10 Sayfa SON POSTA ÇANAKKALE Jeneral Hamilton, Fransız Ve İngiliz Kıataatına Hitaben Bir Emir Neşretti 20 nisan öğleden sonra 29 un- cu fırkaya mensup bir zabit, motörle gemileri dolaşarak emir- leri tevzle çıkmıştı. Fakat maki- nesi bozuldu. Deniz de sert ok duğu için motörü açıklara götür- dü ve bilâhare bir harp gemisi tarafından kurtarıldı. Zabit ertesi gün gemisine döndü, fakat o gün emirler mahallerine verilememiş oldu. 23 nisan sabahı bütün nakliye gemilerinin, motörlerin, sandal- ların, mavnaların Çanakkalede kendilerine tahsis edilen mahalle saati saatine varabilmeleri İçin, daha 21 nisandan faaliyete geç- mek İâzımgeliyordu. Gemiler 22 nisan sabahı erkenden Bozcaa- dada birleşecek, orada son ta- dilât yapıldıktan sonra keşif kolları Rumer Kiydı gemisine geçirilecekti. Anzaka çıkarılacak kıtaat ta Mondurosu 22 nisanda terkedecek ve ayni tadilât İmroz adasında yapılacaktı. 20 nisanda ileri hareketi için lâzım olan bütün hazırlıklar bit- mişti. İlk harekâtta kullanılacak olan kıtaat Mondrosta toplan- mış bulunuyordu. Şimdi müsait bir hava beklemekten başka ya- pacak bir şey kalmamıştı. Halbuki o günlerde hava hiç te iyi gitmiyordu. Buzlar tehlike- yi haber veriyor, şiddetli ve ti- pili bir Şimal rüzgârı esiyordu. Bütün bu hazırlık müddetince havanın bozukluğu endişe tev- lidinden hali kalmamıştı. Jeneral Hamilton Bozca adaya geldiğin- denberi, ki aşağı yukarı bir ay geçmişti, biribiri ardınca iki güzel gün geçmemişti. Adalar Denizinde mayıs gelmedikçe ha- vanın düzeleceğine güvenilmezdi. Halbuki ihraç — ameliyesinin muvaffakiyetle neticelenmesi için, birkaç gün iyi havaya ihtiyaç vardı. Çünkü şimal ve şimali şarkiden gayri herhangi ,bir isti- kametten gelecek mütedil bir rüzgâr bile harekâtı tevkif ede- bilirdi, Binaenaleyh Kara ve deniz erkânı harbiyesinin aylar dan- beri hazırladığı plânın tatbikı havanın — müsaadesine — tâbidi. Bir de ihraç için tayin edilen zamandan İâakal 48 saat evvel harekete geçmek İâzımgeldiğini Eaman, mes'uliyeti Üzerine alan” Bahriye başkumandanlığının vazi- yetindeki müşkülâtı anlamak güç değildir. 2lfnisan sabahı, buzlu bir ha- va ile başladı. Küçük gemilerin Bozcaadaya hareket etmelerine imkân yoktu. Bu sebeple Amiral ihraç ameliyesini evvelâ 24 saat, sonra da 48 saat tehire mecbur oldu. Fakat 23 nisan sabahı hava berrak ve güzeldi. Bunun 'üzerine Amiral de Robek te harekâtın başlamasını emretti. Amiral al- danmamıştı. O günden itibaren ihraç müddetince hava (güzel elmakta devam etti. Bu nazik zamanda Jeneral Hamilton Fransız ve İngiliz kıtaa- tına hitaben bir emir neşretti. Lort Kiçner de bir tebrik tel- grahı gönderdi. Kıral da Başku- mandanlığa bir teşvik telgrafı çekti. . K e Ingiltera Hükümeti tarafından Gazi Hz. ne hediye edilen eserin tereimesi. Bir Mülrezemiz