6 Sayfa Suriye Mektubu Halepte Neler Gördüm? Halep ( Hususi ) — Suriyenin bize komşuluk eden bu mübii şehri, geriden yü bi r kâmil şehirle har arasında ki — garip e karşılarsınız. En güzi paşa isminde bir Türk müşürü ın::.:_v. h. Bugün arapça bil- sir Türk Halepte hiç Osmanlı İmparatorluğunun altı asırda yapamadığı şeyi üç buçuk ü içinde be- anlaşılıyor. sağından — geçinen Halep, son kaçakçılık — kanununun — çıkması üzerine derin bir buhrana yuvar- Tanmış, — çırpınıp - dürüyor. Son haftalarda Halepte yüz bin, yüz - elli, yüz yetmiş bin altınlık birçok Aflâslar vukubulmuştur. Bu yüzden bütür — varlığını kaybeden küçük sermayedarların hesabı yoktur. Bir zamanlar Laş- 'tan başa bir kaçak eşya deposu halinde bulunan Halep çarşıla- rında, — bedestenlerinde — esnaf sinek avlamakla meşgul.. Halepte gece hayatı çok mü- kemmel. — Sabahlara kadar - her yer açık, her taraf piril piril elektrik ziyası içindedir. Yalmız tramvay seferleri dokuzda - tatil ediliyor. Eğlence mahalleri çok- tur. Biraz da para sarfederseniz gırtlağınıza — kadar — eğlenebilir- #niz. — Şehir asfalt ve - taştan olduğu için buranın güneşi insanı gündüz. Adanadan daha çok yakıyor. Fakat geceleri hava tatlı bir serinlik alır. Ne ter döker, nede sineklere yem olursanuz. Müslüman halkın yaşayış ve muaşeretinde göze çarpan bir sönüklük vardır. On dört sene evvel onları nasıl, ne halde bıraktı ise yine o halde yaşıyorlar. Türk muaşeretinin fpugünkü medeni ve mazbut şeklini göz önüne getir- dim de, siyasi ve içtimal inkılâp- ların yonta yonta vücuda getir- diği yeni Türkiyenin ne çetin merhaleler aşmış olduğunu o zaman daha yakından anladım. gt işlek en uzun caddasi Hendek | Daha düne kadar Türkün kur- | Na ei SAT ai d, e — SON POSTA |——Dünyada Olup Bitenler — —,Wmnms Fransayı Altüst Eden Bir Gü izellik Kıraliçası Mahkemeye Verildi taş yığını, kö- | manzarası | Şair, Gazeteci, Avukat, ._.mv_v.m—oo_.' Cokey, Paraşütçü, Dansöz Ve Nihayet Mahküm Olan Bir —Amı:.._ Paris, 28 — Matmazel (Temmuz)—Fran- lenen kadın avu« katlarından Mat- teakıp iki mel tup almıştı. Bu mektup- ların birincisi ma- | ruf bir otelin damgasını — taşı- yordu, içinde de şöyle bıraktığınız bor- cu unuttuğunuzu zannedi yoruz. Lütfen tes- ->xinl rica ede , İkinci mektup ise yine (Nis) te maruf — bir ticaret hane den geliyordu ve: — Ticaretha- nemizden aldığı- miz — elbiselerin ğımıza ve müsaade etmenizi rica ederiz,, cümlesini ihtiva ediyordu. * Halbuki — Matmazel — Andre 1 Nis şehrine hiç gilmemiş- ti, bu mektupları alınca hayrete düştü, derhal cevap yazarak ma- lümat istedi. Fakat istediği ma- lümat daha gelmeden evvel ( r0) reisinden bir mektup aldı, koşarak gitti. Ve orada da nazikâne fakat Fil- serl bir ihtara maruz kaldı. hakika baro reisi: — Kadın avukatların meslı intisaplarını memnuniyetle günü, artmasını temenni h fakat bu yeni- meslekdaşların müstakbel nesillere karşı büyük bir vazife yüklenmiş olmal layısile hareketlerinde bilhassa riayet ile mükellef ol- duklarını söyledi. — Fakat üstadı yelerinize arzı şükrı beraber neden icap ettiğini mak- isterim! Bu sual karşısında baro reisi bu tavsi- Güzel kız macera hi şehrine — hay: adım atmış değilim! olur? İlik Haberler Genç kız Baro Riyasetinden çıkar çıkmaz doğruca Müddei- umumiliğe bir istida vererek şahsın Nis şehrinde İ kullanarak — bazı zıamn.ı_!.!_—.ı.