İ 14 Temmuz -— ——— N fSiyaset Âlemi | M. Heryo Mecliste Müşkülât Karşısında Paris, 13 — Bütün bir gece devam eden sinirli müzakereler- den sonra hükümet, mali proje hakkında cereyan eden mücade- lenin son safhasına girmiş bulu: nuyordu. M. Heryo, hükümetin ne gibi bir vazife ifasına memur edilmiş ve bu vazifeyi ne suretle ifa ey- lemiş olduğunu izah etmek üzere demiştir ki: “— Memleketimizi — hakkile müdafaa ettik. Bunu söylemek bize düşmez, çok büyük müşkül- lere tesadüf ettim. Geçen haf talar zarfında bugünkü vaziyete müşabih gayet sıkıntılı bir vazi- yet —karşısında — bulunuyordum. Fakat şimdi, Fransa vaziyetini kurtarmıştır. — Memleket — halâs bulmuştur. Riysetimdeki hüküme- tin akıbeti bence pek okadar mühim değildir. Şimdi, mes'uliyet ağırdır. Fa- kat benim için değil sizin için. Artık — Fransa — kurtarılmış olduğundan — vereceğiniz kararı büyük bir sükünetle beklemekte olduğumu takdir edersiniz. ,, Radika! sosyalistler Başyekilin bu sözlerini uzun müddet alkış- lamışlar, sosyalistlerle sağ cenah ve merkez fırkası mensupları ise mutlak bir sükütu — muhafaza etmişlerdir. Celse 25 dakika tatil edilmiş ve tokrar açıldığı zaman Blum, sosyalistlerin neden dolayi hükümet aleyhine roy vermiş olduklarını izah etmeden ovV son derecede yorulmuş dd“ğ“": beyan etmiş ve reye müracaa' edilmiştir. Devlet Adamlile Polltikacı Arasındaki Fark Paris, 13 — Mall proje_.nln mecliste müzakeresi ve mecliste werilen rey hakkında mütalealar- da bulunan gazeteler, sosyalist- leri muhalefet tarafına geçiren ekseriyet tebeddülünü yazmakta- dırlar, Sol cenah gazeteleri, bu- nun hükümetle sosyalistler ara- sında kışmi bir anlaşamamazlık o duğunu kaydetmektedirler. Yüksek mehafilin gazeteleri, radikal s0s« listlerle, sosyalistler arasındaki ,münaferetin sarahatı — üzerinde ısrar etmekte, ve çoktanberi arzu edilen bir temerküz ihtiya- cının göründüğüne işaret etmek- tedirler. - Memleket — menafiini fırka mücadelelerinin — fevkinde tutan M. Heryo: metheden Maten gazetesi, kilin bir devlet adamile politikacı arasında nasıl bir fırka mevcut olduğunu bu suretle gösterdiğini yazmak- tadır. TEFRİKA NUMARASI: 5 —< Al M. Mak Donald Mühim Beyanatta Bulundu Londra 13 — Reisi M. Mak Donald, î..:ıl:n konferansı hakkındaki i miştir. .uth:IîrDonıld. bundan ı'(;ırı iyetin bir tasla; yapmıştır. vııılyeîı: Alrmınyı?m tamirat na- mile tediyatta b!ıl;tnmu; ve fazla bi vermemiştir. ? 2'.1 Fransa, İngiltere ve dk ğger memleketler harp borçlarını tediye etmişler ve nam ile almışlardır. Paril a rika. harp borçlarınmı almıştır. Aı:mnııy_ı._hırp borçları meselesinin kendisini kadar etmemekte olduğunu yan etmektedir. Amerika - ise kendisine borçlu olan devletleri yalnız tamirat namile al: ui telâkki — eylemekten iştin! etmektedir. Lozan Koı!forııı.