istirahat halinde 23 ve 24 nisan günleri fevka- lâde güzel geçti. Hava ilkbaharı andırıyordu. Bu güzel hava için- de gemiler birer birer Mondros limanını terkediyor, askerler şim- diye kadar hiçbir ordunun karşı- laşmadığı, yeni bir vazifeyi ifaya gidiyorlardı. Okadar hevesli ve ateşli idiler ki, bazi gemilerin üzerinde “Türk lokumu,, , “İstan- bula doğru gidiyoruz, gibi yazılar yazılmıştı. Her nakliye — gemisi donanmanın — önünden geçtikçe alkışlar biribirini takip ediyordu. 24 nisan öğleden sonra, Je- neral Hamilton maiyeti erkânın- dan - birkaçı ile birlikte amiral gemisine binerek ihraç hareke- tini yakından takibe gitti, 24 nisan akşamı ay ışığı altın- da Çanakkale methali 200 den fazla gemi ile dolmuştu. Artık hareket zamanı gelmişti. Şimdi bu 200 gemiyi Çanak- kale önünde bırakarak, geçen bu beş hafta zarfında Türklerin ne yaptıklarını tetkik edelim. Ne iyi, demişler, bir istilâ harbinin muvaffakıyeti düşmanı gafil — avlamakla — mümkündür. Düşman kuyvet toplamıya vakit bulmadan onu imha etmek ge- rektir. Hiçbir fetih çabuk olmaz. Her — muvaffakiyet — birtakım müşküllerle mücadeleden sonra elde edilir, ve her müstevlinin önüne birçok manialar çıkar. 18 Martta denizden patlıyan hücum- lar 25 Nisan arasında |geçen beş haftalık Ffasıla, bu eski sözün doğruluğunu tekit etmekten baş- ka bir şey yapmamış ve müstev- liler, vaktile hazırlanmış olmanın ağır surette cezasını çekmişlerdir. ( Arkası var) Askerlik Davetlari Beyoğlu Askerlik Subesinde kayıt- l ve şube mintakasında ikamet et- mokte bulunan yerli ve yabancı 824 doğumlu ve bunlarla muameleye tâbi diş hekimi eczacı ve baytarların he- men Şubeye müraesatla haklarındaki emri - tebellüğ ilân olunnr. etmeleri - #hemmiyetle EMLÂK ve EYTAM BANKASI İLÂNATI Emlâk Ve Eytam Bankası İstanbul Şubesinden: Taksitle Satılık Köşkler Ve Arazi : Ve Arsalar Esas Mevkii ve Nevi Teminat 28 Bebek Nisbetiye kasrı 1000 33 Maslak kasrı 2500 23 — Zincirlikuyuda 80 dönüm arazi ve mebani 1070 160 Boğaziçi Tarabya Kalender kasrı 2500 36 Beşiktaş Kaptan İbrahimağa mahallesi Aziziye 30- kak 42 ilâ 76 No. arsa 161 Beşiktaş Cihannüma mahallesi Bostan sokak atik 1-2-3-4,11 No, bostan. 700 27 Dolmabahçe Fatmahatun - Ömeravni mahallesi Kışla caddesi 9-11 No. Kok kömürü İmalâthanesi arasası 280 212 Feriköy ikinci kısım mahalle Şişli - Kâğıthane cad- desi 45 No. arsa. (Bulgarçarşısı karakol ittisalinde) 300 162 Nişantaşı Ekmek fabrikası 5000 213 Kasımpaşa Bedrettin mahallesi Ambar arkası s0- kak 45 No. arsa Balâda yazılı emlâk sekiz taksitle 850 ve (kapalı zarf usule) bilmüzayede salılacağından taliplerin 30.7.932 Cumartesi günü saat 16 ya kadar Şubemize müracaatleri (B0)J Kiralık Emlâk Esas Mevkiü ve Nevi Teminat 2 Galatada yolcu salonu karşısında atik mer- baha binası müştemilâtından