ı emri Üze- rine zabıtanın yaptığı — tahkikat neticesinde anlaşılan vak'a şudur: Birkaç ay evvel Nis şehri- nin Adliye sarayma arkasında avukat cübbesi olan bir. kadin gelmiş, koltuğunun altında büyük bir çanta ile Baro Reisliğine mü- yacaat etmiş, kendisini: SON POSTA İetanbul. Eski Zapilye Çatalçeşme vokağı 25 Yermi, Biyasi, ve Halk idare: anlattı ki kendisinin kulağıa genç kadının bazı yerlerde hiffetle ha- reket ettiği hakkında haberler | gelmiştir. — Fakat üstadım bu malü- matı nereden aldığınızı da öğ- renmek - isterim. — Nis şehrinden! Bu cevap üzerine genç k: nn düştüğü hayretin derece: tasavvur edebilirsiniz ! — Fakat üstadım ben Nis | | - 20203 Telgrak İstanbul SON POSTA >w02m FİATI Feneh 1400 » a atılmadan evvel Jisol Şantal avu- kat ve gazeteci, mahalli gazete- lerden birine git yardımı _ırE._.. de bulunmuş, ni- hayet muhteşem bir otele yer leşmiş, mağaza- veresiye Ş, bar- larda ve gazino- larda — gürültülü bir hayat yaşa- mıya başlamış! O derecede ki (Nis ) şehrinin Baro Reisi telâşa düşerek — genç kızı çağırmış, na- sihatte bulunmuş © günden iti- aren de — sahte avukat — ortada görünmez olmuş! Mazisi Karışık Bir. Kiz Fakat bu sah- te avukat kim- Jir? Polis mese- leyi anlıyabilmek bir hayli uğraşmış, bir hayli didişmiş, nihayet şu malümatı bulmuş: Sahte avukatın - ismi Lafarptır, dört beş sene evi ailesinin yanından kaçmış, şura- rada burada serseri bir ha- yat yaşamış, — aktrislik — etmiş, dansözlük — etmiş, — cambarlık etmiş, sonra ( Rivyera ) da gü- kıralıçası seçilmiş, beş on gün Akdeniz kapısının gözbebeği olmuş! Sonra bir müddet ortadan kaybol Parise gitmiş orada kendisini tayyareci olarak tanıtmış ve bu sıfatla tayyarecilerin muhltine girip çıkmış! Fakat işin daha ilerisi var! Matmazel Mirel Lafarp mazarı dikkati celbetmek - İçin kendini paraştit ile bir tayyare- den atmış, ve nihayet bu işten de bıkarak (Nis) şehrine gitmiş ve orada bir kadın — avukatın ismini — takınarak — yaşamak istemişl * Son Safha Eransız — zabıtası / sahtekârın ismini, hüviyetini ve hayat tarzı- ni ökrenmekle beraber nerede bulunduğunu — tesbite muvaffak olamamıştır. Maamafih bu genç kızdan ismini — muvakkaten — zabtettiği avukata bir mektaup gelmiştir. Bu mektupta: — Beni affediniz, demektedir. Ve anlaşılıyor ki Metmi Andre Şandal da bu çapkın kı: z afletmek niyetindedir. İşte size yirminci asırın ser- küzeşten - kadınlarından bir nu- munel w.ıı.L..- 22 Tn Kari Mektupları Yolcu Vagonlarının Yeri Neresidir ? Mubhterem efendim, Polatlı - Beylikköprü tren far gerekse Ankara - da İşleyen muhtel yolcu vagonları daima önde, yük vagonları ise geride bulunmak- geride bulunan — vagonl Zararla veya tamame sürette — kurtulmaktı kim son — facinda bulunan on Üç yük vagonuna hiçbir şey olmaması bu iddiamı» zi tevsik etmektedir. Şu halde eğer yolcu vagonları geride bu- lunmuş olsaydı insanca hiç zayi- at vukua gelmiyecekti. Bu cihet zannedersem Devlet Demiryolları idaresince de malüm olsa ge- rektir. Fakat bu bedahet karşısında idare yine ayni şekilde katarları bareket ettirmekte ısrar ediyor, Acaba yolcu — vagonlarını yük vagonlarının gerisinde bırakmak- ta fenni bir mahzur mu vardır? Devlet Demiryolları — İdaresinin bu husustaki tavzihini bekleriz. Keskln karilerinizden Necmedi'la Çamlıcadaki Mektep Nereye Yapılmalıdır ? Çamlıcada iki ilkmektep var« dır. Birisi Bulgurluda 3 sınıflıdır. Öteki kısıklıdadır ve tam teşki- lâtlıdır. Bu iki mektebin de mek- tebe elverişli bir binası yoktur. Bulgurludaki mektep 70 mev- cutludur. Talebeler ancak 3 kişle lik bir aih ev olabilecek bir binada okurlar. Bahçesi yoktur. 20-25 metre murabbar — bir taşlıkta teneffls yaparlar. — Sınıflarda hele soba kurulduğu zaman kımıldanacak yer kalmaz. — Talebenin yemek yediği yer 100 numaranın cıva- rıdır. Kısıklı mektebi çok sapa bir sokakta bir köşk — bozma- sıdır. . Sınıf — itibarile — Bulgurludan daha berbattır. Havası 20 tale- beye 20 dakika kifayet edemez, Bu mektebin mevcudu 130 geçer. Bahçesi — vardır, — fakat çocuk — koşamaz, — oyniyamaz. Su tertibatı yoktur. Sabah erken mektebe giren çocuk akşama kadar sırasında oturur. Vilâyetin bu sene yaptıracağı mekteplerden biri bu iki köy arasına (5 dakika) yaptırılsa da buradaki çocuklar hareket zev- kini tatsa, havasızlıktan kurtulsal Bir Çamlıcalı