ı;ın işi, bu noktaları etmi muştur. M. Mak Di sonra — Üç e olan siyasi i- l.:lm or:îl!kllemelerin - esasını teşkil eden ve Lozan itilâflarının tas- dikini, Amerikanın karp borçla- rığın ilga veya tenkisine muva- fakat etmesine tâbi tutan meş- hur “Dostane İtlaf,, tan bahset- miştir. M. Mzc Donald, Amerikayı, ittihaz etmiş olduğu hattı hare- ketten dolayı muahaze etmiye imkân olmadığı mütaleasındadır. Esasen, hali hazırdaki mevcut müşkülâtı — iktiham için ınr:edilmeıi zaruri olan mesaiyo hiçbir milletin Amerikadan daha ziyade amade olmadığı fikrin- dedir. Bazışayialara rağmen Lozan konferansı Âmerikaya bir ültima- tom vermekten ihtiraz etmiştir. Böyle bir hareketin neticeleri pek meş'um olabilirdi. — Lozanda yapılan iş, Avrupayı mütcaddit olduğu kadar güç olan dahili müşkülâtından kurtarmak ve orada hazır bulunan devletler tarafından esaslı ve tahakkuku kabil olduğuna hükmedilen tek- lifler hakkında mutabık kalmak- ibaret olmuştur. 5 Hatip demiştir ki: Harp havası henüz ınıveııttw.dlluıu ortadan ak icap eder. k.]lî"îiık Doıı’ııld, Lozan müza- keratının İngiltereyi Fransaya ve Fransayı Almanyaya ve bu iki devleti İngiltereye yaklaştırmış oldur ğunu söyliyebilmekten dolayı _ınıh zuz bulunduğumu beyan etmiştir. kat'iyyen alâ-| ,, » l—Almı;ıı_ya ı K e SON POSTA manya İntihaba Hazırlanıyor. Meclisinde HararetliMünakaşalar Oldu Harp Borçları Nasıl Halledilecek? Ni ee BLer M. Jibson Amerikanın Brüksel seliri olan zamanda Tahdidi Teslihat Konferansında müşahit mfatile bu- lunan ve Huver — teklifini ileri süren M. Jibson, Lozan itilâfnamesinin ak- tinde mühim bir rol oynamıştır. M. Jibson, müttefik devletlere aşağı yukarı “ siz Almanlarla uyu- ün, sonra Amerika ile anlaşmanız olaydır! , demişti. Tamirat borçla. rının hallinden sonra, sıra harp borç- larının halledilmesine geldi. Amerika efkârı umumiyesi harp borçlarının bir an evvel tesviye edilmesine ta- raftar bulunmaktadır. Yeni İntihaba Hazırlanıyor Berlin, 13 — Lozan ye kadar Lozana doğru matuf olan nazarlar şimdi, 31 Temmuzda yapılacak umumi intihaba dönmüş- tür. Her fırka, Lozanda istihsal edilmiş olan neticelerden kendi hesabına — istifade etmeğe çalış- maktadır. Almanyanın asri intihabat mücadelesinin hakiki aletleri ha- rici nümayişlerdir. Âdeta ruhan! bir ehemmiyet alan bu nümayiş- lerde — mühtelif — fırkalar, karşı karşıya gelmekte ve küçük fır- kalar ekseriya kalkınmak ihtima- lini kaybetmektedir. Önümüzdeki Rayihştağda altı fırkanın kazanacağı tahmin edil- mektedir. Nazisler bn_yuk bir ek- seriyet teşkil ktir. Bilhassa müfrit milliyetperverlerle sosyal demokratların — mücadelesi çok hararetli olacaktır. Hiçbir fırka Fon Papen hükt- meti lehinde sarih bir vaziyet almamaktadır. Hükümet fırkaların | fevkinde bulunmaktadır. Londra 13 — Avam Kama: rasında Mesai Fırkası namına söz söyliyen Amele Fırkası tibi Umumisi M. Sansburi, Lozan mesaisinden — dolayı — hükümeti tebrik etmiştir. M. — Sansburi, yakında Amerika ile yapılacak olan tamirat ve borçlar mesele- sinin hal ve faslı için İngilterenin eömert — davranacağı — zannında olduğunu ilâve etmiştir. M. Loyit Corç daha bundan 10 sene evvel süngü darbesi si- yasetinin kabulü için çalıştığını söylemiştir. Maliye Nazırı M. Nevil Çem- berlayn borçlar meselesi hakkın- da demişlir ki: —"Umumi bir iptal keyfiyeti tahakkuk — ettirildiği — takdirde borçları iptal edeceğiz. Eğer iptali mümkün olmazsa, mütte- fiklerimiz namına tekliflerde bu- lunmadan evvel Amerikanın Av- rupalı müttefiklerimizdeki alacak- larımızın iptali için bize neler teklif edeceğini