et pay mahalli 25 165 Beyoğlu Galatasaray Avrupa pasajada 1-2-3-5- 7-9-10-11-12-13-15-16-17-19-21 numaralı dük- kânlar. Muhtelif 1 Teşvikiye apartmanında 2-3-5-7 numaralı daireler Balâda yazılı emlâk bilmüzayede birer sene müddetle kiraya verileceğinden taliplerin ihaleye müsadif 3.8.932 Çarşamba günü saat on altıda Şubemize müracaatleri... ü HİKÂYE Bu Sütunda Hergün - Yazan: Hüseyin Zeki ŞAMPANYA Ticaret hayatında senelerden- beri didinmişler, önlerine çıkan her mâniü devirerek, her rakibi ezerek nihayet küplerini doldur- muşlar; yarının karanlık hâdisatı- nı, servetlerile tenvir etmişlerdi. Evet, iki genç — tüccardılar. Sıcak ve bunaltıcı geçen bir yaz akşamı, kuruyan hançerelerini 1s- latmak, günün beyinlerini yoran meşgalesini biraz olsun unutmak için, yemekten —sonra barına gitmeği kararlaştirdılar. O gece Paristen gelen meşhur bir dan- sözün numaraları vardı. Gençlik- lerinin uzun bir zamanını Pariste geçiren bu iki genç, ancak böyle fırsatlarla ozamanların hatırala- rını yaşarlardı. Elektrikler, kuvvetli” ışıklarile salonu gündüz gibi yapmışlardı. Esasen tenha olan bu nurlu salon- da daha tenha bir köşe aradılar. Müzik, güzel bir serenatla başladı. Biraz sonra garson gek di, daha bir şey sormadan Ke- rim salonda bulunan müşterilerin işitebileceği bir sesle: — Şampanya! diye seslendi. arson alacı bahşişin se- vincile mihanikt bir devir yaparak uçarcasına koştu. Yaz olmasına rağmen, salon bir- az sonra, hemen hemen dolmuştu. Kerim ve Nadir, yedinci şişe- nin son yudumlarile kuruyan han- çerelerini pelteye çevirmişlerdi ki meşhur dansöz, arzı endam etti. Orkestranın gittikçe — coşan ahenklerine uyarak, fırtınaya ka- kuru - bir yıprâlıı ıi& oradan oraya , atlıyor, piniyor ve bütün :u hareketlerile çok güzel vücudunun inhinalarını teşhir ediyordu. Belki de âlemşü- mul şöhretini, mütenasip ve za- rafeti endamına medyundu. Nitekim, Nadir, bazı sabahlar küçük dağların eteklerine kadar inen sis tabakası gibi, başı du- manli, gözleri kızarmış, arkada- şına sordu: —Ne dersin, Kerim, davet ede- lim mi? Kerim, ondan aşağı değildi. Yeni açılan şişeden bir bardak daha içerek “mendilile ağzını ku- , ruladı. Nazarları, dansözün hare- kâtına çivilenmiş gibi, (gözlerini ondan ayırmadan cevap verdi: — Zaten, demindenberi ben de bunu düşünüyordum. Fakat... Sözünü bitirmeden, yanından ge- çen garsonun kolunu tuttu. Hafif bir sesle: * İstanbul - arsonu ğırır ml sınız? ğ:ıfhw Z Garson uzaklaştı. İki dakiki sonra şef dögarson geldi. Beş daki ka kadar Firşeyler mırildandılar A Şimdi üçü de beraberdiler Yani: Kerim, Nadir ve dansöz.. Güzel güzel konuşuyor. Eğleni yorlardı. Bilmem bu nekadar de vam etti. Lâkin Nadirin aklına birdenbire çılgınca bir fikir sap' landı: Dansözü şampanya banyo: suna sokmak... İ Deliden