin Suallerine Cevaplarım “ 19 yaşında bir kızım. Bun- dan dört beş sene evvel, benden bir kaç yaş büyük bir genci sevdim. Genç © vakit benimle evlenmek istedi. Çocuktum. Ev- lenecek — çağda — değilim diye reddettim. O da başkasıyla evlendi. Fakat ben onu unuta- | madım. Bir buçuk senae evveline kadar da alâkadar olmakta de- vam ettim, Fakat o vakittenberi artık görünmüyor. Bana karşı lâkayt bir vaziyet alıyor. Benim bu sevdamı bilenler hakkımda fena rivayetler çıkardılar. Bu se- beple başkasile de evlenemiyo« rum, Ne yapuyım - şaşırdım.,, Gönül - İlstanbul Sevdiğiniz gençle evlendikten sonra da alâkanızı devam ettir- mekte hata etmişsiniz. Şimdi © size karşı lâkayt vaziyet almıya başlamakla, hatayı — düzeltmek yolunu tutmuş demektir. BA Aı:ılı bu ıcvdıG Üüzerin- | de 'ar etmeyiniz. Gençsiniz, | başkasını sevebilirsiniz. Sevdiği- nizi | Na iği :ıı: adamın evini yıkmıya çalışm lıktan başka bir şey değildir. * “Beş sene evvel buraya gel- diğim zaman bir gençle tanıştım. Gözlerimizle biribirimize aşkımızı itiraf ettik. Fakat bu ilk ve son görüşümüz oldu. Çünkü burada mamış, tekrar geldiğim yere dönmiye mecbur oldum. * Aradan beş sene geçti. Biri- birimizi arayıp sormadık. Şimdi tekrar İzmire gelince yine bu gence — rastgeldim. Bana hâlâ eski aşkını muhafaza ettiğini ve bensiz yaşayamıyacağını — söylü- yor. evlenmiş bulunu- yorum. Onun sözlerine hayatımı bozayım mı? İzmin B. A, Kat'iyyen kızm. Erkeklerin her sözüne inanılmaz. Aradan beş sene geçtiği halde biribirinizi aramadan yaşayabiliyorsunuz. O da bu müddet zarfında seni ara« miyor. Fakat - firsat ayağa ge- lince — istifade etmek — istiyor. Mademki kocanı seviyorsun, bu gence ret cevabı ver ve bir dahba onu görmemiye, onunla karşılaşmamıya çalış. Aksi tak- dirde farkma varmadan tehlike- ye düşebilirsin. HBANIMTEYZE -— TAKVİM —— CUMARTESİ SI Gün- 23 Temmuz - 932 kazır 79 pek pahalıya mal olacak!,, dedi' Ninem koşarak ııli* Ah ve vah ederek feryada ba: âı: hattâ beni tekdir ederken ağlıyordu: — Ah hiç işe yaramıyan hay- lâr! Musibet bacaksız! Dayak yediğin vakit anlarsın boyacılığıl. Çingene yavrusuna rica etti: — Aman efendiye bir şey söyleme Vayna! Ben gayret ede- ceğim. Belki taliimiz olur da meyda- na çıkmaz.. Çingene yavrusu elini boya- dan türlü renge girmiş olan bir havluda kurulıyarak cevap verdi: — Ben bir şey demem! Fa- kat şu Saşa ağzından kaçırmasın yoksa... ÇArkak var )