bilmeden, şimdi- den - telkinlerde bulunmak en gayri makul bir hareket olacaktır.,, Amerika Hariciye Nazırının Beyanatı Vaşington 13 — Hariciye Nazırı M. Stimson borçlar hak- kında şu beyanatta bulunmuştur : —“Amerika ile herhangi bir ecnebi hükümet mümessili ara- sında Lozan itilâh hakkında ne doğrudan doğruya ne de bilvasıta biçbir mütalea olmamıştır. “Dos- tane itilâf,, ismi verilen bu taraı tesviyeye ait, bizden ne bir fikir istenilmiş, ne de bize bir fikir verilmiştir.,, Viyanadaki İşsizler Viyana 13 — Çete — halinde toplanan — İn vâdisi — işsizleri Juslurg - işsizlerile büyük bir nü- mayiş yapmak üzere İnsburg Üze- rine yürümiye teşebbüs etmiş- lerdir. — Zabıta teşebbüse mâni olmuştur. Harici Haberler Burada bitmedi lütfen 12 incl sayfada okuyunuz — ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat roman! Aldığım neticeden müteessir, denklerin üstüne uzandım, yavaşça ağlamağa başladım. Ağlıya, ağlıya uyumuşum.. Uyandığım zaman vapur tek- rar titriyor, gümlüyor, kamara pencereleri güneş gibi yanıyordu. Ninem yanımda oturmuş, saçla- rını tarıyordu. Alamı kırıştırarak bir şeyler fısıldıyordu. Mora çalar siyah, parlak ve uzun — saçları vardı. Buü - saçlar omuzlarına, oradan göğsüne, diz- lerine ve ta yere kadar dökülü- yordu., Yerden onları alıyor, elin- de bir müddet tartıyor, tahta bir tarakla zahmetle açmıya uğraşıyordu. Dudakları büzülü- Türkçeye Çeviren: Muvaffak yor, koyu gözleri hiddetle parlı- yor, bu saç dalgası ortasında yüzü, pek tuhaf, minimini ka- hıyordu. yon?gnu o bana çok hiddetli göründü. Fakat buna rağmen ben ona “nasıl olupta böyle uzun saçları bulunduğunu ,, — sorunca yine dünkü gibi yumuşak sesile di: cevap verdi. vere Z Aİlaiç — Herhalde E tararken eziyet çekeyim, ceza olsun diye böyle uzatmış. Genç- liğimde uzun saçlarımla öğünür- düm. Şimdi ise Tânet olfuyorum. Uyu yavruml. Henüz vakit erken, Güneş daha şimdi çıktı. — Uyamak istemiyorum. SK ARARL —Ş — Peki nus | istersen. Şimdi o saçlarını örgü hâline koyuyor ve annemin yüzü duvara dönük, boyluboyuna uzanmış ol- duğu sedire doğru bakıyordu. — Söyle bakayım, nasıl olu- yor da sen, süt şişesini kırıyor- sun ? Fakat yavaş konuş! O kelimeleri teganni eder gibi, kendine has bir tonda çı- karıyor. Bu kelimeler hafızamda ©o kadar kolay nakşoluyordu ki. Bu kelimeler sanki birer çiçek- tiler. O kadar sevimli, parlak ve tatlı idiler. Güldüğü vakit koyu vişne ta- nelerine benzeyen kara gözbe- bekleri açılırdı. Bu bebekler de insana ferahlık veren bir ışık ya- nardı. Parlak dişleri görünürken, esmer derisinin bütün buruşukluklarına rağımen yüzü genç ve neşeli idi. Bui My yalnız çıkık delikleri ve kırmızı ucu ile yassı burnu mü- zakeratının bir neticeye iktiranı intihap mücadelesinin hakiki baş- Jangıcını göstermektedir. Şimdi- bozuyordu. Ninem gümüş savatlı siyah bir kutudan enfiye çeker ve arada bir atıştırmaktan zevkalırdı. Bü- tün mevcudiyetinde bir siyahlık olmasına rtağmen onun İçinden, gözlerinden, tatlı, ılık bir neş'e, sönmez bir aydınlık akardı. Vücudü biraz öne eğik kam- burca idi. Bütün şişmanlığı ile yamuşak, çevik bir kedi gibi kolaylıkla hareket ediyordu. O bize geldiği vakit yine ben