korkma, — sarhoştali kork! Derler. Nekadar doğru bil sözdür! Nadir, bu fikrini doğrudal doğruya bildirdi : — Size, dedi, İstanbulda nJ bir şampan! banyosu.. Efendim? Nasıl, me nun olur musunuz? Ayni zamanı yorgun — vücudunuzu da iyinı dinlendirmiş olursunuz. Mücadel münakaşa, mutabakat |.. Şef dögarson yeniden ça; rıld. Dolu nekadar — şampan şişesi varsa hepsinin bir gu ile lâ:rıbor ı:eth'ılıııl emredil nyo ile şampanya şişel geldi. Paralar yüzlerce lir: peşinen verildi. Şişeler — açıl boşaltıldı. Tamam doksan tane idi. Dansöz biraz s kendisini şampanya havuzun içine sahverdi. Güya eğlendiler.. güya mantıksız ve müsrifane eğleni den zevk aldılar ve sonra hi beraber kalkarak çıktılar, gittil. * Şef dögarson zeki bir RııınJJ Yağlı müşteriler gittikten son sakalını kaşıyı r zaman düşündü. Yüzlerci lira sarfedilen bu şampanya der yasını, bi suyu gibi, soka' ğa mı dökecekti? Yarısı locan içinde, — yarısı locanın — içindi yarısı dışarda — duran - şişelel harisane baktı. Birden gözler piril piril oldu. Lâzımgelen tedbirleri aldık! sonra, şişeleri banyoda kü küçük dalğalar peyda eden panya ile ya Kendi kendine: “— Öyle ya, diyordu, yal fiatine satsam, dünyanın pa tutar, Aptallığın lüzumu yok!,. Ve şişeler tekrar eski to luklarile dizildiler. Belediyesi İlânları u Şehir bandosu mektebi için mubayaa edilecek 1200 - kilo deyağ, 300 tuz, 1200 soğan, 50 salça, 1600 pirinç, 800 şeker, 4“? ğııkırıu. 50 şehriye, 50 pirincunu, 50 irmik, 1200 patate: 200 — börülce, 350 — nohut, 250 — zeytinyağı, 150 — zeyti 200 kaşar peyniri, 250 beyaz peynir 800 kuru fasulye, 450 un mercimek 250, sabun 250, 9500 adet yumurta, 12500 kilo ekmi 700 süt, 400 yoğurt, 4000 koyun eti, 500 kilo lâhana, 400 500 adet enginar, 350 kilo taze bakla, 2090 semizotu, 600 ıspanak 150 çalı fasulye, 150 bamye, 900 Ayşekadın, 5000 adet patlı 150 kilo barbunye, 2000 adet yeşil salata, 1500 adet limon, 500 kilo sakız kabağı, 900 kırmızı domates. 120 yeşil dolmalık 150 havuç, 350 kereviz kapalı zarfla münakakasaya konmuştu Talip olanlar şartname almak için hergün Levazım Müdürlüğü: ve ihaleo günü olan 25-7-1932 Pazartesi günü de erzak için 30 lira, sebze için 44 lira, ekmek için 90 lira, et için 166 lira, $ ve yoğurt için de 20 liralık teminat makbuz veya mektubu il' teklif mektuplarını saat on beşe kadar Daimi Encümene vermelef lâzımdır. (B) * Temi Karaköy köprüsü Kadıköy vapur iskelesinde 33-88No. dükkân: 280 Köpr.ilnün Kııcıi.ıköy ciheti Haliç tarafında 59 No. oda 157,5 * » Bİ-B4ANo. » 13,5 Yukarda yazılı dükkânlar kiraya verilmek üzere müzayede)” konmuştur. Talip olanlar şartaame almak Üzere hergün Levağ! Müdürlüğüne ve ihale günü olan 25-7-932 Pazartesi günü de temt” nat makbuz veya ıalştubu ile saat on beşe kadar Daimi mene müracaat etmelidirler. (B) küz HLi