böyle karanlık bir köşede uyu- yordum. Onun görünüşü ile uyan- dım, aydınlandım. Daha ilk günden itibaren bü- tün hayatımca kıymetli oldu. Kal- bime o kadar yakın kaldı ki dün- yada ikinci hiçbir insan bu ka- dar bana yaklaşmamış hiç kimse bana bu kadar emniyet verme- miş ve hiç kimse ileo bu kadar ıılqııjı:dııi";).nukn. lcııvıı.lık-d BIZ. sev; ni t kavgasında zengin etti; kuvvet ve dayanıklı- lık verdi. ( Arkası var ) 'Bir Kadın Fransız Cemiyetinin Beyannamesi Varşovada, doktor ve terb- yeciler beynelmilel bir cemiyet teşkil etmişler. Cemiyetin gayesl gençlere cinsi terbiye sahasında iyi telkinler yapmak, kadınlara ailede ve aile haricindeki cinsi hayatlarında rehberlik etmektir. Bu cemiyetin neşrettiği beyan: nameden bazı parçalar nakledi- yorum : *“Şimdiye kadar ebeveyninizin ve hocalarınızın himayesi altında yaşadınız. Hayatın ilk 14 senesl çocukluk devridir. Çocuk büyü-« yünce seciyesinin teşekkülü için öğrenmek ve himaye edilmek ihtiyacındadır. “Bugün hayatınızın ikinci safe hasına girmiş — bulunuyorsunuz. “Herbiriniz kendi hareketleri- nizden — mesul — birer ııhı!m oluyorsunuz. — Çoğunuz bu yı hayata girerken mes'ut olup ol mayacağınızı düşünmüşsünüzdün Evlenmek, — bir yuva kurmak, anne olmak hulyasını beslemişsi- nizdir. On dört ile on beş yaş arasında — hepimiz bu hayalleri yaptık. “Sonra gençliğin faal ve ha- reketli seneleri başlar. Ruhumuz ve vücudümüzün çocukluk hayalle rinin tahakkukunu istediği görü- lür. İşte biz size bu hazırlık se- nelerinden bahseğmek istiyoruz. Çünki hayatın üzerinde en ziyade müessir olan devir budur. “Anneleriniz ve anne anneleri- niz sizin yaşınızda iken onları bekliyen akıbetten haberdar de- ğillerdi. O vakit bu — cehaleta “ Masumiyet ,, derlerdi, biz bugün buna “ Cehalet ,, diyoruz. O va- kitler bu cehalet yüzünden genç kızların — iffetlerini kaybettikleri görülürdü. —Bugün — tehlikeye karşı kullanılacak en — kuvvetii silâbın bilgi olduğu anlaşılmışlır. “Çocuk iyi ile fenayı, akıllıca haraketle aptalca haraketi biribi- rinden tefrik edebilirse kendisini daha iyi müdafaa edebilir. Irkıa istikbali için cinst ahlâk hakkım- daki bilgi kadar ehemmiyetli bir bilgi yoktur. Siz daha çocuk sayılırsınız. Fakat yakında size faydası dokunacak olan malüma- ta bugünden sahip olmak elbette size zarar vermez. “Hulâsa, on beş yaşından son- ra erkekte ve kızda bir değişik- lik ve dişiklik, erkeklik başlar, Kendinizi daha çoçuk hisseder« siniz. Fakat artık büyümüş ve değişmişsinizdir. Anne olmak kabiliyetini kazanmışsınızdır. “Fakat bu yaşta bir yenç kız için evlenmek erkendir ve zarar- hdır. Ancak bu yaştaki kızlar yuva kurmak hulyasındadırlar. Kendi- lerine mubayyel kocalar tasavvur ederler ve bu intizar devresinde izdivaç onlar için esrarengiz ve her esrarengiz şey gibi caziptir. Bu tesir altında flörte başlarlar. Eğer ikaz edilmezlerse tehlikeli yollara düşebilirler. *Bunun için genç kızlara şun- ları tavsiye ederiz. | Bu tavsiyeler yarınki sütunda | HANIMTEYZE — TAKVİM — PERŞEMBE SI Güe- 14 TEMMUZ - 932 huur 70 4 sajız 20 | Yata Vi ST (2 38 Öğle * 38 16 16 İlmsak ( 640 1 Tidledi Tti eç b M ŞAİ AD LAİ A 0i n di S BÜÇ ÇK D d YO D ASA e A t Bd İ